Suç kerpiçte mi; ülkeyi hâlâ M.Ö. 3000’lerden kurtaramayanlarda mı?

aytoldi

New member
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
1,156
Reaction score
0
Puanları
0
Dün sabah Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’nde meydana gelen 6 büyüklüğünde depremde 50’nin üzerinde yurttaşımızı kaybettik...

Ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Sayın Devlet Büyüğü suçluyu hemen buldu:

“Kerpiç evler!”

Peki suç gerçekten; M.Ö. 3 binli yılların “teknolojisi” ile inşa edilen kerpiç evlerde mi?

Yoksa suçlu, ekonomik nedenlerle 2010 yılında hâlâ 5 bin yıl öncesinin teknolojisiyle yapılan o evlerde oturmak zorunda kalan yoksul insanlar mı?

Vatandaşını 5 bin yıl öncesinin barınaklarında yaşamak zorunda bırakan, zenginleşmeyi ve teknolojiyi tabana yayamayan siyasetçilerin, devlet adamlarının hiç suçu yok mu?


***


Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2000’de yaptığı sayıma göre ülkemizde o tarihteki toplam bina sayısı 7 milyon 839 binmiş...

Esaslı onarım gerektiren ve yıkılması gereken binaların toplam sayısı ise 712 bini geçiyormuş...

132 bine yakın bina ise kullanılamayacak derecede harap olduğu için, hemen yıkılması gerekiyormuş...

Bunlar da; Türkiye’deki toplam bina sayısının yaklaşık yüzde 10’una denk geliyormuş...

Ciddi onarım gerektiren ya da harap durumdaki okul sayısı bile 2 bin 800’ü aşıyormuş...

***


Büyük bir olasılıkla Türkiye’deki bina sayısı bugün 8 milyon sınırını geçmiştir...

Çok merak ediyorum; dünkü depremde suçu 5 bin yıl öncesinin “kerpiç teknolojisi”nde bulan ve 8 yıldır görevde olan siyasi iktidar, acaba yıkılması gereken 132 bin binadan kaçının yıkımını gerçekleştirdi?

Esaslı onarımı gerektiren 712 bin binanın iyileştirilmesi için kaç kişiye, kaç liralık kredi kullandırdı?

Toplu Konut İdaresi’ne lüks siteler, alışveriş merkezleri, hatta stadyum yaptıran o devlet; acaba kaç okulun, adliyenin, karakolun, hastanenin onarımını tamamladı?

***


İktidar olmak kolay değildir...

Çünkü iktidarda olanların, sıradan vatandaşlar gibi “suçu” birilerine atarak sorumluluktan kurtulmaya hakları yoktur...

Eğer “kerpiç” evlerin, depremlerde ölüme yol açtığını düşünüyorsa; o zaman deprem olmadan önce kerpiç evlerin sayısını azaltmak, herkesten önce “devlet”e düşer...

***


Dünkü depremde ölen 57 yurttaşımız kerpiç evlerde yaşıyordu...

Çünkü yoksullardı...

Bina ve can güvenliğini düşünecek halde değillerdi; dertleri yiyecek bir şeyler bulmaktı!

Peki; devlet ne yaptı?

Depremden sonra suçluyu buldu!

Helal olsun...


***



GÜNÜN SORUSU

Dünkü depremde hayatlarını kaybeden vatandaşların isimleri; mülki amirler tarafından sabahın köründe açıklandı. Böylece yakınları bile bu ölümleri televizyonlardan öğrendi. Oysa gelişmiş ülkelerde böyle haberler yakınlara; doktor ve psikologlardan oluşan uzman heyetler tarafından veriliyor...

Felaketlerdeki tavrımız bile geri kalmışlığımızı göstermeye yetmiyor mu?


***



Elazığ’da deprem TRT’de şenlik yayını!

Size çok garip gelecek ama; bütün felaket günlerinde olduğu gibi dün bir kez daha “tek kanallı televizyon ve radyo” günlerini özledim.

Çünkü o eski günlerde TRT hemen olağan yayın akışını keser, felaket bölgesinden haber verirdi.

Eğlence programlarını yayınlamayı ayıp sayardı.

Böylece; yaşanan felaketten herkesin haberi olur; acı ulusallaşırdı...

***


Şimdi; teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanıyoruz...

Ülkemizde yüzlerce ulusal ve yerel televizyon kanalı, binlerce de radyo var...

Ama demokrasinin olmazsa olmazı sayılan bu “çok sesliliği”, “duyarsızlık” olarak yaşıyoruz!

O yüzlerce televizyon, binlerce radyo; başka ülkelerde “ulusal yas” ilan edilebilecek olaylarda bile, göbek attırmaya devam ediyor!

İşin ilginci; onlarla girdiği rekabet; TRT’yi de “yoldan çıkarmışa” benziyor!

Dün sabahın erken saatlerinde meydana gelen Karakoçan depremi sadece haber kanallarının yayın akışlarını değiştirdi... Devletin TRT’si ise; bu ülkedeki bütün duyarlı vatandaşların büyük bir acıyı damarlarında hissettiği o saatlerde, türkü ve şarkı yayınlayıp, şenlik yapmaya devam etti!

***


Ulusal bilinç; ulusal coşkuların ve acıların paylaşılmasıyla artar...

Eğer bir “kamu yayın kuruluşu”; bu coşkuları ve acıları paylaşamıyorsa, “ulusal” olamaz...

O nedenle; artık bu duyarsız kuruluş için elektrik faturalarımdan para ödemek istemiyorum!


http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Suc_kerpicte_mi_ulkeyi_hl_MO_3000lerden_kurtaramayanlarda_mi&tarih=09.03.2010&Newsid=292308&Categoryid=4&wid=102
 
sıl suç orayı 4000 yıldır yöntemeyenlerde,oraları öcü ve diğeri görenlerde,seçim zamanında bile oralara gidemeyenlerde
 
aaa suç halktadır canım halkın anasınıda alıp gitmesi lazım işte yan gelip yatmaması lazım.

protokol koltuklarının 1 tanesini 11,000 paraya alanlarda suç yok yüz binlik makam araçlarına binenleri suçlamayın sakın haa ondan sonra suçlu kerpiç diyeni hiç suçlamayın .

halkın parasıyla saltanat sürenler suçsuzdur!!!
 
sıl suç orayı 4000 yıldır yöntemeyenlerde,oraları öcü ve diğeri görenlerde,seçim zamanında bile oralara gidemeyenlerde

4000 yıldır mı? E o zaman Urartulardan tut Hititlere Selçuklulardan tut Osmanlıya herkes suçlu öyle mi? Bir AKP suçlu değil. İyi matematik denklemi aferin.
 
Doğruyu söylemek gerekirse Kerpiç evler
o coğrafyanın gerçekleridir.
O kerpiç evler ekonominin göstergesidir
Kerpiç evde kimse yaşamak istemez
lakin hayat şartları bunu gerektirmektedir
Onbinlerce mezra yüzbinlerce kerpiç ev var
böyle bir sorunu hiç bir iktidar halledemez
ancak bu devlet politikası haline getirilirse
uzun vadede çözüme kavuşabilir.
 
he depremin suçlusuda akp çıktı oh be ...

şu kerpiç ev muhabbeti acaba yoksullukla fakirliklemi ilgili yoksa kendine saygısızlıklamı doğuyu gezip görmüşse eğer bahçesine bir ağaç bile ekilmediğini çocukların domuz yavruları gibi çamurdan ppislikten geçilmeyen bahçelerde oynadıklarını görmüştür...

evi beleşe getir bahçeyi b.ka bula ama bolbol çocuk yap yoksulluk yoksulluk cahillik

kardeş satar yoksulluk çocuk yaşşta kızla evlenir yoksulluk çok çocuk yapar cahillik bir ağaç dikmez bahçesine yoksulluk kan davası güder cahillik ben 2 sene toros dağlarında yörüklerle kaldım adamlar benim 50 ytl kirama bakıyolardı 50 ytlilik evde olsa kerpiçten değildi 2 katlıydı üstte onlar yaşıyordu 2 tane çocukları vardı bir gün devlet bize bakmadı ondan sürünüyoz demediler karı kora ilkokul bile bitirmemişlerdi ...

sorulcak soru şu en azından içinde demir itiva eden basit bir ev yapacak paraları olsaydı sağlam evmi yaparlardı? yoksa çocukmu yaparlardı?

biz şuna kısa yoksulluk cahilllik demesekte kürt standartları desek ..?
 
..:.. ben size depremdeki kayıpların suçlusunu söyliyeyim arkadaşlar boşuna konuşmaya gerek yok
1-- yıllardır o bölgelerde terör eylemi yapıp bölgenin kalkınmasını kısmi olsada engelleyen kansızlar
2-- yıllardır şu ülkemde adam gibi siyaset politika yada bürokrasi yürütülmemesi
3-- yıllardır şu ülkemin adam gibi işini ehli kendini geliştirmiş milletvekil çıkaramaması (ancak ceplerini doldurmayı biliyolar)
4-- ve son olarakta bizleriz suçlu Türküyle Lazıyla Kürdüyle Çerkeziyle BİZLERİZ NEDEN Mİ? yukarıda yazdığım 3 maddeye engel olamadığımız için adam gibiçözümler üretemediğimiz için

yine beni daraltınız bak ..:..
 
Ahh elime taş düştü AKP suç senin niye taşı ordan kaldırmadın.
 
Geri
Üst