Spor YazarLarı GS'Den Umutsuz!!!

  • Konbuyu başlatan SiR ReaLiST
  • Başlangıç tarihi
S

SiR ReaLiST

Guest
Karabükspor'a deplasmanda 2-1 mağlup olan Galatasaray, spor yazarları tarafından da beğenilmedi...

111292_news.jpg


Yazarlar arasında Galatasaray'ın hırs ve istekten yoksun oyunu eleştiri konusu olurken hakem yorumcuları ilk dakikadaki penaltının yanlış karar olduğu konusunda birleşti.

Mehmet Demirkol - Karabük'ü bile uyuttular (Milliyet)

Maç başlar başlamaz gelen bir penaltı... Kabul edelim ki oldukça da tartışmalı bir karar... Bu tip bir erken gol deplasman takımını etkileyebilir. Hiç itirazım yok. Ancak takımın adı Galatasaray’sa biraz olsun olumlu da etkilemeli. Bir hırs, bir isyan oluşmalı. Sarı-kırmızılılarda eğer Arda yoksa böyle bir başkaldırı, isyan olmuyor bir türlü. Geçen yılın başında var olan oyun iştahını geçtim. Eğer bu doğal isyan da olmuyorsa hocayı geçip bu takımı sorgulamanın vakti gelmiştir. Karabük’ün her çıkışında, Rijkaard’ın 6 orta saha oyuncusuyla kurduğu takımının orta sahasını sanki yoklarmış rahatlığıyla geçmesinin üzerinde bu açıdan durmak lazım. Dün ilk pozisyonunu 60. dakikada bulan ve 2 golün dışında rakibine 4 net pozisyon veren Galatasaray’ın karşısında çok iyi organize olmuş bir takım yoktu. Mükemmel bir performans gösteren Cernat’ın oyun görüşü zenginliği üzerine kurulu bir ekip Karabük. Son derece güçlü olmasına rağmen üzerine yapılan övgüleri biraz abartılı bulduğum Emenike’yle rakip savunmaların üzerinde psikolojik bir baskı yarattıkları da açık. Ama kabul edelim ki, organizasyon açısından henüz ham bir takım Karabük. Müthiş güç ve çabayla Bank Asya standardının üzerine çıkmaya çalışıyorlar, ama yolları var. Zaten eğer biraz daha organize olabilseler Galatasaray tarihinin en farklı yenilgilerinden biriyle yüzleşebilirdi.


Rıdvan Dilmen - Huzur battı herhalde (Sabah)

Galatasaray, son dört maçını kazanırken ve dört haftadır takım savunmasını geliştirirken bunda en önemli etken ülkenin en iyi stoperi Servet'in form tutmasıydı. Ama Galatasaray'a huzur battı herhalde. Çok detayı bilmesek de, Rijkaard taktiksel antrenmanda bütün hafta boyunca Servet'i düşünmediğini gösteriyor ve aralarında bir problem yaşanıyor. Bu, Servet'in tepki göstermesini gerektiren bir konu değil muhakkak. Servet de hatalıdır. Kadroya alınmamasına da bir şekilde hak verebilirsin. Ama durup dururken futbolcuyu oynatmamayı kafaya koymayı (Kaldı ki, Rijkaard'ın geldiğinden beri Servet'i düşünmediğini biliyoruz) nasıl açıklamak gerek? Böylesine kritik bir maçta, bu ülkenin en formda, en diri santrforu rakipte 11'de yer alacakken kullanılmıyor Servet. Bunu bir şekilde Servet ile çözebilirlerdi. Ben burada Servet'in 18'e alınmamasını değil, 11'de düşünülmemesini eleştiriyorum.

Uğur Meleke - Rijkaard mutsuz (Milliyet)

Galatasaray, Ekim 2009’da Ankaragücü’ne karşı bitime 10 dakika kala yenik duruma düştüğünde herhangi bir reaksiyon gösterememiş, 80’de maç bitmiş/kaybetmiş gibi davranmıştı. Mart 2010’da Fenerbahçe’ye karşı maç bu kez 70’de bitmiş gibi oynadılar. Ekim 2010’daysa problem olağan dışı bir boyuta ulaştı, Galatasaray maçı Karabük’e adeta 10’uncu dakikada kaybetti! Belki de 4 büyüklerden birisinin bir Anadolulu’ya karşı mağlup durumdayken oynadığı en etkisiz, arzusu en eksik 60-70 dakikaydı Karabük’te... Bir büyük takım Karabük deplasmanında tabii ki yenilebilir, Beşiktaş da kaybetse büyük sürpriz değildi, Trabzon ya da Fenerbahçe de mağlup olabilir. Ama böyle yenilgi çok az bulunur: Tesadüfen kazanılan golü saymazsanız arzusu eksik, isteği eksik, zorlamayan, aramayan, tek bir kişiyle bile isyan etmeyen çok garip bir mağlubiyet bu... Bu garip mağlubiyetin nedenini teknik-taktik detaylarda aramak anlamsız, sanki gerekçe daha çok Rijkaard’ın yüzünde gizli... Hollandalı’nın yüzündeki ifade, saygıdeğer babası Herman’ı kaybetmekten daha fazlasını anlatıyor gibi.

Kanat Atkaya - Peki peki anladık (Hürriyet)

Peki, zemin lig standartına uygun şekilde patates tarlası gibiydi bahanesini kabul edelim. Peki, moraller bozuktu, kavga ve yas ve sakatlıklar ve her türden aksilikler yakaya yapışmıştı, bırakmıyordu. Ama bütün bunlar 70-75 dakika boyunca pozisyon bulamayan bir takımı aklar, paklar mı? Galatasaray şu ana kadar ligde kötü maç oynamış takımlar arasında bir sıralama yapılsa birinci gelebileceği bir karşılaşma çıkardı. Arkasına sığınacak bahane bulmak yerine aynaya bakması ve kendini tokatlaması için bundan daha iyi bir örnek bulunamazdı. Milyonlarca lira, dolar, euro harcanarak kurulan, sezon başında hedefini birkaç kupa olarak belirleyen takım böyle oynama (oynamama?) hakkına sahip olabilir mi? 40’ıncı saniyede tartışmaya açık vaziyette gelen penaltıya sığınmak bu berbat futbolu (futbolsuzluğu?) açıklamaya yeter mi?

Hakem yorumları

Metin Tokat: Uzun süredir zorluk derecesi yüksek bir maça atanmayan Aytekin Durmaz karşılaşmaya ısınmadan sonucu etkileyen hatalı bir kararla başladı. Emenike ceza alanında topla kaleye yönelmek isterken yandan kayarak gelen Neill, oyuncunun önündeki topa temas ederek rakibinden kurtardı. Topun yönü değişti. Pozisyona verdiği penaltı kararı hatalıydı.

Ali Aydın: Maçın başında çaldığı penaltıda G.Saraylı Neill, hamlesi rakip Emenike'ye değil, direkt topaydı. Galatasaraylı oyuncuların yardımcı hakemi işaret etmesi Durmaz'ı yanlışından döndürebilirdi. Ancak Durmaz, yardımcı hakemine muhtemelen itibar etmedi. Yanlışından dönebilirdi diyoruz; çünkü 'hakem oyunu tekrar başlatana kadar verdiği karardan dönebilir' diye bir kural var.

Serdar Tatlı: Maçtaki pozisyonlara gelince; en önemli ve en kritik an 40. saniyede yaşandı. Lucas Neill, yandan kayarak Emenike’nin önündeki topa müdahale etti. Pozisyonda Neill’in niyeti, tamamiyle topla oynamak. Zeminin de kötü olması, hakemin yanılmasına etkide bulundu ki, Avustralyalı savunmacının topa müdahalesinden sonra Emenike’nin düşmesine, hatalı bir karar verdi.

Goal.com​

 
Rijkaard'ın bu takıma hiç bi faydası yok..
 
suçu rejkard dan bulan adam futboldan anlıyormu anlamıyormu şüphe etmek gerek. takımda adam yok rejkard ne yapsın.
 
sadece Spor YazarLarı nin mi umudu yok ?

bu takimda ruh yok,bunu da antrenor vermesi lazim.
 
1. Suç Futbolcuların ( Kazanma arzusu, hırs, takım anlayışı, taktik hiçbirşey yok )
2. Suç Rijjkardın oyuncuları yeterince uyaramıyor otoritesini koyamıyor dediklerini yaptıramıyor takımı düzene sokamıyor !
3. Suç ise yönetimin çünkü oyuncuların nasıl oynadıgını görüyorlar hadi adamlar iyi oynayasa yenilse taktiksel açıdan sansızlıktan yenildik vs. deriz. Sahada takım görüntüsü veren birşey yok ki. Hepsi saldım çayıra mevlam kayıra felsefesiyle ayağına top gelen rastgele birşeyler yapıyor bu nasıl bir futbol anlayışıdır.
 
1,5 senedir hiçbirşey vermedi takıma.bundan sonra da veremeyeceği acık.rijkaardı savunanlar bu 1,5 sene içinde ne gördüler de hala onu savunuyorlar anlamıyorum.takımda iş yokmuş.Fluerquin-Perez-Victoria larla şampiyon oldu bu takım.
 
suçu rejkard dan bulan adam futboldan anlıyormu anlamıyormu şüphe etmek gerek. takımda adam yok rejkard ne yapsın.

Ben futboldan anladığım için yorum yapıyorum, Rijkaard'ın futbol bilgisine de bişey demiyorum.. Gayet iyi bir hoca.. Ama yapmaya çalıştığı sistem Galatasaray'a uymaz. Sadece bunu diyorum..

Geçen sene Keita,Elano,Baros,Arda
Bu sene Elano,Misimovic,Insua,Cana,Baros,Arda var adam mı yok şimdi ?

Takımda ruh yok ruh.. Ve bunun sorumlusu önce yönetim sonra da Rijkaard'dır..

Ki bu dün Servet'i kadro dışı bırakmakla ispatlanmıştır bir kez daha..
 
ßu Spor yazarları ben bildim bileli zaten GS'yi beğenmiyorlardi.. Şaşırmadım.
 
Takımda forvet yok. Rijkaard ne yapsın?
En çok ağırlık binen bölgede bağlayıcı görevi Ayhan gibi bir topçu yapıyor. Rijkaard ne yapsın?
Arda sakatlanıyor. Barış oynuyor-Aydın oynuyor. Rijkaard ne yapsın?
Keita satıldı, yokları oynayan Pino geldi. Rijkaard ne yapsın?
Emre Güngör satıldı, Neill'ın yanında kıçını kaldıramayan Gökhan Zan'lar, Servet'ler oynuyor. Rijkaard ne yapsın?

Yani özetle bu takımda 3-5 kilit oyuncu sakatlığında ortaya tam bi facia çıkıyor. Baros, Batdal sakatlanıyor. Santrofor yok! Arda sakatlanıyor, o bölgede oynaması gereken Kewell santrofor oynuyor mecburen! Onun yerine yıllardır bir merdiveni zor çıkan Aydın, kağıt üzerinde sözde topçu; icraate gelince bunu topçu yapan kim diye sorgulamamız gereken, bir pası bile atamayan Barış oynuyor. Göbekte Cana'nın yanında bağlayıcı noktada, Ayhan adında bir fiyasko daha var. Sağ kanatta Keita'yı sattık, yerine Pino, Serdar geldi. Pino yokları oynuyor, Serdar denen adam zaten ALLAHA EMANET!

Şimdi soruyorum size bu takımda stoper yok, ortasaha yok, sol kanat yok, sağ kanat yok, forvet yok. RİJKAARD ne yapsın? Bu adamdan büyü mü bekliyor sunuz? Maalesef asasını çıkarıpta birşeyler ortaya koyamıyor. Bu takımda bir Baros olduğu zaman neler yapabileceğimiz herkes biliyor. Ama alternatif yok. Bu bağlamda en büyük suçlu yönetimdir. Gidenlerin yerini dolduramadıkları için yönetim suçludur! Rijkaard'ın işine karıştıkları için yönetim suçludur. Haldun Üstünel gibi bi adamı takımda tutamadığı için yönetim suçludur! Yapacak birşey yok!

Oyuncularda da suç bulmuyorum ben. Sol kanat'ın santroforda tek forvet, ortasaha göbek oyuncusununda sol kanatta oynadığı bir takımda oyuncuların elinden gelenlerde bu kadar..
 
Ben de Spor Yazarlarından umutsuzum...
 
Uzun uzun yazmaya gerek yok : Özürlü medya.
 
Ben de beğenmiyorum ama umutsuz değilim. Takımda kimse ne yapacağını bilmiyor. Karabük maçında hepimizin gördüğü gibi topu alan çaresizce ileri gitmeye çalışıyor. Onu da yapamayınca top şişiriyorlar. Galatasaray'ı bu kadar çaresiz görmek gerçekten çok kötü. Özellikle orta sahada köklü değişiklikler yapılmalı. Ayhan'la falan olmaz bu iş. Yeni oyuncu mu alırlar, eldekileri resetlerler mi, futbolu mu öğretirler orası onlara kalmış.
 
Geri
Üst