CounTRy
Gülen Manyak
- Katılım
- 5 Haz 2006
- Mesajlar
- 10,687
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
I. SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNUN TEMEL AMACI
- Adil, kolay ulaşılabilir ve eşitlikçi bir sistem kurmak,
- Yoksulluğa karşı etkin mücadeleyi hedefleyen bir sistem kurmak,
- Mali açıdan sürdürülebilir bir sistem kurmak,
- Sosyal güvenlikte tek nokta yaklaşımını egemen kılmak (Bu ilke, halihazırda Kanada ve Yeni Zelanda’da başarı ile uygulanmaktadır).
Sosyal güvenlik reformu, dört kelimeyle; sorumluluk (sisteme zorunlu tabi olmak), dayanışma (havuz sistemi), eşitlik (norm ve standart birliği) ve adalet (nimet-külfet dengesi) şeklinde özetlenmektedir.
II. SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNA İHTİYAÇ DUYULMA NEDENİ
- Mevcut Sosyal Güvenlik Sisteminin Mali Açıdan Sürdürülebilirliğini Kaybetmiş Olması
“Sosyal güvenlik kurumları finansman açığının kamu kesimi finansman açığı içindeki payının hızlı artışı” nedeniyle sosyal güvenlik finansman açığı, enflasyon ve faizler başta olmak üzere ekonomik göstergeleri olumsuz etkilemiştir. Sosyal güvenlik harcamaları için ülkelerin milli gelirden ayırdıkları payların giderek artması, makroekonomik dengeleri ve rekabet gücünü tehdit eder boyuta ulaşmıştır.
- Mevcut sistemin emeklileri yoksulluğa karşı koruyamamış olması
Mevcut sosyal güvenlik sistemi, prim-edim dengesinin tam olarak sağlanamamış olması nedeniyle emeklileri yoksulluğa karşı koruyamamıştır.
- Ülke nüfusumuzun demografik yapısındaki değişme eğilimi
Hayatta kalma beklentisinin 70 yaşa yükselmesi sonucunda nüfusun görece yaşlanacağı ihtimali doğmuştur. Ülkemizde 25-30 yıl içinde yaşlı nüfusun giderek artacağı, bu nedenle sosyal güvenlik sistemleri açısından, şimdiden önlem alınması gerektiği görüşü hakimdir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) de Türkiye'de yaşam beklentisine ilişkin olarak, 2002-2005 döneminde hayatta kalma beklentisinin 69.8 olduğunu, bu oranın 2025 yılında 73.2'ye çıkacağını öngörmektedir. Bu durumda sosyal güvenlik sisteminin bu konuda gerekli önlemi şimdiden alması gerekmektedir. Türkiye'de nüfusun yaşlanması ihtimaline karşı, demografik fırsat penceresi diye tabir edilen Türkiye'nin genç nüfusa sahip olma avantajının (fırsat penceresi) tersine dönmemesi için şimdiden önlem alınması gerekmektedir.
DPT'nin verilerine göre doğuşta yaşam beklentisi 69-70'dir. Bu rakam, kişiler 20 yaşındayken 73, 40 yaşındayken 74, 50 yaşında ise 76 olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde ortalama emekli yaşının 50-60 olduğu bu yaşlarda yaşam beklentisinin ortalama 76 yaşına karşılık geldiği gerçeği düşünülürse, emeklilik sonrası ortalama 15-20 yıl emekli maaşı alınmış olunacaktır.
Ülkemizde sigortalılar ortalama olarak 25 yıl çalışıp, 45-55 yaşında emekli olup 15-20 yıl emekli maaşı almaktadırlar. Bu durum, çalışma süresinden fazla emeklilik süresi gibi çarpıcı bir noktayı ortaya çıkarmaktadır. Diğer yandan, DPT verileri, ülkemizle diğer dünya ülkeleri arasındaki ortalama yaşam süresi farklılığının etkisiyle, emeklilik sonrası kaç yıl emekli aylığı alındığı sıralamasında dünya standartlarında orta noktalarda yer aldığımızı göstermektedir.
Diğer yandan toplam nüfusumuzun, toplam çalışan nüfusumuza oranında olumsuz yönde değişim meydana gelmesi de sosyal güvenlik reform ihtiyacını doğuran, nüfus yapımızla ilgili bir nedendir.
(DPT, Türkiye'de emeklilik yaşı
uygulamalarının sonuçları raporu)
Ülkeler Aylık Ödeme süresi
İrlanda 8.8
Avusturya 11.7
Belçika 12
İngiltere 12.2
Türkiye 12.5
Norveç 12.9
Almanya 13
Fransa 13.1
Hollanda 13.9
İsveç 14.0
YASLILIK AYLIĞI ALMAKTA İKEN ÖLENLERİN
ORTALAMA ÖLÜM YAŞI
Yıllar Kadın Erkek
1994 62 61
1995 67 65
1996 68 65
1997 68 65
1998 68 66
1999 69 66
2000 69 67
2001 70 68
Kaynak: SSK İstatistik Yıllıkları (1997-2001)
- Aktif pasif oranının bozulması
Aktif pasif oranı, emekli başına düşen aktif nüfus oranını, yani kaç emekli başına fiilen prim Ödeyen kaç sigortalının düştüğünü gÖstermektedir. Aktif pasif oranı, SSK'da 1.70, Bağ-Kur'da 2.30, Emekli Sandığı'nda ise 0.90 dolayındadır. Aktif pasif dengesinin bozulması, erken yaşta emeklilik uygulamaları anlamına da geldiğinden, bu durum sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesini olumsuz yÖnde etkilemektedir.
SSK’DA YAŞLILIK AYLIĞI BAGLANAN SİGORTALILARIN DAĞILIMI VE YAŞ ORTALAMALARI
Yıllar Yıllara GÖre Yaşlılık Aylığı Bağlanan Sigortalı Sayısı Ortalama Emeklilik Yaşları
Kadın Erkek Toplam
1997 179.951 47 50 49
1998 181.999 47 50 49
1999 198.879 47 49 49
2000 188.628 47 49 49
2001 209.281 49 49 49
Kaynak: SSK İstatistik Yıllıkları (1997-2001)
BAZI ÜLKELERDE EMEKLİLİK YAŞLARI (Erkekler için)
YILLARA GÖRE EMEKLILIK YASI
üLKELER 1990-1999 2000 Sonrası
Avustralya 61 62
Kanada 61 62
Danimarka 62 62
Finlandiya 58 59
Fransa 60 65
Yunanistan 62 61
İtalya 57 59
Japonya 70 69
Hollanda 59 61
Norveç 64 67
Portekiz 64 65
İspanya 60 61
İngiltere 61 62
Almanya 60 65
ABD 63 65
çoğu OECD ülkesinde asgari emeklilik yaşı 65 dolayındadır. Avrupa'da 55-64 yaş grubundaki erkek işgücünün yaklaşık yarısı halen çalışmaktadır.
(Kaynak: OECD Economic Outlook, Aralık 2002)
III. SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI YASASI
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, taslak durumundayken Emeklilik Sigortası Yasa Tasarı Taslağı ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarı Taslağı'nın bütüncül olarak ele alınmasının daha yararlı olacağı düşüncesi ile tek yasa tasarısında birleştirilerek 4 Nisan 2005 tarihinde Başbakanlık tarafından TBMM'ye sevk edilmiştir. Yasama çalışmalarının tamamlanmasının ardından "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" ismi ile 19.04.2006 tarihinde yasalaşmıştır.
Peki, gerçekten bu sistem mevcut sistemin kazanılmış haklarını geriye götürüyor mu? Yeni sistem bir nimet-külfet dengesi getiriyor mu? Kimler üzülecek kimler sevinecek? Bizleri ne gibi sürprizler beklemektedir?
- Adil, kolay ulaşılabilir ve eşitlikçi bir sistem kurmak,
- Yoksulluğa karşı etkin mücadeleyi hedefleyen bir sistem kurmak,
- Mali açıdan sürdürülebilir bir sistem kurmak,
- Sosyal güvenlikte tek nokta yaklaşımını egemen kılmak (Bu ilke, halihazırda Kanada ve Yeni Zelanda’da başarı ile uygulanmaktadır).
Sosyal güvenlik reformu, dört kelimeyle; sorumluluk (sisteme zorunlu tabi olmak), dayanışma (havuz sistemi), eşitlik (norm ve standart birliği) ve adalet (nimet-külfet dengesi) şeklinde özetlenmektedir.
II. SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNA İHTİYAÇ DUYULMA NEDENİ
- Mevcut Sosyal Güvenlik Sisteminin Mali Açıdan Sürdürülebilirliğini Kaybetmiş Olması
“Sosyal güvenlik kurumları finansman açığının kamu kesimi finansman açığı içindeki payının hızlı artışı” nedeniyle sosyal güvenlik finansman açığı, enflasyon ve faizler başta olmak üzere ekonomik göstergeleri olumsuz etkilemiştir. Sosyal güvenlik harcamaları için ülkelerin milli gelirden ayırdıkları payların giderek artması, makroekonomik dengeleri ve rekabet gücünü tehdit eder boyuta ulaşmıştır.
- Mevcut sistemin emeklileri yoksulluğa karşı koruyamamış olması
Mevcut sosyal güvenlik sistemi, prim-edim dengesinin tam olarak sağlanamamış olması nedeniyle emeklileri yoksulluğa karşı koruyamamıştır.
- Ülke nüfusumuzun demografik yapısındaki değişme eğilimi
Hayatta kalma beklentisinin 70 yaşa yükselmesi sonucunda nüfusun görece yaşlanacağı ihtimali doğmuştur. Ülkemizde 25-30 yıl içinde yaşlı nüfusun giderek artacağı, bu nedenle sosyal güvenlik sistemleri açısından, şimdiden önlem alınması gerektiği görüşü hakimdir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) de Türkiye'de yaşam beklentisine ilişkin olarak, 2002-2005 döneminde hayatta kalma beklentisinin 69.8 olduğunu, bu oranın 2025 yılında 73.2'ye çıkacağını öngörmektedir. Bu durumda sosyal güvenlik sisteminin bu konuda gerekli önlemi şimdiden alması gerekmektedir. Türkiye'de nüfusun yaşlanması ihtimaline karşı, demografik fırsat penceresi diye tabir edilen Türkiye'nin genç nüfusa sahip olma avantajının (fırsat penceresi) tersine dönmemesi için şimdiden önlem alınması gerekmektedir.
DPT'nin verilerine göre doğuşta yaşam beklentisi 69-70'dir. Bu rakam, kişiler 20 yaşındayken 73, 40 yaşındayken 74, 50 yaşında ise 76 olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde ortalama emekli yaşının 50-60 olduğu bu yaşlarda yaşam beklentisinin ortalama 76 yaşına karşılık geldiği gerçeği düşünülürse, emeklilik sonrası ortalama 15-20 yıl emekli maaşı alınmış olunacaktır.
Ülkemizde sigortalılar ortalama olarak 25 yıl çalışıp, 45-55 yaşında emekli olup 15-20 yıl emekli maaşı almaktadırlar. Bu durum, çalışma süresinden fazla emeklilik süresi gibi çarpıcı bir noktayı ortaya çıkarmaktadır. Diğer yandan, DPT verileri, ülkemizle diğer dünya ülkeleri arasındaki ortalama yaşam süresi farklılığının etkisiyle, emeklilik sonrası kaç yıl emekli aylığı alındığı sıralamasında dünya standartlarında orta noktalarda yer aldığımızı göstermektedir.
Diğer yandan toplam nüfusumuzun, toplam çalışan nüfusumuza oranında olumsuz yönde değişim meydana gelmesi de sosyal güvenlik reform ihtiyacını doğuran, nüfus yapımızla ilgili bir nedendir.
(DPT, Türkiye'de emeklilik yaşı
uygulamalarının sonuçları raporu)
Ülkeler Aylık Ödeme süresi
İrlanda 8.8
Avusturya 11.7
Belçika 12
İngiltere 12.2
Türkiye 12.5
Norveç 12.9
Almanya 13
Fransa 13.1
Hollanda 13.9
İsveç 14.0
YASLILIK AYLIĞI ALMAKTA İKEN ÖLENLERİN
ORTALAMA ÖLÜM YAŞI
Yıllar Kadın Erkek
1994 62 61
1995 67 65
1996 68 65
1997 68 65
1998 68 66
1999 69 66
2000 69 67
2001 70 68
Kaynak: SSK İstatistik Yıllıkları (1997-2001)
- Aktif pasif oranının bozulması
Aktif pasif oranı, emekli başına düşen aktif nüfus oranını, yani kaç emekli başına fiilen prim Ödeyen kaç sigortalının düştüğünü gÖstermektedir. Aktif pasif oranı, SSK'da 1.70, Bağ-Kur'da 2.30, Emekli Sandığı'nda ise 0.90 dolayındadır. Aktif pasif dengesinin bozulması, erken yaşta emeklilik uygulamaları anlamına da geldiğinden, bu durum sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesini olumsuz yÖnde etkilemektedir.
SSK’DA YAŞLILIK AYLIĞI BAGLANAN SİGORTALILARIN DAĞILIMI VE YAŞ ORTALAMALARI
Yıllar Yıllara GÖre Yaşlılık Aylığı Bağlanan Sigortalı Sayısı Ortalama Emeklilik Yaşları
Kadın Erkek Toplam
1997 179.951 47 50 49
1998 181.999 47 50 49
1999 198.879 47 49 49
2000 188.628 47 49 49
2001 209.281 49 49 49
Kaynak: SSK İstatistik Yıllıkları (1997-2001)
BAZI ÜLKELERDE EMEKLİLİK YAŞLARI (Erkekler için)
YILLARA GÖRE EMEKLILIK YASI
üLKELER 1990-1999 2000 Sonrası
Avustralya 61 62
Kanada 61 62
Danimarka 62 62
Finlandiya 58 59
Fransa 60 65
Yunanistan 62 61
İtalya 57 59
Japonya 70 69
Hollanda 59 61
Norveç 64 67
Portekiz 64 65
İspanya 60 61
İngiltere 61 62
Almanya 60 65
ABD 63 65
çoğu OECD ülkesinde asgari emeklilik yaşı 65 dolayındadır. Avrupa'da 55-64 yaş grubundaki erkek işgücünün yaklaşık yarısı halen çalışmaktadır.
(Kaynak: OECD Economic Outlook, Aralık 2002)
III. SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI YASASI
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, taslak durumundayken Emeklilik Sigortası Yasa Tasarı Taslağı ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarı Taslağı'nın bütüncül olarak ele alınmasının daha yararlı olacağı düşüncesi ile tek yasa tasarısında birleştirilerek 4 Nisan 2005 tarihinde Başbakanlık tarafından TBMM'ye sevk edilmiştir. Yasama çalışmalarının tamamlanmasının ardından "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" ismi ile 19.04.2006 tarihinde yasalaşmıştır.
Peki, gerçekten bu sistem mevcut sistemin kazanılmış haklarını geriye götürüyor mu? Yeni sistem bir nimet-külfet dengesi getiriyor mu? Kimler üzülecek kimler sevinecek? Bizleri ne gibi sürprizler beklemektedir?
Kaynak: YeniBirİş