'Size anlattıklarımızla yetinin, fazlasını istemeyin'

Serdengeçti

Banned
Katılım
8 May 2007
Mesajlar
1,808
Reaction score
0
Puanları
0
Tarihçi Prof. İlber Ortaylı, 'Mustafa' filmi için "Atatürk'ün hayatına ilişkin hiçbir yeni bilgi vermiyor" diyor. Peki, filmde hiçbir yeni bilgi yoksa bu yaygara niye?

İşte sorun tam bu noktada.

Mesele, yeni bilgi verilip verilmemesinde değil; "zaten bilinen ama hakkında konuşulmayanların" yaygınlaşmasında.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiç kuşkusuz en önemli siması olan Atatürk'ün hayatı "tam olarak" bilinsin istemiyorlar. "Bizim size anlattıklarımızla yetinin, daha fazlasını talep etmeyin" diyorlar.

Bunu yapmaktaki amaçları ne?

Şöyle bir şey: Bugün uyguladıkları politikaları, Atatürk'ü kullanarak meşrulaştırıyorlar. "Atatürk de böyle yapmıştı", "Atatürk de böyle demişti", "Biz Atatürk'ün izindeyiz", "Yaşasaydı Atatürk de bu kararı alırdı."

İşi o hale getirdiler ki yolsuzluk ya da usulsüzlük kuşkusuyla haklarında soruşturma açılan bürokratlar dahi, "Bana bunu Atatürkçü olduğum için yapıyorlar" diyebiliyor.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, 1 Temmuz 2008 günü gözaltına alınırken, "Atatürk'ü sevmekle suçlanıyorum" dememiş miydi?
Halbuki olayın Atatürk'ü sevmekle uzaktan yakından ilişkisi yoktu. Aygün sadece ve sadece Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı.

Daha da ileri gittiler!

Atatürk'e ait olmayan lafları, sanki o söylemiş gibi dolaşıma soktular:
* "İstikbal göklerdedir." (Hava Kuvvetleri Komutanlığı bile ilanlarında kullanıyor.)
* "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur." (Spor akademilerinin duvarlarına yazıyorlar.)
* "Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır." (Ulusalcılar uydurdu.)
Atatürk bunların hiçbirini söylemedi ama Atatürkçü geçinenler tarafından uyduruldu. O laflardan hoşlanan aymazlar da yaygınlaştırdı.
Şimdi bu yalanlara, "yalan" diyenleri, "Atatürk düşmanı" ilan ediyorlar!

Tekrar başa dönersek:
Evet, kendi çıkarlarını korumak için Atatürk'ü kullanıyorlar ve bunu yapabilmek için de halkın, Atatürk'ü "onların anlattığı kadarıyla" (ve şekliyle) tanımasını istiyorlar.
Bunun dışına çıkanlara yaptıkları da belli: Bilhassa medyadaki borazanları vasıtasıyla karalıyor, çamur atıyorlar.
Koskoca Turkcell bile bu haysiyetsizlerin çirkefliğinden çekindiği için 'Mustafa' filmine sponsor olmadı.

Her ülkenin büyük adamları, kahramanları vardır. Bu kişiler hakkında sürüyle biyografi yazılır.
Bir düşünün bakalım:
Nasıl oldu da, Atatürk hakkında şimdiye dek yazılmış en kapsamlı biyografileri, Türkler değil de İngilizler kaleme aldı? (İlki Lord Kinross, diğeri Andrew Mango.)
Atatürk'ün psikolojik dünyasına ilişkin en ilginç çalışma ise ancak ABD'de yazıldı!
(Kıbrıs doğumlu psikiyatr Vamık Volkan ile tarihçi Norman Itzkowitz'in 'Ölümsüz Atatürk' adlı kitabı ki bir ara Türkiye'ye sokulması yasaklanmıştı!)
Garip bir durum değil mi?

Yatıp kalkıp Atatürk'ten söz edenler, onun hakkında kayda değer bir hayat öyküsü (biyografi) dahi kaleme almadılar bu ülkede!



Emre AKÖZ /SABAH
 
Mustafa Kemal Atatürk bir Türkçü aydınlanma akımının Türk rönesansının başladığı vücuttur.
Atatürk der ki;

"İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, fâni Mustafa Kemal; diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemaller idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk anaları daha Mustafa Kemaller doğurmayacaklar mı? Feyiz milletindir, benim değil."

Bu söz öncelikle Atatürk Kemalist miydi diyen aklı kıt bazı islamcılar ile dönek liboşlara eksiksiz bir kapatır.
Daha sonrasında da Atatürk hakkındaki abuk sabuk eleştirilere tam bir yanıttır.

Atatürk 2 tanedir. Biri etten kemikten zaafları olan alkol alan, yüreğinde babasızlığın yarası, elinde sigarası, bir asker olmanın getirdiği sert ve katı kişiliğine eklenen savaşlarda edindiği psikoljik travmaları ile çevresine korku salan bir Atatürk.

Diğeri Atatürk ise Türk milletinin Millet olma şuurunu uyandıran, aydınlanmacı, kendine doğmaları değil bilimi ideal seçen, çalışkan, disiplinli, ülke insanın kul olmaktan birey olmaya yükselten bağımsız medeni Türkiye ve Türk insanı idealidir.

Bu ülke çocuklarıne elbette 2. Atatürk öğretilmektedir. Bizim için Mustafa Kemallar ideali etten kemikten olan Mustafa Kemalden önemlidir.
Maalesef onun ölümünden sonra tüm aydınlanmacı devrimleri tersine çevrilmiş, Atatürk'ün ideallerine zerre saygı gösterilmezken etten kemikten Atatürk'e gösterilen şekilci saygı ile Atatürkçülüğün içi boşaltımıştır.

Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin geç kalmış rönesansı ve sanayi devrimidir. Mustafa Kemal Atatürk ülkeyi Allah ile Kitapla değil bilim ile ahlakla yöneten bir Türk Lideridir.
Mustafa Kemal Atatürk TÜRK insanının aydınlanma gelişme ve medenileşme hareketidir.

Etten kemikten olan Mustafa Kemal in aşk hayatını, ikili ilişkilerini, alkolünü sofralarını getirin milletin aklına.
Bu Atatürk ü tanıma değil Atatürk ü yıpratmaktır sadece.

Bazı islam-cı ve liboş medya Atatürk ün şahsını küçük düşürerek Mustafa Kemaller ideolojisine darbe vurmayı hedeflemektedirler.

Size ne Atatürk ün arkadaşlık hayatından, her gece rakı eşliğindeki sofralarından, sevgilisinden karısından cinsel yaşamından sizee ne!!!

Dağılmış ordudan bir zafer, yıkılmış imparatorluktan bir bağımsız cumhuriyet, 30'ların ekonomik çöküşünde bir sanayi hamlesi yaptı mı bu adam? Hatayı bağladı mı Türkiye hudutlarına?

Atatürk'ten sonra kim o hızla ekonomik büyüme yaratabilmiş, kim ülkeye bir karış toprak daa katabilmiş, kim devrimleri ile ülke insanına medeni haklarını teslim edebilmiş?

Atatürk'ün astığı ayrılıkçı, şeriatçı ve mandacı köpeklerin torunları bugün Atatürk ün hayatını tartışır olmuş...

Karşınızda boş beleş adamlar değil Atatürkçü Türk Milliyetçileri var beyler...
Haybeye konuşmayınız...
 
Yatıp kalkıp Atatürk'ten söz edenler, onun hakkında kayda değer bir hayat öyküsü (biyografi) dahi kaleme almadılar bu ülkede!

fazla söze gerek yok aslında bu cümle bile Atatürkçüyüm diye ortalarda gezinen şarlatanların maskelerini düşürmeye yeterli
 
Daha da ileri gittiler!

Atatürk'e ait olmayan lafları, sanki o söylemiş gibi dolaşıma soktular:
* "İstikbal göklerdedir." (Hava Kuvvetleri Komutanlığı bile ilanlarında kullanıyor.)
* "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur." (Spor akademilerinin duvarlarına yazıyorlar.)
* "Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır." (Ulusalcılar uydurdu.)
Atatürk bunların hiçbirini söylemedi ama Atatürkçü geçinenler tarafından uyduruldu. O laflardan hoşlanan aymazlar da yaygınlaştırdı.
Şimdi bu yalanlara, "yalan" diyenleri, "Atatürk düşmanı" ilan ediyorlar!

Vaybe demek bunları Atatürk söylememiş ilk defa duydum.

Desene Atatürkle ilgili bildiklerimizin çoğu yalanmış

Ve gerçekler ortaya çıkmasın gerçek Atatürk ü insanlar öğrenmesin diye çıkıyormuş bunca gürültü
 
Yatıp kalkıp Atatürk'ten söz edenler, onun hakkında kayda değer bir hayat öyküsü (biyografi) dahi kaleme almadılar bu ülkede!

fazla söze gerek yok aslında bu cümle bile Atatürkçüyüm diye ortalarda gezinen şarlatanların maskelerini düşürmeye yeterli

Yazdıkların senin içinde senin gibi düşünenler için de geçerli.
 
yaptıkları siyasette M.K. Atatürk'ü kullananlara çok güzel bir cevap olmuş.
 
Atatürk'e ait olmayan lafları, sanki o söylemiş gibi dolaşıma soktular:
* "İstikbal göklerdedir." (Hava Kuvvetleri Komutanlığı bile ilanlarında kullanıyor.)
* "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur." (Spor akademilerinin duvarlarına yazıyorlar.)
* "Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır." (Ulusalcılar uydurdu.)
Atatürk bunların hiçbirini söylemedi ama Atatürkçü geçinenler tarafından uyduruldu. O laflardan hoşlanan aymazlar da yaygınlaştırdı.
Şimdi bu yalanlara, "yalan" diyenleri, "Atatürk düşmanı" ilan ediyorlar!

Bu sözleri Atatürk söylememişse neden atatürk söylemiş gibi kullanılıyor
 
Tarihçi Prof. İlber Ortaylı, 'Mustafa' filmi için "Atatürk'ün hayatına ilişkin hiçbir yeni bilgi vermiyor" diyor. Peki, filmde hiçbir yeni bilgi yoksa bu yaygara niye?

İşte sorun tam bu noktada.

Mesele, yeni bilgi verilip verilmemesinde değil; "zaten bilinen ama hakkında konuşulmayanların" yaygınlaşmasında.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiç kuşkusuz en önemli siması olan Atatürk'ün hayatı "tam olarak" bilinsin istemiyorlar. "Bizim size anlattıklarımızla yetinin, daha fazlasını talep etmeyin" diyorlar.

Bunu yapmaktaki amaçları ne?

Şöyle bir şey: Bugün uyguladıkları politikaları, Atatürk'ü kullanarak meşrulaştırıyorlar. "Atatürk de böyle yapmıştı", "Atatürk de böyle demişti", "Biz Atatürk'ün izindeyiz", "Yaşasaydı Atatürk de bu kararı alırdı."

İşi o hale getirdiler ki yolsuzluk ya da usulsüzlük kuşkusuyla haklarında soruşturma açılan bürokratlar dahi, "Bana bunu Atatürkçü olduğum için yapıyorlar" diyebiliyor.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, 1 Temmuz 2008 günü gözaltına alınırken, "Atatürk'ü sevmekle suçlanıyorum" dememiş miydi?
Halbuki olayın Atatürk'ü sevmekle uzaktan yakından ilişkisi yoktu. Aygün sadece ve sadece Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı.

Daha da ileri gittiler!

Atatürk'e ait olmayan lafları, sanki o söylemiş gibi dolaşıma soktular:
* "İstikbal göklerdedir." (Hava Kuvvetleri Komutanlığı bile ilanlarında kullanıyor.)
* "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur." (Spor akademilerinin duvarlarına yazıyorlar.)
* "Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır." (Ulusalcılar uydurdu.)
Atatürk bunların hiçbirini söylemedi ama Atatürkçü geçinenler tarafından uyduruldu. O laflardan hoşlanan aymazlar da yaygınlaştırdı.
Şimdi bu yalanlara, "yalan" diyenleri, "Atatürk düşmanı" ilan ediyorlar!

Tekrar başa dönersek:
Evet, kendi çıkarlarını korumak için Atatürk'ü kullanıyorlar ve bunu yapabilmek için de halkın, Atatürk'ü "onların anlattığı kadarıyla" (ve şekliyle) tanımasını istiyorlar.
Bunun dışına çıkanlara yaptıkları da belli: Bilhassa medyadaki borazanları vasıtasıyla karalıyor, çamur atıyorlar.
Koskoca Turkcell bile bu haysiyetsizlerin çirkefliğinden çekindiği için 'Mustafa' filmine sponsor olmadı.

Her ülkenin büyük adamları, kahramanları vardır. Bu kişiler hakkında sürüyle biyografi yazılır.
Bir düşünün bakalım:
Nasıl oldu da, Atatürk hakkında şimdiye dek yazılmış en kapsamlı biyografileri, Türkler değil de İngilizler kaleme aldı? (İlki Lord Kinross, diğeri Andrew Mango.)
Atatürk'ün psikolojik dünyasına ilişkin en ilginç çalışma ise ancak ABD'de yazıldı!
(Kıbrıs doğumlu psikiyatr Vamık Volkan ile tarihçi Norman Itzkowitz'in 'Ölümsüz Atatürk' adlı kitabı ki bir ara Türkiye'ye sokulması yasaklanmıştı!)
Garip bir durum değil mi?

Yatıp kalkıp Atatürk'ten söz edenler, onun hakkında kayda değer bir hayat öyküsü (biyografi) dahi kaleme almadılar bu ülkede!



Emre AKÖZ /SABAH

her satırına imza mı atarım

atatürkçüüyüm diye geçinenlerin aslında nasıl bir ziniyete sahip olduklarını

Hatta Ataürkü kendi yolszlukarın hukuksuzluklarını gizlemek için bir maske gibi kulandıklarını ne güzel anlatmışsın
Sağolasın Emre AKÖZ
 
Geri
Üst