muratcolez
New member
- Katılım
- 28 Nis 2007
- Mesajlar
- 9,287
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Siz Uygur Türklerine yardım ederseniz, biz de PKK'ya yardım ederiz!
İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya ve Rusya gibi ülkelerin baskıları altında, 20. yüzyıla paramparça olmuş bir imparatorluğun kalıntıları üzerinde giren Çin, 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla yeniden kanlı bir sahnedeydi.
Yaklaşık iki asırdır işgal altında olan Doğu Türkistan, Çin yönetiminin despot rejimi altında her türlü baskı ve işkenceye maruz kaldı.
Hacca gitmeleri, namaz kılmaları ve oruç tutmaları engellenen Doğu Türkistanlı Müslümanlar, Çin hapishanelerinde yıllarca tutuldu, idam edildi, hatta dillerini konuşmaları, kültürlerini devam ettirmeleri engellendi.
Bu işkenceler ve engellemeler ise bugüne kadar aralıksız devam etti…
11 Eylül saldırıları sonrasında ABD’nin "sözde terörle küresel mücadelesine" tam destek veren Çin hükümeti, Uygurlar üzerindeki baskısını bu yolla aklamaya çalıştı. Amerikan güçleri ise, çeşitli ülkelerde tutukladığı Uygurları, Guantanamo Üssü’nde hapsederken, Çin istihbaratıyla da tüm bilgileri paylaştı.
Bu neden ile son yıllar da, Çin'in liberal ve demokrat bir çizgiye doğru hızla ilerlediği propagandası yapılsa da bu hiçbir zaman gerçeği yansıtmadı.
Çin’in Doğu Türkistanlılara yönelik uyguladığı katliam, son günlerde yapılan soykırım ile tekrar gündeme geldi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki olaylar nedeniyle 700’den fazla Müslüman’ın öldüğü ve 1434 kişinin tutuklandığı gelen bilgiler arasında…
Gelişmeleri ülkemiz açısından değerlendirecek olursak, her ne kadar Pekin, Türkiye’yi Doğu Türkistan’ın dış destekçisi olarak görse de, burada ki Müslümanlara yeterince sahip çıkamadığımız kanaatindeyim.
OLİMPİYAT meşalesi, Türkiye’den geçerken, Doğu Türkistan’daki Çin işgalini kınayanların, "Türkiye, kardeşlerinin yanında dur" diye attığı sloganlar halen zihnimde tazeliğini koruyor.
Diğer dikkat çeken bir konu ise, Çin’in çoğunluğunun, PKK sorununu çarpıtarak, “Kürtlere karşı yapılan soykırım” diye tanımlaması ve Kıbrıs meselesinde Güney’den yana tavır sergilemesi…
-------------------
Bölgenin yeraltı zenginlikleri açısından, ekonomisinin çökeceği endişesi ile de, Doğu Türkistan’ın bağımsızlığa kavuşmasını istemeyen Çin’de olayların tırmanma tarihinin, başarılı görülen ve bazı projelerin gündeme geldiği söylenen Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretinden on gün sonraya denk gelmesi ise oldukça ilginç…
Bu ilginçlik ile birlikte geçen yıl kulağıma gelen bir iddia aklıma geldi…
İddiaya göre, Çin Dışişleri Türkiye’ye bir mesaj yollayarak "Siz Uygur Türklerine yardım ederseniz biz de PKK'ya yardım ederiz" denilmişti.
Bu iddia gerçek ise, Türkiye bu konuyu ne kadar ciddiye aldı, bilmiyoruz, ama içimizde ki Avrasyacıların bizi Çin ve Rusya ile işbirliğine sürükleyerek Doğu Türkistan’dan iyice koparmak için uğraş verdiğini biliyoruz…
----------------------
Doğu Türkistan’dan Hac için Suudi Arabistan’a gidecek olan kafilenin, Türkiye topraklarına geldiği vakit Fransızların, İngilizlerin işgalini görmesi ile “Biz Hac farizasını erteleyebiliriz, önce Türkiye’deki kardeşlerimizin mücadelesine birlikte omuz vermemiz lazım” diye düşünmeleri ve canlarını da vererek şehit olmaları aklıma geldiğinde, şu an verilen tavizler canımı çok yakıyor…
BM Güvenlik Konseyi'nde dönem başkanı olan ülkemizin, yaşanan insanlık dışı olaylara karşı bir an önce harekete geçmesinin zamanı geldi de geçiyor.
Tabi gerçekçi bir çözüm için…
İslam Teşkilatı Örgütü ile Suudi Arabistan ve Mısır gibi Müslüman ülkelerden, hiçbir beklentim ise yok…
Sebebini siz biliyorsunuz zaten!
İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya ve Rusya gibi ülkelerin baskıları altında, 20. yüzyıla paramparça olmuş bir imparatorluğun kalıntıları üzerinde giren Çin, 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla yeniden kanlı bir sahnedeydi.
Yaklaşık iki asırdır işgal altında olan Doğu Türkistan, Çin yönetiminin despot rejimi altında her türlü baskı ve işkenceye maruz kaldı.
Hacca gitmeleri, namaz kılmaları ve oruç tutmaları engellenen Doğu Türkistanlı Müslümanlar, Çin hapishanelerinde yıllarca tutuldu, idam edildi, hatta dillerini konuşmaları, kültürlerini devam ettirmeleri engellendi.
Bu işkenceler ve engellemeler ise bugüne kadar aralıksız devam etti…
11 Eylül saldırıları sonrasında ABD’nin "sözde terörle küresel mücadelesine" tam destek veren Çin hükümeti, Uygurlar üzerindeki baskısını bu yolla aklamaya çalıştı. Amerikan güçleri ise, çeşitli ülkelerde tutukladığı Uygurları, Guantanamo Üssü’nde hapsederken, Çin istihbaratıyla da tüm bilgileri paylaştı.
Bu neden ile son yıllar da, Çin'in liberal ve demokrat bir çizgiye doğru hızla ilerlediği propagandası yapılsa da bu hiçbir zaman gerçeği yansıtmadı.
Çin’in Doğu Türkistanlılara yönelik uyguladığı katliam, son günlerde yapılan soykırım ile tekrar gündeme geldi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki olaylar nedeniyle 700’den fazla Müslüman’ın öldüğü ve 1434 kişinin tutuklandığı gelen bilgiler arasında…
Gelişmeleri ülkemiz açısından değerlendirecek olursak, her ne kadar Pekin, Türkiye’yi Doğu Türkistan’ın dış destekçisi olarak görse de, burada ki Müslümanlara yeterince sahip çıkamadığımız kanaatindeyim.
OLİMPİYAT meşalesi, Türkiye’den geçerken, Doğu Türkistan’daki Çin işgalini kınayanların, "Türkiye, kardeşlerinin yanında dur" diye attığı sloganlar halen zihnimde tazeliğini koruyor.
Diğer dikkat çeken bir konu ise, Çin’in çoğunluğunun, PKK sorununu çarpıtarak, “Kürtlere karşı yapılan soykırım” diye tanımlaması ve Kıbrıs meselesinde Güney’den yana tavır sergilemesi…
-------------------
Bölgenin yeraltı zenginlikleri açısından, ekonomisinin çökeceği endişesi ile de, Doğu Türkistan’ın bağımsızlığa kavuşmasını istemeyen Çin’de olayların tırmanma tarihinin, başarılı görülen ve bazı projelerin gündeme geldiği söylenen Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretinden on gün sonraya denk gelmesi ise oldukça ilginç…
Bu ilginçlik ile birlikte geçen yıl kulağıma gelen bir iddia aklıma geldi…
İddiaya göre, Çin Dışişleri Türkiye’ye bir mesaj yollayarak "Siz Uygur Türklerine yardım ederseniz biz de PKK'ya yardım ederiz" denilmişti.
Bu iddia gerçek ise, Türkiye bu konuyu ne kadar ciddiye aldı, bilmiyoruz, ama içimizde ki Avrasyacıların bizi Çin ve Rusya ile işbirliğine sürükleyerek Doğu Türkistan’dan iyice koparmak için uğraş verdiğini biliyoruz…
----------------------
Doğu Türkistan’dan Hac için Suudi Arabistan’a gidecek olan kafilenin, Türkiye topraklarına geldiği vakit Fransızların, İngilizlerin işgalini görmesi ile “Biz Hac farizasını erteleyebiliriz, önce Türkiye’deki kardeşlerimizin mücadelesine birlikte omuz vermemiz lazım” diye düşünmeleri ve canlarını da vererek şehit olmaları aklıma geldiğinde, şu an verilen tavizler canımı çok yakıyor…
BM Güvenlik Konseyi'nde dönem başkanı olan ülkemizin, yaşanan insanlık dışı olaylara karşı bir an önce harekete geçmesinin zamanı geldi de geçiyor.
Tabi gerçekçi bir çözüm için…
İslam Teşkilatı Örgütü ile Suudi Arabistan ve Mısır gibi Müslüman ülkelerden, hiçbir beklentim ise yok…
Sebebini siz biliyorsunuz zaten!
