Silahlar sussun...

44malatya

New member
Katılım
5 Eki 2008
Mesajlar
16
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
GELENEK'ten geleceğe...
Hakkari Şemdinli’de 36 can yitirildi. Yıllardır şans eseri büyük bir çatışmaya dönüşmeyen “linç” girişimleri önce Altınova’da, sonra Adana’da tehlikeli boyutlara tırmandı. Bu gelişmelere dair derin analizler yapılmakta, olayların arkasındaki aktörler üzerinde durulmakta, TSK’nın zaafiyetinden söz edilmekte, hükümetin sorumluluğuna işaret edilmekte, DTP’nin samimiyetsiz olduğu iddia edilmekte, PKK için “bitmediğini göstermek zorundaydı” denmekte.

Bugün bütün bu değerlendirmeleri önemsizleştirecek kritik bir karar anına gelinmiş durumdadır. Türkiye ehliyetsiz ve sorumsuz aktörlerin elinde kanlı bir yıkımın eşiğinde durmaktadır. Savaş, bilindiği gibi, siyasetin silahlı araçlarla sürdürülmesidir. Kimileri söz konusu olan “savaş” değil, “terör” diye itiraz edebilir, oysa bu saçma tartışmanın zerre kadar değeri yoktur. Önemli olan “neden” sorusuna yanıt verilmesidir.

Şu anda sürmekte olan savaş ya da çatışma ortamı siyasetin değil, siyasetsizliğin kanıtıdır. Kürt sorununda “çözüm” arayışı söz konusu olsaydı, bu kadar süre zarfında baskınların, bombaların, sınır ötesi operasyonların, mayınların ötesine geçilmiş olurdu. Oysa şu anda tam anlamıyla bir kilitlenme ve çaresizlik söz konusudur. Sorunun doğrudan tarafı olan kimse “ben ne yaptığımı biliyorum” diyebilecek durumda değildir.

Bu koşullarda gerginlik ve çatışmanın kimseye yararı olmadığı söylenebilir. Ancak bu aldatıcıdır. Gerginlik, çatışma ve savaş ortamından kazançlı çıkacak olan ABD ve diğer emperyalist ülkelerdir. Bugünkü “çılgınlık” ortamının ABD’ye ve Avrupalı emperyalistlere inanılmaz fırsatlar sunduğunu görmeyen ya da kabul etmeyen aptal ya da işbirlikçidir.

Altınova’daki rezaletin bir başka yerde büyük bir felakete dönüşmesi an meselesidir. Türkiye bir Türk-Kürt çatışmasını kaldıracak durumda değildir. Türkiye Şemdinli’deki karakol baskını boyutlarında bir başka çatışmayı da kaldıramayacak kadar hassaslaşmıştır.

Türkiye Komünist Partisi, Kürt sorununun Türkiye’nin diğer meseleleriyle birlikte çözüleceğine ilişkin ilkesel konumlanışında ısrarlıdır. Kürt sorunu piyasa diktatörlüğünün ve gericiliğin hüküm sürdüğü, bağımlı bir ülkede çözülemez. Ancak şu anda tartıştığımız “çözüm” değil, tarihsel sonuçları olacak bir “yıkım”dır. Bu yıkım engellenmelidir. Bu nedenle hızlı bir soğutma süreci yaşanmalı ama bu süreç hükümet tarafından “Kürt sorunu”nun da buzdolabına konması olarak algılanmamalıdır.

1. Silahlar derhal susmalıdır. PKK bütün silahlı eylemleri durdurduğunu bir an önce ilan etmelidir.
2. Sınır ötesi operasyonlara son verilmeli, yeni tezkereler TBMM gündeminden çıkarılmalıdır.
3. Basın üzerindeki yasakçı tutum sona erdirilmelidir.
4. Militarizm ve şovenizmi körükleyen yayınlara ilişkin yargı süreci başlatılmalıdır.
5. Türkiye’nin birçok sorunundan doğrudan sorumlu AKP’nin kapatılmamasının siyasi bir karar olduğu hemen herkesin bildiği bir gerçekse, bir başka siyasi karar DTP için de geçerli olmalı ve bu parti hakkındaki kapatma davası reddedilmelidir.
6. Kürt sorununda ABD ve Avrupa Birliği devre dışı bırakılmalıdır. Hükümetin ve Genelkurmay’ın ABD ile konuya ilişkin yapmış olduğu gizli anlaşmalar derhal açıklanmalı, bu anlaşmalara Türkiye adına taraf olan kişi ve kurumlara soruşturma açılmalıdır. Benzer bir biçimde Kürt halkı adına siyaset yaptığını ileri süren bütün aktörler ABD ve Avrupa Birliği’nin soruna müdahil olmaya çağıran tutumlarını değiştirmelidir.


Bütün bunlar çözüm getirmeyecek belki ama “yıkım”ın engellenmesini sağlayacaktır. TKP, halkımızı emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmemeye, kin ve bölünmeden başka bir şeye yaramayan düşmanca yaklaşımlardan uzak durmaya ve soğukkanlı olmaya çağırmaktadır

Türkiye Komünist Partisi
Genel Merkez

www.tkp.org.tr'den alınmıştır
 
türkiye kürt sorunu vardır diyen kimseyi ne dinlerim nede görüşlerine katılırım . türkiyede herkes kürt sorunu yoktur sorunlu kürtler vardır derse ve bunun çözüm yolunu ararsa sorun çözülür
 
türkiyede kürt sorunu yok aralarında bazı kandırılmışlar var... en güzel örneği vereyim size... alın antep'te sütçü imam.... hani sizin gözünüzde o.ç bi doğu anadolulu demi... bırakın bu işleri ya...
 
kürt hakkını savunan pkk itleriyse yollarını kesip öldürdükleri köylerini basıp çoluk çocuk demeden yaşlı genç demeden öldürdükleri kürtlerin hakkını kim savunur bunlar ne türk nede kürttür bunlar ermeni piçleridir bu bölücülükten başka bişey değildir ben bu topraklarda yaşıyorsam bu vatanın bayrağının altında rahatça yaşıyorsam BEN TÜRKÜM BEN TÜRK OĞLU TÜRKÜM BEN OSMANLI TORUNUYUM arkadaş aksini idda eden varsa dağlarda buluşalım ozaman senin leşine kim sahip çıkıyor görürüz
 
usta ben zaten ne yazdım okusana.......... türkiyede kürt sorunu yok aralarında bazı kandırılmışlar var...

anlatabildim mi yani senin sözüne çıkıyor....bunlar ne türk nede kürttür bunlar ermeni piçleridir bu bölücülükten başka bişey değildir..... ;) ;)
 
Herhalde anlaşılamayan bir nokta var. Arkadaşlar sizin için kürt sorunu yok ama bir sürü insan ölüyor her gün sizce ortada öyle ya da böyle bir sorun yok mu? Adına ne derseniz diyin ortada bir sorun var.
"ben türküm türk oğlu türküm onlar ermeni piçi" bu mu sorunu çözecek yani. yani hiç mi çözüm öneriniz yok bu çatışmaları durduracak???
bakın yukarıda TKP'nin çözüm değil ama en azından bir yıkımı önleyecek açıklamaları var. bence bir okuyun... Saygılar
 
Bunlar ermeni piçleridir diyen arkadaş pkknın video görüntülerini izlememiş galiba benim izlediğim görüntülerdeki insanların hepsi de kürttü. Kimse kimseyi kandırmasın burda. Benim kişisel görüşüm ki bu kişisel bi görüştür kürtleri s-e-v-m-i-y-o-r-u-m. Şimdiye kadar 50 kürt tanıdıysam 49 tanesi sorunlu ve pkk potansiyeli taşıyan insanlar. Ve bir kişisel görüşüm daha var, katılırsınız katılmazsınız bilemem orasını en iyi kürt ölü kürt.
 
Biz 17 şehit verdikten sonra silahlar sussun demek KAHPELİK'ten öteye kelime kaşarlığından öteye gidemez
Silahlar susmalı tabiki ama bu işte sorumluluğu olan bir tek bir kişi bile nefes aldığı sürece SUSMAMALI....
 
Noldu teskere kabul edilince yine g.tünüz tutuştu değilmi...20 yaşında gencecik kardeşlerimizi katlederken silahlar sussun demiyodunuz.Kökünüz kuruyana kadar dewam Allahın belaları...
 
en iyisi benim bildigim terör yasaları gelicek bu ülkeye yakaladıgını yakaladıgın yerde bilgileri aldıktan sonra öldüreceksin ve tüm televizyonlara vericeksin ancak böyle biter . bak irana hepsini vinçle asıyorr sorun kalıyormu kalmıyor biz besliyos beslliyos sonra geri bırakıyos...

arkadaşlar kürtlerin elde edemediigi bir hak söyleyin bu ülkede onu tartışalım. egerki yoksa elde edemedigi şeyler o saman kürt sorunu yoktur demeyin .. illaki kan dökmek isteyen kürtler wardır...
 
OHAAAAAA!!!!
Tek kelimeyle OHA. "en iyi kürt ölü kürt"tür " öyle mi. Bu zeka seviyesi ile işte Kürt olan da "En iyi Türk ölü Türk'tür" diyo ve olanlar oluyo. mesela bugün diyarbakır da olanlar.
Çatışma ortamı ölen insanlar onlara çözüm öldürmeyle bitecek öylemi.
Böylesine kafatasçılığn hiç bir beyinde olmayacağına inanaıyorum birgün ama olanlar olacak.
Tezkere kabul edilince de kimsenin götü tutuşmadı ama olan yine Kürt Türk farketmez bu memleketin insanlarına olacak.... Herkese Saygılar("En iyi Kürt ölü Kürt'tür" ve "En iyi Türk Ölü Türk'tür" diyenler hariç)
 
ısrarla söylüyorum bu ülkede kürt sorunu yoktur sorunlu kürtler vardır . birisi çözüm sunsun demiş . çözümünde var . yola gelmeyen hainlik yapanın derisini yüzeceksin . öldürmek bile az gelir derilerini yüzeceksin . çözüm bu . bu ülkede cumhurbaşkanı dahi çıkarabilen hala hak hukuk isteyenlerinde derisini yüzeceksin .


ayrıca şehitlerin hesapları sorulana kadar silahlar susmaz . ö bölücü köpekler gebermeden silahlar susmaz . bizler her şeyimizle bu mücadelede varız . 15 askerimiz öldü yerlerine 150.000 asker gelir sorun değl . yeterki basımızdakiler sağlam kararlı bir adım atsınlar .
 
bi arkadaş videodan bahsetmiş... tamam arkadaşım bende nefret ediyorum kürtlerden ama aması var... bak doğu kökenli arkadaşlarda vardır benden daha bilirler.... zamanında hani soykırım diyor ya ermeni o.çları... o zamanlarda osmanlı bunları koruma amaçlı doğu topraklarına yerleştiriyor işte onların torunları bu o.ç pkklılar:mad: demişsin ki hiçte ermeniye benzemiyor... lawrance arap değil ama araptan daha araptı.... ;) benim kadar kimse nefret edemez ama kandırılmışlar ve ermeni kürtlerinin yaptıklarına katılıyorum....
 
marula gelince kımıl kımıl

keleme gelince meee

değil mi?

Kuruyana,kazıyana kadar devam
 
TKP nin önerilerini dinledik şimdide BBP nin önerisini dinleyelim Takdir Yüce Türk Milletinindir.

.
Buradan sesleniyorum;

Yıllardır her şehit cenazesi ardından dillere pelesenk edilmiş “Terörle mücadelenin uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç” lafını lügatlerimizden çıkarmanın vakti gelmiştir. Artık aynı sahneleri yaşamaktan moral değerleri dibe vurmuş milletimizin tahammül ve sabır sınırları zorlanmaya başlamıştır. Milletimiz çözüm beklemektedir.

Türk devleti elinde imkânı olduğu halde neleri yapmıyor ya da yapamıyor?

Büyük Birlik Partisi ve Muhsin Yazıcıoğlu olarak hükümete ve askeri yetkililere soruyorum. “Türk devleti elinde imkânı olduğu halde neleri yapmıyor ya da yapamıyor?”

Biz bu sorunun cevabını verdik…


Terörün Üç Ana Hayat Damarı
Biz ne dedik?

Bugüne kadarki terörizm tarihi göstermiştir ki, bir bölücü terörist hareketin başarıya ulaşması, şu üç şarta bağlıdır:
— Birincisi, terörün istismar edebileceği bir kitlenin mevcut olması;
—İkinci olarak, devletin, bu soruna sağlıklı bir teşhis koymakta ve gerekli etkin psişik, sosyal, ekonomik, istihbârî, inzibâtî ve askerî tedbirleri âcilen tatbik etmekte yetersiz ve hatta acz içerisinde bulunması;
—Ve de sonuncusu, bölücü terörist eylemin kuvvetli dış desteklerinin olması.
Türkiye’de, yıllardır kan akıtan terör örgütünün, bu saydığımız şartları sağladığını söyleyebiliriz…

Terör 23 Yıldır Aktif Taban Bulamadı

Ancak, bunların içerisinde en zayıf olanının, PKK’nın kendisine taban kitle olarak seçtiği Kürt asıllı yurttaşlarımız olduğu da tecrübeyle anlaşılmıştır. Çünkü 23 yıllık kanlı terör eylemlerindeki her türlü kışkırtmalara karşılık, PKK umut ettiğinin aksine, bu vatandaşlarımızdan aktif bir destek sağlayamamıştır

Yeterli Önlemler Almakta Başarısızız!

Ancak, diğer şartlar fazlasıyla mevcuttur. Bir kere, devletimizin bu soruna teşhis koyup gerekli etkin psişik, sosyal, ekonomik, istihbârî ve inzibati tedbirleri yeterince almış olduğu kesinlikle söylenemez. Türkiye’de, ayrılıkçı siyasî Kürtçülük başta olmak üzere bilumum etnik bölücü hareketlerin daima, İmparatorluk zamanından bu yana, ideolojik ve ekonomik olarak merkezi, finansörü ve destekçisi dışarısı olmuş ve maalesef Türkiye bunlara karşı yeterli önlemler almakta başarısız kalmıştır.

“Kılıç çeken kılıçla düşer” buyuran hikmetli Türk atasözünde ifade edildiği gibi, silaha başvuran her kim olursa olsun, kesinlikle silahla yok edilmelidir ki, hiç kimsede, Türklerin elinden zorla herhangi bir şey ve hele toprak alınabileceğine dair en ufak bir umut oluşmasın. Devletin göstereceği bu kesin kararlı, tavizsiz, mutlak caydırıcı tavır olmadan diğer tedbirlerin hiçbiri işe yaramayacağı gibi, tam aksine, bir bumerang şeklinde geriye teperek, “demek ki Türk’ün boğazını sıkınca elinden her şey alınabiliyormuş” gibi bir kışkırtıcı fikir de uyanabilir ve bu da her zaman için terörü besleyen kuvvetli bir damar demektir.

Bunun yanında, teröre destek veren iç finans kaynakları, uyuşturucu ve mafya tarzı örgütlenmeler de yok edilecek şekilde çökertilmelidir.

Ayrıca, terörün dış kaynaklarına karşı ise, haricî destek ve finans sağlayan kaynaklar üzerinde, devletin kesin kararlı ve gerekirse “misli ile karşılık verme” politikası son derece etkili rol üstlenecektir.

Bu konularda ve aşağıda bir kısmını tekrar edeceğim üzere Büyük Birlik Partisi olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a ulaştırdığımız “Terörle Mücadele Raporu”muz maalesef yeterince dikkate alınmamıştır. Bugün karşılaştığımız olaylar bizim terörle mücadele programımızın önemini artırmıştır. Bu sebeple; bu rapordan bazı bölümleri bir kere daha ifade etmekte ve hatırlatmakta yarar görüyorum.

Unutulmamalıdır ki “İnsan düşündüğü, devlet koruduğu müddetçe” mevcuttur.

Büyük Birlik Partisi İktidarında Biz bu Terör Belasının Kökünü Kazırız!

1- Çete faaliyetlerine ve gizli örgütsel terör eylemlerine karşı, düzenli ordularla açık mücadele stratejileriyle netice almak mümkün değildir. Terör örgütü, vur-kaç taktikleri ile korku, panik ve dehşet yaratarak sansasyonel eylemlerle zarar vermekte ve sesini duyurmaktadır. Bu itibarla; uzun süre uykuda kalan, fırsat bulunca terör eylemi yapan, hücreler halinde şehir ve kırsalda faaliyet gösteren, gündüz tarlada çiftçi ve fabrikada işçi olup gece mayın döşeyen bir oluşuma karşı mücadele; istihbarat, takip, tespit ve elebaşlarını imha görevi yapacak, inisiyatif alabilecek ve koyabilecek iyi yetiştirilmiş personelle yapılmalıdır. Bunun adına “Mobil Birlikler” diyorum.

Çok iyi yetiştirilmiş asker ve emniyet personelinden müteşekkil olacak tamamen yasal ve hukuk güvencesinde olacak birimler ihdas edilmeli. Bunlar, terör örgütünün taktik, metot strateji ve eylem niteliklerini bilen, buna göre vatandaştan teröristi ayıracak ve vatandaşa zarar vermeden enterne edecek yeteneklere sahip olacaktır. Sadece militan unsurlarla değil, onlara lojistik destek ve para veren yurt içi ve dışı tüm unsurlarla karşı, öncesi sonrası veya okyanus ötesi diye ayırmadan etkin ve kararlı mücadele edilmeli.
Sabit karakol sistemi değiştirilmelidir. Belirli ve güvenlikli lojistik ve intikal merkezleri dışında karakol olmamalıdır. Stratejik noktalara sızarak konuşlanan geçici ve hareketli timlerle bu ihtiyaç karşılanmalıdır.

2 - Mevcut sınırlarımız terörle mücadelede Türk silahlı kuvvetlerine dezavantaj sağlamaktadır. Bunun için terör yok edilinceye kadar Türkiye Gabar’a sırtını dayayacak şekilde bir tampon bölge oluşturmalıdır.

Bakın!

Bugün de hala geçerliliğini koruyan, Türkiye ile Irak arasında 1946 yılında imzalanan dostluk ve sınır anlaşmasına göre her iki ülke sınırları içerisinde bulunan 75 km’lik bir bölge içerisinde eğer komşu ülke o bölge içerisinde asayişi sağlayamıyorsa kendi aleyhine saldırılara maruz kalan ülkenin sıcak takip yapabilme hakkını kabul etmektedir. (protokol no:6 madde 1)

Bunun için terör yok edilinceye kadar Türkiye Gabar’a sırtını dayayacak şekilde bir tampon bölge oluşturmalıdır.

3- Sınırlarımız bizzat Türk uydu sistemleri tarafından takip edilmelidir. Aynı zamanda Uydudan kontrol edilecek sensörler aracılığı ile mayın taramaları yapılmalıdır.

4- Terör suçları için idam mutlaka geri getirilmelidir. Teslim olmayan her terör örgütü üyesi ve elebaşları yaptıkları zulmün karşılığının idam olduğunu muhakkak bilmelidir.

5- Türkiye bu kadar tecrübeden sonra başta ABD olmak üzere istihbarat işbirliği ve paylaşımına güvenerek hareket etmemelidir. Mutlaka kendi bağımsız istihbarat örgütü ile bu mücadeleye devam etmelidir. İstihbarat birimleri arasında koordinasyonu sağlayacak ve değerlendirilecek bir yapı kurulmalıdır.

Terörizmle mücadele için

Uzun vadeli ve sürdürülebilir bir programı uygulamaya koymalıyız. Terör örgütünün istismarlarını önlemek ve insan kaynağını kurutmak zorundayız.

Bu sebeple;
-Göçü önleyecek, insanları doğduğu yerde üreten, çalışan, mutlu olan kişiler olarak yaşatacak ekonomik tedbirler almalıyız.
-En ücra noktalara kadar eğitimi götürmeliyiz.
-Ortak milli ve manevi değerlerimiz etrafında bir aidiyet duygusu oluşturulmalıdır ve milli kimlik bilinci güçlendirilmelidir.
-Okullarımızda terörün yakıcı ve yıkıcı yönlerini iyi anlatacak dersler verilmelidir.
-Teröre ve terörizme karşı psikolojik harekat iyi yönetilmelidir. Ortak tavır refleksi sağlanmalıdır.

DTP Devletin İçine Yerleştirilmiş “Yemlenen” ve “Sulanan” TRUVA Atıdır.

Soyadı ve mantalitesi (zihniyeti) ile büyük çelişki ortaya koyan DTP Genel Başkanı “Çatışmalı ortam devam ettiği müddetçe gerek PKK'lı olsun, gerek asker veya köy korucusu olsun bu insanların yitirildiğini görüyoruz. Biz hiçbir insanın ölmesini istemiyoruz.” demiş.

Bugün Türk askeri ile eşkıyayı aynı kefeye koyan bu zihniyeti şiddetle kınıyor ve TBMM içinde bu insanların varlığını ciddi bir çelişki olarak görüyorum. Biz teröre bulaşmamış terörle organik ve inorganik bağ kurmamış, terörü bir mücadele ve muhalefet aracı olarak tasvip etmemiş her siyasal organizasyonun kapatılmasına karşıyız. Ama bunlar pişkin pişkin hala, ortak akıldan, uzlaşmadan ve demokratik siyasetten dem vurmaya devam ediyorlar.

DTP'li milletvekilleri, belediye başkanları ve parti yöneticileri, terörist başı Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılışının yıldönümü olan 9 Ekim günü Lice ilçesindeki dağlara yürüyüş yapacaklarını duyurdu.

Buradan bunları uyarıyorum. Bu milletin içine nifak tohumları ekmeyi bırakın. Bu ülkede toplumsal gerilime malzeme verecek eylemlerden vazgeçin.
Bunlar Kürt vatandaşlarımızın temsilcileri değildirler…

Bunlar her türlü dış müdahaleye açık, barış sözcüğünün masumiyetini kullanarak teröre hizmet eden, insanlık düşmanı ve ipleri başkalarının elinde olan kuklalardır.

Bütün BBP mensupları ve vatandaşlarımız terörün ülkemizi bölmek ve parçalamak hedefini bir an için akıldan çıkartmamalıdır. Teröre ve terörizme karşı en iyi silah Doğulusu-Batılısı, Kuzeylisi-Güneylisi ile birbirimize kenetlenmemiz ve sıkı bir milli birlik ve beraberlik sağlamamızdan geçiyor. Unutmayalım ki; Kürt-Türkmen, Alevi-Sünni, Laz-Çerkez hepimiz bir milletin mensuplarıyız ve kardeşiz. Ortak düşmanımız bölücü terör örgütüdür. Ülkemizde bir iç çatışma oluşturmak üzere ve hazırlanan her türlü provokasyona karşı dikkatli ve uyanık olmalıyız. Öfke ve acılarımız şuursuz ve fevri hareketlere meydan vermemelidir. Terörle mücadelede ve teröre karşı tepkide farklı mezhep ve aşiretlerimizin ortak tavır geliştirebilmesi en güçlü silahımızdır. Her şeye rağmen milli bilinç ve birliğimizin ortaya çıkaracağı enerji bölücü ihaneti kahredecektir. Türk Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak ebed-müddet yaşayacaktır.

Muhsin Yazıcıoğlu
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı
 
şimdi öncelikle kurt sorununa göz atalım.türkiyede kurt sadece guneydoguda mı var.bir çok yerde var.erzurumda da var malatya da var.ama neden erzurumda neden bu kadar teror olayı olmaz bir dusunmek lazım.ikinci olarak sorun ekonomik sıkıntıdan oluyor deniyor.dogunun neredeyse tamamı ekonomik sıkıntı içinde ama hep belli bölgelerde sorun yasanıyor. aileler pkk ya evlatlarını vererek rahata kavusucaklarını mı dusunuyorlar.tabii ki hayrı ama sorun o degil.sorun guvenlik sorunu.aksam pkk geliyor tepelerini biniyor sabah olunca asker niye verdin diyor.o zaman adam sorar aksam pkk tepeme bindigimde nerdeydin diye.bakın israil basbakanı turkiyeyi ziyaret ettiginde sunu söylemişti siz hala f 16 laymı terörle mucadele ediyorsunuz.çok haklı bence hadi onu gectik daha bu tıl TAI yeni insansız hava aracı yaptı.koskoca ülke olarak uydumuz yok.amerika dan dileniyoruz sen uydudan bak haber ver diye.ama suclu tsk kesinlikle degil suc basiretsiz yönetimlerde .ne diyelim Alllah yine devlete zeval vermesin yine gucumuz varki karsı koyabiliyoruz (yitip giden 20 lik fidanlara ragmen).
son olarak su gercegi görmek gerekir bu cografya dunyanın yangın yeridir.filistin den baslayın ırak iran ve turkiye ...çünkü buralar dunyanın en zengin petro lve maden yatakları ve yeni gundeme gelen su kaynakları ile doludur.ayrıca dünya uyusturucu kaynaklarının geciş yeridir.onun için iş iki tane pkk nın işi degildir.guneydoguda görev yapmıs bir general sunu demişti bu öylesine bir carktır ki carka çomak sokanın eli altına kalır saygılarımla
 
Artık çok geç

Operasyonlar dursun diye kapı kapı geziyorlar.

Ne kadar utanmaz insanlar ki bunlar, bir kerecik de terör örgütüne seslenip silahlar bırakılsın demediler.

***

Siz dünya tarihinde böyle bir istek gördünüz mü?

Demek istedikleri şudur:

- Terör aynen devam etsin ama hiçbir karşılık görmesin.

Emriniz olur.

Siz gelin, yakın yıkın, vurun öldürün, Mehmetçik ise boynunu büküp otursun.

***

Hayır efendim.

Misliyle karşılık göreceksiniz.

On misliyle, yirmi misliyle, yüz misliyle karşılık.

Zaten bu saatten sonra silahları bıraksanız da boş... Çünkü size güvenilmez. Akıl hocalarınıza hiç güvenilmez.

Terör kalleştir ama siz kalleşten de öte kancık'sınız.

***

Hatırlar mısınız?

10 yıl evvel Tuzla Tren İstasyonu'nda 6 askeri arkadan vurduğunuz gün ne demiştiniz:

- Savaş halidir bu... Böyle şeyler olur.

Evet olur.

Anneler Günü'nde 6 şehit daha toprağa verilir.

Siz ne biçim yaratıklarsınız?

Dünyada en vahşi savaşlar bile böyle bir gaddarlık görmedi.

Operasyonlar dursun'muş.

Dursun tabii.

Dursun ki kahpelikler devam etsin, öyle mi?

Silah bırakmanıza gerek kalmadı.

Son silahınızı da susturana kadar bu operasyonlar devam edecek.


Rauf Tamer - 13 Mayıs 2008

Siz ve sizin gibi düşünenlere Rauf Tamer 13 Mayıs'ta gerekli cevabı vermiş .
 
Artık çok geç

Operasyonlar dursun diye kapı kapı geziyorlar.

Ne kadar utanmaz insanlar ki bunlar, bir kerecik de terör örgütüne seslenip silahlar bırakılsın demediler.

***

Siz dünya tarihinde böyle bir istek gördünüz mü?

Demek istedikleri şudur:

- Terör aynen devam etsin ama hiçbir karşılık görmesin.

Emriniz olur.

Siz gelin, yakın yıkın, vurun öldürün, Mehmetçik ise boynunu büküp otursun.

***

Hayır efendim.

Misliyle karşılık göreceksiniz.

On misliyle, yirmi misliyle, yüz misliyle karşılık.

Zaten bu saatten sonra silahları bıraksanız da boş... Çünkü size güvenilmez. Akıl hocalarınıza hiç güvenilmez.

Terör kalleştir ama siz kalleşten de öte kancık'sınız.

***

Hatırlar mısınız?

10 yıl evvel Tuzla Tren İstasyonu'nda 6 askeri arkadan vurduğunuz gün ne demiştiniz:

- Savaş halidir bu... Böyle şeyler olur.

Evet olur.

Anneler Günü'nde 6 şehit daha toprağa verilir.

Siz ne biçim yaratıklarsınız?

Dünyada en vahşi savaşlar bile böyle bir gaddarlık görmedi.

Operasyonlar dursun'muş.

Dursun tabii.

Dursun ki kahpelikler devam etsin, öyle mi?

Silah bırakmanıza gerek kalmadı.

Son silahınızı da susturana kadar bu operasyonlar devam edecek.


Rauf Tamer - 13 Mayıs 2008

Siz ve sizin gibi düşünenlere Rauf Tamer 13 Mayıs'ta gerekli cevabı vermiş .

leke kardeş kime yazdığın tam belli değil ama eğer TKP'nin açıklamasından bahsediyosan, bu açıklamanın İLK maddesi silah bırakılmasını istiyor. Bir yanlış anlaşılma var galiba. Ayrıca zararın neresinden dönsen kardır diye bir söz var yıllarca binlerce operasyon yapıldı sınır ötesi operasyonların sayısı bile 30 a yakın ama ölen gençler dışında kimin eline ne geçmiş. VAR da ben mi bilmiyorum. BİRİ SÖYLESİN bana. neye çözüm bulmuş.
Ayrıca İran'a ABD'nin saldırmasının ve Irak'tan çekilmesinin gündemde olduğu bu günlerde Türk Askerinin ülke sınırları dışında işi yoktur çünkü ABD hizmeti için kullanılmasının yollarını arıyorlar. SORUN BU ÜLKENİN SORUNUDUR ve Ne ABD'yi ilgilendirir ne de başkasını. Çözümde ülke sınırları İÇİNDE ve sosyalizmdedir...Saygılar
 
leke kardeş kime yazdığın tam belli değil ama eğer TKP'nin açıklamasından bahsediyosan, bu açıklamanın İLK maddesi silah bırakılmasını istiyor. Bir yanlış anlaşılma var galiba. Ayrıca zararın neresinden dönsen kardır diye bir söz var yıllarca binlerce operasyon yapıldı sınır ötesi operasyonların sayısı bile 30 a yakın ama ölen gençler dışında kimin eline ne geçmiş. VAR da ben mi bilmiyorum. BİRİ SÖYLESİN bana. neye çözüm bulmuş.
Ayrıca İran'a ABD'nin saldırmasının ve Irak'tan çekilmesinin gündemde olduğu bu günlerde Türk Askerinin ülke sınırları dışında işi yoktur çünkü ABD hizmeti için kullanılmasının yollarını arıyorlar. SORUN BU ÜLKENİN SORUNUDUR ve Ne ABD'yi ilgilendirir ne de başkasını. Çözümde ülke sınırları İÇİNDE ve sosyalizmdedir...Saygılar


yıllarca sınır ötesi operasyon yapıldı yüzlerce pkk öldü ve birileri gereken dersi bir süreliğine aldı . he sonradan gene toplandılar gene saldırdılar .bu ordunun yada sınır ötesi operasyonun başarısız olduğu anlamına gelmez . sınır ötesine evet ama sınır ötesinin yanında hükümetin okyanus ötesine diplomasi operasyonuda şart . yani ikisi birlikte olmalı . ordu elinden geleni yapıyor ve sınır ötesi fayda sağlıyor . sıra milli bir hükümetin basımıza gelmesinde ve milli politikalar gütmesinde .

bu arada sosyalizme konunun ne alakası var kardeş . muro gibi sende devrim mevrim başlama allah aşkına . konu terör . sosyalist olmayan ülkelerin hepsinde terör var sanki :D
 
leke kardeş kime yazdığın tam belli değil ama eğer TKP'nin açıklamasından bahsediyosan, bu açıklamanın İLK maddesi silah bırakılmasını istiyor. Bir yanlış anlaşılma var galiba. Ayrıca zararın neresinden dönsen kardır diye bir söz var yıllarca binlerce operasyon yapıldı sınır ötesi operasyonların sayısı bile 30 a yakın ama ölen gençler dışında kimin eline ne geçmiş. VAR da ben mi bilmiyorum. BİRİ SÖYLESİN bana. neye çözüm bulmuş.
Ayrıca İran'a ABD'nin saldırmasının ve Irak'tan çekilmesinin gündemde olduğu bu günlerde Türk Askerinin ülke sınırları dışında işi yoktur çünkü ABD hizmeti için kullanılmasının yollarını arıyorlar. SORUN BU ÜLKENİN SORUNUDUR ve Ne ABD'yi ilgilendirir ne de başkasını. Çözümde ülke sınırları İÇİNDE ve sosyalizmdedir...Saygılar

o kadar operasyon öldü 30 tane şehit mi sen yaşama bu ülkeyi terk :mad:
-GÜN GÜN SINIR ÖTESi OPERASYONLAR-

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bugüne kadar gerçekleştirilen operasyonlar şöyle:

-15 Ağustos 1986: Türk savaş uçakları, Irak sınırını aşarak teröristlerin sığınaklarını bombaladı.

-4 Mart 1987: Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları, Irak topraklarında sınırlı bir harekat yaptı. Teröristlere ait kamp, depo ve sığınaklar bombalandı.

-25 Ekim 1991: Terör örgütü PKK, Hakkari'nin Çukurca ilçesi yakınlarındaki 3 jandarma karakoluna saldırdı. 17 er şehit oldu. Teröristlere karşı sınır ötesi operasyon başlatıldı.

-30 Ağustos 1992: Teröristler iran'dan sızıp, Alan Karakoluna saldırdı. Askerlerin anında karşılık vermesi üzerine 43 terörist öldürüldü. TSK'nın sınır ötesi operasyonunda da 100'den fazla terörist öldürüldü.

2 Eylül 1992: TSK, havadan ve karadan Irak sınırları içerisindeki PKK kamplarına karşı yoğun bir harekat başlattı.

-7 Ekim 1992: TSK'ya bağlı savaş uçakları, Irak'ın kuzeyinde bulunan Hakurk ve Durji kamplarına saldırı düzenledi.

-27 Ekim 1992: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teröristlere karşı Hantur Dağı'nda başlattığı harekatta 100 terörist öldürüldü.

-29 Ekim 1992: Türkiye ile Irak'ın kuzeyi arasında stratejik öneme sahip Sinhat Boğazı, TSK'nın eline geçti. Çatışmalarda 90 terörist öldürüldü.

-31 Ekim 1992: TSK, Irak'ın kuzeyindeki terör üssü Haftanin kampını ele geçirdi.

-10 Ekim 1993: Güvenlik kuvvetlerinin Güneydoğu ve Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği operasyonlarda 41 terörist ölü ele geçirildi.

-30 Kasım 1993: Diyarbakır'dan havalanan 16 savaş uçağı, kuzey Irak'ın 10 kilometre içinde bulunan 9 terör örgütü kampını bombaladı. Operasyonda 40'ın üzerinde terörist öldürüldü.

-13 Aralık 1993: Irak sınırındaki Üzümlü Jandarma Karakolunu basmak isteyen terörist grup tuzağa düşürüldü. Çatışma sırasında 30 terörist öldürüldü. Irak'ın kuzeyinde sürdürülen operasyonlarda öldürülen terörist sayısının 100 olduğu bildirildi.

-18 Aralık 1993: Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye sızmak isteyen terör örgütü PKK'nın konvoyunu Türk savaş uçakları bombaladı. Sayıları yaklaşık 200 civarında olan teröristlere büyük kayıp verdirildi.

-20 Aralık 1993: Kuzey Irak'a geçen dağ komandoları 27 teröristi öldürdü.

-28 Ocak 1994: Türk savaş uçakları, PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki en önemli üslerinden Zeli Kampını bombaladı. 100 teröristin öldüğü bildirildi.

-18 Mayıs 1994: TSK'ya ait savaş uçakları, terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki Zeli Kampını bombaladı. Yüzlerce militanın yok edildiği bildirildi. Hakkari, Bingöl ve Kahramanmaraş'taki operasyonlarda da 52 terörist öldürüldü.

-26 Temmuz 1994: TSK'ya bağlı uçaklar, Kuzey Irak'taki Mezi bölgesinde yaptığı hava harekatında 70 PKK'lıyı öldürdü.

-3 Ağustos 1994: TSK'ya bağlı savaş uçakları, sınır ötesi hava harekatında 120'den fazla teröristi imha etti.

-21 Mart 1995: TSK, 35 bin personelin katılımıyla Irak'ın kuzeyine ''Çelik Harekatı'' başlattı. Terör örgütü PKK'nın 23 kişilik ''mobil timi'' yakalandı.

-22 Mart 1995: Irak'ın kuzeyine düzenlenen sınır ötesi harekatta, 3 bin PKK'lı çember altına alındı. 200'ü öldürüldü, 8 er şehit oldu, 11 er yaralandı.

-23 Mart 1995: Harekatta kapsamında Haftanin kuşatıldı. 89 PKK militanı daha ölü ele geçirildi.

-15 Nisan 1995: Irak'ın kuzeyine düzenlenen harekatın 26. gününde 11 asker şehit düştü.

-19 Nisan 1995: Çelik Harekatında terör örgütü PKK'nın kullandığı mağaralarda 4.5 ton uyuşturucu ele geçirildi.

-25 Nisan 1995: TSK'nın Irak'ın kuzeyine giren 35 bin personelinden 20 bininin geri çekildiği bildirildi. Operasyondan dönen 20 bin asker, 30 Nisan'da dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından törenle karşılandı.

-2 Mayıs 1995: Genelkurmay Başkanlığı, Çelik Harekatının 43 gününü değerlendirdi. 2 trilyon 800 milyar liraya mal olan harekat sırasında 555'i ölü olmak üzere 568 terörist ele geçirildi.

-9 Temmuz 1995: Sıcak çatışmanın sona erdiği Kuzey Irak'ta Kanimasi, Mergasor ve Barzan bölgesinde kontrolü ele geçiren Türk askeri birlikleri, 6 terörist daha öldürdü. Bu harekatta öldürülen terörist sayısı 127'ye ulaştı.

-14 Haziran 1996: Irak'ın kuzeyinde sürdürülen ve ''Tokat Operasyonu'' olarak adlandırılan operasyonda 90 terörist öldürüldü, 6 asker şehit oldu.

-21 Temmuz 1996: Türk Hava Kuvvetleri, PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki en büyük kamplarından Bote'yi vurdu.

-25 Temmuz 1996: Irak'ın kuzeyindeki Sinat, Avagöze, Birkiavdal, Elagiş ve Haftanin bölgelerindeki terörist kampları bombalandı.

-8 Ekim 1996: Kuzey Irak sınırında yapılan operasyonlarda, 118 terörist öldürüldü, 11 güvenlik görevlisi de şehit oldu.

-30 Aralık 1996: Irak'ın kuzeyindeki Sinath bölgesine operasyon başlatıldı.

-1 Ocak 1997: Sinath bölgesine düzenlenen operasyonda ölü ele geçirilen terörist sayısı 72'ye yükseldi.

-14 Mayıs 1997: TSK, Irak Kürdistan Partisi'nin isteği üzerine Kuzey Irak'a girdi.

-15 Mayıs 1997: ''Çekiç Harekatı''nın ilk gününde Sarıkavaklar'da 30 terörist ele geçirildi.

-28 Mayıs 1997: Sınır ötesi operasyonda ölü ele geçirilen terörist sayısı bin 817'ye ulaştı.

-13 Haziran 1997: Çekiç Harekatına katılan bazı zırhlı birlikler çekilmeye başladı.

-20 Eylül 1997: OHAL Bölge Valisi Aydın Arslan, son 95. ayda yapılan operasyonlarda 4 bin 546'sı ölü 5 bin 333 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

-1 Ekim 1997: Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 361'e ulaştı.

-13 Ekim 1997: Irak'ın kuzeyinde yürütülen ''Şafak Harekatının'' birinci aşaması sona erdi. Görevini tamamlayan birliklerden ilki yurda döndü. Ölü ele geçirilen terörist sayısı 816'ya ulaştı.

-5 Aralık 1997: Irak'ın kuzeyinde bazı kamplara yerleşerek kış mevsimini geçirmeye hazırlanan teröristlere karşı ''Süpürme Harekatı'' başladı.

-13 Nisan 1998: Terör örgütü PKK'nın iki numaralı adamı Şemdin Sakık ile kardeşi Arif Sakık, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığının ''Yarasa Operasyonu'' ile yakalanıp, Türkiye'ye getiridi. 20 Mayıs 1999'da Sakık ile kardeşi, ölüm cezasına çarptırıldılar.

-29 Nisan 1998: TSK, 39 bin 500 personelle operasyon başlattı. 3 günde 77 PKK'lı öldürüldü.

-16 Şubat 1999: Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan, Kenya'nın Başkenti Nairobi'den, güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonla yakalanarak, Türkiye'ye getirildi.

-26 Temmuz 1999: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Irak'taki hedeflerin sıfır hatayla Türk savaş uçakları tarafından bombalandığını bildirdi.

-16 Aralık 2007: TSK, Irak'ın kuzeyindeki Zap, Avaşin, Hakurk bölgeleri ile derinlikteki Kandil Dağı'nın Irak tarafında kalan kesimlerinde tespit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait hedefleri, Türk Hava Kuvvetleri savaş uçaklarının katıldığı hava harekatı ve karada konuşlu ateş destek vasıtalarıyla vurdu. ilk belirlemelere göre, açıkta veya korunaksız yapılarda bulunan 150-175 teröristin etkisiz hale getirildi.

-22 Aralık 2007: Irak'ın kuzey kesiminde öğlen saatlerinde tespit ve teşhis edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait önemli bazı hedefler; Türk Hava Kuvvetlerine mensup savaş uçakları tarafından 14.25-15.00 saatleri arasında vuruldu.

-26 Aralık 2007: TSK, Irak'ın kuzeyinde uzun süreden beri izlediği büyük bir terörist grubun, Zap bölgesinde bulunan 8 adet mağara ve barınaklarda kışı geçirmeye hazırlandığının tespit edilmesinin ardından, sabah saatlerinden itibaren, söz konusu terörist gruba ait hedefleri etkili bir nokta operasyonu ile vurdu.

-15 Ocak 2008: Irak'ın kuzeyindeki Zap-Şivi, Avaşin-Basyan ve Hakurk bölgelerinde tespit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait hedefler, Türk Hava Kuvvetlerine mensup savaş uçakları tarafından, 15 Ocak 2008 günü icra edilen hava harekatı ile etkili olarak vuruldu.

-4 Şubat 2008: Türk Hava Kuvvetlerine mensup savaş uçakları, Irak'ın kuzeyindeki Avaşin-Basyan ve Hakurk bölgelerinde tespit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait hedefleri, 04 Şubat 2008 günü saat 03.00'den itibaren icra edilen etkili bir hava harekatı ile vurdu.

-21 Şubat 2008: Türk Silahlı Kuvvetleri; yurt içindeki operasyonlarına devam ederken, Irak'ın kuzeyinde üslenmiş PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarını etkisiz kılmak ve bölgedeki örgütsel altyapıyı kullanılmaz hale getirmek maksadıyla, saat 10.00-18.00 arasında, belirlenen hedefleri karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetlerine mensup uçaklar ile etkili bir şekilde vurdu. Başarıyla icra edilen ateşle taarruzdan sonra, saat 19.00'dan itibaren Hava Kuvvetleri ile desteklenen bir sınır ötesi kara harekatı başlatıldı.



http://www.uludagsozluk.com/k/kuzey-irak-a-yapilan-operasyonlar/

ne kadar nefrette etsem iran'dan en güzeli onlar yapıyor... önce köylere bildirim yolluyorlar buraları vuracaz pjak yuvaları diye ondan sonra dümdüz ediyorlar.... bizimkiler bi kıçı boklu ahmedinecad kadar olamayıp bunu bile yapamıyorlar yazıklar olsun.....
 
Geri
Üst