Evet evet yanlış okumadın, benim içimde bir sürü ben var. Çoklu kişilik bozukluğu yaşamıyorum, her ne kadar bazen balataları sıyırma ya da kayışı kopartma diye tabir edilen durumlara gelsem de. Ama herkes kadar benim içimde de farklı karakterler var. "Benim yok"dediğini duyar gibi oluyorum nedense. Belki gerçekten yoktur günahını almayım. Benim karakterlerim çok renkli bak oku;
Mualla; evine düşkün, hamarat mı hamarat , mantı ve sarma uzmanı, bahçesinde organik sebzeler yetiştirip reçellerini bile evde kendisi yapan aynı zamanda titizlik hastası, toza tahammülü olmayan, bütün bu uğraşların arasında iç çamaşırlarını ütüleyecek kadar boş vakti olan bir ev hanımı.
Ahu; eskimiş bir televizyon yıldızı. Gittiği mekanlarda kameraları görünce dayanamayıp pozlar verip saçma sapan konularda röportajlar yapmaktan geri kalmıyor. Tek hayali bir gün yeniden eski şöhretli günlerine dönebilmek.
Remziye; bütün gününü bilgisayar başında geçiren, içe dönük, sessiz ve silik bir genç kız. Asosyalliğin dibine vurmuş, kendi yarattığı karakterlere hikayeler yazan, görünüşüne asla önem vermeyen bu halleriyle çevresindekileri korkutup tamamen yalnız kalmış zavallı.
Süreyya; bütün kış ortalarda görünmemesine rağmen yaz mevsiminin başlamasıyla ortaya çıkan, sosyal ilişkileri güçlü, çevresindeki erkek arkadaşlarının vazgeçilmez kankası, neşeli, tembel ve biraz da şuh bir kadın. E birazcık da yüzeysel…
Arzu; annesi ve babasını bir kazada kaybetmiş, gece çalışıp gündüz uyuyan, bu sebeple yaşadığı çevreyle bütün ilişkisini kesmiş buna bağlı olarak da adının mahallenin dedikoducu teyzeleri tarafından pek de iyi anılmayan fabrika işçisi.
Bahar; iş dünyasının çarklarında kendisini kaybetmiş, insanlarla olan ilişkilerinde kırıcı, sabahları erken uyanınca agresif, takıntılı,kendisini aldatan eşi yüzünden erkekleri hayatından çıkartan, güçlü görünen zayıf kadın.
İşte benim içimdeki karakterler bunlar.
Peki senin içinde neler var?
Geyşa, psikopat,genel müdür, seri katil, sosyopat……?
Hangisi?
alıntı..Mualla; evine düşkün, hamarat mı hamarat , mantı ve sarma uzmanı, bahçesinde organik sebzeler yetiştirip reçellerini bile evde kendisi yapan aynı zamanda titizlik hastası, toza tahammülü olmayan, bütün bu uğraşların arasında iç çamaşırlarını ütüleyecek kadar boş vakti olan bir ev hanımı.
Ahu; eskimiş bir televizyon yıldızı. Gittiği mekanlarda kameraları görünce dayanamayıp pozlar verip saçma sapan konularda röportajlar yapmaktan geri kalmıyor. Tek hayali bir gün yeniden eski şöhretli günlerine dönebilmek.
Remziye; bütün gününü bilgisayar başında geçiren, içe dönük, sessiz ve silik bir genç kız. Asosyalliğin dibine vurmuş, kendi yarattığı karakterlere hikayeler yazan, görünüşüne asla önem vermeyen bu halleriyle çevresindekileri korkutup tamamen yalnız kalmış zavallı.
Süreyya; bütün kış ortalarda görünmemesine rağmen yaz mevsiminin başlamasıyla ortaya çıkan, sosyal ilişkileri güçlü, çevresindeki erkek arkadaşlarının vazgeçilmez kankası, neşeli, tembel ve biraz da şuh bir kadın. E birazcık da yüzeysel…
Arzu; annesi ve babasını bir kazada kaybetmiş, gece çalışıp gündüz uyuyan, bu sebeple yaşadığı çevreyle bütün ilişkisini kesmiş buna bağlı olarak da adının mahallenin dedikoducu teyzeleri tarafından pek de iyi anılmayan fabrika işçisi.
Bahar; iş dünyasının çarklarında kendisini kaybetmiş, insanlarla olan ilişkilerinde kırıcı, sabahları erken uyanınca agresif, takıntılı,kendisini aldatan eşi yüzünden erkekleri hayatından çıkartan, güçlü görünen zayıf kadın.
İşte benim içimdeki karakterler bunlar.
Peki senin içinde neler var?
Geyşa, psikopat,genel müdür, seri katil, sosyopat……?
Hangisi?