otlupeynir
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí

sevmek vermekmiş en büyük parçanı
özlemekmiş ''sevmek''..
gece yastığına başını koyduğunda akan iki damla yaşmış..
''sevmek zormuş sevdiğim..''
yüreğin kan ağlarken, avaz avaz bağırırken susmakmış..
''özlemek zormuş..''
bedenine binlerce bıçağın saplanmasıymış..
bir uzak kentte sensizliği yaşamakmış..
boğazına takılan cümleleri yutkunurken,
yüreğinde sessiz çığlıkların kopmasıymış sevmek
''özlediğinde üşümekmiş..''
sol yanında bir ateşin içten içe yanmasıymış..
uzak bir kentte yıldız kayarken,
sevdiğine dilek tutturmakmış..
ve o dileğin gerçekleşmesi için
sessizce yaradana yalvarmakmış..

alıntı