- Katılım
- 20 Kas 2005
- Mesajlar
- 11,509
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Deli dolu geçtik ateş hatlarından
Sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde
Sevdikçe korktum
Korktukça daha çok sevdim
Er geç birbirini boğacaktı bu duygular, biliyordum
Neden sonra farkına varıyor insan
Ayağına takılan bütün taşları
Yoluna kendi döşediğinin
Senin yarınlara inancın benden yüklüydü
Daha cesaretliydin
Planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar
Er geç açacaktı, biliyordun
Deli sevdalı çocuk ruhumun
Nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı
Değersiz değerlere sırt dönmüş, güvenli saflığında
Bir sonsuzluk buldun kendine
Ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza
Sonra birden
Yeşil bir kentte
Ilık bir yaz gecesine astın beni
Sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi
Ödedim
Cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü
Son sözün
Ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim
Geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim
Anılar kemirdi yüreğimi
Felç oldu hislerim
Zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden
Tek bir saniye bile süzülmüyordu
Ters çevirmeye cesaretim yoktu
Çünkü yeniden başlayacak bir hayatın
Korkağı olmuştum
Aşkların sonrasında hüzün vardır
Ya sen hüznü boğarsın
Ya da hüzün seni boğar
Ama birisi kanatlarını kırarsa eğer
Yaralı kuş rolüne soyunacağına
Yürümeyi denemelisin
Hayata dönmelisin
Bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü
Ve sonunu infaz ediyordu içimde
O gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
Ölen ben olurdum
O gece
Hayatın lekesiz bir anında
Seni intihar ettim
Şimdi katil benim
Artık güncemde bir boşluksun
Yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun
Ve sana ait sandığım her şeyin
Aslında benim olduğunu öğreniyorum
Hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin
Kendimi keşfettikçe
Seni kaybediyorum
Ve ufkuma sensizliği
Korkusuzca geriyorum
cehennem_zebanisi
////////////////////////////////////////////////////////

Ağlamak ile Ağlatmak
Kimine göre kolaydır, kimine göre zordur ağlamak. Bazısına çocuk
oyuncağıdır ağlatmak, bazısına eşsiz bir zulüm. Ağlamak denilen tuzlu
bir kaç inci tanesini akıtmak mıdır yürek çeşmesinden, yoksa basit bir
fizyolojik olay mıdır?
Ağlamaktan ağlamaya fark vardır. Sevinç için de ağlanır, keder için
de. Bazen hasret, bazen diş ağrısı ya da ağır bir kalp ağrısı ağlatır
insanı. Ağlatmak ise tek tiptir oysa. Aynı mantığın farklı
versiyonlarında ağlatılır muhatap. Ağlatmakta fark eden, ufak bir
ayrıntıdır sadece. İstemek ya da istememek.
Ağlatmak istemeden ağlattığınız olur mu? Bir göz yaşı akmasın diye
nehirlerin yataklarını değiştirir misiniz? Yaşamı zor kılan ağlatmamak
istediklerimiz midir, yoksa istemeden ağlattıklarımız mı? Verdiğimizi
zannettiğimiz ya da gerçekten verdiğimiz savaşlar var mıdır? Acı
çekmek gerçekten özgürlük müdür? Ya da özgürlüğün bedeli acı çekmek
midir?
Sevmek kolay mıdır? Yoksa işimize gelen seviyorum demek midir?
Fırsatlar gökten mi inmelidir, yoksa yaşamak bir fırsat mıdır veya
elimizdeki fırsatları değerlendirebiliyor muyuz? Fırsatların üzerimize
yüklediği görev ve sorumluluklarımızı yerine getirebiliyor muyuz?
Unuttuğumuz veya yerine getirilmeyen her sorumluluk birilerini üzüyor,
birileri bizim için ağlıyor. Biliyor muyuz, bilmemekten mi geliyoruz?
Ağlatmak istemiyorsanız ağlatmayın, üzmek istemiyorsanız üzmeyin. Sizi
mükemmel kılacak biri mutlaka var. Size bütün kapıları açacak bir
anahtar sunacak biri var. Yaptığınız her şeyi yöneldiğiniz birine göre
yaptığınız gün sizin için kimse ağlamaz, kimse sizin için üzülmez. Siz
de size üzülenler için...
cehennem_zebanisi