karizma_5
karizmatik
:clap: > Sedef Çiçeði
> Mahkeme salonunda, seksen
yaslarindaki yasli çiftin durumu içler
acisiydi.Adam inatçi bakislarla, suskun ninenin aglamaktan
iyice
çukurlasmis gözlerini ve bikkin
bakislarini süzüyordu.
> Hakim tok sesiyle, yasli
kadina:
> "Anlat
teyze, neden bosanmak istiyorsun?"
> Yasli kadin, derin bir nefes çektikten sonra bas
örtüsüyle agzini
aralayip,
kisilmis sesiyle konusmaya basladi.
> "Bu herif yetti gayri, 50 yildir bezdirdi
hayattan..."
> Sonra
uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme
salonunda...
Sessizlik, bu
tür haberleri her gün manset yapan gazetecilerden
birinin
Flasiyla
bozuldu. Kim bilir nasil bir
manset atacaklardi, yasanmis 50 yilin
ardindan?
Çok sayida
gazeteci izliyordu davayi... Kadin neler diyecekti ?
Herkes,
onu dinliyordu.
Yasli kadinin gözleri doldu ve devam
etti:
> "Bizim bir sedef çiçegi vardi
çok sevdigim... O bilmez... 50 yil
önceydi.. O
çiçegi bana verdigi çiçekler arasindan kopardigim bir
yapragi
tohumlamistim, öyle
büyüttüm. Yavrumuz olmadi onlari yavrum bildim. Bir süre
sonra
çiçek kurumaya basladi.O zaman adak
adadim. Her gece günes açmadan önce,
bir tas suyla sulayacagim onu diye... Iyi gelirmis derlerdi.
50 yil oldu,
bu herif bir
gece kalkip bir kerede bu çiçegi ben sulayayim demedi. Taa
ki
geçen geceye kadar...O gece takatim
kesilmis uyuyakalmisim... Ben, böyle
bir adamla 50 yil geçirdim. Hayatimi, umudumu, herseyimi
verdim. Ondan
hiçbirsey görmedim. Bir kerecik olsun, benim
bildigim görevlerden birisini
yapmasini bekledim.Onsuz daha iyiyim, yemin ederim."
> Hakim yasli adama dönerek; "Diyecegin birsey var mi, baba?"
dedi.
> Yasli adam bastonla zor
yürüdügü kürsüye, o ana kadar suçlanmis
olmanin utangaçligini hissettiren yüz ifadesiyle, hakime
yöneldi.
> Tane tane
konustu: "Askerligimi
Reisicumhur köskünde bahçivan olarak yaptim. O bahçenin, görkemli
görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Fadime'mi de orada tanidim.
Sedefleri de... Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim.
Ilk
evlendigimiz günlerin birinde, boyun
agrisi nedeniyle, onu hekime
götürdüm. Hekim
çok uzun süre uyanmadan yatarsa; boynundaki kireç
sertlesir,
kötülesir dedi. Her gece uykusunu
bölüp uyansin, gezinsin dedi. Hekimi
pek
dinlemedi bizim hatun... Lafim
geçmedi... O günlerde, tesadüf, bu
çiçek
kurumaya yuz tuttu. Ben ona: "Gece
çiçek sularsan geçer dedim. Adak
dilettim... Her
gece onu uyandirdim ve
onu seyrettim. O sevdigim kadini, yavrusu bildigi çiçekleri sularken
seyrettim. Her gece, o çiçek ben oldum sanki..."
dedi
adam. O yastaki bir adamdan
beklenmeyecek ifadelerle... "Her gece,
o
yattiktan sonra uyandim. Saksidaki
suyu bosalttim. Sedef, gece sulanmayi
sevmez, hakim bey... Geçen gece de... Yaslilik... Ben de
uyanamadim.
Uyandiramadim...
Çiçek susuz kalirdi ama kadinimin boynu yine
azabilirdi.
Suçlandim...Sesimi çikartamadim..."
> O anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes
agliyordu.........
> "Sevgide cömert ama sevdiklerimizi kirmada oldukca
cimri olalim"
--
Sevmekten korkmadığımız, söylemekten utanmadığımız saygının değerli,
düşüncenin önemli, umudun sonsuz olduðu yarınlarda, mutlulukla
geçireceğiniz bir ömür dileğiyle..
> Mahkeme salonunda, seksen
yaslarindaki yasli çiftin durumu içler
acisiydi.Adam inatçi bakislarla, suskun ninenin aglamaktan
iyice
çukurlasmis gözlerini ve bikkin
bakislarini süzüyordu.
> Hakim tok sesiyle, yasli
kadina:
> "Anlat
teyze, neden bosanmak istiyorsun?"
> Yasli kadin, derin bir nefes çektikten sonra bas
örtüsüyle agzini
aralayip,
kisilmis sesiyle konusmaya basladi.
> "Bu herif yetti gayri, 50 yildir bezdirdi
hayattan..."
> Sonra
uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme
salonunda...
Sessizlik, bu
tür haberleri her gün manset yapan gazetecilerden
birinin
Flasiyla
bozuldu. Kim bilir nasil bir
manset atacaklardi, yasanmis 50 yilin
ardindan?
Çok sayida
gazeteci izliyordu davayi... Kadin neler diyecekti ?
Herkes,
onu dinliyordu.
Yasli kadinin gözleri doldu ve devam
etti:
> "Bizim bir sedef çiçegi vardi
çok sevdigim... O bilmez... 50 yil
önceydi.. O
çiçegi bana verdigi çiçekler arasindan kopardigim bir
yapragi
tohumlamistim, öyle
büyüttüm. Yavrumuz olmadi onlari yavrum bildim. Bir süre
sonra
çiçek kurumaya basladi.O zaman adak
adadim. Her gece günes açmadan önce,
bir tas suyla sulayacagim onu diye... Iyi gelirmis derlerdi.
50 yil oldu,
bu herif bir
gece kalkip bir kerede bu çiçegi ben sulayayim demedi. Taa
ki
geçen geceye kadar...O gece takatim
kesilmis uyuyakalmisim... Ben, böyle
bir adamla 50 yil geçirdim. Hayatimi, umudumu, herseyimi
verdim. Ondan
hiçbirsey görmedim. Bir kerecik olsun, benim
bildigim görevlerden birisini
yapmasini bekledim.Onsuz daha iyiyim, yemin ederim."
> Hakim yasli adama dönerek; "Diyecegin birsey var mi, baba?"
dedi.
> Yasli adam bastonla zor
yürüdügü kürsüye, o ana kadar suçlanmis
olmanin utangaçligini hissettiren yüz ifadesiyle, hakime
yöneldi.
> Tane tane
konustu: "Askerligimi
Reisicumhur köskünde bahçivan olarak yaptim. O bahçenin, görkemli
görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Fadime'mi de orada tanidim.
Sedefleri de... Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim.
Ilk
evlendigimiz günlerin birinde, boyun
agrisi nedeniyle, onu hekime
götürdüm. Hekim
çok uzun süre uyanmadan yatarsa; boynundaki kireç
sertlesir,
kötülesir dedi. Her gece uykusunu
bölüp uyansin, gezinsin dedi. Hekimi
pek
dinlemedi bizim hatun... Lafim
geçmedi... O günlerde, tesadüf, bu
çiçek
kurumaya yuz tuttu. Ben ona: "Gece
çiçek sularsan geçer dedim. Adak
dilettim... Her
gece onu uyandirdim ve
onu seyrettim. O sevdigim kadini, yavrusu bildigi çiçekleri sularken
seyrettim. Her gece, o çiçek ben oldum sanki..."
dedi
adam. O yastaki bir adamdan
beklenmeyecek ifadelerle... "Her gece,
o
yattiktan sonra uyandim. Saksidaki
suyu bosalttim. Sedef, gece sulanmayi
sevmez, hakim bey... Geçen gece de... Yaslilik... Ben de
uyanamadim.
Uyandiramadim...
Çiçek susuz kalirdi ama kadinimin boynu yine
azabilirdi.
Suçlandim...Sesimi çikartamadim..."
> O anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes
agliyordu.........
> "Sevgide cömert ama sevdiklerimizi kirmada oldukca
cimri olalim"
--
Sevmekten korkmadığımız, söylemekten utanmadığımız saygının değerli,
düşüncenin önemli, umudun sonsuz olduðu yarınlarda, mutlulukla
geçireceğiniz bir ömür dileğiyle..