Vah vah! Dünyadan bir haber. Tayyip, İstanbul belediye başkanı iken yurtdışından 10 dolarlık cihazlar getirmişler. Kayıt dışı bu cihazlarla akbil doldurdular. Trilyonlar götürdüler. Cihazlarla suçüstü yakalandılar. Bilgisayarlardaki eski akbil loglarını silerek, kopyalanan verileri ortadan kaldırdılar. İşte! Kalpazanlık davası bu. Daha ayrıntılı bilgi istiyorsan, internette şöyle bir gezin! Aha sana bir link : Hürriyet - Yalçın BAYER-Erdoğan'lı, Gürtuna'lı ünlü AKBİL davası yarın başlıyor Bir tane daha: BAŞBAKAN ERDOĞAN IN DA YARGILANDIĞI AKBİL DAVASI KARARA KALDI
Bop eşbaşkanını ve yaptıklarını savunacaksın, ülkenin bütün tesislerinin ölmüş eşek fiyatına satılmasını savunacaksın, Tüm kıyı şeridlerinin ve sınırların yabancılara satılmasını savunacaksın, ABD'siz ve AB'siz olmaz diye bağıracaksın, cumhuriyetin bütün kalelerinin zaptedilmesine alkış tutacaksın sonra da Bu bayrak sonsuza kadar dalganacak diyeceksin. Bu nasıl tutarsızlıktır? Bu ne aymazlıktır? Bu ne utanmazlıktır?
Gene ciddi bir saptırma yapmışsın bak davanın kararını yazıyorum anlarsan .
Kontrol etmek istersen kaynak
Radikal-çevrimiçi / Politika / Akbil davasında karar... Erdoğan'ın yargılanması durduruldu
'Akbil Davası' kapsamında yargılanan 37 sanıktan 29'unun beraatı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile üç milletvekili hakkındaki yargılamanın durdurulması kararlaştırıldı. Yurtdışında olan iki sanığın dosyalarını ayıran mahkeme heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna hakkında yeniden hüküm kurmazken, ölen bir sanığın dosyasını ise ortadan kaldırdı.
Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada kararı açıklayan mahkeme heyeti, üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle 29 sanığın beraatını kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile AKP milletvekilleri Mehmet Mustafa Açıkalın, Mikail Arslan ve İdris Naim Şahin'in milletvekili olmaları nedeniyle, bu sanıklarla ilgili dosyanın Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca ayrılarak, yine Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca işlem yapılmak suretiyle dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda gerekli kararın aldırılmasını kararlaştırdı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna hakkında da, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre 'zimmet' suçunu işlemediği; 'görevi ihmal' suçunu işlediği yönündeki iddialara ilişkin de Danıştay ve Yargıtay tarafından erteleme kararları verildiği gerekçesiyle yeniden hüküm kurmaya gerek görmeyen mahkeme heyeti, yurtdışında oldukları anlaşılan Nilgün Beyazyüz ile Abdülkadir Buşen'in dosyalarını da ayırdı. Mahkeme heyeti, yargılama sırasında ölen sanıklardan Basri Mete hakkındaki davayı da ortadan kaldırdı.
Oku bakayım senin o verdiğin linkdeki gibimi sonuçlanmış. Şimdi bazı arkadaşlar diyecek ki dokunulmazlıkları kaldırsın aklansın . Bu davayı açan Savcısı Sabih Kanadoğlu hatırlayalım . Eğer dokunulmazlıkları olmasın bu adamlara siyaset yaptırırlarmı sizce . Bir Şiir okudu diye hapse atılan ve şu andaki yargının durumu ortadayken anında bir yaftalama ile gider sincan hakiminin önüne oda dosyaya bile bakmadan doğru yanlış demeden basar cezayı . Bazı şeyleri konuşurken mevcut durumu unutmamak lazım . Bu adamları her türlü ortadan kaldırmaya azimli ve kararlı bir zihniyet hukuku tamamen ele geçirmiş durumda . Nefes bile aldırmazlar , yalan yanlış bir çok şeyle sıralanır davalar ve işi Hukuk kullanılarak bitirilir . Gerçekci olmak lazım . Ayrıca bende dokunulmazlıkların kalkmasından yanayım ama Ne zaman Hukuk tarafsız ve bağımsız karar verecekse o zaman kalksın aksi takdirde Siyasallaşmış hukuk taraflı kararlarla Ülkeyi çok skıntıya sokar .