- Katılım
- 18 Eyl 2006
- Mesajlar
- 12,388
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bugün okuduğum kitapta geçen bu cümleler beni çok düşündürdü ve birazda olsa silkelenip kendime gelmemi sağladı "acaba neyimize güveniyoruz?" bu soruyu tekrar kendime sordum ve sizlerle paylaşmak istedim.yazarında söylediği gibi birinin bizi yada bizim birilerini ayıltmamız lazım.
Hz. Ömer (r.a) "Şarap, tamahkarlık kadar aklı baştan almaz." buyurmuştur.
İnsan, "Acaba ben neyin sarhoşuyum?" diye düşünmelidir.
Gerçek bir Mü'minin aklını başından hiçbirşey almamalıdır.Bu fani dünyanın hiçbir nimeti, lezzeti, keyfi hakiki Mü'mini sarhoş edemez.Mü'min, zaman zaman nefsinin ve şeytanın tesiriyle kendini kaybeder gibi olsada inanç ve ibadetle, diğer Mü'minlerin ona ayna olmasıyla çabuk ayılabilir.bunun için daima müsbet tenkidi bırakmayan, uyaran ve hayrı öğütleyen gerçek dostlara ihtiyaç vardır.Ve imana, ibadete ihlasa muhtacız..[/SIZE]
Hz. Ömer (r.a) "Şarap, tamahkarlık kadar aklı baştan almaz." buyurmuştur.
İnsan, "Acaba ben neyin sarhoşuyum?" diye düşünmelidir.
Gerçek bir Mü'minin aklını başından hiçbirşey almamalıdır.Bu fani dünyanın hiçbir nimeti, lezzeti, keyfi hakiki Mü'mini sarhoş edemez.Mü'min, zaman zaman nefsinin ve şeytanın tesiriyle kendini kaybeder gibi olsada inanç ve ibadetle, diğer Mü'minlerin ona ayna olmasıyla çabuk ayılabilir.bunun için daima müsbet tenkidi bırakmayan, uyaran ve hayrı öğütleyen gerçek dostlara ihtiyaç vardır.Ve imana, ibadete ihlasa muhtacız..[/SIZE]