sarıkamışla her şey

AhdeVefa

New member
Katılım
5 Nis 2006
Mesajlar
3
Reaction score
0
Puanları
0
sarıkamış hareketı ile ilgili tüğm dökümanlara ihtiyacım var lise veya tez hiç farketmez bana yardımcı olursanız sevinirim
 
Sarıkamış Harekatı (22 Aralık 1914), Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askeri manevradır.

Rus çarı Nikola’nın yıllarca yenemediği ve kaçarak canını zor kurtardığı cephe de bir dram bayrağı dalgalanıyordu. İngilizleri arayıp Türkleri yenmenin yolunu soran Nikola’ya cevap Çanakkale Cephesini açmaktı. Böylece ordular Çanakkaleye sevk edilecek ve Doğu cephesi güçsüzleşecekti. Enver paşa bu durumda bir plan yaparak ütopik düşlerini de yanına almayı unutmadan, Oltu’dan, Allahuekber Dağlarını aşarak Sarıkamış’ı kurtaracak ve ötesine geçecekti. Enver Paşa’nın amacı Kafkasya’dan sonra Hindistan ve Afganistan’a yürümekti.

Ne yazık ki Enver Paşa planına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı. Sarıkamış’ın soğuğu çok(–40 derece) sert olurdu. Allahuekber Dağlarında ki tipi ve boranda hesapta yoktu ve bu hesapsızlık 90 bin askeri tek kurşun atmadan şehit düşürdü.

Kaydedilen gerçek tarih çok iyi biliyor ki, bu tarihin gerçek belgeleri ABD ve Alman devlet arşivlerinde vardır. Kendi toprağında sürgün düşmüştür bu insanlar. Sarıkamış dramı şehitleri aslında 120 bin kişidir.

Savaşın kayıpları birçok kaynakta 90 bin kişi olarak görünmesine rağmen bazı tarihçiler bu sayının oldukça abartılmış olduğu ve gerçek kayıpların 35 - 40 bin civarında olduğunu savunuyorlar. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değilde ağır soğuk hava koşulları yüzünden şehit olmuş olmalalarıdır.

Savaştan sonra İstanbul'da dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış Savaşı hakkında hiçbir haber, bildiri, yayın yapılmasını engellemiş ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllardan sonra öğrenebilmiştir.


Harekat Öncesi
Osmanlı-Rus Savaşı'nı sona erdiren 3 Mart 1878 tarihli Ayestefanos Antlaşması, Kars, Ardahan ve Batum'u savaş tazminatı olarak Rusya'ya verdi. Aynı anda, Sarıkamış'da Berlin Antlaşması ile Rusya'ya verilmişti. 1914 yılında Döneminin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, Sarıkamış'ı geri ele geçirmek amacıyla 19 Aralık tarihinde harekat planını kurmaylarına sundu. Kurmaylar manevranın başarısızlığa uğrayacağını Enver Paşa'ya bir çok kez söylemiş olmalarına karşın Enver Paşa hareketin yapılmasına karar vermiştir.


Sarıkamış Harekatı
1914 sonunda Osmanlı Devleti, Almanya ve Avusturya imparatorlukları yanında, Rusya, İngiltere, Fransa ve müttefiklerine karşı harbe katılmıştı. 1878’den beri Kars ve Artvin, Rusya’nın elinde idi. Türklerle meskun bu illeri geri almak Almanların Doğu Avrupa’daki Rus cephesindeki hareketlerini hafifletmek, bir muharebe kazanmak, Kafkasya ve diğer Türk illerine yaklaşmak gibi gayelerle, Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa, bu cephede taarruza karar verdi.

1 Kasım 1914 sabahı Rus güçleri Türk sınırına girdiler. Yavuz ve Midilli’nin Rus limanlarını bombalamasından sonra gelişen olaylar Rus saldırısı ile yeni bir döneme giriyordu.

Savaş başladığı anda Rus’ların Kafkasya mıntıkasında toplam 160.000. kişilik birlikleri vardı. Batum, Alexanrpol, Erivan ile sınır arasında 1. Kafkas Kolordusu , 66. Yedek Tümeni, 1.2.3. Plaston Tugayları, 1.2. Kazak Tümenleri ve bir Sibirya süvari Tugayı bulunuyordu. Bu güçlerin gerisinde de Tiflis’te 2.Tükistan Kolordusu vardı. Bu güçler saldırı için getirilmişti.

Güçleri şöyleydi; 86 Piyade tabur, 96 süvari bölüğü, 258 top olarak toplam 90.000. asker idi. Ayrıca Piyade tümenlerinde ikişer piyade ve birer topçu Tugayı bulunuyordu. Topçu Taburları 18 Toplu 3 Bataryadan müteşekkildi. Böylece Tümenlerde 16 Piyade Taburu ve 48 Top bulunuyor demekti. Kolordudaki Obüscü ve İstikam Taburları, Alay’lı ikişer Tugaylı süvari tümenleri vardı. bunlara 16 Tonluk 3’er bataryada verilmişti. Topların menzilleri 5-6 bir metre idi ki bizim topçu birliklerimizin mesafesini aşıyordu. Rus Kafkas ordusu ayrıca Türkistan birliklerinden takviye edilmek imkanına sahipti. Nitekim Sarıkamış harbinde bu takviyeler yetiştirilmiştir.

Doğuyu korumakla görevli 3. Ordunun bütün sahasında mevcut Jandarma kuvvetleriyle geri hizmetliler ve gayri muharip teşkilat dahil 190 bin insan 53.794 hayvandı. Bu mevcut içinde Nizamiye Birlikleri 83.000. asker, Yedek Birlikler 13.177 asker, Erzurum kalesi 13.383 asker, Nakliye Kolları 11.168 asker, Menzil Örgütü 5531 asker, depolar 10.081 asker, Jandarma sınır birlikleri 28.588 asker, ordu Karargahı 295 asker idi.

Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bi hayli güçtü. İstanbul’dan gelen telkinlere uyarak Ordu sınırından savaşa sebebiyet vermemek için dikkatli idi. Ama ne var ki Karadeniz’deki Rus donanmasının bombalanması ardından sınırımızda Rus silahları patladı. Artık kara harbi başlamıştı. Yalnız şu halde anlaşılıyor ki savaştan önce Kafkasya’da bir taarruz harbi planlanmış değildi. Ortada bir düzenli orduda yoktu. Fakat belirtmeliyiz ki bu arada Enver Paşa orduyu 22 Temmuz 1333’te (4 Ağustos 1914) Ordulara bir fermanı yayınlayarak mutlak bir itaat ve vazifeyi ifaya gece gündüz gayret istemiştir. Fakat öyle görülüyor ki daha Avrupa’da Harp başlar başlamaz, Enver Paşa’nın çevresinde Alman’lardan gelen bir baskı başlamıştır.

Gerek Hafız Hakkı beyde gerek Enver Paşada tecrübe temeli yoktu. iç alemlerinde ki ihtirasların yarattığı genç ve dumanlı hayaller ruhlarına hakim olduğundan, Hafız İsmail Hakkı Bey İstanbul’daki Genel Kurmay ikinci Başkanlığını bırakıp en şiddetli kış ayında Enver Paşa’nın arzusuyla Kafkasya’ya fetih için 3. Orduya koşmuştu. Başına geçtiği X. Kolorduyu son nefesine kadar kar ve ateş içinde eritmiştir. Bu sonuçtan az zaman sonrada ilaçsız hastanesiz bir orduyu kırıp geçiren Tifüs, yüklendiği ordu komutanlığından onu da bulmuş ölçüsüz ve dengesiz bir atılışın bedelini hayatı ile ödemiştir. Enver Paşaya gelince o bu dramın başındadır.

Karadeniz olayından sonra Rus ordusu 1 Kasım 1914 sabahından itibaren Sarıkamış’tan Pasin’e hareketle Türk hudutunu geçti. 1. Rus Kolordusu Sarıkamış’tan ilerleyerek Köprüköyü istikametinde Horosan Yüzvereni tutacaktı. IV. Kolordusu Erivan'dan hareketle Karaköse güneyinde Murat suyu geçitlerini işgal edecekti. Birinci kolordunun karargahı Türk sınırına yakın Karaurgan köyünde bulunacak Oltu-Karaboğaz, Oltu-Narman üzerinden Erzurum’a doğru 10 piyade taburu; 6 süvari 24 topluk oltu müfrezesini sürecekti. Nitekim ilk Rus saldırısı üzerine 3. Kolordu Kumandanı Hasan İzzettin Paşa Erzurum bölgesinde müdafaaya karar verdi. Merkezi Samsun’da bulunan X. Kolordu da 3. Ordu emrine verildi.

1 Kasım 1914’de sınırı geçen Ruslar 4 Kasım 1914’te Köprüköy önlerine gelmiş bulunuyorlardı. Karaköse Murat suyu cephesinde de aynı surette ilerlediler. 5 Kasım’da Ruslar Türk sınırına taarruz için emir aldılar. Başkumandan vekili Enver Paşa 4 Kasım tarihli emrinde taarruz emrediyordu. Bu emir verildiği sırada Doğu Anadolu’da kışın en şiddetli sert günleri başlamıştı. Nitekim Rus ordusu da taarruz emri almışken harekete geçemiyordu. Hasan İzzettin Paşa 3. Ordu Komutanı’nın fikri, buralarda ve bu mevsimde taarruzdan kaçmaktı. Fikri, düşman ilerlese bile onun Erzurum Kalesine çarptıktan sonra karşı bir taarruzla ezilmesini sağlamaktı. Enver Paşa taarruz emri vermemiş olsaydı, herhalde iki orduda karşılıklı yerlerinde kalacaktı ve sonuçta “Sarıkamış Dramı” da yaşanmayacaktı.

6-9 Kasım Köprüköy muharebesiyle Ruslar’ın taarruzunu kırıp bozan 3. Ordumuz 11-12 Kasım’da Taarruz’a geçerek 14-18 Kasım’da Azap muharebesini de kazandı. Fakat pek hesaplı olan Ordu komutanı Hasan İzzettin Paşa, sınır gerisine çekilen Ruslar’ı takipten vazgeçince bunun üzerine başkumandan vekili Enver Paşa bu cepheye gelmiştir. Enver Paşa Erzurum’a gelmeden önce Albaylığa yükseltilen Genel Kurmay ikinci başkanı Hafız İsmail Hakkı 27 Kasım’da İstanbul’dan Erzurum’a gelmişti. Kendisini Enver Paşa’nın görevlendirdiğini bildirmektedir. Zaten hemen onun ardından Enver Paşa Erzurum’a gelmiştir.


Sonuçları
Savaşın galibi General Yudenic, Rus Kafkasya Ordu komutanı edildi ve 1915 yılın yaz aylarında Anadoluya taaruza geçti ve Rus ordu birlikleri ile Erzincan'a kadar ilerlendi.

Kafkas Cephesinde tam başarı elde edeceğimiz sırada zamanında destek gelmeyince, ordumuz geri çekilmek zorunda kalmıştı. Daha sonra 1918 de Sarıkamış ve Kars alınmış, ama Mondros Ateşkes antlaşması uyarınca eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı. Bir dramın en acı izlerini taşıyan Sarıkamış topraklarında, bu defa düşmanın ayak izleri vardı.

Rusya'daki Bolşevik İhtilalinden sonra Ruslar geri çekilince, bölge Ermeni’lerin eline geçmiş ve yöre halkımız Zafer sarhoşlarının zulmüyle karşılaşmıştır. Ahırlara, samanlıklara doldurularak yakılan halk, 20 binden fazlaydı. 33 köy yok oldu. Söylenenlere göre bu işkenceler karşısında Rus askerleri ağlamıştır.
 
1. Dünya Savaşı’nın başlarında Osmanlı donanmasına bağlı Yavuz ve Midilli zırhlıları Rusya’nın Karadeniz limanlarını bombardıman edince Rusya Osmanlı Devletine Savaş ilân etti. Bir Rus kolordusu işgal altındaki Sarıkamış’tan Erzurum yönünde ilerlemeye başladı. Osmanlı birlikleri sayıca az olmalarına rağmen, Köprüköy’de beklenmedik bir başarı kazandılar ve Rus birliklerini gerilettiler. Ardından Erzurum’daki 3. ordu genel bir saldırı başlatarak Rus birliklerine ağır kayıplar verdirdiler. İşgal altında olan Artvin’de kurtarıldı. Bu gelişmenin ardından Enver Paşa, Kars, Batum, Ardahan ve Rusya’daki Türkleri kurtarmak amacıyla Sarıkamış’a yapılacak büyük bir saldırının hazırlıklarına başladı. Harekâtı Alman genel kurmayda destekliyordu. Çünkü, Kafkas’ta böyle bir harekâtın başlaması üzerine Doğu Avrupa’da Alman ordusuna karşı savaşan Rus kuvvetlerinin bir bölümünün Asya’ya çekileceğini umuyordu.

Doğu Cephesi komutanlığını üzerine alan Enver Paşa ve yardımcısı Alman Generali Bronzart, Aralık 1914’te Erzurum’a gittiler. Hazırlanan plana göre saldırı çok geniş bir cepheye yöneltiliyordu. Ana güçler Sarıkamış’a, bir kolordu Batum’a başka bir birlikte İran üzerinden geçerek cephenin güney kanadına saldıracaktı. 22 Aralık’ta harekete geçen 9. ve 10. kolordular Oltu ve Bardız yönünde ilerleyerek Ruslara büyük kayıplar verdirdiler. Bunun ardından Enver Paşa, 9. Kolordu’nun kendisine yetişmesini beklemeden, bu Kolordunun 29. tümeniyle birlikte hızla Sarıkamış’a yöneldi. Ama 4 gün sonra Sarıkamış önlerine geldiğinde (26 Aralık), gücünün yetersiz kalacağını düşünerek 9. ve 10. kolorduları beklemeye başladı. Bu bekleyiş savaşın gidişini değiştirdi. Ruslar Sarıkamış’a büyük bir yığınak yaptırdığı gibi, 9. ve 10. da Sarıkamış ve Allahüekber dağlarını aşarken ağır kış koşullarına uygun donanımları olmadığı için çok büyük kayıplar verdi. 28 Aralık’ta Sarıkamış önlerine geldiklerinde toplam asker sayıları 60 binden 10 bine inmişti. Bu askerlerin ise savaşa katılacak gücü kalmamıştı.

Gene de 29 Aralık’ta saldırı başladı; hatta küçük bir güç Sarıkamış’a girdi. Ama bu üstünlük iki saat sürdü. Rus, Türkistan Kolordusu komutanı Yudeniç’in karşı saldırısı sonucunda 9. kolordu çekilmeye bile fırsat bulamadan teslim oldu.Enver Paşa ise 10. ve 11. Kolordulardan artakalan güçlerle Bardız’a çekildi (5 Ocak 1915).

Sarıkamış yenilgisi, Osmanlılar için bir dönüm noktası oldu. Rus orduları 1915 başlarından sonra Doğu Anadolu’yu sürekli baskı altında tuttular ve Erzurum’u ardından da Erzincan’ı işgal ettiler. Rusların cephe gerisindeki Türklere de uyguladığı büyük baskı yüzünden binlerce kişi Batıya göç etti.


Kaynak:
Birinci Cihan Harbinde Türk Harbi - General Fahri Belen - Kara Kuvvetleri Yayınları - 1964



Enver Paşa Sarıkamış'tan söz edilmesini yasamakla ve basına sansür koymakla uğranılan yıkımın büyüklüğünü uzun süre Türk halkından gizlemeyi başarmıştır. "Sarıkamış Dramı"nı bütün boyutlarıyla Türk Halkına ilk duyuran 9. Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Şerif Köprülü olmuştur.


Enver Paşa Sarıkamış'tan söz edilmesini yasamakla ve basına sansür koymakla uğranılan yıkımın büyüklüğünü uzun süre Türk halkından gizlemeyi başarmıştır. "Sarıkamış Dramı"nı bütün boyutlarıyla Türk Halkına ilk duyuran 9. Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Şerif Köprülü olmuştur. Yarbay Şerif, beş buçuk yıl Rusya'da Sibirya'daki tutsak kamplarında kaldıktan sonra 1920 yılı ortalarında Türkiye'ye dönmüştür.

Sarıkamış dramı yitikleriyle ilgili olarak 3. ordu Belgeleri arasında iki önemli tablo vardır. Bu tablolardan biri 22 Aralık 1914 harekat öncesini, diğeri ise 18 Ocak 1915 harekat sonrasını göstermektedir.



Görülüyor ki , Sarıkamış yitikleri 109.274 savaşçıdır. Ancak başka bir kaynakta 11. kolorduya 22 Aralık 1914 gününden sonra savaşçı desteği yapıldığı belirtilmektedir. Bekgede savaşçı sayısı tam olarak yer almamakla birlikte, altı tabur olduğu belirtilmektedir. Bu duruma göre 11. Kolordunun 4-5 bin dolayında savaşçı desteği gördüğü ve 3. Ordu Savaşçı sayısının 122.000-123.000 e ulaştığı anlaşılmaktadır. Böylece toplam yitik sayısı 113.000-114.000 dolayında olduğu ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda sunduğumuz güvenilir kaynaklardan Sarıkamış Dramı'nın 108.000 ile 114.000 arasında cana mal olduğu anlaşılmaktadır. bunun ne kadarının şehit, yaralı ve tutsak olduğu belirtilmemiştir. Ruslar kendi kaynaklarına göre aldıkları esirlerin rakamını 7 bin olarak gösteriyor. yaralıların çok azının geriye gönderildiğine ve onlardan da donmadan sağ olarak cephe gerisine ulaşabilene pek rastlanmadığına göre, Sarıkamış Şehitlerinin 101.000-107.000 arasında olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Bu şehitlerin yüzde 90 ına yakın bölümünün donarak öldüğü bilinmektedir. (Ort.90.000-96.000)

Kaynak:
Sarıkamış Dramı - Alptekin Müderrisoğlu - Kastaş Yayınevi
 
DOĞU CEPHESİ (SARIKAMIŞ HAREKATI) (*)

1878 Berlin Kongresi kararıyla Kars'ın Rusya'ya kalmasından sonra, Ruslar burada askeri amaçlı yollar yaptılar, demiryolunu Sarıkamış'a kadar getirdiler. Buna karşılık Türk demiryolu Ankara'nın ancak 100 km. doğusuna kadar ulaşmakta idi. Bağdat Demiryolu Projesi'nin uygulanmasını, Doğu Anadolu'ya demiryolu yapılmamak şartıyla kabul eden Rusların niyeti açık bir şekilde ortaya çıkmıştı. Rusya daha savaşın başında ulaşım üstünlüğüne sahipti. Osmanlı Devleti için en kolay yol Trabzon Limanı aracılığı ile ulaşımı sağlamak idi. Kaldı ki askeri denge açısından Rusya, Osmanlı Devleti'nden çok üstün durumda idi. Osmanlı Devleti lehine olan tek şey ise, Rusya'nın Almanya ve Avusturya ile savaş durumunda olmasıydı.

1914 Ocak başından beri "Başkumandan Vekili" olarak bütün Türk ordularının komutanı olan Enver Paşa İttihat ve Terakki'nin "Merkez-i Umumisi"nin de (genel merkez) en güçlü adamı idi. Enver Paşa Kafkasya'da Rusya'ya karşı sağlanacak askeri bir üstünlükle "Turancı" ülküyü gerçekleştirebileceğini düşünüyordu. Alman cephesinde meşgul olan Rusya'nın Kafkaslarda ancak 100.000 piyade ve 15.000 süvarisi 256 topu bulunuyordu. Ayrıca Ermenilerden 4.000 ve Gürcülerden 2.000 kişilik kuvvetleri vardı. Enver Paşa, Ruslara karşı iki kat kuvvetle saldırıp yenmeyi düşünüyordu. 6 Aralık 1914 tarihinde Trabzon'a oradan da Erzurum'a gelen Enver Paşa'nın kış ortasında, askerin yazlık giysi ile ve bütün yolar karla kaplı iken yapmak istediği saldırıyı kabul etmeyen 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa istifa etti. IX. ve X. Kolordu Komutanları da Enver Paşa'nın düşüncesini paylaşmadıkları için istifa ettiler. Fevzi Paşa da (Çakmak) kış saldırısına karşı idi. 3. Ordu'nun komutasını doğrudan üzerine alan Enver Paşa, kış ortasında, 1,5 metre kar altında, -25 derecede ve 2-3 bin metre yükseklikte, arazinin dağlık ve ancak patika yollarından yararlanılabildiği bir yerde, Liman von Sanders'in de karşı koymasına rağmen 19 Aralık 1914 tarihinde orduya saldırı emrini verdi. 90.000 kişilik mükemmel disiplinli bir ordu "Sarıkamış Saldısı"na başladı. Yiyecek ve ısınma için hiç bir hazırlık yapılmamış olan bu saldırıda Türk askerinin 60.000'den çoğu soğuktan donarak öldü. Bütün olanaksızlıklara rağmen asker, dayanıklılık, itaat, direniş ve mücadele azminin üstünlüğü bakımından büyük bir örnek gösterdi. 27 Aralık'ta yapılan Türk saldırısı Ruslar tarafından durduruldu. 28-29 Aralık'ta da Sarıkamış kuşatıldı. Fakat ordunun 2/3'ü soğuktan donarak öldüğü için kuşatma başarısız oldu. 1 Ocak 1915'te, planın başarısızlığını gören Enver Paşa yine de saldırıyı devam ettirdi. 2 Ocak günü ise cepheden ayrıldı. Rus ordusunun ileri harekatı ile Ardahan ve Oltu yeniden Rusların eline geçti. Türk askeri çekilirken yine soğuk,açlık ve hastalıktan büyük kayıplar verdi. 90.000 kişilik ordudan 12.000 kişi geriye dönebildi, geriye dönenler de hastalıklı idi. Rus tarafının, 16.000 ölü, 12.000 yaralı ve hasta olmak üzere 28.000-30.000 kayıpları vardı.Enver Paşa, Sarıkamış Harekatı ile ilgili haberlere sansür koydurttuğu için, bu başarısızlık İstanbul ve diğer yerlerde yeterince duyulmadı ve Enver Paşa'nın başarısızlığı sonradan etkisini gösterdi. Kafkas Cephesi'nde üstünlüğü ele geçiren Ruslar, bir süre sonra hemen hemen tüm Doğu Anadolu'yu ele geçirdiler.

* Ergün AYBARS,Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1, Ege Ün. Basımevi, İzmir, 1986, ss 70-71
 
Geri
Üst