Sait Nursi'den Türbanın çözüm Tarihi Ve önemli Teşhisler

böyle bir adama din alimi diyenler kendilerinden utansınlar
sayı toplamı bilmemkaç ediyormuş 2009 yılında türban sorunu çözülecekmiş
Nostradamus denilen adam bile bu kadar sallamadı
bir de üstad falan diyorsunuz bu adama
Bir Allah'ın kulu çıkıp efendi gibi söylesin bu zat-ı muhterem dediğinizin bir adet olsun kitabı Diyanet onayı aldı mı?

Diyanet İşleri Başkanlığı bu adamın yazdığı Risale-i Nur için:
Nurculuk kitabında Risale-i Nur külliyatının içeriği hakkında Ayet-i kerimelerin tefsirinde, mânânın tahammül edemeyeceği tarzda batınî ve indî manalar verilmeye çalışıldığı...Ebced hesabı ve tevafuklarla manalar verildiği...Bunların Müslümanlık esaslarına göre dini ve ilmi kıymeti olmadığı...

diyor Diyanet İşleri Başkanlığı bunlara değer vermiyor ama sizler ölmüş adamın bulsanız elini eteğini öpecek haldesiniz, bu çelişki değildirde nedir???

"kendini bilmez","din düşmanı olan mektepli eşekler" falan saçma sapan terbiyesizce konuşuyorsunuz bir de.bir yalanın peşinden koşuyorsunuz, koşmaya devam edin ne diyim Allah yolunuzu açık etsin
 
ve vatan haini saiti nursiyi nerdeyse evliya ilan etmiş



sen şeyh sait ilemi karıştırıyon birader anlamadık

çok mu fark var

haa hasan haa kel hasan

ha saiti nursi haaa şeyh sait iti haa apoooo


aslında yorum yapacaktımda yine ne dediğini bilmezler tarihten islamdan bi haber adamlar gelmiş yorum yapmıslar konun suyunu çıkarmıslar gerek yok bu saatten sonra tartısmaya


boş ver volki yorum yaparak kendini yorma zahmet etme keyfine bak biz seni seviyoz bööle daha sevimlisin:DMümkünse hiç yorum yapma:D
 
Allah razı olsun güzel bir paylaşım örneği göstermişsin.

Nurculuk
Kendisinden önceki hiçbir tasavvufi ekolle irtibatlandırılamayacak bir hareket olan Nurculuk, esasen tarikat olmaktan çok bir tefsir ekolü.
Nitekim Bediüzzaman Said-i Nursi (Bediüzzaman = zamanın güzelliği) çağın tarikat değil, 'hakikat çağı' olduğunu çeşitli vesilelerle açıklamıştı. Nitekim maceralı ve romansı bir
hayatöyküsü olan Said-i Nursi, 'Nur Risaleleri' diye anılan ünlü külliyatının dışında, ardında 'halife' bırakmadan öldü.
Medrese't-ül Zehra diye isimlendirdiği üniversitenin kurulmasını sağlamak için imparatorluk döneminde Sultan Reşat'a yaklaştı, sonuç alamayınca İttihatçılara muhalif bir siyaset izledi.
Kurtuluş Savaşı'nı ve Ankara'yı destekledi. Cumhuriyet projesine taraftarlığını açıklayan ilk din adamlarından oldu. Ancak 'Türkler asırlarca İslam'ın bayraktarlığını yaptı, ona kılıç çekilmez' diyerek karşı çıkmasına rağmen Şeyh Said İsyanı sırasında sorgulandı ve 'İstanbul'da ikâmete mecbur' tutuldu.
Sonarki yıllarda da hayatı sürgün, cezaevi ve yargılamalar çerçevesinde devam etti. 1956'da yazdığı risaleler beraat etti ama üzerlerindeki fiili yasak hiç kalkmadı. Said-i Nursi'nin ölümü de yaşamına denk maceralı gelişmelere yol açtı.
Önce Urfa'da Halilülrahman Camii haziresine defnedildi, sonra cenazesi askerler tarafından buradan alınarak bilinmeyen bir yere götürüldü. Nurcular onun ardından önce 'okuyucu-yazıcı'
diye (Bir grup risaleleri okuyarak bir grup yazarak hareketi sürdürmeyi seçtiğinden...) sonra daha çok siyasi sebeplerle ama buna dini gerekçeler bularak hayli parçalandılar.

Radikal Gazetesi Yazarı Avni Özgürel- Tarikat Cemmat Devlet yazı dizisi.
 
Genemi bu adam...

Nereye gitsem karsıma cıkıyor be ne NURsi adammış...

Biz sizdeki NURu goremiyoruz arkadaslar kusra bakmazsınız artık...

Affedin gunahlarımızı...:D
 
Geri
Üst