- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
'Sabah ve atv satışa çıkıyor Ciner de hakkını alacak'
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sabah ve atv'nin satış işlemlerini iki hafta içinde başlatacak. Varlık ya da hisse satışı formüllerinden hangisinin tercih edileceğine uzmanların hazırladığı rapor doğrultusunda karar verilecek.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk, Sabah ve atv'nin satışından elde edilecek gelirle Ciner'in, yaptığı yatırımların bedelini geri alacağını söyledi.
İşadamı Turgay Ciner ile Dinç Bilgin'in ihaleye giremeyeceği belirtilirken, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Zaman'a önemli açıklamalar yaptı. Yerli ve yabancı pek çok şirketin ihale ilanını dört gözle beklediğini söyleyen Ertürk, Ciner ile dün yaptığı görüşme hakkında da şunları kaydetti: "Kendisi, 'biz olmasaydık bu varlıklar bu seviyeye gelmezdi' diyor. Aktardığı kaynağın göz ardı edilmemesini temenni ediyor. Doğrudur, onun döneminde alınan makineler var. Kesin olan şey şu: Ciner Grubu'nun hakkı varsa ki var olduğunu görüyoruz, onu satış sürecinde kendisine sunacağız." Ertürk, "Ciner'in talep ettiği bir rakam var mı?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Hayır, rakam telaffuz etmedi. Arkadaşlarımızın çalışması bittiğinde rakam da belli olacak."
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün verdiği bilgilere göre, Sabah ve atv'nin satışı bu yıl içinde tamamlanacak. Gelirin 1 milyar doları aşması bekleniyor. TMSF Başkanı, 900 milyon dolar civarındaki borcun satışlarla karşılanacağını açıklayarak şirkete yerli ve yabancı grupların ilgisinin yoğun olduğunu anlattı. Çıkan rakam Sabah Gazetesi ve atv'nin satışı öncesinde Telsim formülünü çağrıştırdı. TMSF, Nokia ile satış gelirinin yüzde 7,5'i ve faiz dahil 2,5 milyar dolarlık alacaklı konumdaki Motorola ile gelirin yüzde 20'si karşılığında anlaşmıştı. İngiliz Vodafone, 4,55 milyar dolara Telsim'i almış, elde edilen gelirden Motorola'ya 910 milyon dolar ödenmişti. Aynı şekilde Sabah ve atv'nin satışından da Ciner'e yatırımlarının karşılığı olan tutar aktarılacak.
Bu arada TMSF Bölge İdare Mahkemesi'nin Ciner lehine verdiği yürütmeyi durdurma kararını da önceki gün elden aldı. Kararın hiç olmadığı kadar hızlı tebliğ edildiğini belirtin Fon Başkanı Ertürk, "İki mahkemenin bizim lehimize verdiği karar var. Bir de son karar. Bize de ilginç geldi bu durum. Anlamadık, anlayamadık. Bir hukuksal temele oturtamıyoruz. En yakın Bölge İdare'ye yedi gün içinde itiraz hakkımız var. Bunu kullanacağız." dedi. Ertürk, itiraz sonucunda çıkacak mahkeme kararından umutlu. Aksi bir sonuca da hazırlıklı. "Yönetim hakkımız, varlığımız devam edecek. Hukuksal pozisyonumuz değişecek, geçici olarak devralmış konumdan çıkacağız. Merkez Yayın Holding'in hissedarı konumunda olacağız. Bunu da yargıya götürebilirler; ama satış işlemini engelleyemezler." diyen Ertürk, örnek olarak da Telsim tecrübesini gösterdi. Ertürk, Uzan Grubu'nun açtığı davalara rağmen satışın sekteye uğramadığını ve Vodafone'un da herhangi bir mağduriyet yaşamadığının altını çizdi.
TMSF Başkanı Ertürk, NTV'de sarf ettiği derin mekanizma tabiriyle neyi kastettiğini de Zaman'a açıkladı. Sabah ve atv'ye, hileli işlem yaparak kamu alacağının tahsilatını engelleme girişimi olduğu için el koyduklarını kaydeden Ertürk, yargı kararları karşısında şaşkınlığını gizlemedi: "Devlete borçlu olan birine kimsenin ayrıcalık tanıma hakkı yok. Biz bu ilke ile hareket ediyoruz. Tahsilat yaparken borçlu gruplarla ilişkilerimizde hep aynı ilkeyi uyguladık. Ancak hukuk bize bu konuda çok fazla yardımcı olmuyor. Bu kanaatimiz pekişmişti Egebank olayında. Bunu net bir şekilde gördük. Sayfalar, klasörler dolusu belge ve bilgilerin bir cümle ile yok sayılmasını görmek bizi üzüyor. Biz görevimizi yapamaz duruma düşmekten dolayı üzülüyoruz."
Demirel ailesini ima ederek bazı dokunulmazlıkların yargı aşamasında da devam ettiğini vurgulayan Ertürk, "Öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki neredeyse iki ayrı kanun iki ayrı hukuk düzeni var. Bu iş çok da karmaşık değil. Borçlu borcunu ödememek için her türlü hileye başvurmuş ve biz de bunları tespit edip engellemeye çalışıyoruz. Hileli yollarla mal kaçırma eylemlerini tersine döndürmek bizim görevimiz. Hileli işlemlerle sonuç alınıyor olması bizi üzüyor. Hiçbir hukuk düzeni hileli işlemleri korumaz aksi takdirde hukuk düzeni olduğuna inanamayız." Sabah ve atv'de mahkeme kararının yürütmeyi kamu alacağına rağmen durdurmasını ise "Yürütmeyi durdurma kararı vermek esasına ilişkin aynı kararı vermek anlamına gelir. O varlıkların yönetiminden çekilirsek, o malları bulamayabiliriz. Bunun vereceği zararın haddi hesabı yoktur." sözleri ile değerlendirdi. ABD ve Avrupa'dan gerek medya gerek finansal yatırımcılar başta olmak üzere pek çok grubun ihaleyi beklediğini bildiren Ertürk, "İhale ile ilgili düşünceleri Ciner Grubu ile paylaştık. Bugün (dün) Ciner ile toplantı yaptık. O hakkımı isterim diyor. Biz de hakkı ne ise onu alacağını söyledik." dedi.
Ertürk, Uzanlar'ın İsviçre'deki hesaplarında 190 milyon dolar olduğunu ve bunların el konulan şirketlere ait paralar olduğunu aktardı. İsviçre'nin paraları iade edip etmeyeceğinin henüz belli olmadığı bilgisini veren TMSF Başkanı, "Bu paralar yönetimimiz altındaki şirketlerin hesaplarında. Üzerine tedbir koydurmuştuk ve süresi dolmak üzere. Şimdi bize verilmesini istiyoruz. Bunu iletti arkadaşlarımız. Umutluyuz." diye konuştu. Dün itibarıyla 15 milyar dolarlık tahsilata yaklaşan fonun başkanı hedefi 21 milyar dolara çıkarmış: "Önemli ölçüde protokole bağladığımız hakim ortaklardan ve bunların varlık satışından elde edilecek gelirin yanında Sabah-atv var. Hedeflerimiz bu açıdan ulaşılabilir." Hazine'ye en borçlu kamu kurumu oldukları yönündeki haberlere de açıklık getirdi: "Tahsilatı biz yapıyoruz. Varlık satışlarını biz yapıyoruz, husumete biz maruz kalıyoruz. Sadece bu noktanın göz ardı edilmemesini istiyoruz."
Önceki yönetim kurulu başkanı 100 bin dolardan fazla alıyordu
TMSF'nin atadığı yönetim kurulu üyelerinin maaşlarının yüksek olduğu yönündeki eleştirileri 'insaf' ölçüleri ile bağdaştıramadığını belirten Ertürk, "Bunlar karşısında yüzümüz ak. Bizim atadığımız Sabah ve atv yönetim kurulu başkanı 3 bin YTL alıyor. Bizden önceki 100 bin dolardan fazla alıyordu. Bizim medya grup başkanımız daha öncekinin aldığı maaşın yarısından daha az alıyor." dedi. Fon Başkanı, daha önce devraldıkları şirketlerde olduğu gibi her iki kurumda ciddi tasarruf sağladıklarını dile getirdi ve ekledi: "Bunu da şirketin değerine öz kaynağına yansıtıyoruz. Profesyonel yöneticiler için bizden önce aldığı ücretin altında bir ücret ödüyoruz. Herkesin içi rahat olsun. Bize laf söyleyen çarpılır."
Derin mekanizma, batık tahsilatını engelliyor
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) mahkemelerle başı dertte. Batık banka sahipleri, kuruma dava açıp el konulan şirketlerini geri almak istiyor. Son olarak Sabah ve atv'ye el konulmasına ilişkin kararın yürütmesi durdurulmuştu. Derin mekanizmanın bazı dosyaları himaye altına aldığını belirten Fon Başkanı Ahmet Ertürk, "Süreç öyle işletiliyor ki, biz alacağımızı alamaz hale geliyoruz." ifadelerini kullandı. NTV/CNBC-e ortak yayınında konuşan Ertürk, varlıklarına el koydukları diğer gruplarla ilişkileri hakkında da bilgi verdi.
Toprak Grubu ile gelinen son durumu da aktaran Ertürk, "Daha ciddi yaptırım uygulama noktasına geldik." diyerek yasadan kaynaklanan yetkilerini kullanacaklarını aktardı. TMSF Başkanı'nın verdiği bilgiye göre şirket, işçilerin ücretlerini TMSF'ye ödettirmek istiyor. Elektrik ve gaz parasını ödemiyor. Fonun icradan sattığı bazı varlıklar var. TMSF'ye baskı yapıp 'işçiye para ödeyin' diyor. Ertürk, "İşçiye öderiz; ama orayı biz yönetiriz. 'Halis Toprak'ın mallarını satıp paraları tutuyormuşsunuz' diyorlar. Onlar bankalara gidiyor. Halis Toprak'ın işçiye olan borcunu TMSF niye ödesin? Cannes'da dokuz daireni sat, işçinin parasını öde. Boğaz'daki yerleri satmamız engellendi. Bizim üstümüze sendikayı, alacaklı müesseseleri salıyor. Biz buna izin veremeyiz, gider yönetiriz orayı." dedi.
Erol Aksoy'la protokol yapılması sonrasında en değerli iki kablo yayıncılık şirketinin yanlış uygulamayla ellerinden çıktığını belirten Ertürk, "Geri kalan alacağımızı nasıl tahsil edeceğimizi bilemiyoruz. Bir mucizenin gerçekleşmesini, şirketlerin değerlenmesini bekliyoruz." dedi. Bu şirketlerin değerini sıfıra indiren operasyonu da çok yanlış olarak değerlendirdi. Başkan, "Yönetim bizde kalsaydı, biz onları değer üreten alıcılara satılabilir hale getirecektik." diye konuştu. Ertürk, Hazine'ye bugüne kadar toplam 12,5 milyar dolar aktardıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde 6-7 milyar dolarlık bir tahsilat beklediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak