Sınavda Çıkabilecek Ders Notları

kuzay

Pesimist
Altın Üye
Katılım
2 Nis 2007
Mesajlar
28,387
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kalamazsın Bu Hayatta Bakire ,En Azından Hayat Koy
1. Ders: MATEMATİK...

Aşkın olasılık formülünü çözmeye, A Kümesi'nin elemanlarıyla ortak yönlerimizi bulmaya, C Kümesi'nin elemanlarından farkımızı anlamaya, en mutlu anlarımızın karekökünü alıp çoğaltmaya, en berbat hissttiğimiz zamanları 0'la çarpıp durumu sıfırlamaya çalışırken kullanırız matemetiği.X kendimiz isek Y ile toplandığımızda sonucun ne olacağını merak eder, 1'e ve kendisine net bölünebilen "asa(ı)l" arkadaşlar arayıp kendimizle ve başkalarıyla olan ilişkilerimizin başarı %'sini yükseltmeye çalışırız... Hala, "niye öğreniyorum şu matematiği, günlük hayatımda ne işe yarayacak" diye düşünmek, ne tuhaf doğrusu... :)

ÖZET: Denklemleri doğru kurmak, rasyonel seçimler yapmak, başımıza gelenlerin kareköküne ulaşıp "asıl"a ulaşmak, integral hesaplamaları kadar emin konuşup ilerlemek için ihtiyacın olan şey, 0'dan sonsuza uzanan adımları sırasıyla atmak.Adımlarını, birer birer, üçer üçer, beşer beşer atma konusunda seçim, tamamen senin...


2. Ders: TÜRKÇE...

Konuşmaktan, yazmaktan korkmamak, kaçmamak lazım; hiçbir şey anlatmamaktan, anlatamamaktan daha iyi gelir; size de, sizden açıklama bekleyen diğerlerine de...Düşünsenize, başımıza hep anlatılamayanlardan ya da doğrusu söylenemeyenlerden gelir, ne gelirse. Gerekçesi "kırmak istemediğimiz" için de olsa karşımızdakini, susmak çok daha sinir bozucu ve kırıcıdır her zaman. Elbette anlattıklarımızdan hoşnut olmayabilir o kişi. -ki'leri, -de'leri doğru ayırmadığımız için bir şans daha her zaman çıkar karşımıza. Böyle zamanlarda, kalbimizi ve beynimizi labirente çevirmemek, yeri geldiğinde doğru kelimeleri seçmeyi bilmek yeter...

ÖZET: Susmaktan çok daha iyidir, konuşmak ve yazmak. Bu yüzden konuşamadığımızda yazmalı, yazamadığında konuşmalı; susmadan...


3. Ders: PSİKOLOJİ...

Olanları, söylenenleri zihin süzgecinden geçirip doğru sonuçlara varmak kolay olamayabiliyor her zaman. Empatiden sınıfta kalıyor bazen insan. Sanki illa, herkse, her şeye sempati de duymak zorundaymışız gibi...Aynı düşünmek, aynı görmek bizi dahah mutlu eder sanırız.Hal böyle olunca, gelecekle ilgili kaygılarımızlageçmişte yaşadığımız korkularımızı sırtlanıp "kimse beni anlamıyor" diye şikayet eder, kestirip atarız.

ÖZET: Anne gibi düşünmek, öğretmen gibi görmek, baba gibi anlamak, sevgili gibi bakmak, kardeş gibi algılamak kolay değil çoğu zaman. Ama denemek gerek en azından. Yoksa içimizdeki gizli bahçenin yolunu, nasıl keşfedebilir ki o insan...!
 
değişik bir yaklaşım olmuş emeğine sağlık
 
Eline sağlık.
 
Geri
Üst