Sözde Ermeni Soykırımı..

eiffel

Forumun Kulesi
Altın Üye
Katılım
10 Mar 2006
Mesajlar
5,705
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Her insan büyük bir alemdir.İnsan düşünceden ibare
Sözde Ermeni Soykırımı


Ermeni iddialarına göre, 1915 yer değiştirme uygulaması sırasında 1,5 milyon Ermeni "soykırım"a tabi tutulmuştur. Ermeniler bu olaylarda önce 600 bin, sonra 800 bin Ermeni'nin öldüğünü ileri sürmüşler, ve bu sayı zamanla 1,5 milyona kadar çıkmıştır.

"İngilizler, bu hareketlerin cereyanı esnasında, bir yandan Ermenilerin Müslümanlara karşı tutumlarını teşvik ettiler, hatta onları bu konuda kışkırttılar, diğer taraftan Ermenilerin tecavüzlerini bize sayıp döktüler ve bunları tahammül edilemez hareketler olarak nitelediler ve bu komşu devlete saldırarak misillemede bulunmaya bizi zorladılar. Fakat biz hakikatin kendini göstereceğinden emin olarak Ermeni tahriklerine tahammül ettik ve İngilizlerin öfkelerini fark etmemiş göründük."
Mustafa Kemal Atatürk
24 Eylül 1919


Ermeni iddialarına göre, 1915 yer değiştirme uygulaması sırasında 1,5 milyon Ermeni "soykırım"a tabi tutulmuştur.

Ermeniler bu olaylarda önce 600 bin, sonra 800 bin Ermeni'nin öldüğünü ileri sürmüşler, ve bu sayı zamanla 1,5 milyona kadar çıkmıştır. Zaman içindi bu değişimler belli yayın organlarına da yansımıştır. Encyclopedia Britannica'nın 1918 baskısında ölen sayısı 600 bin iken, 1968 baskısında 1,5 milyon olarak belirtilmiştir.

Ermeni kaybının gerçek sayısını bilmek elbette ki çok güçtür. Esas olarak alınabilecek temel veri, Osmanlı Devletinde o dönemde ki Ermeni nüfusudur.

Ermeniler ve diğer yabancı kaynaklara göre Osmanlı Devleti'nde Ermeni nüfusu:

- 1917 İngiliz Salnamesine göre: 1.056.000
- Patrik olmayana göre: 1.579.000
- Kevork Aslan'ın "Ermenistan ve Ermeniler" isimli kitabında Anadolu'da 920.000, Klikya 180.000, Osmanlıların diğer bölgelerinde 700.000 olmak üzere, toplam 1.800.000.
- Alman Papas Johannes Lepsius'a göre; 1.600.000
- Cuinet'e göre; 1.045.018
- Fransız Sarı Kitabına göre; 1.475.011
- Basmacıyan'a göre; 2.280.000
- Patrik Nerses Varjabedyan'a göre; 1.150.000

Osmanlı Devleti Resmi Belgelerine Göre Ermeni Nüfusu;

Son zamanlarda olduğu gibi techir öncesi Ermeni nüfusun olduğundan 4, hatta 5 kat fazla gösterildiği olmuştur. Örneğin 1878 Berlin Kongresi'nde Bağımsız Ermenistan isteyen Ermenileri Doğu Anadolu illerinde 3.000.000 Ermeni olduğunu savunmuşlar ancak Berlin Antlaşmasında Hıristiyanlardan vergi alınması hükme bağlanınca, bu sayıyı Osmanlı Hükümeti'nin belirlediği sayının altına indirmişlerdir.
Osmanlı Devletinde istatistik Genel Müdürlüğü 1892 yılında kurulmuştur. Genel Müdürlük görevini 1892 yılında Nuri Bey, 1892-1897 yıllarında Fethi FRANCO adlı bir Musevi, 1897-1903 yılları arasında Mıgırdıç ŞINABYAN isimli bir Ermeni, 1903-1908 yılları arasında Robert isimli bir Amerikalı, 1908-1914 yılları arasında Mehmet BEHİÇ Bey yapmıştır.

Görüldüğü gibi Ermeni meselesini siyasi alana taşıyan önemli olayların cereyan ettiği dönemde, Osmanlı nüfus bilgileri yabancıların kontrolü altındadır. Buradan hareketle, bugüne kadar aksi bir belge ve kanaat olmadığına göre Osmanlı nüfus bilgilerine itibar edilmesi gerekmektedir.

- 1893 Nüfus sayımına göre Ermeni Nüfusu 1.000.465'tir.
- 1906 Nüfus sayımına göre Ermeni nüfusu 1.120.148'dir.
- 1914 nüfus istatistiğine göre Ermeni Nüfusu 1.221.850'dir

Osmanlı, Ermeni ve yabancı kaynaklar ele alındığında I. Dünya Savaşı döneminde yaşayan Ermeni sayısı 1.250.000 civarındadır.

Yer değiştirme uygulaması sırasında yeni yerleşim bölgelerine sevk edilen nüfus toplamı 438.758, Halep'tekilerle birlikte iskan sahasına varan nüfus ise 382.148'dir. Görüldüğü gibi, ikisi arasında 56.610 kişilik bir fark bulunmaktadır.

Göç ettirilenlerle, yeni yerleşim bölgelerine varanlar arasındaki bu 56.610 kişilik fark, belgelerden elde edilen bilgiye göre, şu şekilde ortaya çıkmıştır; 500 kişi Erzurum-Erzincan arasında, 2000 kişi Urfa-Halep arasında ki Meskene'de, 2000 kişi Mardin civarında eşkıya ve Arap aşiretlerinin saldırısı sonucu katledilmiş, ayrıca bir o kadar, kişi de Dersim bölgesinden geçen kafilelere yapılan saldırılar sonucu öldürülmüştür. Bu bilgiler ışığında toplam 9-10 bin kişinin yer değiştirme uygulaması sırasında katledildiği tespit edilmektedir. Ayrıca yollarda açlıktan da ölümler olduğu belgelerden anlaşılmaktadır.

Bunun dışında tifo, dizanteri gibi hastalıklar ve iklim koşulları sebebiyle de yaklaşık 25-30 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir ki, bu şekilde 40 bine yakın kişi yollarda kaybedilmiştir.

Kalan 10-16 bin kişinin bir kısmı, yola çıkarılmış olmakla birlikte, henüz iskan bölgesine varmadan yer değiştirmenin durdurulması sebebiyle, bulundukları vilayetlerde alı konulmuştur. mesela 26 Nisan 1916 da Konya iline, ilde henüz yollarda olan Ermenilerin sevk edilmeyerek il dahilinde iskan edilmeleri için yazı gönderilmiştir. Öte yandan yer değiştirme kapsamında bulunan Ermenilerden bir bölümünün Rusya'ya, batı ülkelerine ve Amerika'ya kaçırıldıkları da tahmin edilmektedir.

Nitekim belgelerde, Osmanlı Ordusunda silah altında bulunan Ermenilerden 50.000'inin Rus ordusuna katıldığı, yine Türklerle savaşmak üzere 50.000 Ermeni'nin de Amerikan Ordusunda 3-4 yıldır eğitim gördüğü gibi kayıtlar yer almaktadır. Gerçekten de, Amerika'da yaşayan bir Ermeni'nin Elazığ'da dava vekili olan Murad Muradyan'a yazdığı mektupta bu türden bilgiler bulunmaktadır.

Mektupta, bir kısım Ermeni'nin Rusya'ya ve Amerika'ya kaçırıldıkları ve Amerika'da eğitilen 50.000 askerin Kafkasya'ya hareket etmekte olduğu açıkça ifade edilmektedir. Bütün bu belgelerden de anlaşılacağı gibi, Osmanlı tebaası pek çok Ermeni, harpten önce ve harp içinde Amerika ve Rusya başta olmak üzere çeşitli ülkeler dağılmışlardır. Mesela ticaret maksadıyla Amerika'da bulunan Artin Hotomyan adlı bir Ermeni'nin 19 Ocak 1915'te Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği bir mektupta çeşitli yollarla binlerce Ermeni'nin Amerika'ya kaçırıldığı ve bunların aç ve perişan bir halde yaşadıkları ifade edilmektedir.

Bu bilgiler, Anadolu ve Rumeli'nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin Sayıları ile, yeni iskan merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tuttuğunu göstermekte ve dolayısıyla sevk ve iskan sırasında herhangi bir katliam olayının olmadığını ortaya koymaktadır .
 
Geri
Üst