Risk Var

Newwave

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
17 Kas 2007
Mesajlar
12,976
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
World Of Hackhell

2lxtqg2.jpg


'Risk var'

Babacan açıkladı

Babacan'ın Ermeni tasarısı yorumu: Nisanda risk var

Dışişleri Bakanı Ali Babacan Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'ya bir röportaj verdi. İşte o röportaj:

Dışişleri Bakanı Ali Babacan'la birlikte Mısır'ın Şarm El Şeyh şehrinde yapılacak 'Gazze'ye yardım' konulu uluslararası konferansa giderken uçaktaki sohbetimizde ilginç ve önemli bir ayrıntıyı yakalıyoruz.
Bakana, Davos sonrası Türkiye-İsrail ve Türkiye-ABD ilişkilerini sordum. Sohbetimiz ilerledikçe laf sözde Ermeni soykırım tasarısına geldi. Bu konuyu çok önemsiyorum. İki gün önce Başbakan Erdoğan Van'daki açıklamasıyla Washington'u uyarmış ve sözde soykırım tasarısı yasalaşırsa stratejik ilişkilerin zarar göreceğini söylemişti.

'Durum nedir?' diye sordum. Hep çok temkinli konuşan Babacan beklemediğim kadar açık yanıtladı: Nisanda risk var.
Başbakan'ın sözlerini hatırlattım, demek ki sinyaller iyi değil ve hükümet testi kırılmadan uyarı görevlerini yapmak istiyor.
Bakan, 'Evet bunu zaten biliyorlar, ilişkiler yara alır' dedi.

TEHDİT DEĞİL, AÇIK KONUŞUYORUZ


Babacan bu açıklamaların tehdit gibi algılanmaması gerektiğini vurguladıktan sonra şöyle devam etti:
Böyle bir gelişme Türk-ABD ilişkilerini etkiler. İlerlemekte olan Ermenistan- Azerbaycan sürecine zarar verebilir. Ermenistan ve Türkiye ilişkilerine de darbe indirir. Tehdit etme anlamında değil, bundan hiç hoşlanmam. Ama onlarla (Amerika) açık konuşuyoruz.

1915'TEN BERİ EN İYİ NOKTADAYIZ

Babacan, 'Çözüme hiç bu kadar yakın olmamıştık' deyince, araya girdim ve 'Buradaki kastınız nedir?' diye sordum
'Tamamen normalleşme' diye yanıtladı. Sonra hayli çarpıcı ve iddialı şu cümleyi ekledi: 'Ermenilerle 1915'ten beri en iyi noktadayız. Çözüme en yakın durumdayız. Her zaman böyle bir fırsat çıkmaz.'
Babacan çok açık biçimde ve dostça Washington'u uyarıyor, nisanda tatsız bir gelişme yaşanırsa bunun Ankara-Erivan, Erivan-Bakü ve Ankara-Washington ilişkilerine ciddi, olumsuz yansımaları olacağını vurguluyor.

KIRMIZI ALARM

'Peki biz ne yapacağız?' Geçen yıl müthiş bir diplomasi hamlesi ile Ermeni diasporasının 2008 atağı savuşturulmuştu. Bu yılın önlem paketinde neler var? İşte Bakan Babacan'ın açıklaması:

'Bir ekip ABD'ye gitti geldi. Dış İlişkiler Komisyonu yine gidiyor. Ünal Çeviköz, Feridun Sinirlioğlu, Ahmet Davutoğlu ayrı ayrı gidip görüşmeler yapacaklar. Tarihleri belli. Clinton geliyor ona da söyleyeceğiz. Özellikle davet ettim, telefonda, hemen kabul etti.'
Babacan, burada da Clinton'la kısa süre sohbet etti. 'Ankara randevusunda konuşacağımız çok konu var' dediler. Babacan ayrıca Mısır'da yoğun bir mekik diplomasisi yürüttü. Filistin Devlet Başkanı Abbas, Lübnan Başbakanı Sinyora ve 6 dışişleri bakanıyla ikili temaslarda bulundu.

HAMAS'A AÇIK ÇEK YOK

Babacan bir süre önce Hamas için 'Siyasetle silah beraber olmaz, tercih yapmalılar' mealinde bir demeç vermişti. O sözleri hatırlattım ve Ankara'nın Hamas'la, Filistin'le ve İsrail'le olan üçlü, kompleks pozisyonunu açıklamasını rica ettim. Uluslararası arenada da çok tartışılan bu konuda Babacan şunları söyledi:

'Filistin sorununu çözmek için büyük vizyon gerek. Biz Türkiye olarak, bütün taraflarla ilişkisi bulunan bir ülke olarak, konuya yukarıdan bakabiliyoruz. Filistinlilerin çözüm için kendi aralarında uzlaşması gerek. Tek başına hiçbir grup bunu yapamaz. Bir boyut bu. Güvenlik deyince sadece İsrail aklımıza geliyor. Filistin'in de güvenliğe ihtiyacı var. Çok konuşulmuyor ama Filistin toprakları işgal altında.

Hamas'ın bütün yaptıklarına açık çek vermiyoruz. Hepsi doğru demiyoruz. Ama realite var. Hamas bir gerçek. Yokmuş gibi yapamayız. Bizim Ortadoğu'da özel bir durumumuz var. Araplar arasında bölünme var, biz iki tarafla da rahat konuşuyoruz.

İSRAİL'LE İRTİBATI HİÇ KOPARMADIK

İsrail'le de görüşüyoruz. Irtibatı hiç koparmadık. Savaşın ortasında bile diplomatik kanalları açık tuttuk. Yanlış yapıyorsunuz dedik, böyle çözüm bulamazsınız dedik.'
Babacan'a 'Davos'ta yaşananlardan sonra İsrail'le sizin doğrudan bir görüşmeniz oldu mu?' dedim.

Düşündü, 'Davos ocak sonuydu' dedi, 'İsrail'de şubat başında seçimler vardı' diye ekledi. 'Onlar seçim telaşındaydılar' diye devam etti. 'Seçim sonrası aradınız mı, tebrik için' dedim 'hayır' dedi. Hiç düşünmediğini hissettim. 'Arkadaşlar görüşüyorlar' derken aslında ilişkilerin üzerine bir gölge düştüğünü ve normalleşme için zamana ihtiyaç olduğunu belli ediyordu.

Babacan, Davos sonrası onlarca devlet adamının Başbakan'ı arayıp tebrik ettiğini ve Ortadoğu halkları nezdinde Türkiye'nin büyük prestij kazandığını vurgulama ihtiyacı hissetti.

Geçen hafta çok konuşulmuştu. Cumhurbaşkanı'nın İsrail ziyaretinin de tarihinin belli olmadığını söylerken 'Böyle bir ziyaret için şartlar ne zaman elverişli olur bilemiyorum' dedi. O arada uçağımız Şarm El Şeyh'e indi.


Kaynak
 
rezi.......insanlar pısırık ve acızzzz ozellıkle su bu demıyorum kım haketmısse onlara gıtsın ıssız gucsuz gezıyoruz a.q...
 
Ne riskiymiş ya o ??? Yapmadığımız şeyden sorumlu mu tutuluyoruz şimdi ?? Avrupa'ya kalsa Osmanlı'dan beri barbarız biz , ama kendileri Kavimler Göçü'nden Fransız İhtilali'ne kadar geçen süreyi barbarlık olarak kabul edemiyor ki onlar o zamanlar yıkanmayı , tuvalet alışkanlığını da bizden öğrendiklerini hala saklıyorlar. Fransa yıllar yılı zulüm yaptı Cezayir'e , İngiltere'nin yemediği bok kalmadı orta doğuya sahip olmak için zamanında. Onların yaptığı dünya dilinde tek kelime ile " Sömürgecilik " oldu. Bu da dünyaya çok iyi lanse edildi , biz dostuz denildi ama ingiltere hindistanı resmen kullanıyor. Türkiye de kana kan ile cevap verdi ve adı da Soykırmak oldu. Herşey biliniyorken neden bunu risk olarak algılıyo şu babacan ?? Ne o yoksa avrupa parlementolarında ağababaların yanında özür mü dileyecek ??? Biz bunun hesabını 1915'te vermişiz , keza çoğu Ermeni de neyin ne olduğunu çok iyi biliyor , nasıl rusyanın gazına gelip de camilerde insanları yaktıklarını , hamile kadının karnını deşerek bebeğini aldığını , zar atarak kimin kimi daha önce vuracağını , hepsini adları gibi biliyor. Bilmeyenler de bilmediklerinden ötürü değil , kabul etmek istemediklerinden ötürüdür. Aksi takdirde abd , avrupa nasıl yardım edecek ki ??? Şuraya bak ya dünyaya hakim bir imparatorluk geçmişi , fakat nelerle uğraşıyor....
 
Geri
Üst