Referandumu İstemeyen Sadece CHP

g.haneli

Banned
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
388
Reaction score
0
Puanları
0
21 Ekimdeki halk oylaması için olumsuz görüş bildiren tek parti CHP.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören anayasa paketinin halk oylaması öncesinde değerlendirmelerde bulunan muhalefet partileri yöneticileri, görüşlerini şöyle dile getirdiler:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek
: "Gümrük kapılarında oy verme işlemi devam ederken anayasa değişikliğinin tekrar ele alınması ve paketten bazı maddelerin çıkarılması son derece yanlış, sakıncalı. Bu paket, bütünüyle referandumdan çekilebilir. Artık cumhurbaşkanı da seçildiğine göre oradaki düzenlemelerin hiçbirinin bir aciliyeti yok. Daha sonra yapılacak anayasa değişikliği içinde bu paketteki konulara da yer verilebilir. Ne yazık ki AKP, bu yola gitmeyerek 18 ve 19. maddeleri metinden çıkararak referandumda ısrarlı. Biz dayatmayla ortaya konulan bir metne, vatandaşlarımızın ya sandığa gitmeyerek ya da sandığa giderse 'hayır' diyerek tepki göstermesini istiyoruz, bekliyoruz."

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: "MHP olarak biz bu referandumu anlamsız ve faydasız bulmaktayız, sonuçları itibariyle de bir belirsiz ortam geliştireceğinden endişe duymaktayız. Referandumda nasıl oy kullanılması gerektiğini ise önümüzdeki hafta yetkili kurullarımızda değerlendireceğiz ve ona göre karar vereceğiz. Biz referandum sürecinin krize dönüşmesini engellemek için bir öneride bulunduk; ya süreci durdurun ya da geçici 18. ve 19. maddeyi çıkarın dedik. Mecliste verdiğimiz destek bu çerçevede, 18. ve l9. maddeyi metinden çıkaran düzenlemeye. Desteğimiz sürecin krize dönüşmesini önlemek için, bu destek 21 Ekim'de yapılacak olan referanduma yönelik 'peşin bir destek' anlamına gelmiyor. Referandumla ilgili kararımızı bayram sorası yetkili kurullarımızda netleştireceğiz."

DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: "Biz daha öncede referanduma ilişkin görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu konuda görüşlerimizde herhangi bir değişiklik yok. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini destekliyoruz. Bu açıdan seçmenlerimizden de 'evet' yönünde oy kullanmalarını istiyoruz."

DSP Genel Sekreteri Masum Türker: "Referanduma sunulacak paket altyapısı hazırlanmamış bir süreci içeriyor. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine bir itirazımız yok. Ama bu altyapısı gerçekleştirilmeden aceleyle yapılmış bir düzenlemedir. Referandumda halkın özellikle şu anda AKP tarafından izlenen yolun yanlışlığını görüp ona göre oy vereceğini düşünüyoruz. Hiç kimse cumhurbaşkanını halkın kendi eliyle seçme hakkını önleyemez. Ama buradaki hakkın altyapısı oluşmadığı için ileride diktatörlük yaratabilecek bir yapılanmaya neden olabilir."

SHP Genel Sekreteri Uğur Celasun: "Biz yaklaşık 2 yıl önce cumhurbaşkanını halkın seçmesi için bir kampanya başlatmıştık. Türkiye'nin her yerinde 1 milyona yakın imza topladık. Bunları o zamanki Meclis Başkanına takdim ettik. Bu meseleyi ilk gündeme getiren siyasi parti olarak SHP, cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik düzenlemeyi destekliyor. Biz referandumda olumlu oy kullanacağız. Seçmenlerimize de bu yönde çağrıda bulunacağız."

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: "Her platformda cumhurbaşkanını halkın seçmesini savunduk. Bu referandumda, Türk milletinin önüne bir fırsat geldi ve milletimizin kendi cumhurbaşkanını hür iradesiyle seçme hakkını elde etme imkanı doğmuş bulunuyor. Parti olarak her zaman büyük Türk milletinin kendi hür iradesine bırakıldığı zaman hata yapmayacağına inandık. Ancak alelacele çalakalem hazırlanan ve içi doldurulmamış, tanımların ve kavramların belirtilmediği referandumda oylanacak olan bu anayasa değişikliğinin güdük olacağına inanıyoruz. Kamuoyunda, medyada, yüce mecliste ve bilim adamlarınca daha en başından beri bu referandum maddeleri tartışılmaya başlamıştır ki bu da bizim iddiamızda haklı olduğumuzu göstermektedir. Hükümet de yaptığı hatasını fark etmiş olduğundan dolayı referandumun başlamasına rağmen referandum maddelerinde değişiklik yapılmasını istemektedir."

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan: "21 Ekim'de gerçekleştirilecek referandumun kilit noktasının cumhurbaşkanını halkın seçmesini düzenleyen anayasa değişikliği maddesidir. Demokrat Parti olarak cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini destekliyoruz ve geçmişte de bu görüşü dile getirdik. Vatandaşlardan 21 Ekim'de sandık başına gitmelerini ve oylarını kullanmalarını istiyoruz. Oy kullanma bir hak ve aynı zamanda bir görevdir. Vatandaşlardan bu demokratik hakkı mutlaka kullanmalarını bekliyoruz. Referandum paketindeki cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin düzenlemeyi de destekliyoruz."

Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Sarıbaş: "Seçmenleri sandık başına giderek referandum paketine "evet" oyu vermeye çağırıyoruz. Cumhurbaşkanının sistemin başı durumundadır. Türkiye'de sistem, sistemin başını yani cumhurbaşkanını ancak halk seçerse daha demokratik olur. Buna inanıyoruz, bunun içinde pakete 'evet' diyoruz." Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan: "Referanduma, 'evet' diyeceğiz. Referanduma sunulan, 'Cumhurbaşkanını halkın seçmesi, milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir yapılması, TBMM Genel Kurulu'nun yapacağı bütün toplantılar için üye tam sayısının üçte birinin (184 milletvekilinin) hazır bulunmasının yeterli kabul edilmesi' konuları özü itibariyle, milli görüş olarak bizim 40 yıldan beri savunduğumuz görüşlerdir. Nihayet 40 yıl sonra Türkiye, bizim, yani milli görüşün dediği noktaya gelmiştir."

(AA)
 
Tabiki istemez çünkü CHP ,milletin vereceği kararlara herzaman karşıdır.Bu yüzden en çok korktuğu şey halka sorulmasıdır.
 
Bu zaten belli bişey çarşı alayına karşıya chp de öyle herşeye karşı :D karşı olmazsa sorun vardır demektir.
 
ben genel başkanımızın tavsiyesine uyarak gitmeyeceğim.ama son anda farklı bir açıklama gelirse gerekeni yaparız.
 
Sahi, Cumhuriyet -ne partisiydi? Halk, değil: Cumhuriyet Halk Seçmesin Partisi! Doğru isim budur...

Bakmayın siz bu CHP nin isminde halk kelimesi olmasına .bunlar en çok halktan korkarlar.

Bu korkunun temeli taaa ismet paşadan miras olarak kalmıştır

İkinci İnönü Savaşı esnasında Bursa'dan göçen bir kafileye nasıl seslenmişti, İsmet Paşa? "Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır" demişti! (Kaynak: Ulus, 17 Mayıs 1968)
 
İkinci İnönü Savaşı esnasında Bursa'dan göçen bir kafileye nasıl seslenmişti, İsmet Paşa? "Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır" demişti! (Kaynak: Ulus, 17 Mayıs 1968)


olayları saptırma g.haneli..
sözün hepsini ver önce işine gelen kısımını değil..


''İkinci İnönü Savaşı sırasında Bursa'dan geriye doğru göçen ve içinde subayların da bulunduğu bir kafileye rastlanır.

İsmet İnönü, hatıratında anlatıyor:

“Kafileyi durdurdum. Subayları topladım. Onlara dedim ki, içinde bulunduğunuz vaziyeti bilesiniz. Padişah düşmanınızdır, yedi düvel düşmanınızdır… Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır!”





gayet de doğru bir tespittir bu..

o millet ki bazıları bu savaşlarda vatanı için canını verdi..
bazıları da vatanını işgal kuvvetlerine satmak için canını verdi..



olayı farklı taraflara çekmeden.kimseye hakaret etme çabası içinde olmadan yaz görüşlerini..
 
olayları saptırma g.haneli..
sözün hepsini ver önce işine gelen kısımını değil..


''İkinci İnönü Savaşı sırasında Bursa'dan geriye doğru göçen ve içinde subayların da bulunduğu bir kafileye rastlanır.

İsmet İnönü, hatıratında anlatıyor:

“Kafileyi durdurdum. Subayları topladım. Onlara dedim ki, içinde bulunduğunuz vaziyeti bilesiniz. Padişah düşmanınızdır, yedi düvel düşmanınızdır… Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır!”





gayet de doğru bir tespittir bu..

o millet ki bazıları bu savaşlarda vatanı için canını verdi..
bazıları da vatanını işgal kuvvetlerine satmak için canını verdi..



olayı farklı taraflara çekmeden.kimseye hakaret etme çabası içinde olmadan yaz görüşlerini..

Beni olayları saptırmakla suçlamışsın.benim öyle bir amacım olamaz.Ben o sözü okuduğum yazıda nasıl yazıyorsa o şekilde aldım ve kullandım.ben herhangi bir eksiltme yapmadım.

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazino=535504 istersen buradan okuyabilirsin.

Kaldıki senin dediğin gibi bile olsa cümlenin anlamı yinede değişmez.ismet paşa millet düşmanımızdır derken herhangi bir ölçü belirtmemiş direkt millet demiş. Bu yüzden aynı kapıya çıkar
 
Sahi, Cumhuriyet -ne partisiydi? Halk, değil: Cumhuriyet Halk Seçmesin Partisi! Doğru isim budur...

Bakmayın siz bu CHP nin isminde halk kelimesi olmasına .bunlar en çok halktan korkarlar.

Bu korkunun temeli taaa ismet paşadan miras olarak kalmıştır

İkinci İnönü Savaşı esnasında Bursa'dan göçen bir kafileye nasıl seslenmişti, İsmet Paşa? "Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır" demişti! (Kaynak: Ulus, 17 Mayıs 1968)

ne dediğinin farkında mısın sen.ismat paşanın dediği bir sözü nereye çekiyor.savaş esnasında kimin dost kimin düşman olduğunu nerden bileceksin.adam onu söylüyor.kulağını tıkayacaksın.vatan için savaşacaksın.son osmanlı filmini izledin mi.en yakın bildiklerin hain çıkıyor.geçin bu işleri atatürk'ün en yakın silah arkadaşı büyük kumandanlarımızdan ismet paşamızı karalamayı.o adam bu milleti bu vatanı sevmese cephede düşmanla savaşır mıydı.
 
Sahi, Cumhuriyet -ne partisiydi? Halk, değil: Cumhuriyet Halk Seçmesin Partisi! Doğru isim budur...

Bakmayın siz bu CHP nin isminde halk kelimesi olmasına .bunlar en çok halktan korkarlar.

Bu korkunun temeli taaa ismet paşadan miras olarak kalmıştır

İkinci İnönü Savaşı esnasında Bursa'dan göçen bir kafileye nasıl seslenmişti, İsmet Paşa? "Kimse işitmesin, millet düşmanınızdır" demişti! (Kaynak: Ulus, 17 Mayıs 1968)

Kaynak kendinden menkul:Zaman Gazetesi.
Kötü olan ne var bu sözcükte..Top yekün bir savaş hali.bir yanda işgalci kuvvetler bir yanda İstanbul'daki yönetim tam bir karışıklığın hakim olduğu kimin neye hizmet ettiği belli olmayan bir ortam.Heryer hain ve ajan dolu.Dolayısıyla da böyle bir otamda kimin ne olduğundan emin olmak mümkün mü?Millet derken hepsi Kuvay-i milliyeye bağlı kişilerden oluşmuş steril bir topluluk değil ki.Bunu kastetmiş İsmet Paşa ve çokda doğru bir yorum getirmiş.Atılacak yanlış bir adımın yada yanlış bir ortamda söylenecek bir sözün neler getireceği kimlerin kulaklarına gideceği belli miydi?
Dün Başbakan da Camii çıkışı verdiği soruları yanıtlarken tezkere ile ilgili bir soru üzerine;

“Bunun ayrıntılarını geçen gün de açıkladım. Bakanlar Kurulu’nda da bunu tekrardan müzakere edeceğiz. Böyle konular gizlidir, bunları medyada açık olarak veremeyiz.”Demiş.Başbakan'damı birşeyleri gizleyerek milleti düşman ilan etti.Haklıydı Başbakan özellikle güvenliği ilgilendiren konularda gizlilik esastır.İnönü'de bu konuda uyarmış.Yoksa hangi düşman Allahaşkına ?Bağımsızlığı için en na-müsait koşullarda savaşıp ölümü göze aldığı milletini düşman ilan edebileceğini düşünmek sadece Zaman gazetesi mantığına yakışır.
 
konuya dönersek ..
halk referandumda oy kullanacak ama acaba bu halkın yüzde kaçı yeni anayasanın içeriğini tam olarak biliyor..
içeriğini okuyan halkımızın yüzde kaçı acaba bu anayasının maddelerini kavrayabilecek ?

elbetteki halkın oyuna sunulması güzel bir şey anayasanın fakat halkımızın bir partiye oy verir gibi anayasaya ''evet'' veya ''hayır'' oyu vereceği endişesindeyim..
veya sadece anayasadaki bir maddeye olumlu oy kullanmak için anayasayı toptan kabul etmek ne kadar doğru olacaktır..

bunlar çok önemli sorunlar aslında ama halkımızın büyük bir bölümünün bu sorunları göz önünde bulundurupta oy vereceğini hiç sanmıyorum..

ne diyelim..
''bindik bir alamete......''
 
Kaynak kendinden menkul:Zaman Gazetesi.
Kötü olan ne var bu sözcükte..Top yekün bir savaş hali.bir yanda işgalci kuvvetler bir yanda İstanbul'daki yönetim tam bir karışıklığın hakim olduğu kimin neye hizmet ettiği belli olmayan bir ortam.Heryer hain ve ajan dolu.Dolayısıyla da böyle bir otamda kimin ne olduğundan emin olmak mümkün mü?Millet derken hepsi Kuvay-i milliyeye bağlı kişilerden oluşmuş steril bir topluluk değil ki.Bunu kastetmiş İsmet Paşa ve çokda doğru bir yorum getirmiş.Atılacak yanlış bir adımın yada yanlış bir ortamda söylenecek bir sözün neler getireceği kimlerin kulaklarına gideceği belli miydi?
Dün Başbakan da Camii çıkışı verdiği soruları yanıtlarken tezkere ile ilgili bir soru üzerine;

“Bunun ayrıntılarını geçen gün de açıkladım. Bakanlar Kurulu’nda da bunu tekrardan müzakere edeceğiz. Böyle konular gizlidir, bunları medyada açık olarak veremeyiz.”Demiş.Başbakan'damı birşeyleri gizleyerek milleti düşman ilan etti.Haklıydı Başbakan özellikle güvenliği ilgilendiren konularda gizlilik esastır.İnönü'de bu konuda uyarmış.Yoksa hangi düşman Allahaşkına ?Bağımsızlığı için en na-müsait koşullarda savaşıp ölümü göze aldığı milletini düşman ilan edebileceğini düşünmek sadece Zaman gazetesi mantığına yakışır.

eğer dikkatli okuyabilirseniz Kaynak Zaman gazetesi değil Kaynak: Ulus, 17 Mayıs 1968.gazetesi.
ismet Paşanın bu sözünü haklı çıkarma adına yapılan yorumları okuyunca gülmekten kendimi alamadım.

Yok heryan hain doluymuş yok ajanlar cirit atıyromuş falan filan. ben ce siz anca kendinizi kandırısınız.İsmet Paşa resmen millet düşmanımız demiş. söylerkende "kimse duymasın" demiş.Bazıları arkdaşlar diyorki yok aslında şu kesimi kasdetmiş falan cümleyi iyi okursanız eğer ismet paşanın özel olarak bir gurubu veya kesimi suçlmak yerine direk olarak millet düşmanımızdır demesi gayet açık.
 
eğer dikkatli okuyabilirseniz Kaynak Zaman gazetesi değil Kaynak: Ulus, 17 Mayıs 1968.gazetesi.
ismet Paşanın bu sözünü haklı çıkarma adına yapılan yorumları okuyunca gülmekten kendimi alamadım.

Yok heryan hain doluymuş yok ajanlar cirit atıyromuş falan filan. ben ce siz anca kendinizi kandırısınız.İsmet Paşa resmen millet düşmanımız demiş. söylerkende "kimse duymasın" demiş.Bazıları arkdaşlar diyorki yok aslında şu kesimi kasdetmiş falan cümleyi iyi okursanız eğer ismet paşanın özel olarak bir gurubu veya kesimi suçlmak yerine direk olarak millet düşmanımızdır demesi gayet açık.

Benim okumaktan yana bir problemim yok sizin mesajınızda verdiğiniz link zaman gazetesine ait ;
Alıntı aşağıda;

''Beni olayları saptırmakla suçlamışsın.benim öyle bir amacım olamaz.Ben o sözü okuduğum yazıda nasıl yazıyorsa o şekilde aldım ve kullandım.ben herhangi bir eksiltme yapmadım.

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/ya...?yazino=535504
istersen buradan okuyabilirsin.

''Bunlar sizin sözleriniz değil mi?
 
Benim okumaktan yana bir problemim yok sizin mesajınızda verdiğiniz link zaman gazetesine ait ;
Alıntı aşağıda;

''Beni olayları saptırmakla suçlamışsın.benim öyle bir amacım olamaz.Ben o sözü okuduğum yazıda nasıl yazıyorsa o şekilde aldım ve kullandım.ben herhangi bir eksiltme yapmadım.

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/ya...?yazino=535504
istersen buradan okuyabilirsin.

''Bunlar sizin sözleriniz değil mi?


Arkadaşım şimdi sana bir haberin kaynağı nedir veya kaynak kriterleri nelerdir onu anlatacak değilim.zaman gazteseinden verdiğim o link ,benim ismet inönünün o cümlesini okudugum yer. eğer linkteki yazıyı dikkatli okursan oradada kaynak ulus gazetesi olrak verilmiş. ayrıca benim o linki verme sebebim ise CAHAMUR un benim ismet paşanın söüzünü çarpıttığım iddasından dolayıdır.
 
Arkadaşım şimdi sana bir haberin kaynağı nedir veya kaynak kriterleri nelerdir onu anlatacak değilim.zaman gazteseinden verdiğim o link ,benim ismet inönünün o cümlesini okudugum yer. eğer linkteki yazıyı dikkatli okursan oradada kaynak ulus gazetesi olrak verilmiş. ayrıca benim o linki verme sebebim ise CAHAMUR un benim ismet paşanın söüzünü çarpıttığım iddasından dolayıdır.
Zaten bende asıl konuyla değil sadece Atatürk'ün silah arkadaşı olan bir milli mücadele kahramanına atılan iftira ile ilgili düşüncemi yazdım dolayısıylada o konuda verdiğiniz kaynağı kullandım..



konuya dönersek ..
halk referandumda oy kullanacak ama acaba bu halkın yüzde kaçı yeni anayasanın içeriğini tam olarak biliyor..
içeriğini okuyan halkımızın yüzde kaçı acaba bu anayasının maddelerini kavrayabilecek ?

elbetteki halkın oyuna sunulması güzel bir şey anayasanın fakat halkımızın bir partiye oy verir gibi anayasaya ''evet'' veya ''hayır'' oyu vereceği endişesindeyim..
veya sadece anayasadaki bir maddeye olumlu oy kullanmak için anayasayı toptan kabul etmek ne kadar doğru olacaktır..

bunlar çok önemli sorunlar aslında ama halkımızın büyük bir bölümünün bu sorunları göz önünde bulundurupta oy vereceğini hiç sanmıyorum..

ne diyelim..
''bindik bir alamete......''
Anayasa değişikliğini "türban serbestisi"ne indirgemenin ardında bir anayasa taslağı değil bir hukuk felaketi yatıyor.Türk devletinin üniter yapısı tehdit ve tehlike altına sokuluyor; milli birlik ve beraberliğe ilişkin hükümler üzerinde oynanıyor, sosyal barış zedeleniyor; ama bunlar kadar vahim olanı, bir Anayasada hiç olmaması gereken şeyler yapılıyor...
Güçler ayrılığı sistemi ortadan kalkıyor. Yargı bağımsızlığı, yargı etiği bu taslakla yok edilme noktasına taşınıyor.
Ancak kamuoyunun tüm dikkati sistemli bir şekilde türban konusu üzerine çekilerek taslaktaki ayrıntılar halkın gündeminden kaçırılıyor.Bilinçli yaratılan bu toz dumandan milletin zihninde sadece türban kaldı ve sandıktada buna göre oy verecek.Son kamuoyu araştırmalarında türbana evet diyenlerin oranının %75 lerin üstünde olduğu düşünülünce de referandumdan çıkacak ısmarlama sonucu tahmin etmek hiç zor değil.
Anayasaların ideolojisi olmaz ama bu taslak tümüyle iktidarın idelolojisinin dayatması olan bir deli gömleği gibi halka giydirilmek isteniyor.
Gümrüklerde oy verme işlemi devam ediyor,bir yandanda taslakta değişikliğe gidiliyor.Bu bile iktidarın halkımızın kararlarına ne kadar saygılı olabildiğinin kanıtı.Değişiklik çabaları “Siz oy verin, onun ne anlama geldiğine sonra biz karar veririz” yaklaşımından başka nedir?AK Parti’nin hukukçu milletvekilleri, gümrük kapılarında kullanılan oyların genel oylara oranının çok düşük olması nedeniyle, sorun yaratmayacağını söyleyecek kadar demokrasiden uzak bir zihniyete sahipler.Oysa akademik çevreler gümrükte oy kullanan bir vatandaşın dava açması halinde referandumun geçersiz sayılacağını, hatta konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınabileceğini ve Türkiye’nin mahkum olacağını anlatmaya çalışıyorlar.Kimse duymuyor.
Geçiciye kadar geride on yedi madde var. Bunlar nedir? Evet veya hayır için on yedi maddeye mi oy vereceğiz, yoksa sadece dört yılda bir seçim ve cumhurbaşkanının beş artı beş yıl olmak üzere iki defa seçilmesine mi oy vereceğiz? Belli değil!
Kime sordumsa, bilmiyor. Kime sordumsa, oy kullanmayacağım diyor.
Referandum’da yüzde elli bir katılımla ve yüzde elli bir oyla evet çıkarsa bu milli irade sayılır mı?
Propaganda konuşmaları başlayacak.İlk konuşma, Cumhurbaşkanı Gül tarafından yapılacak. Cumhurbaşkanlığı tarafsız makam değil mi? Propaganda konuşmasında ne söyleyecek?
Referandumla milletin egemenliği ortadan kalksın diye millete danışılıyor.
Bir gazetede okumuştum.Önümüze getirilen referanduma en ciddi Tavır: Ciddiye Almamak diyordu.Aslında yapılacak referandumun tekniği açısından haklı ama bu referandumun başımıza saracağı sorunları düşünüpte yarınlardan endişe duymamak mümkün değil...
 
g.haneli olayları saptırıyosun sözlerin başka yerlere gidiyo sana bi şey dicem sen nickini nie g.haneli yaptın akp çıgırtkanı yapsaydın ya..........................
 
referandum ülke için pahalıya mal olcak gereksiz bence
 
referandum ülke için pahalıya malolmayacak.aksine Her zaman yaşanan Cumhurbaşkanlığı krizini ortadan kaldıracağı için ülkenin bu baya menfaatine olcak.Ama CHP ve onun azınlık seçmeni ellerinden bir kriz malzemesi daha alınacağı için yaramaz çocuklar gibi mızıkcılık yapmaya çalışıyorlar.Çünkü sürekli krizden beslendikleri için krizsiz ortamlara uyum sağlayamıyorlar.
 
ben zarar derken mali olarak dedim ne kadar bildigin belli oluyo trilyonlara mal oluyor referandum sonra millete zam mı dayarlar
 
ben zarar derken mali olarak dedim ne kadar bildigin belli oluyo trilyonlara mal oluyor referandum sonra millete zam mı dayarlar

eğer dikkatli okusaydın ben de zaten mali açıdan anlatmak istemiştim.
Çünkü cumhurbaşkanılı seçiminden dolayı taaa nisandan buya başlayan tartışmalr yaşana krizler sonra muhtıra derken erken seçim bu olaylar neredeyse bir yıla yakın zamanın boşa harcanmasına neden oldu.Boşa hacanan bir yıl bir devlet için en büyük maddi kayıptır.eğer anlayabilirsen
 
Geri
Üst