...:::Qapris & ReaLiStanbuL dan Karışık ŞiirLer:::...

  • Konbuyu başlatan SiR ReaLiST
  • Başlangıç tarihi
2ta24E.tmp.jpg


Kara bir defter/ Gece

Kara bir defter var elime, rengini açmaya çalışıyorum .
Onayladığım birşey yok senden gelen,
Çare/siz/likten, kabul ediyorum...


Anlamaya gayret etmeksizin anlamsız deyip geçişler,
Dinlemeye gayret etmeksizin kulaklarını tıkayışlar,
Bakmaya gayret etmeksizin görmeyişler,
Sorular... Sorular... Cevap vermeyişler/Susuşlar...


Sağır mısın?

Kör müsün?

Lâl misin?


Kara bir defter var elime, rengini açmaya çalışıyorum .
Onayladığım birşey yok senden gelen,
Sen/Siz/likten kabul ediyorum...


Sevmeye gayret etmeksizin, nefrete bürünüş,
Paylaşmaya gayret etmeksizin, hücrelere yöneliş,
Sarılmaya gayret etmeksizin, yalnız nöbetler.
Karalar...Karalar... "Akla" desem/Susuşlar...


Kara bir defter var elime, rengini açmaya çalışıyorum .
Onayladığım birşey yok senden gelen,
Parçalarımı toplamaya çalışıyorum...


Aynı ayın altında parçalanışlar,
Aynı toprak üstünde tek sıra adımlar,
Ayrı yüreklerde birbirinden kopuşlar.
Karanlık gece/Dermansızlık/Susuşlar..

Alıntıdır...
 
6456c21.jpg


bir düşün içinde kayboluyor anlarım.
ve bir bir düşüyor gözlerimden
zamansızlığa mahkum anılarım..
geçmişin akrebini oynarken sen.
ben geleceğin yelkovanı mı olmalıyım?
ve mahrur bir göz içinde
daha ne kadar kendimi aramalıyım?
siyah taşlar,beyaz tebeşirlere sevdalanalı
uzun zaman geçmedi henüz.
ve bitmedi henüz
o beyaz tebeşirlerin siyah taşlara yazdıkları.
insan unutunca unutulacağını sanırya
sende aynen öylesin işte....
sakın aynaya bakma bu aralar
yüzünde o beyaz tebeşirlerin
kazıdığı masum şiirrlerim var...


alıntı..​
 
38c24F.tmp.jpg



Bilirmisiniz sessizlik nasıl korku verir insana..

Başın ellerin arasında , kendinden korkar, pusarsın bi yere..

Kimi zaman kalabalıkların içindedir..

Bağırırsın sesini duymazlar...

Bir sokak köpeği kadar bile halinden anlayan olmaz...

İçsel bir hesaplaşma , diline verdiğin cezadır..

Bazen kaldırılamayacak kadar yorgunluk..

Yada kelimelerin bittiği andır..

Ama hepsi biyana asıl “KAYBEDİŞİN” sesidir sessizlik..

Alıntıdır...
 
62onm77.jpg


merhaba dedigim kadar kolay elveda denilmiyor
Anlattim anladim deli kalbime sözüm gecmiyor
bagisla göz yaslarimi elimde degil yerinde durmuyor
bagisla zayifligimi bagisla bu yalvartan duygularimi
Yağ yagmurum kop firtinam kapansin yollar sehirler
dur zaman dur dur dünya yan yüregim dayan yalnizliga​


berksan..
 
8sm24D.tmp.jpg



Geceydi...Bütün insanların çırılçıplak olduğu bir zamandı.
Onları düşünüyordum; gümüş tepsilerdeki kristal kadehlerden zamanı
yudumlayan insanları düşünüyordum. İrili ufaklı aynaların karşısında enseleri
bembeyaz kadınlar boyanıyordu. Uzun uzun parmakları vardı kadınların ..
Öpülmeye alışmış olgun dudakları vardı. Kocaman kocamandı kalçaları.
O kadınları düşünüyordum.
Bir kurt bir geyiği kovalıyordu yüreğimde. Geyik soluk soluğaydı, yorgundu,
bitkindi. Karların üzerinde akıp giden bir yıldız gibiydi. Koşuyordu. Koşmak
kurtuluş değildi belki, ama bir ümitti. Koşmalıydı.
Oysa birer namlu ağzıydı kurdun gözleri. Avına güvenle, şehvetle yaklaşıyordu.
Yeni bilenmiş, sedef saplı bıçaklara benziyordu dişleri , bütün dileği et ve kandı.
İstese geyiğe hemen yetişebilirdi, ama uzasın istiyordu bu koşu,
bu bütün damarlarına yayılan sarhoşluk bitmesin istiyordu.

Elimi uzatsam tutabilirdim seni. öyle yakındın. Zamana kokun sinmişti.
Belki de uzaktan günlerce koşsam yetişemezdim sana. Zamana kokun sinmişti.
Tuttum resmini indirdim duvardan.
Duvar ağlamaya başladı.....

Alıntıdır...
 
4un0510.jpg



ağla yaralı kalbim hepsi yalan
ağla bir avuç küldür elde kalan
artık sawrulup gitsende rüzgara
ağla mazidir şimdi senin olan
yaralı yaralı kalbim
dokunduğun el yalan
sakındığın gül yalan
sel akar kum olur geriye kalan
ağla yaralı kalbim hepsi yalan
ağla bir avuç küldür elde kalan
yaralı yaralı kalbim



Gökhan Türkmen..
 
Anılar öptü dudaklarımı

(..çok zaman sonra belki de sen..)

sesi soluğu kesilmiş bir aşkın ortasından yürüyoruz
acılarımızı saramayacak kadar uzağız artık

kirpiklerimizde beslenen düşler,
yeni doğacak sevgililere miras
düşünüyorum da,
belki biz sevgiyi değil, hep ayrılığı büyüttük seninle
çıplak bedenlerimizden akan özlemler yanılttı bizi
yağmur yağarken anımsadığın ben değil,
yalnızlığındı belki de
ve ben yalnızlığını bile özledim desem,
beni duyamayacak kadar sessizsin artık

nakaratındayım anıların
beni bu gece dehlizlere sürükleyen Timur Selçuk,
babasının şarkılarını söylüyor
öyle hüzünlü, öyle hasret, öyle tutkulu
ben de senin şarkılarını söylüyorum
is gibi, sus gibi, öyle vurgulu
kaçırıp getireyim kendimi yanına bir an için desem,
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık

dağınıklığını toparlarken odamın,
elimde kaldı bir kitabın içinden düşen resmin
göz göze geldik bir an,
gözlerinde 'seni seviyorum' bakışın
kara çalılar ardına saklanan sinsi bir isyan kaşıdı yüreğimi
resimlerde kalacak kadar yabancı değildik o zaman
her şeyden önce dostumdun,
ıslak hüznümü bile varlığınla gülümsetebildiğim
şimdi gözlerinde yeniden kulaç atmak istiyorum desem,
mavilerinde yüzemeyecek kadar bitkinim artık

nerede yanlış yaptığımı itiraf etmedi aşk
ilam kağıtları birikmiş bir sevda duluyum
şarkıların sakiliğini tek başıma yapıyorum,
rakı makamına göre kadehe doluyor
bilirsin işte, artık sevmek istemeyen kadınlık halleri
an geliyor,
kalbim kanatlanıp göğüs kafesine girmek istiyor desem,
semalarında süzülemeyecek kadar yaralıyım artık

çok sevdim seni ama yapışkan değil
sevmek çekip gitmekti gerektiğinde, bunu bildim
sadece şiirlerimde konuşabildim, bağıra..çağıra
kızdın ve kırıldın sitemlerimin tavşan dudaklarına belki ama
sevdim seni, ayazda..boranda
ah o sadekâr ellerin bedenime yeniden dokunsa desem,
ellerini bedenimde tutamayacak kadar titriyorum artık

bir kedi gözlerimin içine baktı
ruhumdan bir deniz geçti, dalgaları göğsüme çarpttı
antika bir fincanda iç çekişlerim kaldı
gül kurusu perdeler, mutluluğuma kapandı
anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı
çok zaman sonra sen de öp beni desem,
öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık

ve sen, her şeye rağmen gelip, 'seni seviyorum' desen,
bu iki kelimeden ölesiye korkuyorum artık..

Alıntıdır...
 
21c5jb7me8yp4.jpg


Düşünüyorum da ilk aşkım sen mi olmalıydın?Bunca zamandır yalancı aşklardan,sahte sevgilerden sarıp sarmaladığım sakladığım kalbimin sahibi sen mi olmalıydın?Ben bile unutmuştum varlığını seni gördüğümde deli gibi çarpmaya başlayana kadar.Hayır.Ama senden önce kimse kalbime bu şekilde dokunamamıştı,kimse için kendimden bu kadar ödün vermemiş,kimse için bu kadar fedakarlık yapmamıştım.
Beklediğim sen miydin yani?Hiç beklediğim gibi değildin.Ne yeşil gözlerin vardı ne kara kaşların.Zaten bırakıp gittiğinde yanlış kişi olma ihtimalini epey kuvvetlendirdin.Evet ben belki doğru yerde doğru zamanda ama yanlış kişiyi sevmiştim sanırım.Senin bunca yıldır beklediğim kişi olduğunu sanmıştım.Ne acı...Yanılmışım...
En kaybolduğum zamanlarda senin bana verilmiş bir ceza olduğunu düşünüyorum.Bilirsin sizin cinsi pek ciddiye almazdım.Senin gibi biriyle cezalandılımış olabilirim de bunu cezası bu kadar mı ağır olmalıydı???
"Gittin ve aşk bitti.Giderken geride bıraktığın içinden senide almayı unuttuğun bir kalp"deniyor bir şiirde.Evet gitmiştin ama bende olan ama artık senin olan bir şey vardı geride.Kalbim.O bana ait ve söz geçirmem gerekiyor ona değil mi?Sen gittin ve benimde başka bir yöne gitmem gerekiyor(senin arkandan giden yoldan değil)Kendi yoluma.Peki o zaman neden hala bıraktığın yerdeyim.Hala inatla ve umutla neyi bekliyorumki.Sonu olmayacağını bile bile.
Zaman herşeyin ilacı diyorlar ama kalbim o gün aldığı yarayı halaaaa saramadı."Zamanında saramayacağı yaralar vardır.Bazıları derindir ve acısı unutulmaz"*Aslında ben çok güçlü bir insanım.Bu zamana kadar beni benden iyi kim tanır?Neler atlatmadım,neler unutmadım.Bunu mu unutamayacağım?Tabii yaramı sarıp yoluma devam edeceğim,kalbime de tekrar söz geçirmeyi öğreneceğim.Zaman herşeyin ilacı olacak ama artık hiçbirşey aynı olmayacak.
Evet zaman herşeyin ilacı,giderken bir çok duyguyu da peşinden götürüyor da ondan.İnsanın aynı acıyı aynı şiddetle yaşayamamasının nedeni bu.Artık anladım ne bir daha aşkı nede acısını bir daha aynı derinlikte yaşamayacağım.Bu kadar yaralanmamın nedeni ilk olmasıydı.Öğrenmemiştim daha hazırlıksız yakalandım.Bundan sonraysa eski ben yok artık..

Alıntıdır...

img28414f4nt4uv46yq.jpg
 
Seni görüyorum düşlerimde
Yanımdasın;
Ellerini tutuyorum sımsıkı
Gözlerine bakıyorum sıcacık
İçim ısınıyor senin yanında
Sanki kuşlar bizim için şarkı söylüyor
Dansediyorlar etrafımızda
Başımı omuzuna dayıyorum;
Sarhoş olmuş gibiyim
Başım dönüyor
Bulutların üzerinden izliyorum dünyayı
Seninle dünya o kadar güzel görünüyor ki gözüme
İnanamıyorum...
Hiç uyanmak istemiyorum
Bu büyünün bozulmasından korkuyorum belki
Masmavi bir deniz uzanıyor önümüzde
Yanımda sen varsın düşlerimde
Soğuk, boş ve karanlık bir odada uyanıyorum sonra
Bakıyorum ama yoksun
Kalbim kanıyor
Canım çok yanıyor
Hasretin altın saplı hançer olmuş
Saplanmış yüreğime
ölüyorum....
Başım dönüyor aşkım
Gözlerim kararıyor
Zaten sensiz karanlık değil miydi?
Nefes alamıyorum aşkım
Sensiz hiç nefes almadım ki
Hasretin öldürüyor beni
Çok canım yanıyor bir tanem
Kalbimi söküp atmak istiyorum
Bu acı dinsin diye
Onda da sen varsın yapamıyorum
Ruhumda, bedenimde,yürüdüğüm yolda,
Gördüğüm her şeyde
Duyduğum her sözde sen varsın
Düşüyorum birtanem
Artık sensizliğe dayanamıyorum
Avutmuyor hayalin
Sıcaklığın olmayınca
Üşüyorum,ölüyorum...​
 
emeğinize sağlık arkadaşlar hepsi birbirinden güzel
 
yuregıne saglık arkadslar
qaprıs benlede bır topic yapcanmı :D
 
Geri
Üst