...:::Qapris & ReaLiStanbuL dan Karışık ŞiirLer:::...

  • Konbuyu başlatan SiR ReaLiST
  • Başlangıç tarihi
S

SiR ReaLiST

Guest
amandikkatkaynaalmty7mfef2.jpg


Yapraklar dökülecek ardımızdan..Sonbahara dönecek şimdi bu bahar vakti mevsimler.. Çünkü bitişi vuruyor saatler.. Bembeyaz bir örtü kaplayacak her yanı, soğuk..İçim üşüyecek sen yanımda yoksun diye.. Kal diyeceğim de, gitmeyi isteyen benim galiba.. Gidiyorum diyorum, bu dönemeçten sonrası yok diyorum..Olmuyor.. Sana yakınken başka bir sevdaya dokunulmuyor.. İçim üşüyor sevgili.. Değince tenin tenime ısınıyorum da yokluğun buna fırsat vermiyor. Keşke diyorum ve susuyorum, çatışıyorum sonra kendimle..Sana yalanlar söylüyorum..Kendime söylediklerimden daha hafifler.. Olmuyor.. Biz dediğin, yıkık bir kentin sevdaya yanık çocukları, ayrı düştük ama aynı yürekteyiz..Şimşekler çakarken senin gözlerinde benim içime düşüyor fırtınalı yağmurlar.. Bak yine yağmur var dışarıda, ılık esen rüzgar ve yine İstanbul, aklıma düşüyorsun.. Konuş benimle ve söyle, ne var bize dair yüreğinde.. Git diyorsan giderim, üç beş kırık cümle bırakarak geride..Sadece sevmiyorum de, geriye kalanları düşünme..Zaten soluyor susuz kalan aşk, dokunup dökme.Sonsuzluğa çıkan bir ses var içimden şimdi..Belki bir yakarış gibi, belki de çaresiz;Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki.. Bana sevdalı gözlerin vardı ya bir zaman.. Şimdilerde saklamaya çalıştığın.. Giderken yalnız onlar saklı kalır yüreğimde..bunu da çok görme...

Alıntıdır...
 
Sen gittin..

6bkadjm.jpg


SEN GİTTİN

Sen gittin.....
anladığım ve öğrendiğim
çoğu şeyi,ortada bırakarak
öğrendiklerimin çelişkisine
beni sürükleyerek
yanlızlığın ortasında bırakıp gittin.

sen gittin.....
hiç bir soru sormadan
ve bir sürü soruyuda
arkanda bırakarak
kanımın donduğu,yüreğimin yandığı
ve bir daha bütünün olmayacağı
tamamlanamayan bir oyunun
ortasında bırakıp gittin.

sen gittin.....
gittin ya o gün çok güçlü olmak istedim
yıldızların gölgesine sarılmak gibi imkansız
güneşin sıcaklığına dokunmak gibi
üşümek istedimya sen gittin.

sen gittin.....
anladığım beter olan düşüncelerin
ve belkide imkansız olan bir hastalığın
başlangıcına, bir tutam umutsuzluk ekerek
hayatıma bir mana,yaşantıma anlamsız
bir sevda ekleyerek sen gittin.

sen gittin.....
gittin ya o günün ertesi geleceğini bekledim
belki aldırış etmediğin gizli yalvarışlarımı
duymayacak,ve bir çocuk sesi kulaklarına
fısıldayacak gel diye
o günde gelmedin ya sen gittin.

sen gittin.....
akşamın her zaman hüzünlü
sensizliğin bu kadar çekilmez olduğu
bir saati,çocuğuma sarılarak,
korkarak uyudum,görmeni isterdimya
ama sen gittin.

sen gittin.....
imkansız olan neydiki anlayamadığım
ve bir kederinle bile
beni divane edeceğini ,yıkacağını
ve bunu anlayacak kadar seviyordum ben seni
ve biliyordun seni hep sevdiğimi
ve sen yinede ÇEKİP GİTTİN​
 
bxbresim200702170042419mr1.jpg



Yüreğime gömün beni bugün.
Yoruldum sivri çakıl taşlarına benzer aşkların üzerinde yürümekten.
Dalgaların kıyıya vurup, savurup koynuna aldığı ince bir kum tanesi olmak istiyorum.
Ve boğulmak kendi mavilerimde.
Deniz yıldızının beş kolundan bir tanesi bile saramadı beni.
Oysa ince sızılara da,
keskin acılara da alışkın benim bedenim.
Suların durulduğu bir denizde
oynaşan martıları hiç izlemedim...

Yüreğinize gömün beni bugün.
Evrenin bütün güzelliklerini kutsayan yüzümü gömün yüreğinize.
Yorgunum kırık dökük kelimelerle konuşmaktan.
Yorgunum boş yüzeylere dolu kelimeler yazmaktan.
Usandım kendini tekrarlayan başlangıçlardan...

Ölümün kara lekesi düştü önüme.
Belki bedenin kan rengi vedası daha kolaydı.
Evet eminim daha kolaydı, lime lime doğranan bir ruhun çırpınışlarından.
Nefes alan ciğerlerin bir susuşu yetiyor ölümlere.
Ya ruh?
Zerrelere bölünüp bölünüp acılarını katlama derdinde.
Hangi doktor çare bu derde?
Yapışır mı acaba parçalarım en kuvvetli yapıştırıcılarla?
Tuzla buz oldum...

Kendi yüreğimin kara deliklerine saklanmak istiyorum.
Hiçbir ışığın sızmaya gücünün yetmeyeceği,
hiçbir umut çiçeğinin yeşermeye yeltenmediği.
Hayallerin kucağında öyle gündoğumları,
öyle manolya kokulu ilkyazlar yaşadım ki,
ağır geliyor artık sabaha varmayan gecelerin gerçekliği...
Saklanmak kendime ve yavaş yavaş yokolmak istiyorum.

Gömün beni yüreğimdeki küçük kızın gözbebeklerine.
Balköpüğü damlalar damlıyor göğsüne.
Çocuklara özgü umursamazlık,
çocuklara özgü vurdumduymazlıkla yaklaştı aymazlıklarınıza.
Uçurtmalar uçurdu bilmediği gökyüzüne.
Bir bedenin içine sığmayan kocaman ruhumu da gömün birlikte.
Güzelliğe tutkun, şehvete aç bakışların yükü altında ezildim.
Bir perde gibi örttü insana dair güzel yanlarımı bu süslü elbise.
Dokunabileceğiniz yumuşacık bir ten isteyen elleriniz,
öpebileceğiniz arzulu dudakları hedef belirlemiştiniz.
Oysa dokunmanın hiç aklınıza gelmediği bir yüreğe de sahibim ben.
Orada ebruli bir kadın bekliyor...

Kendimden yorulup, kendime kaçmanın kısır döngüsüne yolculuğum.
Ne menzili biliyorum, ne hedefin farkındayım.
Bir cenin olup annemin kutsal bedenine geri dönmek istiyorum.
Oysa yalnızlığım öyle koyu bir renk ki bugün,
toprağa bile koyamıyorum.

"Kayıp" ilanı vermek istiyorum ruhum için.
"Bir tutam umuda muhtaç, yarına dair özlemlere aç, belirsizliğin kıskacında yarım bir ayraç"
Var mı böyle bir ruh etrafınızda sahipsizce dolaşan?
Kayıptır kendisi.
Ulaşın lütfen sahipsiz bedenime,
ruhsuz boğuluyorum çok ama çok derinlerde...

Kendi yarattığım sahte balonların içine oturup,
kendi yarattığım sahte diyarları izledim gökyüzünden.
Kulaklarım sağır oldu patlama sesinden.
Patlayıp sönen sahte balonum muydu, boş hayallerim miydi bilemedim.
Patlama sonrası sessizliğindeyim ben...

Küçük bir masal ülkesi kurmuştum kendime.
Kraliçesi ve tek hakimi olduğum.
Sınırlarımı yerle bir eden bu deprem nereden çıktı birden?
Fay hattının tam üstünde mi inşa etmişim değerlerimi?
Kaçışlar çözüm olur mu ki?
Yıkılan binaların taze yanık ve toprak kokusu mu,
yoksa yıkılan değerlerim mi hıçkırıklarımın sebebi?
Bir kaosun içinde içiçe geçmiş hepsi...

Gömün, gömün beni yüreğime.
Emanet ediyorum elimde kalan son üç beş sevincimi bir avuç dosta.
Tek mirasım bu, o da yalnızca anlayana...

Alıntıdır...
 
4pbvgq1.jpg


Elimi uzatsam ulaşırım yıldızlara
Sökerim gecenin karanlığını
Sevgiyle aydınlanır yollar
Çiçeklerle donanır kucaklarımız
İhaneti bile söküp atarız kalplerden
Güneş sevdalıdr sabahlara
Hasrettir gökyüzüne
Biz terketmeden birbirimizi
Umut bırakmaz peşimizi
Kir tutmadan tozlu raflarda
Sonsuz bir ışıkla atmalı kalplerimiz
Bzi suyun akışı kadar coşkun
İkimiz çılgın rüzgarların sakin çocukları
İkimiz çılgın dalgaların çılgın kıranıyız ikimiz....​
 
resizeoftearshr0.jpg



Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün

Karşındakinin gördüğüdür rengin..

Yaşadıklarını kar sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;



Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,



Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..



İşte budur hayat!

İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin kadar sevilirsin...

Alıntıdır...
 
Sanan YeniLdim..

6cs1ywx.jpg


Yenildim!
Hesapsızca doluyor kalbime her bakısın
Unutkanlık bu derece yok olmadı ruhumda
Adın bir bıçak gibi saplandı her duyusumda
Yıkıldım seni her yeni sevdaya sardıklarında
Masumdum ve de masumiyetine vuruldum
Korkmadım beni sevmemenden
Elindeki hançerden ürktüm
Mutluluk kapısını araladım yarımca
Elinden tuttum ve ask bahçesinde soluk aldım kanımca
En sonunda tutuldu dilim ve o gece sabaha karsı
Yenildim!
Silmedim resimlerini duvarımdan
Her aklıma vurdugunda adın dedim
Kokunu hissettim önce
Sonra soluk aldım
Her verisimde yeni bir sen çıkardım
Damlalara karıstı hayaller umutlar sevinçler
Tek bir özlemdi eksigm
Çünkü seni hiç özlemedim
Çünkü hep vardın
Benimleydin
Içimdeydin
Evet o gece yenildim!
Ve tüm kaybedenler gibi çekip gittim soguyan ellerinden
Bakısların uzaklastı gittikçe kayboldu gözümden
Anladım bir geçmis olsun bile demeden
Yenildim!
Sana yenildim!
Aska ve sana yenildim!​
 
olmuyordo0hf3.jpg



Olmuyor… Atamıyorum seni yüreğimden…
Bana inat senin sevdiğin tüm şarkılar ardı ardına çalarken, vazgeç yüreğim diye haykırdım defalarca. Sözgeçiremedim yüreğime…
Yüreğimden ve aklımdan atabilmek için seni, tırnaklarımla parçaladım da bedenimi, tırnaklarımın arasında kaldı sevda kırıntıları ve yüreğimden akan kanlar… Yine de dokunamadım kalbimdeki sana…
Hatırlar mısın bilmem ama bir kez doyasıya gözlerimi kırpmadan uzun uzun sana bakmıştım. Sonra gözlerimi sımsıkı kapatıp bir süre öylece beklemiştim. O halinin resmini beynimde ve yüreğimde ölümsüzleştirmek için… Sen niye öyle bakıyorsun dediğindeyse resmini çekiyorum demiştim.
İşte sen hala o gülümseyen gözlerinle duruyorsun yüreğimde sevdiğim… Ne yaparsam yapayım kendime, dokunamıyorum sevdama ve sana…
Sen çoktan yelken açsan da bir başka sevdaya ben ömür boyu hep seni yaşayacağım sevdiğim…
Senli rüyalardan kaçmak için, sabahlara kadar zindan gecelerde yalnızlığımla kıvransam da, seni unutabilmek için çırpınsam da söz dinlemeyen yüreğimde öyle büyük bir yere sahipsin ki…
''Sen bende ben ölürsem ölürsün
Sen ölürsen ben zaten ölürüm… '

Alıntıdır...
 
6hgigew.jpg


dokun avuçlarıma
tut ellerimi
son sıcaklığım bu, biriktirdiğim
al, sende kalsın
ben giderken.

üşüyorsun... hissediyorum
bak işte, ben son kez seviniyorum
görürken ısındığını bedeninin.

ben ölümsü gülümsüyorum
sen ağlıyorsun bana
bırak aksın gözyaşı, kurur
sımsıkı tut ellerimi, hiç bırakma
çünkü biliyorum, hala üşüyorsun.

bir yaşam bitiyor
artık gidiyorum
hadi tut ellerimi, ne olur bırakma hiç
son sıcaklığım bu işte, biriktirdiğim
al, senin olsun
ben giderken.


aLıntıdır..​
 
g2ld0zd1.jpg



Sen benim yüreğimde, ben istediğim için güzeldin...
Ben istediğim için görüldü onca rüya...
Onca hayallere ben istediğim için ev sahipliği yaptı bu yürek…
Ben var ettim seni içimde, ben yücelttim, ben…
Ben istediğim için senin gözlerinde geldi baharların en güzeli, ben istediğim için en mavi umutlar senin oldu…
Sana geldi tüm yollar…
dedim sana…
Değildi vefasızım, kader değildi..
Ben istediğim için koyduğun noktalara hep bir virgül eklendi…

Baş kaldırıyorum şimdi asi sevdana, isyanlarım diz boyu…
Sana yüreğime hükmetme hakkını vermiyorum…
Alıyorum elinden aşkın kural tanımaz taraflarını, sana bırakmıyorum hatıralarımı… Yokluğum yakacak ya canını eskileri andıkça, ben yanmayacağım yokluğunda…
Akıllı adamın işi değil aşk…
Hep duygularım hükmetti hayatıma…
Artık sıra mantığımda…
Orada bitiriyorum seni önce..
Can evinden vuruyorum seni, yokluğunu umursamıyorum…
Maske takmaktan da vazgeçtim…
Seni en uç noktada, beynimde bitiyorum..

Biliyorum ki ben var ettim bu aşkı…
Seni kurdum önce hep aklımda, sonra yarattım, ezberlettim yüreğime…
İnce ince işledim nakış gibi, var olduğun sürece varım dedim…
Şimdi yoksun..
Yokum…
İzin vermiyorum canımı yakmana, bu hakkı tanımıyorum sana..
Nasıl başlattıysam işte öyle bitiriyorum..
Şimdi son kez anıyorum seni, son kez kaçamak dokunuşların geliyor aklıma
ve yüzüme düşen saçlarımın arasından sana baktığımda,
kaçamak bakışlarını yakaladığım anları son kez anıyorum…
Zorluyorum kendimi diye…
Öpüşlerini hatırlıyorum, ama eskiden hatırladığım gibi olmuyor,
sadece hatırlanıyor işte sözüm ona…
Hissedilmiyor…
Yapıyorum işte, bununda üstesinden geliyorum…
Bitiriyorum…
Öyle ki azar azar yok ediyorum benliğimde…
Bir kadeh içki alıyorum masama, boğuyorum seni…
Can çekişlerini görüyorum şimdi….
Diz boyu yardım çağrıların uğulduyor kulaklarımda….
Kurtarmıyorum…
Bilmediğin bir şey var, onu da ben hatırlatıyorum…
Kadehlerde boğulanlar, dönemezler boğanlarla aynı masaya…
Ölüyorsun işte ve ben umursamıyorum…

Dedim ya, kafama göre rastgele seçip, tüm haklarına el koyuyorum….



KiMiN YüReĞiNDeN KiMi KoVuYoSuN???

Alıntıdır...
 
6by1y6w.jpg


Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,
kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,
okuyarak, dinleyerek değil.
Bildiklerini bana neden anlatmadığını,anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
.Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden
,neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş
,gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir,
ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğin de anladım..
Yalan söylememek değil,gerçeği gizlememekmiş marifet
,yüreğini elime koyduğunda anladım..
"SANA İHTİYACIM VAR,GEL!"diyebilmekmiş güçlü olmak
,sana "GİT" dediğimde anladım..
Biri sana "GİT" dediğinde,
"KALMAK İSTİYORUM" diyebilmekmiş sevmek,
git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,
her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil,
"AFFET BENİ" diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur,kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen beklemez,
sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
emek ise özgür bırakacak ama vazgeçmeyecek kadar sevmekmiş..
ANLADIM!!!
 
3149theturkabloody3142993091ih2.jpg



Ne anlatmalıyım sana. Yüreğim acıyor. Ellerim sıyrık içinde... Yenildim. Yine bilmem kaçıncı kez yenildim.
Yeminlerim, asık yüzlü kararlarım, asla olmazlarım....... hiç biri kar etmedi. O, gelişi hep bilinen ama çaresiz
teslim olunan kasırga gibi. Direnmeyeceğim. Bir idam mahkumu gibi teslim olacağım.

Kimse yok, ellerimi bırakma, düşeceğim..."

Gece kanıyor sessiz ve derinden. Yüreğim iki parça, ay gibi. Ellerim kanıyor, sar onları.
Ellerim sana kanıyor, tut onları.......tutabilirsen. Sorularına cevap alamamayı sevmezsin ya,
aslında hep cevaplarını bilmediğim sorular var hayatta. Durmadan onları soruyorsun.
Oysa konuşacak ne çok şey var. Şu huzursuz insan kalbinin sukun bulduğu cennet bahçelerinden
söz etmek isterdim mesela. Kalbim sakinleşirdi belki.Sonra masallardaki peri kızlarından bahsetmedik.
Hani hep bir sırları vardır da ifşa ederlerse bir güvercin olup uçup giderler.
Gülüyorsun içinden, "Peri kızı mı sanıyor bu kendini?", diyorsun. Biliyorum. Ama sen bilmiyorsun...

Hayat; benim için boşlukları doldurabilme becerisi

Geceyi kanatıyor bakışların. Sessizce iniyor üstümüze rahmet. Taa derinlerde kimsesizlik. Ben mi?
Ben boşlukları dolduruyorum; boş sandalyeleri, boş saatleri, fill in the blanks'le belirtilen kelime arası boşlukları,
avare boş gönülleri... Eyvallah etmiyorum ne sana, ne neon ışıklı hayatlara ya, yine de bir parçam kalıyor orada.
Çekilmiyor hayat ya da çekemiyorlar bizi, bilmiyorum. Boş ver. Saçlarını okşayıp, dudağındaki tebessüm oluyorum,
usulca kalbine dokunuyorum sonra.

Ey aşk! Son hamleni yap şimdi. Hazırım...

Yoruldum. Dipsiz bir kuyuya düşüyor gibiyim. Çırpındıkça daha hızlı, daha hızlı düşüyorum.
Tutunmaya çalıştıkça parçalanıyor ellerim. Ey aşk, hadi gel! Buradayım. Yeter uykusuz gecelerim,
yürek çarpıntılarım, kor gibi yakan hasretlerle geçen günlerim.
Ne mümkün sevgili ve ne mümkün toprak.

Ey aşk! Hazırım. Son hamleni yap şimdi....

Alıntıdır...
 
4m290yu.jpg


4p98ti1.jpg


4p17joj.jpg


4voe4jo.jpg



içimde birşeyler acıyor
sen gelince aklıma

yerine sevemem yerine sevemem
razıyım yapayalnız
tükensin yıllarım ama
yerine sevemem yerine sevemem
olmuyor yinede yerine sevemedim
herşeyi
 
erhusnahrevuracakresim5om9.jpg



Gidiyorsun öyle mi?
Beni bu lanet yerde bi başıma bırakıp gidiyorsun?
Ve benden son olarak bişe duymak istiyosun..!
Biliyorum bunları zamanında duymadın benden
Ama dinle bak artık konuşabiliyorum…
Senden son olarak birkaç şey istiyorum

Defolup giderken hayatımdan önce bana
Sevdirdiğin gibi unutmayı öğret
Tattırdığın o zehri kusmasını öğret
Sevginle eriyen şu ruhumu bedenimde taşıyabilmeyi öğret
Çekip gittiğin o anı hafızamdan silmeyi öğret
Sebepsiz bu ayrılığın çaresini değil! Nedenini,sonucunu öğret..

Ve kendine her şeyden önce;
Sevmeyi bir o kadar da sevilmeyi öğret
Sevginin değerini bilmeyi onu beslemeyi öğret
Kıskanmanın ne demek olduğunu nasıl önemli olduğunu öğret
Her defasında sevgini söyleyebilmeyi öğret
Sevgilinin ellerinden tutu,dünyaları gördüğün o gözlerine bak
Ve onu ne kadar çok sevdiğini o dünyaya haykırmayı öğret

Sonra acı çekmeyi öğret
Senin gibi biri karşısına çıktığında savunsun kendini
Dürüstlüğü öğret hani ben yapmadım ya onu..
Sonra da ağlamayı öğret..
Hıçkıra hıçkıra her gece ağlamayı..
Sevmeyi öğret sevilmenin sevginin değerini öğret...

Alıntıdır...
 


Dokunsalar ağlarım şimdi.
Acısını tarif edemeyen, neye niçin ağladığını bilmeyen çocuklar gibiyim.
Sanki çok sevdiğim oyuncağım elimden alınmış
yada ben fırlatıp atmışım ama parçalandı diye kızıyorum etrafıma.
Duygularını tarif edemeyen, somut olmadığını bildiği halde
görünen bir yaraya kanıyor diye bakakalıp ağlayan çocuklar gibiyim.
Dokunsalar ağlarım diyorum ağlıyorum. Ağlıyorum..
Gözyaşlarının bitmeyeceğini söylemişlerdi ama öyle bir an geliyor ki
ağlamak acıya yetmiyor. Gülümsemeye başlıyorum.
Buruk ve anlamsız bir gülümseme asılı kalıyor dudağımda.
Boşluğa takılı kalmış bakışlarla dalıyorum.
Gözlerimin içinden geçiyor her şey ama bana kalan yok.

İşte, bu noktada fark ediyorsun sende içimden bir şeylerin düştüğünü.
Kendini her aradığında bulduğun bakışlarım yok.
Demiştim sana, korkularımı anlatmaya çalıştığımda ciddiye almamıştın.
Gözlerimdeki seni kaybettim diyorum,
duygularım değişti diyorum ve hep yaptığın gibi suçluyorsun beni.
En çok buna dayanamıyorum.
Anlatamadıklarım değil aslında söylemeye çalıştığım,
niyetimin sorgulanmaya ihtiyacı yok çünkü seni hiç kandırmadım.
Beni hayatında istemezken
şimdi hayatımdan çıkmakla ilgili tehditkar sözler savurman niye?
Bunca zaman seni kendime yakın hissetmedim ki,
hayatımda herkes vardı bir sen yoktun.
Şimdi gidiyorum diyorum, suçluyorsun.
Kendine yabancı duruyor, saldırgan bir tutumla içimdeki aşkı yok ediyorsun.
Beni kırıyorsun ve ben hala seni sevmeye çalışıyorum.
Hala seni hayatımda tutmaya çalışıyorum.
Masum bir sevdaya kendi anlamlarımı yüklemişim,yeni yeni görüyorum.
Seni sevme gerçeğim değişmiyor,
değişen karşılıksız olduğunu söylediğin bu aşktan çıkıp gitmem sadece.

Sessiz kalalım istiyorum bundan böyle.
Bırakalım sessizce yerini alsın bu masal da diğer masallar arasında. Sessizlikte yüzdüreyim kağıttan gemilerimi serin sularda dağılmalarını izlerken. Sus..
biliyorum senin içinden geçenleri,
tekrar tekrar anlatıyor olmak değiştirmiyor var edemeyeceğimiz birlikteliği.
Hiç değersizleştirmedim ki ben seni.
Şimdi bırak yalnızlığımdan yana olsun her şey, sensizliği öğrenmeli.

Hani mutluydun sen, hani nettin ötekilere ait duygularında?
Dokunsan ağlarım şimdi diyorsam da gözyaşı yok.
Artık bu aldatılmışlık duygusuyla kalmak istemiyorum.
Harcanmayan çabalar ve söylenmeyen hisler tutunulur gibi değil.
Düşüyorsun her seferinde. Artık susmak istiyorum.
Bastığım yer kaymasın istiyorum. Öfkenle baş edemiyorum.
Bana ifade etmek istediğin duyguları da kendine sakla,
artık çok geç bu aşka duygu tarafından bakmaya.
‘Geç kaldın..’
hatırla sana ait bu söylem aslında.​
 
8439kurbanist6um.jpg



sana her gidişim bir intihar girişimi

günahkar..asi..
giydiğim elbisenin iç cebinde...

utangaçlığım gizli..

yüreğimin saati durur sana gelişimde.
ne seni geçer ne beni..
utanmaz bir zaman başlar..
akrep'le yelkovan üstüste..!

gölge oyunları sarar soğuk duvarları..
sen bedenini giydirirsin bana
birkaç beden büyüktür aşkın..
ama ben inatla büyürüm aşkına...!
sonkezmiş gibi,
bir daha sana ölememenin korkusuyla
aşk-ı şahadet getiririm dudaklarının arasında...

utanmaz saatler diner..
vurgun saatler başlar
vurur kaçar..!
ve nefesim kesilir..
tüm kahramanlığıyla buselerin beni..
hayata döndürür.!
pardon..?
döndürür mü
öldürür..!
ben gözlerinde çekerim ipimi...!
şaşırmazsın deliliğime
bilirsin sevgilim;
..gömleğinin kolları darağacı olsa
...yine geçiririm boynumu kollarının arasına...



uyanırım
rüya biter..
ben seni sevmek için
inadına yaşarım...

Alıntıdır...
 
ÖsLedim senii...

66nj711.jpg


Güneş çoktan gösterdi yüzünü tam tepede. Şimdi nerdesin napıyosun bilmiyorum ama çoktan uyanmış olmalısın.Yüzünü yıkarken şöyle bir bakıp aynaya ismimi hecelediğini hissettim, sol yanım sızladı çünkü…Biz ayrılmadık bu durumda sadece beklemekteyiz, gelecek gün neyi gösterir diye zamana bırakılmış bir sevdayı yaşıyoruz, hasretini çekiyoruz birbirimizin…

Acı çekmekten zevk alır oldum…Hüzünler yüzümü sarartmış olsa da kendimi iyi hissediyorum çünkü ben seni özlüyorum…


Seni bu denli özlememiş olsaydım bu kadar sevemezdim…

Hayatta her şey bekleyiş değilmidir doğumdan ölüme kadar…Beklemekte bazen iyi geliyor bana yitirdiğimi sandığım umutlarımın aslında kırıntılarını taşıdığımı anlıyorum…Umutla bekliyorum döneceğin günü…Tek korkum ya geç kalırsan…


Sonra birlikte çektirdiğimiz fotoğraflara bakıyorum,kelepçelenmiş ellerimiz biz ayrılmayız dercesine…Zaten biz ayrılmadık ki sadece bu bizim yalanımız…


Seni bu kadar özlememiş olsaydım bakamazdım o fotoğraflara ve bu kadar sevemezdim…


Bazen çok zor geliyor sensizlik… Sonra diyorum ki yaşamasaydım öğrenemezdim, bilemezdim, anlayamazdım…


Seni bu kadar özlememiş olsaydım bu kadar sevemezdim​
 
gothicgirlbyradicaljonnvl1.jpg




Ayrılık isteme n'olur benden
Ben seni sevmişim sana mecburum
Ne gelirse gelsin senin elinden
Ben seni sevmişim sana mecburum


Ayrılalım deme sakın! Seninle bulmuşum bütün kaybettiklerimi. Gözlerimi yeniden açmışım dünyaya. Razıyım senden gelenlere, katlanırım bütün zorluklarla. Seninle süsledim hayallerimi. Canımı koyarım yollarına. Seninle mutluyum sana mecburum.


Hasretin elinden çekemem zulüm
Ben sana vurgunum sana mecburum
Seni kaybetmektir en büyük korkum
Tut elimi bırakma sana mecburum


Ayrılıklar girmesin aramıza. Dayanamam ırak olmaya senden, çekilmez özleminin yükü. Son zamanlarda içimde bir korku kaybedeceğim, uçup gidecek ellerimden kıymetlim diye. Sarıl, kenetlen sakın gitme uzaklara. Bırakma boynu bükük, kollarımı iki yanda koyma. Seninle varım sana mecburum.


Ne acılar yaşadım,
Ne bedeller ödedim
Senden başka hiç kimseyi böylesine sevmedim
Sana vurgun, sana tutkun, sana mecburum


Hayatımı ikiye ayırdım senden önce ve sonra diye ne acılar ne hüsranlar yaşadım. Kaç defa yenik düştü bu kalp, kaç defa parçalara bölündü. Sevemem sandı başkasını. Bir gün sen çıka geldin koyu bir karanlığın içinden doğdun üstüme. Anladım ki hiç kimseyi seni sevdiğim gibi sevmemişim. Daha bir anlamlı anlamını yitirmiş hayatım. Sıcak bir gülüş, içten bir dokunuş var artık. Seninle güler bu yüreğim sana mecburum.


Ayrılmak istesem ayrılamam ki
Ben sana tutuklu, sana mecburum
Ne yapsam bu dertten kurtulamam ki
Ben san muhtacım, sana mecburum


Ayrılmak aklıma geldiğinde içime saplanıyor bir sancı. Yakıştırmıyorum ayrılık kelimesini ikimize. Kelepçelenmişim hayata senle, sen nereye ben oraya. Ne yapsan kurtulamasın, nereye atsan peşinden gelir yüreğim. Atmak istesem içimden, içimdeki sen izin vermez. Seninle doğdu kalbim sana mecburum.


Hiç kimse alamaz senin yerini
Ben senle doğmuşum sana mecburum
Gerçeğe döndürdün hayallerimi
Tek sana aidim sana mecburum


Konduramıyorum kimseyi yerine. Yakışmıyorlar, dolduramaz kimse yerini, hiç kimse sen gibi olamaz. Senle bulmuşum kaybettiklerimi, düşlerim, hayallerim senle gerçek olmuş. Yüzüm senle güler, gözlerim senle parlar olmuş. Sana aidim sana mecburum.

Alıntıdır...
 
HerŞeyİmsİn !!

6fgnxc7.jpg




Sen gözlerimdin benim
Hiç tükenmeyen bir pınar misali
Süzülürken damla damla sular
Bazen ılık, yüreğinin sıcaklığında
Bazen buz kesmiş, kartal bakışlarında
Bakarken bazen, yıldız parlaklığında
Sen gözlerimdin benim.

Sen sözlerimdin benim
Dilimden dökülen bir çağlayan misali
Ve yatağına sığmayan bir nehir
Bazen bir çığlık sessizliğimde
Bazen bir sitem haykırışlarımda
Dökülürken dilimden, uçurumdan dökülür gibi
Sen sözlerimdin benim.

Sen ellerimdin benim
Rüzgarlarınla doldurduğun bir yelken misali
Bir sağa çekersin beni, bir sola
Bazen savurursun açık denizlere
Bazen vurursun acımadan kıyılarına
Başıboş dümensiz, kapılacakken girdaplara
Sen ellerimdin benim.

Sen yüreğimdin benim
Ritimsiz çalan bir saat misali
Çalışıyorsun tik tak tik tak
Bazen ileri gidiyorsun koşar gibi,
Bazen geri kalıyorsun, sanki yorgun
Ha durdu, ha duracak hala sana vurgun
Sen yüreğimdin benim.

Sen herşeyimdin benim
Düşlerim, ümitlerim,geleceğim
Ellerimdin, gözlerimdin ve yüreğim
Bazen kapılsamda umutsuzluklara
Bazen kızsamda yüreğim alev alev
Sen ne görürsün beni. ne duyarsın
Yine de sen herşeyimdin benim
Ve yine de herşeyimsin.


aLıntı​
 
ceydaceydaghfghg5ylqc8aew1.jpg




Tan yelleri ağartırken gecenin karabulutlarını,
Her gece soğuk camlara yaslanıp hayalini kurarken
Sen yoktun..

Bir çok gece camlarda izledim apartman çatılarını
Ezberledim evlerin camlarındaki kalın siyah perdeleri
Kara üzüm tanesi gözlerini çizdim o perdelere
Sen yoktun..

Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri devirdi
Yelkovanla akrep bile vardı
Sen yoktun..

Sabah olurdu sokağa atardım kendimi, evlerin duvarları dar gelirdi
Hanımeli ve deniz kokusu sokağa sinerdi
Senin kokun olmazdı üzerime sinen
Çünkü sen yoktun..

Yağmurlar yağardı, güneş açardı. Mevsimler birbirine oyunlar oynardı
Ve ben seni yine beklerdim.
Sen yoktun..

Alıntıdır...
 
Affet Beni


Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum

Yerde yürürken gördüğüm
Sebebsiz kanına girdiğim
Zevk için öldürdüğüm
Böceklerden af diliyorum

Dağdan, topraktan, taştan
Evlattan, akrabadan, arkadaştan
Yağan yağmurdan, doğan güneşten
Denizlerden, göklerden af diliyorum

Yıllardır kahrımı çeken erkekten
Ondaki yaşamak ümidinden
Baba evinden, ana sütünden
Yediğim ekmeklerden af diliyorum

Kadrini, kıymetini bilmediğim
Hayali ile bahtiyar olmadığım
Otuz yıl arayıp bulmadığım
Geleceklerden af diliyorum.

alıntıdır (pek bi damarmış beaa :p )​
 
Geri
Üst