MARCUSX
New member
Pornocularla blackjack oynayan Zahit ve dinci medyanın iki yüzlülüğü!
Haberin kaynağı kendi müttefikleri yani Taraf gazetesinin yazarı. Dolayısı ile olmamış bir şeyin yazılması mümkün değil.
Las Vegas’da Elektronik Fuarını takip eden Taraf yazarı Kemaletin Bulamacı; RTÜK eski Başkanı Zahit Akman’ı kumarhanenin bitişiğindeki porno fuarına katılan hanım porno oyuncuları ile Vegas’daki kumarhanede aynı masada elinde kocaman purosu ile blackjack (21 oyunu) oynadığını yazdı!
Olayın irdelenmesi gereken birkaç boyutu var.
Birincisi Taraf gazetesi yazarı Kemalettin Bulamacı o kumar masasında Zahit Akman’ı değil de mesela Bedrettin Dalan’ı görseydi, dünkü ve bugünkü yandaş ve dinci gazeteler sizi temin ederim ki “Dalan pornocularla kumar sefasında” manşetleri ile çıkardı.
Oysa iki gündür bu medyada Zahit’le ilgili tek bir satır yok!
Sadece bu fotoğraf bile Türkiye’deki sözde İslamcıların iki yüzlülüğünü gözler önüne sermiyor mu?
Dürüstçe ifade etmeliyim ki bu konuda merkez medya yandaş medyadan çok daha namuslu yani bu bizdendir gibi saiklerle birilerini peşin hükümle korumuyor.
İkinci boyut Zahit’in pardon Aykut’un kişisel seyridir!
Bazıları bilmez Zahit’in gerçek adı Aykut’tur.. Aykut İslami isim olarak görülmediği için İmam Hatip’de ismine Zahit eklenmiştir.
Bendenizi Zahit Aykut Akman’la tanıştıran kişi 1993’de Recep Tayyip Erdoğan’dı.
Tayyip Bey’in yanında hazır olda duran Zahit Aykut o günlerde Erdoğan’ın çantasını taşıyordu.
Kanal 7’nin kuruluş sürecinde yer alan Zahit, daha sonra Deniz Feneri’nin Almanya’daki yardım toplama organizasyonlarında ve konut kooperatifi projelerinde yer aldı. Akabinde AKP iktidarı ile RTÜK Başkanlığına getirildi.
Nasıl oldu bilmiyorum ama Zahit Akman bütün bu süreçlerde, Armada İş Merkezine ortak olmak gibi müthiş bir servetin sahibi oldu.
Dramatik görüntü Zahit’in yükseldikçe ve zenginleştikçe İslami çizgisinde yalpalamasıdır. Bu sorun aslında sadece Zahit’le ilgili değildir.. Türkiye’de dindarlar değil ama dinciler parayı, gücü ve kadını keşfedince aslına dönüyorlar. Bugün AKP içinde yaşanan türlü kadın hikayeleri emin olun kalın bir kitap olacak zenginlikte!
Üçüncü boyut, Zahit’in hâlâ Başbakan’ın kankası ve Bülent Arınç’ın bürokratı konumunu muhafaza etmesidir!
Hatırlayın, Başbakanımız Zahit’i korumak için ona karşı soruşturma açılma olayını apar-topar kendi iznine bağlamıştı!
Yok yok; özel kalem müdürünün bazı uygunsuzluklarını duyunca anında kapıya koyan Başbakan Erdoğan’ın Zahit’i ısrarla korumasının bir perde gerisi mutlaka vardır.. Sahi Tayyip Bey Akman’ı ısrarla niye koruyor dersiniz?… Deniz Feneri’nin basına hiç yansımayan bilinmeyen boyutlarının bununla bir alakası olabilir mi?
DEĞİŞİM…
Üniversiteli, Baykal’ı yuhalasa ne derdin Engin Ardıç?
Yahu yalakalığın da bir ölçüsü ve sınırı olur.. Bu kadarına da pes yani! AKP’li Bakan Egemen Bağış, üniversiteye konferans vermeye gidiyor. Üniversiteli öğrenciler de Bakan’ı ıslıklayıp yuhalıyor. Doğrudur, bu tavır şık değil ama hepimiz üniversitede okuduk, o yaşta gençlerde böylesi tezahürler görülebiliyor. Sabah’da yazan Engin Ardıç bu protestocu gençlere dünkü yazısında “Piç kuruları” yakıştırmasında bulundu… Tam bu noktada soralım, aynı Engin Ardıç o üniversitede Egemen Bağış yerine Deniz Baykal ıslıklansaydı öğrencilere yine piç kuruları der miydi?.. Yemin ediyorum demezdi. Dahası bu protestodan hareketle Deniz Bey’e “Bak gençlik seni istemiyor” diye hücum ederdi.. Hal bu ise bu adamın yaptığı söyleyin nedir Allah aşkına?
PARAN ÇOK MU…
İşçiye vermiyor, ama dışarıya haraç veriyor!
Hatırlayın geçen yıl Türkiye hiç kullanmadığı doğal gazın karşılığı olarak, taahhütte bulundu diye İran’a yüzlerce milyon dolar açıktan para ödemişti. Aynı şey bugün Rusya için geçerli. Türkiye yine kullanmadığı doğal gaz için Rusya’ya da tamı tamına 1 milyar dolar ödeyecek.. Botaş’la Gazprom bu konuda iki ayrı görüşme yaptı, lakin Rus kurumu geri adım atmadı.. Sorarım size böyle devlet yönetimi mi olur? Bir devlet açıktan nasıl haraç öder? Hayır hayır, Rusya ya da İran’ı suçlamıyorum, sorumlu olan Türkiye ve onu yöneten AKP iktidarıdır.. Siz önceden taahhütte bulunur iseniz, karşı taraf elbette parayı ister. Bu nasıl devlet yönetmektir ki, kullanacağınız doğal gazı bile tahmin edemiyorsunuz? Her sene aynı rezillik. Türkiye aşiret devleti midir ki bu kadarlık bir öngörüde bile bulunamasın? Tekel işçisini, müktesep hakkını vermeyip, bu kışın soğuğunda havuza dökeceksin ama öbür tarafta milyar dolarları boş yere ödeyeceksin! Rezillik değil de nedir bu?
BEKLİYORUM…
Altan, Kütahyalı, Kekeç ve
Tuna kaç para?
Bu sütundan soruldu, Milliyet’te Melih Aşık’ın sütunundan soruldu ve akabinde Sözcü Gazetesi’nin başyazısından soruldu ama hâlâ muhataplarından tek bir açıklama yok… Yoook susarak bu işi geçiştiremez ve milletin milyarlarını cebinize indiremezsiniz! Soru basit: Cine-5’den ne kadar maaş alıyorsunuz?.. Efendim maaşımız kimseyi ilgilendirmez diyemezsiniz, zira Cine-5, TMSF’ye yani millete ait bir medya kurumu, dolayısı ile paranızı 72 milyon veriyor, bu itibarla kamu adına cevap vermek durumundasınız!.. Kendini demokrasi havarisi ilan edip satan her dönemin adamı Mehmet Altan, Avrupa Birliği’nde böyle bir avanta para var mı? Hem niye saklıyorsun maaşını? Çok çok fazla da kıyamet kopar diye mi korkuyorsun? Dedik ya bu para millete ait, geçiştiremezsin! Yandaş yazarlar Kütahyalı, Kekeç ve Tuna AKP iktidar olmazsa size Cine-5’de program yaptırırlar mıydı?
Sabahattin Önkibar
Haberin kaynağı kendi müttefikleri yani Taraf gazetesinin yazarı. Dolayısı ile olmamış bir şeyin yazılması mümkün değil.
Las Vegas’da Elektronik Fuarını takip eden Taraf yazarı Kemaletin Bulamacı; RTÜK eski Başkanı Zahit Akman’ı kumarhanenin bitişiğindeki porno fuarına katılan hanım porno oyuncuları ile Vegas’daki kumarhanede aynı masada elinde kocaman purosu ile blackjack (21 oyunu) oynadığını yazdı!
Olayın irdelenmesi gereken birkaç boyutu var.
Birincisi Taraf gazetesi yazarı Kemalettin Bulamacı o kumar masasında Zahit Akman’ı değil de mesela Bedrettin Dalan’ı görseydi, dünkü ve bugünkü yandaş ve dinci gazeteler sizi temin ederim ki “Dalan pornocularla kumar sefasında” manşetleri ile çıkardı.
Oysa iki gündür bu medyada Zahit’le ilgili tek bir satır yok!
Sadece bu fotoğraf bile Türkiye’deki sözde İslamcıların iki yüzlülüğünü gözler önüne sermiyor mu?
Dürüstçe ifade etmeliyim ki bu konuda merkez medya yandaş medyadan çok daha namuslu yani bu bizdendir gibi saiklerle birilerini peşin hükümle korumuyor.
İkinci boyut Zahit’in pardon Aykut’un kişisel seyridir!
Bazıları bilmez Zahit’in gerçek adı Aykut’tur.. Aykut İslami isim olarak görülmediği için İmam Hatip’de ismine Zahit eklenmiştir.
Bendenizi Zahit Aykut Akman’la tanıştıran kişi 1993’de Recep Tayyip Erdoğan’dı.
Tayyip Bey’in yanında hazır olda duran Zahit Aykut o günlerde Erdoğan’ın çantasını taşıyordu.
Kanal 7’nin kuruluş sürecinde yer alan Zahit, daha sonra Deniz Feneri’nin Almanya’daki yardım toplama organizasyonlarında ve konut kooperatifi projelerinde yer aldı. Akabinde AKP iktidarı ile RTÜK Başkanlığına getirildi.
Nasıl oldu bilmiyorum ama Zahit Akman bütün bu süreçlerde, Armada İş Merkezine ortak olmak gibi müthiş bir servetin sahibi oldu.
Dramatik görüntü Zahit’in yükseldikçe ve zenginleştikçe İslami çizgisinde yalpalamasıdır. Bu sorun aslında sadece Zahit’le ilgili değildir.. Türkiye’de dindarlar değil ama dinciler parayı, gücü ve kadını keşfedince aslına dönüyorlar. Bugün AKP içinde yaşanan türlü kadın hikayeleri emin olun kalın bir kitap olacak zenginlikte!
Üçüncü boyut, Zahit’in hâlâ Başbakan’ın kankası ve Bülent Arınç’ın bürokratı konumunu muhafaza etmesidir!
Hatırlayın, Başbakanımız Zahit’i korumak için ona karşı soruşturma açılma olayını apar-topar kendi iznine bağlamıştı!
Yok yok; özel kalem müdürünün bazı uygunsuzluklarını duyunca anında kapıya koyan Başbakan Erdoğan’ın Zahit’i ısrarla korumasının bir perde gerisi mutlaka vardır.. Sahi Tayyip Bey Akman’ı ısrarla niye koruyor dersiniz?… Deniz Feneri’nin basına hiç yansımayan bilinmeyen boyutlarının bununla bir alakası olabilir mi?
DEĞİŞİM…
Üniversiteli, Baykal’ı yuhalasa ne derdin Engin Ardıç?
Yahu yalakalığın da bir ölçüsü ve sınırı olur.. Bu kadarına da pes yani! AKP’li Bakan Egemen Bağış, üniversiteye konferans vermeye gidiyor. Üniversiteli öğrenciler de Bakan’ı ıslıklayıp yuhalıyor. Doğrudur, bu tavır şık değil ama hepimiz üniversitede okuduk, o yaşta gençlerde böylesi tezahürler görülebiliyor. Sabah’da yazan Engin Ardıç bu protestocu gençlere dünkü yazısında “Piç kuruları” yakıştırmasında bulundu… Tam bu noktada soralım, aynı Engin Ardıç o üniversitede Egemen Bağış yerine Deniz Baykal ıslıklansaydı öğrencilere yine piç kuruları der miydi?.. Yemin ediyorum demezdi. Dahası bu protestodan hareketle Deniz Bey’e “Bak gençlik seni istemiyor” diye hücum ederdi.. Hal bu ise bu adamın yaptığı söyleyin nedir Allah aşkına?
PARAN ÇOK MU…
İşçiye vermiyor, ama dışarıya haraç veriyor!
Hatırlayın geçen yıl Türkiye hiç kullanmadığı doğal gazın karşılığı olarak, taahhütte bulundu diye İran’a yüzlerce milyon dolar açıktan para ödemişti. Aynı şey bugün Rusya için geçerli. Türkiye yine kullanmadığı doğal gaz için Rusya’ya da tamı tamına 1 milyar dolar ödeyecek.. Botaş’la Gazprom bu konuda iki ayrı görüşme yaptı, lakin Rus kurumu geri adım atmadı.. Sorarım size böyle devlet yönetimi mi olur? Bir devlet açıktan nasıl haraç öder? Hayır hayır, Rusya ya da İran’ı suçlamıyorum, sorumlu olan Türkiye ve onu yöneten AKP iktidarıdır.. Siz önceden taahhütte bulunur iseniz, karşı taraf elbette parayı ister. Bu nasıl devlet yönetmektir ki, kullanacağınız doğal gazı bile tahmin edemiyorsunuz? Her sene aynı rezillik. Türkiye aşiret devleti midir ki bu kadarlık bir öngörüde bile bulunamasın? Tekel işçisini, müktesep hakkını vermeyip, bu kışın soğuğunda havuza dökeceksin ama öbür tarafta milyar dolarları boş yere ödeyeceksin! Rezillik değil de nedir bu?
BEKLİYORUM…
Altan, Kütahyalı, Kekeç ve
Tuna kaç para?
Bu sütundan soruldu, Milliyet’te Melih Aşık’ın sütunundan soruldu ve akabinde Sözcü Gazetesi’nin başyazısından soruldu ama hâlâ muhataplarından tek bir açıklama yok… Yoook susarak bu işi geçiştiremez ve milletin milyarlarını cebinize indiremezsiniz! Soru basit: Cine-5’den ne kadar maaş alıyorsunuz?.. Efendim maaşımız kimseyi ilgilendirmez diyemezsiniz, zira Cine-5, TMSF’ye yani millete ait bir medya kurumu, dolayısı ile paranızı 72 milyon veriyor, bu itibarla kamu adına cevap vermek durumundasınız!.. Kendini demokrasi havarisi ilan edip satan her dönemin adamı Mehmet Altan, Avrupa Birliği’nde böyle bir avanta para var mı? Hem niye saklıyorsun maaşını? Çok çok fazla da kıyamet kopar diye mi korkuyorsun? Dedik ya bu para millete ait, geçiştiremezsin! Yandaş yazarlar Kütahyalı, Kekeç ve Tuna AKP iktidar olmazsa size Cine-5’de program yaptırırlar mıydı?
Sabahattin Önkibar