PKK'yı asıl koruyan ve kullananlar niye gizleniyor?

l3adl3oy

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
1,797
Reaction score
0
Puanları
0
PKK'yı asıl koruyan ve kullananlar niye gizleniyor?
Yıldıray Çiçek

ORTADOĞU



Hakkari'de askerimize yönelik alçak saldırı sonrası, ABD'nin bölgedeki ana hedeflerine hizmet amacı taşıyan sistemli bir propaganda başlatıldı. O propaganda da PKK'nın düzenlediği saldırıları arkasında İran ve Suriye'nin olduğuna yönelik uzman açıklamaları(!), imalar, Türk milleti üzerinde böyle bir algıyı oluşturacak konuşmalar ve haberler olmaktadır.

Çünkü ABD'nin hedefinde olan İran ve Suriye üzerine saldırı için bahane ve zemin arayanlar, PKK saldırılarını fırsat bilmektedir. PKK'nın merkezi ABD tarafından işgal edilmiş Irak'ın kuzeyinde bulunan Kandil Dağı iken ve PKK terör örgütü ABD'ye uşaklık eden Barzani ve Talabani'nin himayesinde iken, İran ve Suriye'ye günümüz şartlarında PKK'yı ihale etmek hangi mantıkla bağdaşmaktadır?

Hele ki, son yıllarda PKK'ya hayat hakkı tanımayan, yakaladığı tüm PKK'nın yan kolu olan PJAK'lı teröristleri sorgusuz sualsiz idam eden, Kandil'i ve PJAK'ın tüm kamplarını bomba yağmuruna tutan, PJAK'IN tüm kamplarına İran bayrağını diken , PJAK'ı yalvartan İran'ın PKK'yı desteklediğini, yönlendirdiğini ve koruduğunu iddia etmek mantık zorlamasıdır. Suriye'nin de kendi içinde çatışma ve isyanlarla uğraşırken şuan Türkiye üzerinde kötülük hesabı yapacak vakti bile yoktur.

Tüm bunları derken de, İran ve Suriye'nin sicilini temize çıkarma düşüncemiz asla yoktur. Çünkü geçmişte Suriye PKK'ya kalbinde kucak açan,İran'da PKK'ya topraklarında kamp kurma izni veren olmuştur.

Türk milletine düşmanlık besleyen herkesin kucağında beslenme özelliği olan PKK artık tamamen ABD'nin koruması ve yönlendirmesi altındadır. ABD, PKK'yı Irak'ta Barzani ve Talabani'ye emanet etmiştir. PKK'nın yeri, yuvası, besleyeni, ilişkileri belli iken şimdi kalkıp İran ve Suriye'ye saldırma bahanesiyle, Türkiye'nin acılarını kullanmaya çalışmak küresel bir alçaklıktır. Türkiye alçaklıklar yapma konusunda programlanmış PKK ile uğraşırken, birde İran ve Suriye konusunda alçak tuzaklara düşürülmeye çalışılmaktadır.

Türkiye 24 şehidinin acısını yaşarken, Times Gazetesi'nde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki LeHigh Üniversitesi'nden, kimi çevrelerde "Kürt açılımının fikir babası" olarak anılan Henri Barkey'in , Türkiye'nin Suriye'deki olaylara ilişkin sert tavrı yüzünden, İran ve Suriye'nin bu saldırı için PKK'yı cesaretlendirmiş olabileceğini söylediğine dair haber, bu alçak tuzağın bir parçasıdır. PKK Kandil Dağında dururken,hiç kimse ABD,Talabani ve Barzani'yi konuşmuyor…Konuşulan ve suçlanan hep İran ve Suriye…

Başbakan Erdoğan, Hakkari'deki alçak saldırı sonrası isim vermeden bazı ülkelerin PKK'ya destek verdiğini, PKK'nın da onlara taşeronluk yaptığını vurgulayarak şu açıklamayı yapmıştı: Son dönemde yoğunluk gösteren terör faaliyetleri terör örgütünün birilerinin maşası olduğunu açık, net şekilde ortaya koymuştur. Terör örgütü Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin taşeronu olduğunu ortaya koymuştur.Başbakan Erdoğan her zaman yaptığı gibi sürekli havaya yumruk atıyor, karanlıkta ıslık çalıyor,suya yazı yazmaya çalışıyor.

Bu ülkeler hangileridir?PKK'yı kim besliyor,kim koruyor Başbakan niye direkt isimlerini zikretmemektedir?PKK'yı koruma konusunda ABD,Barzani ve Talabani'nin tüm yaptıkları ortada iken,Başbakan bunlarla küresel projelerde yol arkadaşlığı yapmaktan niye vazgeçmemektedir?

Hatırlarsanız 2007 yılında 8 askerimiz PKK tarafından kaçırılmıştı, o askerler belli bir zaman sonra serbest bırakılmıştı. Teslim anını hatırlıyorsunuz değil mi? Öcalan posterlerinin konulduğu masa etrafında PKK'lılar, PKK adına siyaset yapan DTP'liler, Barzani'nin,Talabani'nin adamları vardı. Aynı yoldan, son model ciplerle askerlerimizi o alana bu ekip getirmişti. O askerler kime teslim edilmişti? ABD'nin Irak sorumlusu General David Petraus'a teslim edilen askerler Diyarbakır Havaalanı'na indirilmişti.Yani bu özetten de anlaşılacağı üzere Kandil Dağındaki PKK ABD,Barzani ve Talabani'nin kontrolündedir.

Kendisinden PKK'lı teröristler istenen, işgal edilmiş Irak'ın sözde Cumhurbaşkanı Talabani 'Bir Kürt kedisi bile teslim etmem' dememiş miydi? Irak'ın kuzeyinde yönetim sıfatı alan çapulcu Barzani "Türkiye PKK'ya barışçıl bir plan sunar ve bu plan reddedilirse, ondan sonra PKK'yı terör örgütü sayarız ama şu anda böyle birşey yok" dememiş miydi?

Türk Ordusu 2008 yılında "Güneş Harekatı" adı altında Irak'ın kuzeyinde PKK'ya karşı operasyon yapma kararını uygulamaya koyarken, dönemin ABD Başkanı "Kürdistan'dan derhal defolun" dememiş miydi?

AKP'nin PKK'ya verdiği tavizleri sıralamadan soruyoruz: ABD'nin, Talabani'nin, Barzani'nin Türkiye'deki ve hatta dünyadaki en büyük dostu AKP değil mi?

Tüm bu anlattıklarım ışığında Türkiye'de oluşturulmaya çalışılan İran ve Suriye propagandalarını çok iyi düşünmekte fayda vardır.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin geçtiğimiz haftalarda vurguladığı "Bu kapsamdaki merak ve endişemiz, alınan sınır ötesi hareket yetkisinin hedefinde Suriye'nin olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.

İran'ı da kapsamına alan bir savaş senaryosunun fitili acaba AKP tarafından mı ateşlenecektir?

Böyle bir girişim eğer gerçekten planlanıyorsa, bölgesel bir felakete ülkemiz açıkça sürüklenecek ve bunun bedeli milletimiz ve devletimiz açısından katlanılamayacak boyutta olacaktır." uyarı ve tespitlerini, son günlerde İran ve Suriye üzerinden yapılan propagandalara bakarak dikkate almakta fayda vardır.

İran ve Suriye PKK'ya destek veriyorsa, Türk devleti bunun hesabını sorsun sormasına da,PKK'ya destek veren Barzani ile sazlı-sözlü eğlenen,Talabani'yi adeta kucağında Çankaya Köşküne çıkaran, ABD'nin projelerinde vazifeli olanlar biraz hangi ülkeyi yönettiklerinin farkına vararak,yürüdükleri yanlış yolu terk etsinler…

İran ve Suriye konusunda Türkiye kimsenin hesabı için taşeron olmamalıdır.PKK'nın taşeronluk yaptığı güçlerle Türkiye'yi aynı noktada birleştirenleri tarih asla affetmeyecektir.

 
Süper bir değerlendirme, bilgilendirme olmuş.
 
Geri
Üst