PerİnÇek ErdoĞan'i ÖldÜrecektİ!

€rd@ls10

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
16,867
Reaction score
0
Puanları
0
perincek-ermeni.jpg

Ergenekon sanığı Perinçek'in, Erdoğan için infaz emri verdiği ortaya çıktı. Bu iddianın sahibi Ergenekon'un kara kutusu Güney!
Ergenekon'un kara kutusu Tuncay Güney, 'Rabay' adıyla kitap oldu. Güney, kitapta ilk kez babasının, MİT'çi Mehmet Eymür'le beraber çalışan bir istihbarat elemanı olduğunu açıkladı.

Yeni Şafak İstihbarat Şefi Şaban Arslan, verdiği şok ifadeler Ergenekon soruşturmasına temel teşkil eden Tuncay Güney'i kitap yaptı. Yaptığı açıklamalarla birlikte 'gizli servislerin adamı' olarak nitelendirilen Güney, istihbaratçı geçmişiyle ilgili bir bilinmeyeni ilk kez 'Rabay' (Haham yardımcısı) kitabında açıkladı: 'Babam, Mehmet Eymür ile birlikte MİT'te çalışıyordu'

'BABAMI EYMÜR'E SORUN'

'Rabay-Kurye Tuncay Güney Ergenekon'u anlatıyor' adlı kitapta, Ergenekon'un kara kutusu Tuncay Güney, hayat hikayesini Şaban Arslan'a anlattı: 'Mısır'dan Türkiye'ye göçederek Çorum'un Kargı İlçesi'ne bağlı bir köye yerleşen Yahudi kökenli bir aileye mensubuz. Babam annemin dayısının oğlu. Çorum'da köylüler bize, 'gavur' diyordu. Babamı eski MİT'çi Mehmet Eymür'e sorun. Babam Beşiktaş'ta Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu'nda çalıştı. Kimliğinde 'teknisyen' yazıyordu. Orası okul gibiydi ama MİT'in yeriydi. Şimdi hâlâ da öyle. Babam 1986'da öldüğünde, ben 13 yaşındaydım. Babamın cenazesine, kravatlı bir çok kimse geldi. Mezarlıkta uzun boylu bir adam, annemle ayak üstü konuştu. 'Kim' dedim. Adamın, babamın çalıştığı 'okulun' müdürü olduğunu ve 'Bir istediğiniz olursa haber ver yenge' dediğini söyledi.'

HAFTALIK İSTİHBARAT

Babası öldükten sonra cemaat yurtlarında kaldığını belirten Güney, 'Eymür'ün adamlarına her hafta, cemaatte yaşananlarla ilgili bilgi veriyordum. Sabah'ta gazeteciliğe başladım. Sonra Samanyolu Televizyonu'nda, 'Gündemdekiler' adlı programı yaparken Veli Küçük'le tanıştım. Bir süre sonra, onun kuryesi gibi çalışmaya başladım' dedi.

POLİSTE KONTROLÜ ELİNE GEÇİRDİ

Tuncay Güney'le ilk röportajı yapan, 2001 yılındaki ifadelerini ilk kez Yeni Şafak'ın manşetine taşıyan Şaban Arslan'ın yazdığı 'Rabay' adlı kitap, Truva Yayınları'ndan piyasaya çıktı.

Rabay kitabında öncelikle Tuncay Güney'le ilgili, "Kim bu adam" sorusunun cevabı aranıyor. Şaban Arslan kitapta, Güney'in polis tarafından ne kadar ciddiye alındığını, ifadelerini okurken edindiği bir izlenime dayanarak şöyle anlatıyor: Polislerin, o zaman 26 yaşında olan Tuncay Güney'e, sorgunun ilk saatlerinde, 'sıradan bir zanlı' muamelesi yaptığı hissediliyor. Başlarda, "Konuş! Yorum yapma!" gibi emir kiplerini sıklıkla kullanan polislerin, Güney'in anlattıklarını dinledikçe yaşadığı şaşkınlık, sorgunun seyrini değiştiriyor. Polisler, ileriki safhalarda, dizginleri, konuya inanılmaz bir hakimiyeti olan Güney'e kaptırıyor. Mesela Güney, "Size bu kadar bilgi verdim, bu gece artık, iyi bir yatakta uyurum" gibi, gözaltı literatürüne uymayan isteklerde bulunma cüretini bile gösteriyor.

600 DOLARA ABD'YE KAÇTIM

Tuncay Güney kitapta, ABD'ye nasıl kaçtığını da şöyle anlatıyor: 'Sorgudan sonra, Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan bana, 'S... git bu ülkeden, herkesin başını belaya sokacaksın' dedi. Yurtdışına çıkış yasağım vardı. Atatürk Havalimanı'nda emniyet müdür yardımcısına ve bir polise 600 dolar rüşvet vererek çıkış yaptım. Amerika'da, Abdullah Çatlı'ya kimliğini veren Urfalı otelci Mehmet Özbay'la görüştüm. 2004'te Kanada'ya gelerek, (Yakup'un oğulları) cemaatinde görev aldım. Biz burada Tanrı'nın İsraili için çalışıyoruz. Tevrat'a göre Mesih'i bekleyenleriz yani.'

İNFAZ KARARI RAKI MASASINDA

Polis sorgusundan üç gün sonra buluştuğu emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün kendisine, "Git Amerika'ya ve 10 yıl gelme" dediğini belirten Güney, şunları söyledi: "Bu aslında bir tehditti. 'Senin sorgulanmanı aslında Tantan istedi. Seni bir daha alıp sorgulamak istiyorlar. Adil Serdar Saçan seni her an yine alabilir. Git buralardan ve 10 yıl gelme' dedi. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da o günlerde, Tapınak Şövalyeleri'nden bahsediyordu. Tantan'ın, ülkeyi ele geçirmeye çalışan Tapınak Şö-valyeleri'nden kastı, Ergenekon örgütüydü. Veli Küçük, bana 'Git' dediğinde, matematik hatası yaptı. Veli Küçük, hep rakı masasında karar verir, kimlerin öleceğine. Şundan eminim, bana 'Git' dedikten sonra, bir rakı masasında da benim ölüm kararımı aldı ama iş işten geçmişti.'

ERDOĞAN'I ÖLDÜRECEKTİ

Kitapta, Tuncay Güney, Doğu Perinçek'e ağır suçlamalar yöneltti. Güney, Perinçek'in, Ümit Oğuztan ve ekibinden dönemin belediye başkanı Tayyip Erdoğan için özel bir çalışma için kullanılmasını istediğini, ancak bu çalışmanın 'yukarı'da kabul edilmediğini ileri sürdü. Güney, bunun üzerine Perinçek'in 'Erdoğan'ı, önce basın yoluyla yıpratalım sonra da öldürelim" dediğini ancak Veli Küçük'ün bu suikasta karşı çıktığını iddia etti.

ÖDÜLLÜ GAZETECİ

Rabay' kitabını yazan Şaban Arslan, 1967'de Ordu'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu Gazetecilik Bölümü'nden 1992'de mezun oldu. Hürses, Hürbakış, Günaydın, Son Baskı, Hürriyet ve Akşam gazetelerinde, çalıştı. 2005'ten bu yana, Yeni Şafak'ta İstihbarat Şefi olarak görev yapıyor. 2002'de Gazeteciler Cemiyeti'nin haber ödülüne layık görüldü. Daha önce yayınlanmış 'Hortum ve Cinnet', 'Kartal Günlüğü', 'Dehşet Senaryosu' adlı kitapları bulunuyor.

kaynak
 
son zamanlar bunun gibi hain yetişmedi bu ülkede

öcalan bir bu bu dallama iki
 
mahsuni serifin bir türküsü var beni vuracakmış bak ite hele die sadece ona bu parcayı armagan ediyorum bol bol dinlerin pericek ş..zi
 
Adı: Tuncay Güney.
Çorum'un Kargı ilçesi nüfusuna kayıtlı.
1972 doğumlu.
2001'de aldığı 10 yıllık ABD vizesiyle, 7 yıldır New York'ta yaşıyor.
Tuncay Güney, CIA denetimindeki "New York Institutes" adlı web sitesinin Genel Yayın Yönetmeni!

Babası, Tuncay Güney çok küçükken ölüyor. Yetim ve yoksul. Çorum'da okurken İmam Hatip Lisesi'nde "ağabeyler" tarafından fark ediliyor. İstanbul'a getiriliyor. Ünlü "babalar ve oğullar" uygulamasına maruz kalıyor. Kişiliği yok ediliyor. Suç işleyecek bir makine haline getiriliyor. Irzına geçilerek eşcinsel yapılıyor. Önce İsmailağa dergahına yerleştiriliyor.

Sonra hızla ilerliyor ve Fethullah Gülen tarikatına dahil oluyor. 1989-1991 yılları arasında Fethullah Gülen'in özel kalemi olarak cemaatte görev yapıyor. Altunizade'deki FEM Dersanesi'nin en üst katındaki Fethullah'ın bürosunda randevuları o düzenliyor. Görüşmelere katılıyor. Samanyolu televizyonunun kurulmasını sağlayan ekipte yer alıyor. O dönemde Samanyolu televizyonunda programlar yapıyor.

Zamanın Başbakanı Tansu Çiller ve Bülent Ecevit'i bile programına konuk ediyor. 1993-1996 yıllarında Akşam gazetesinde muhabirliğe başlıyor. 1998 Ocak'ında yayın hayatına başlayan haftalık Strateji dergisinin Haber Koordinatörü görevini yürütüyor.


Tuncay Güney'in o dönemde yaptığı eylemleri de kendi ağzından aktaralım:


-Doğu Perinçek'in Bekaa kampında Abdullah Öcalan'la yaptığı görüşmelerin fotoğraflarını PKK'dan alıp MİT'e getirdim. Lübnan'da PKK'nın adamıyla buluşup, fotoğrafları teslim aldım, getirip teslim ettim.


-Fethullahçıların Erbil'deki kolejinin kapanmasını önlemek için PKK'ya 15.000 doları ben götürüp verdim.


-Tansu Çiller ile Abdullah Çatlı'yı birlikte gösteren fotomontaj fotoğrafı DYP milletvekiline 2.5 milyar lira karşılığında sattım.


-Büyük Birlik Partisi'ninin kuruluşu için Fethullah Gülen'in verdiği para destesini Muhsin Yazıcıoğlu'na teslim ettim.



işte bu adam böyle biri ben yorum yapmıyorum sadece şu özlü sözü hatırlatmak istiyorum "at yalanı seveyim inananı"
 
Adı: Tuncay Güney.
Çorum'un Kargı ilçesi nüfusuna kayıtlı.
1972 doğumlu.
2001'de aldığı 10 yıllık ABD vizesiyle, 7 yıldır New York'ta yaşıyor.
Tuncay Güney, CIA denetimindeki "New York Institutes" adlı web sitesinin Genel Yayın Yönetmeni!

Babası, Tuncay Güney çok küçükken ölüyor. Yetim ve yoksul. Çorum'da okurken İmam Hatip Lisesi'nde "ağabeyler" tarafından fark ediliyor. İstanbul'a getiriliyor. Ünlü "babalar ve oğullar" uygulamasına maruz kalıyor. Kişiliği yok ediliyor. Suç işleyecek bir makine haline getiriliyor. Irzına geçilerek eşcinsel yapılıyor. Önce İsmailağa dergahına yerleştiriliyor.

Sonra hızla ilerliyor ve Fethullah Gülen tarikatına dahil oluyor. 1989-1991 yılları arasında Fethullah Gülen'in özel kalemi olarak cemaatte görev yapıyor. Altunizade'deki FEM Dersanesi'nin en üst katındaki Fethullah'ın bürosunda randevuları o düzenliyor. Görüşmelere katılıyor. Samanyolu televizyonunun kurulmasını sağlayan ekipte yer alıyor. O dönemde Samanyolu televizyonunda programlar yapıyor.

Zamanın Başbakanı Tansu Çiller ve Bülent Ecevit'i bile programına konuk ediyor. 1993-1996 yıllarında Akşam gazetesinde muhabirliğe başlıyor. 1998 Ocak'ında yayın hayatına başlayan haftalık Strateji dergisinin Haber Koordinatörü görevini yürütüyor.


Tuncay Güney'in o dönemde yaptığı eylemleri de kendi ağzından aktaralım:


-Doğu Perinçek'in Bekaa kampında Abdullah Öcalan'la yaptığı görüşmelerin fotoğraflarını PKK'dan alıp MİT'e getirdim. Lübnan'da PKK'nın adamıyla buluşup, fotoğrafları teslim aldım, getirip teslim ettim.


-Fethullahçıların Erbil'deki kolejinin kapanmasını önlemek için PKK'ya 15.000 doları ben götürüp verdim.


-Tansu Çiller ile Abdullah Çatlı'yı birlikte gösteren fotomontaj fotoğrafı DYP milletvekiline 2.5 milyar lira karşılığında sattım.


-Büyük Birlik Partisi'ninin kuruluşu için Fethullah Gülen'in verdiği para destesini Muhsin Yazıcıoğlu'na teslim ettim.



işte bu adam böyle biri ben yorum yapmıyorum sadece şu özlü sözü hatırlatmak istiyorum "at yalanı seveyim inananı"

öncü06 kopyaladığın yazının Kaynağınıda gösterelim Gösterelim tam olsun

http://ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=7761&Itemid=4

:durdurun:durdurun:durdurun:durdurun

gittikçe kmik bi hal almaya başladı bu iş, ne olsa fetullah gülenle ilişkilendiriliyor bi ergenkoncularla bağlantısı kalmamıştı oda oldu :vur

ilkokuldayken silgilerim hep kayboluyordu, fetullahcıların işi olmasın

mahalledeki ağaçlar tek tek gidiyor, sakın fetullahcılar söküp okullarında kalas diye kullanmasınlar :durdurun

midemde ağrıyor yoksa bu fetullahcılar suya bişiler katmış olmasınlar :durdurun

çok komik oluyorsunuz kendinizi güldürmeyin millete :saskin
 
Ya zaten bu dava başından beri kokuşmuş yalan ve iftiralarla dolu. Bu davayı yürüten savcının şeriatçı kimliği ve çeşitli yolsuzluklara karışmış olduğu haberleri basına yansıdı. Ama sayın savcıdan tıs çıkmadı. Zaten Tayyip Erdoğan' da bu işin kendisi tarafından tezgahlandığının küçücük bir çocuk tarafından dahi algılanabileceğini bildiği için, savcıya talimatı ben verdim diyerek yediği haltı kabul etmedi mi? Daha ne palavralar atacaklar ortaya çok merak ediyorum doğrusu.
 
Ya zaten bu dava başından beri kokuşmuş yalan ve iftiralarla dolu. Bu davayı yürüten savcının şeriatçı kimliği ve çeşitli yolsuzluklara karışmış olduğu haberleri basına yansıdı. Ama sayın savcıdan tıs çıkmadı. Zaten Tayyip Erdoğan' da bu işin kendisi tarafından tezgahlandığının küçücük bir çocuk tarafından dahi algılanabileceğini bildiği için, savcıya talimatı ben verdim diyerek yediği haltı kabul etmedi mi? Daha ne palavralar atacaklar ortaya çok merak ediyorum doğrusu.

:melek bu dava eğer yalansa neden dava günü pkk birden hortladı ??? küçük bir çocuk dahi algılayabilir bu yapılanmayı çok zeki olmaya gerek yok,:saskin
 
Sen uyuyorsun galiba pkk, akepenin iktidar sürecinden beli revanşta. O kadar psırık davrandı ki teröre karşı akepe, bu sebeple bu kadar had safhaya ulaştı.
 
pkk nın revaşta olmadığı bir zaman hiç olmadı,,,

ama toplu eylemlerinin çoğunu önemli günlerde ve olaylarda yaptı, bunu görmeeyecek kadar kör olmayalım

ergenokonun avukatlığını yapmaya gerek yok bu akp chp nin değil milletin davası,
 
pkk nın revaşta olmadığı bir zaman hiç olmadı,,,

ama toplu eylemlerinin çoğunu önemli günlerde ve olaylarda yaptı, bunu görmeeyecek kadar kör olmayalım

ergenokonun avukatlığını yapmaya gerek yok bu akp chp nin değil milletin davası,

haklı olduğun nokta şu ki;

evet bu dava türk milletinin davasıdır,yargılayan abd ve köpeği akp, yargılanan türk milletinin aydınları ve geleceği,savcı ise fetoşun zombilerinden başlıklarda ne mal olduğunu teşhir ettiğimiz kanı bozukdur.

bu davada herkes safını seçmekte özgür,ben ergenekoncuyum ve bu adamların sonuna kadar arkasındayım bu dava türkiyenin ortadoğuda abd yanlısı bi saddam rejimine dönüşümünün son noktalarından biridir,bu davada amaç yeşil-turuncu tayyip-abd devletinin önünde engel çıkartacak son kişileri temizleme,türk halkının içinden çıkacak yeni vatansever aydınları sindirmektir.
-bu davanın savcısıda,hakimi de mahkemesi de ilelebet düşmanımdır,bu dava meşru değildir,işte bu yüzden herkes safını doğru seçsin,dostunu düşmanını iyi bellesin.
 
bozacının şahidi şıracı:) yani belgew diye sunulan link ulusal kanaldan. yani perinçekten..tuncay güney şeriatçıymış ihl ciymiş fethullahçıymış ,,,hatta büyük birlik bile onun sayesinde kurulmuş baksanıza...gülmekten çenem ağrtıdı yalandan sizin bir yeriniz ağrımadımı..adam her dala konmuş işte ergenekonun ajanı abd nin ajanı olarak her dala pislemiş saksağan gibi ama şimdi silivride bir hücrede yerini bekliyor..sevenleri birer pakewt hacı yağı birde marlboro götürsün..:)) ergenekon sevdalılıarı siz kaç kişisiniz:)
 
haklı olduğun nokta şu ki;

evet bu dava türk milletinin davasıdır,yargılayan abd ve köpeği akp, yargılanan türk milletinin aydınları ve geleceği,savcı ise fetoşun zombilerinden başlıklarda ne mal olduğunu teşhir ettiğimiz kanı bozukdur.

bu davada herkes safını seçmekte özgür,ben ergenekoncuyum ve bu adamların sonuna kadar arkasındayım bu dava türkiyenin ortadoğuda abd yanlısı bi saddam rejimine dönüşümünün son noktalarından biridir,bu davada amaç yeşil-turuncu tayyip-abd devletinin önünde engel çıkartacak son kişileri temizleme,türk halkının içinden çıkacak yeni vatansever aydınları sindirmektir.
-bu davanın savcısıda,hakimi de mahkemesi de ilelebet düşmanımdır,bu dava meşru değildir,işte bu yüzden herkes safını doğru seçsin,dostunu düşmanını iyi bellesin.

aslanım benim konuş be bal damlamış kaleminden o kadar kardeşim hepimiz ergenekoncuyuz bu günkü ergenekon demek kurtuluş savaşında ki kuvay- ı milliye demektir onun karşısındakilerde damat feritlerin vahdettinlerin İngiliz emperyalistlerinin Kuvvayı İnzibatiyesidir fakat bazı vatandaşlarımız vardır ki işin ciddiyetini vehametini kavrayamamış olanlar bunca yapılan hainliğe rağmen hala acaba diyen vatandaşlar vardır artık işin şakası kalmamıştır bundan sonra ki hedefin Türkiyede bir Türk-Kürt kavgası çıkartmak olduğunu 3 yaşında ki çocuklar bile görür zaten geçtiğimiz haftasonu provalar başlamıştır amaç Amerika nın DTP maşasıyla özellikle Batıda ki vatandaşları tahrik etmektir tahrik etsinki bir türk-kürt çatışması başlasın şimdiye kadar bu halk sağduyulu davranıp bu köpekleri sevindirmemiştir fakat sabırlarıda taşmaktadır burada bahsettiğim hem türk hemde kürt vatandaşlarımızdır çünkü Amerikan menşeili DTP adında bir köpek soyları kulübü vardır ve bu o...çocukları kendilerini tüm kürtlerin hamileri olarak görmektedirler ama işin aslı öyle değildir doğudaki vatandaşlarımızın üstüne PKK kabusuyla çökerek oradaki insanlarımızı sindirmiştir bu şerefsizler ama artık onların da gözü açılmaya başlamıştır geçen günlerde Şırnakta yapılan 20000 kişilik miting bunun en güzel kanıtıdır şimdi de batı illerimizdeki bazı idiyotlar dan bahsedeyim Türkiyede sadece PKK yoktur batıda da aynı görevi başka şartlarda ve daha kurnazca yerine getiren bir örgüt vardır ismide MHP dir (burada sadece üst düzey yönetici kadroları kast edilmektedir MHP ye gönül veren ülkücülerle hiçbir alakası yoktur çünkü biliyoruz ki onlarda istendiği zaman seve seve canlarını bu vatan uğruna verebilecek insanlardır)binlerce yıldır bu topraklarda kültür milliyetçiliği mevcuttu fakat 1960'lı yılların ortasında tamamen Amerikanın desteğiyle kurulmuş olan bu "parti" türkiyeden bu zihniyeti temizlemiştir Kültür milliyetçiliği yerine ırk milliyetçiliğini adım adım yerleştirmiştir ve işte bu anlamda görevleri PKK ile tam bir paralellik taşımaktadır belki bazı arkadaşlar bana küfür edecek fakat ellerin vicdanlarına koysunlar Güneydoğuda şehit olan askerlerimizin en az yarısı kürt kökenli vatandaşlarımız değilmidir ama bu hep gözardı edilmiştir tam tersine bu forum dahil olmak üzere diğer tüm forumlarda da " Kürtlerin topunu kesmek lazım" Kürtleri şöyle yapayım Kürtleri böyle edeyim tarzında yazışmalar yokmudur işte Türkiyeyi bölecek olan denklem de budur eğer biz aklımızı başımıza toplamazsak hem türklerin hem kürtlerin ortak düşmanı olan Amerika yı görmezden gelirsek geri dönülemez yollara gireceğiz ve bundan hepimiz zara göreceğiz karlı çıkan tek kurum da emperyalistler olacak işte o zaman .......
 
son zamanlar bunun gibi hain yetişmedi bu ülkede

öcalan bir bu bu dallama iki

burası eğer çağdaş bir platformsa dallama sensin....desem kızarlarmı bana?baban yaşında bir insan..siyasi görüşü ne olursa olsun bu sana ona hakaret etme hakkını vermez..dallama...bu sözü sana perinçek için söyledim ...
 
Geri
Üst