Patlıcan

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
Patlıcan

Türkiye bayılır patlıcana...

Çeşit çeşit yemeği olur.

Yazarken bile insanın
ağzı sulanıyor.

Parmaklarını yersin.

Ama, parmaklarını
yediğinle kalırsın.

Vücuduna zerre
faydası olmaz.

Besin değeri fakirdir.

Vitamini sıfıra yakındır.

Doyuyorum sanırsın...

Zayıflatır!

Çocuklara tavsiye edilmez.

Çünkü, nikotin içerir.

Uyuşturur.

¡

Patlıcan’dır, açılım...

Çiğne çiğne, hikâye.

¡

Hükümet mesela...

İmambayıldı.

¡

Muhalefet desen...

Musakka’cı.

İmambayıldı’da
kıyma yokmuş...

Bu iş zeytinyağlı
olmazmış, filan.

¡

DTP, oturtma...

Fırsat bu fırsat, Habur’da da oturtuyorlar, Meclis’te de.

¡

İmralı aşçısı ise, Roj TV’den tarif veriyor, açacan, açmazsan, döşücem mayını, pat’lıcan.

¡

Meclis lokantasından dövüle dövüle atılan şehit aileleri de soruyor haliyle, “Onunki can da, benimki patlıcan mı?”

¡

Sezen Aksu konuşur, şak şak şak, alkışlarlar, Kevin Kostnır konuşur, şak şak şak, alkışlarlar... Nedir bu? Şakşuka.

¡

Küreseldir, topan...

O yüzden, yalaka basın ahaliyi iştaha getirmek için yazar durur, “Belki yarın, belki yarın da yakın, Brüksel lahanasının yerini alacak, topan patlıcanım...”

¡

Çankaya?

Hünkârbeğendi.

¡

Türkiye’de hıyardan sonra en bol sebzedir patlıcan... Tek sorunu vardır: İnsan yer, hayvana ver, yemez.


YILMAZ ÖZDİL
 
züper bunun adı neydi ya radyoda dinnedim
 
yılmaz özdil 'in yazılarını mutlaka okuyun.dehası zekası gündemi yakalaması ve tespitleri ile kimsenin inkar edemiyeceği günümüzün bir numaralı köşe yazarı...ayrıca uğur dündar'la star anahaberin de arkasında yılmaz özdil vardır bilginize...bazı kesimler çok kızar bu anahabere...çünkü iyi dokundurur bazılarına...
 
Mor renkli bir sebze. Sıcak iklim sebzesidir. Soğuk havayı sevmez ve sıcaklık -2, -3 olduğunda hemen ölür.

Patlıcan fazla bir besin değeri içermediği gibi bazı yanlış bilgi vardır; meyvesinde yağ, karbonhidrat ve protein miktarları gözardı edilebilecek değerlerde olduğu düşünülsede çok faydalıdır. Türkiye'de daha çok imambayıldı, karnıyarık yemekleri ve kızartması şeklinde tüketilir. Ayrıca salatası da yapılır.

Patlıcanın anavatanı Hindistan’dır. Tropik bölgelerde çok yıllık bitki özelliği gösterirken bu kuşağın dışındaki iklim kuşaklarında tek yıllıktır. Yayılışı Hindistan’dan Afrika’ya doğru olmuştur. Avrupa’ya 16. yy. da İspanyollar tarafından getirilmiştir.

Patlıcanın insan sağlığındaki yerinin diğer sebze türlerinden küçümsenmeyecek düzeyde olduğu bilinmektedir. 100 gr patlıcanın kalori değeri 24’dür. 100 gr patlıcanda 1.1 g protein, 2 g yağ, ve 5.5 g karbonhidrat vardır. Vitamin içeriği bakımından ise; 100 gramında 30 IU A vitamini, 0.4 mg B1 vitamini, 0.5 mg B2 vitamini ve 5 mg C vitamini bulunmaktadır.

Patlıcan dünyada üretilen sebzeler içerisinde; domates, biber ve hıyar üretiminden sonra gelmektedir. Sağlıklı yasam idealinin gündemdeki yerini alması ile diğer sebzelerde olduğu gibi patlıcan tüketimi ve değerlendirme olanaklarını da arttırmakta, bu durum üretimi arttırmaktadır. Dünya patlıcan üretimi 1994 yılından itibaren düzenli olarak artarak, 2003 yılında %84 artışla 29,5 milyon tona ulaşmıştır

Bu artışta önemli patlıcan üreticisi ülkelerin payı olduğu görülmektedir. Nitekim dünyada önemli üretici ülkeler olan Çin, Hindistan, Türkiye, Mısır, İtalya ve ispanya’da patlıcan üretimi son on yılda %21 ile %118 arasında artmıştır. Üretimi önemli ülkelerden sadece Japonya’nın üretiminde bir azalma olmuştur.

Son on yıllık veriler incelendiğinde; dünya patlıcan üretiminde Çin’in%50.6, Hindistan’ın %30.1,Türkiye’nin %3.8 ile ilk üç sırayı paylaştıkları, özellikle son beş yılda Çin üretiminin arttığı; Hindistan ve Türkiye üretimlerinin ise fazla değişmediği görülmektedir. Dünya üretiminde ilk üç sırayı %84,5 oranı ile Çin, Hindistan ve Türkiye almaktadır. Bu ülkelerin ihracattaki payları incelendiğinde ise; Çin’in ihracatının %5,5, Türkiye ihracatının %1,5 olduğu, Hindistan ihracatının ise kayda değer olmadığı görülmektedir. Diğer yandan dünya patlıcan ihracatının %21.8’ini _ispanya, %21,7’sini Meksika, %5,5’ni Çin, %3,4’ünü İtalya, %1,5’ini ise Türkiye karşılamaktadır. Son verilere göre üretilen patlıcanın yaklaşık %2’si ticarete (ihracat-ithalat) konu olmakta, taze olarak stok olmadığı için de kalan miktarın tüketimde kullanıldığı varsayılmaktadır.

Kaynak Wikipedia
 
Patlıcan ın en meşhur yemeği musakka dır.
 
Allahın Nimetiyle Dalga Geçilmez,
Birgün Aşağıladıkları Patlıcan'a Bile Muhtaç Kalırlar.
 
Bizim Halk... HErşeyi Din Empozesinde Görmeye Devam Ettikçe... Bu Ülkede AKP gibi Çok Yobaz Dincilerle Uğraşırız.. :goz:

Bakın burada bazı yanlış düşüncelere kapılıyorsunuz.Şöyle ki;
akp nin kuruluş felsefesi ve ilk seçim programı ve hatta seçildiklerinin ilk yıllarından farklı uygulamalar açığa çıkmaya başlamıştır.O zamanki din tacirliğinin ve hatta refah partisi vekili yada üyeleri oldukları zamanlardaki söylemlerinden eser kalmamıştır.Bununda bazı sebepleri gayet doğal olarak şöyle sıralanabilir:

1-Akp hükümeti ve yandaşları memleket malını sata sata paraya düşkün hale gelmiş,bu dünyayı öbür dünyaya tercih eder olmuşlardır.(Yalan deyin,özelliklede para konusuna,inancı bir Allah bilir ama para dediğimizde akan sular durur.Küçük bir memur yada işçi iken trilyoner olmak her insana nasip olmaz)

2-Ilımlı islam teorileri emirlerini çok uzaktan aldıklarından dolayı iletişimde kopukluklar yaşanmaya başlamıştır.Çünki,emir yada daha ılımlı söyleyekim,fetva alınan makamların papa'larla görüşmesi yahu biz neye inanacağız? soruları ile akıllarını karıştırmıştır.

Gelelim en önemli gerekçeye;
bu topraklarda islamı yaymak adına cihatlar yapılmış olsada din adına devletler bölünmemiştir.Ayrıştırmalar milliyetçilik konularında yaşanmış ve bu gerçeği bilen,senaryo yazarları tarafından sergilenmek üzere figüran rolü akp ye verilmiştir.

Senin anlayacağın,
din-diyanetle pek alakaları kalmadığını youtube deki eski hallerinden anlayabilirsiniz.

Dinime hakaret etmeyen kim yada hangi milletten olursa olsun hoşgörü duyumuz sonsuzdur.İnana ve inanmayana hakaret olmadığı sürece saygı duyulduğu vakit,dindarlığımızın gerçek anlamını bulmuş sayılırız.

Naçiz kanaatim bu yöndedir.

Saygılar,
 
Ey PATLICAN.
Sen neymişin yaaaaa.
Yılmaz ÖZDİL'in yazılarını hep beğenerek okumuşumdur.
TEŞEKKÜRLER
 
Geri
Üst