Paskalya Adası, Şile’ye 3600 km uzakta, pasifik okyanusunun ortasında bir yerde, Dünyanın en ıssız adalarından biridir. İnsanlar oraya nasıl yerleşmiş, nasıl varmış hala bilinmiyor.

Paskalya adası üzerinde dikili olan heykelleri ile meşhurdur. Bu heykeller 80-100 ton ağırlığında değişebiliyor, ve en büyüğü 20 metre üzerinde bir şey. Cidden çok büyük, devasa heykeller fotoğrafdan da gördüğünüz gibi. Bu heykeller 1700′lü yıllarda bir Hollandalı kaptan tarafından keşfediliyor. Kaptanın adı ise Moai. Bu kaptan 1000′e yakın zamanında heykel saymış. Şimdilerde ise 800 tane var. Diğerleri nerede bilinmiyor.
Neden GizemLi oLduquna geLeLim.. PaskaLya adasında 3 tane yanardağ bulunmakta. Bu heykellerin yapımı da bu yanardağın eteğinde olmuştu. Hatta hala yapım yerleri mevcut ( bu yapım yerlerinde tamamlanmamış 30 metrelik heykeller de mevcut! ). Araştırmalara göre, zamanında her aile bir tane böyle heykel yapmış. Her heykelin yapımı da 20-30 sene sürdüğünü idda ediyorlar. Hal öyle olunca, tüm harçalamarını buna göre ayarlamaları gerekiyordu. Bu yüzden de ada’da hiç bir ağaç yok! Çünkü insanlar tüm ağaçları bu iş için harcadıLar..
Gizemli olan şu ki, bu heykeller 80-100 ton arası dedik ya, işte adanın dört bir yanına serpilmiş durumda. Heykelerin yapımhanesi ile bu heykeler arasında 6-9 km yol var! Birinci soru şu, bu insanlar bu kadar ağırlıktaki ve uzunluktaki heykelleri nasıl oralara getirdiler? Ikinci soru ise, bu heykeleri oraya götürdük diyelim, nasıl oluyor da 80 tonluk heykelleri dikebiliyorlar?

Ayrıca heykellerin anlamı da var mı hala bilinmiyor, uzun kulaklı, büyük kafalı heykeller. Ne anlama geldiklerini tam olarak bilmiyorlar. Tüm heykellerin serpilmiş olduğunu söylemiştim ya, dikili olan tüm heykellerin yüzünün de ada’ya baktıklarını biliyor muydunuz ? Hiç bir heykel denize bakmaz. Nedendir bilinmiyor.
Bazı araştırmalar, Paskalya adasının Atlantis kıtasının bir kalıntısı olabilir şeklinde bahsediyor. Atlantis dışında bir de MU diyenler de var. Mu kıtası da uzun zaman önce batmış bir kıta olarak efsanelerde yer alıyor. İlginç olan şu ki, Atatürk’ün zamanında bu kıta hakkında araştırma yaptığını biliyor muydunuz ? Hatta araştırması için Meksika’ya elçi bile göndermişti.

Paskalya adası üzerinde dikili olan heykelleri ile meşhurdur. Bu heykeller 80-100 ton ağırlığında değişebiliyor, ve en büyüğü 20 metre üzerinde bir şey. Cidden çok büyük, devasa heykeller fotoğrafdan da gördüğünüz gibi. Bu heykeller 1700′lü yıllarda bir Hollandalı kaptan tarafından keşfediliyor. Kaptanın adı ise Moai. Bu kaptan 1000′e yakın zamanında heykel saymış. Şimdilerde ise 800 tane var. Diğerleri nerede bilinmiyor.
Neden GizemLi oLduquna geLeLim.. PaskaLya adasında 3 tane yanardağ bulunmakta. Bu heykellerin yapımı da bu yanardağın eteğinde olmuştu. Hatta hala yapım yerleri mevcut ( bu yapım yerlerinde tamamlanmamış 30 metrelik heykeller de mevcut! ). Araştırmalara göre, zamanında her aile bir tane böyle heykel yapmış. Her heykelin yapımı da 20-30 sene sürdüğünü idda ediyorlar. Hal öyle olunca, tüm harçalamarını buna göre ayarlamaları gerekiyordu. Bu yüzden de ada’da hiç bir ağaç yok! Çünkü insanlar tüm ağaçları bu iş için harcadıLar..
Gizemli olan şu ki, bu heykeller 80-100 ton arası dedik ya, işte adanın dört bir yanına serpilmiş durumda. Heykelerin yapımhanesi ile bu heykeler arasında 6-9 km yol var! Birinci soru şu, bu insanlar bu kadar ağırlıktaki ve uzunluktaki heykelleri nasıl oralara getirdiler? Ikinci soru ise, bu heykeleri oraya götürdük diyelim, nasıl oluyor da 80 tonluk heykelleri dikebiliyorlar?

Ayrıca heykellerin anlamı da var mı hala bilinmiyor, uzun kulaklı, büyük kafalı heykeller. Ne anlama geldiklerini tam olarak bilmiyorlar. Tüm heykellerin serpilmiş olduğunu söylemiştim ya, dikili olan tüm heykellerin yüzünün de ada’ya baktıklarını biliyor muydunuz ? Hiç bir heykel denize bakmaz. Nedendir bilinmiyor.
Bazı araştırmalar, Paskalya adasının Atlantis kıtasının bir kalıntısı olabilir şeklinde bahsediyor. Atlantis dışında bir de MU diyenler de var. Mu kıtası da uzun zaman önce batmış bir kıta olarak efsanelerde yer alıyor. İlginç olan şu ki, Atatürk’ün zamanında bu kıta hakkında araştırma yaptığını biliyor muydunuz ? Hatta araştırması için Meksika’ya elçi bile göndermişti.