"Paketin omurgası çökmüştür"

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя


TBMM'de gazetecilere, 8. maddenin paketten düşmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Anayasa değişikliğinde AK Parti grubunun en önemsediği üç maddeden birinin siyasi partilerin uyacakları esaslarla ilgili 8. madde olduğunu belirterek, "Bu AKP için omurga maddeydi. Anayasa değişiklik paketinin omurgası çökmüştür" dedi. Bu konuda sağduyunun egemen olduğunu kaydeden Okay, "Rejim değiştirmek için yola çıkanlara, yüreklice, özgür iradesiyle 'hayır' diyen arkadaşlar vardır. Kendilerini kutluyorum. Türkiye için önemli bir kararda bir fırsat vermişlerdir. Bundan sonraki süreçte de yargıya yönelik değişikliklerde de aynı sonucun alınması halinde Türkiye bir sıkıntıdan, bir riskten kurtulmuş olacaktır. Bugüne kadar kararlı bir mücadeleyi sürdürdük.



Ama önemli olan 330'un altına oy çıkmasıydı. 330'un alında oy çıktığı andan itibaren, oylanan madde paketten düşmüştür. Çok doğaldır ki, bu maddeyle bağlantılı olan geçici madde de bundan sonraki süreçte artık pratik bir yararı kalmayan bir madde olarak kalacaktır. Anayasa görüşmeleri devam ediyor. Dilerim aynı sonuçlar HSYK ve Anayasa Mahkemesi için de olur. Bugün Türkiye gereksiz bir gerilimi önlemiştir. Anayasalar toplumsal uzlaşma metnidir. Anayasayla uzlaşmayan, tek bir siyasi partinin dayatmasıyla rejimi değiştirmeye yönelik bir anayasa değişikliği akamete uğramıştır" diye konuştu.




CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe de, böyle bir sonucu beklediğini ifade ederek, "Çünkü bu düzenleme tamamen hukuk sistemine aykırı bir düzenlemeydi. Cumhuriyetle birlikte Türkiye yönünü aydınlanmadan yana çeviren ülkelerden biridir. Dünyanın hiçbir yerinde bir suçlu kendi yargıcını seçme hakkına sahip değildir, dünyanın hiçbir yerinde bir suçlu kendisinin yargılanıp yargılanmayacağına karar veremez. Bu oylama sonucu Türkiye açısından olumludur, demokrasi açısından olumludur. Ret oyu verenleri kutluyorum" dedi.




Ünlütepe, diğer iki kritik maddede de aynı sonucu bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine, "Türkiye açısından olması gerekir. Çünkü Anayasa değişiklikleri toplumsal bir uzlaşmayla sonuçlanması gerekirdi. Oysa burada uzlaşma aranmadı. Tek bir siyasal partinin, tek bir liderin dikta özlemlerine Türkiye dur demiştir" şeklinde konuştu.



CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek de, bu paketin aslında kritik üç maddeyi yasalaştırmak için hazırlandığını belirterek, "Öbürleri hep garnitürdü, sostu. Nefeslerimizi tuttuk sonuna kadar merakla bekledik. 330 oy alamadığı için bu madde paketten düşmüştür. Bütününden vazgeçmeleri de mümkündür. Anayasa Komisyonu bu metni geri çekebilir, hukuki bir engel yok. Çekmez de devam ederlerse, bu madde referanduma giden metinde olmayacak. Çok mutluyuz olumlu bir sonuç aldık. Diğer maddelerin durumunun ne olacağını merak ediyoruz. Ama tahminim odur ki o maddelerin de 330'un altında kalma ihtimali çok yüksektir" diye konuştu.




MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da, beklediği bir sonuç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:




"Bundan sonra iki kritik madde daha var. Onların da 330'un altına alacağını tahmin ediyorum. Anayasanın değişmesi konusunda tüm siyasi partiler mutabıktır. Ancak anayasanın değişmesi geniş bir uzlaşma zeminde yapılmalıdır. Dayatmaya dayalı bir anayasa değişikliği geçmemiştir. Doğru olan bir netice ortaya çıkmıştır. Belki bundan sonraki iki madde de düşerse AK Parti'nin belki de Anayasa teklifinin tümünü geri çekmesi de söz konusu olabilir. MHP'nin daha önce önerdiği bir Anayasa Değişikliği Uzlaşma Komisyonu kurularak daha geniş bir zeminde ele alınması ülkemiz açısında da faydalı olacaktır."




Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras da, parti kapatmalarının bir demokrasi ayıbı olduğunu ancak bu konuda bir mutabakata da ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "AK Parti kendi milletvekillerini ikna edemediyse, toplumu nasıl ikna edecek. Bu da ayrı bir sorun. Bir kez daha gösteriyor ki, bu konuda bir müzakereyle, mutabakatla tutum alınması gerekiyor. Bez topu AK Partiye atmıştık. Bundan sonraki maddelerde de top AK Parti'nin elinde. Birinci turda iddia edildi ki, BDP'nin desteği söz konusu değil, oylar boşa
verildi' vesaire. Bu ikinci tur gösteriyor ki, bu hakiki bir destekmiş, açık AK Parti içindeymiş. AK Parti önce bir kendi vekillerini ikna etsin, ondan sonra yüzünü topluma dönsün. Bunun başka yolu yok" şeklinde konuştu.





"SONUCUN BU ŞEKİLDE OLMASINI ARZULUYORDUK"



Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Bahçeli, anayasa değişiklik teklifinin 8. maddesinin reddedilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Meclis kulisinde gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplayan Bahçeli, anayasa değişikliğinin, Meclis iradesiyle reddedilmesinin hayırlı bir sonuç olduğunu öne sürerek, değişiklik yönünde atılan adımların bir uzlaşma temeline dayalı olması gereğinin, çok daha anlaşılabilir bir durum olarak ortaya çıktığını savundu. Bahçeli, "İktidarın, bu gelişmeyi dikkate alarak, değişikliklerle ilgili tasarruflarını gözden geçirmesinde yarar var" diye konuştu.




Bahçeli, 'Böyle bir sonuç bekliyor muydunuz' sorusuna ise, "Beklemekten ziyade, sonucun bu şekilde olmasını arzuluyorduk. Beklemek, bilmeyi gerektirir. Bizimki arzulamaktı" dedi.



BDP Genel Başkanı Bengi Yıldız, Parlamento'nun AK Parti'ye bu ülkenin 'ben yaptım oldu' ile yönetilemeyeceği mesajını verdiğini belirterek, "Bu pakette irademiz yok. Dolayısıyla sorumluluğumuz da yok. İrademizin olmadığı bir paketle ilgili sorumluluğun bize yüklenmesi kadar demokrasi dışı bir yaklaşım olamaz" dedi.





"PAKET BU SAATTEN SONRA BİRAZ DAHA SAKATLANMIŞTIR"



AK Parti'nin Anayasa'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 8. maddesinin 327 oyla reddedilmesi Meclis'i hareketlendirdi. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran 8. maddenin reddedilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.



BDP grubu olarak bu Anayasa paketinin bir uzlaşma ürünü olması gerektiğini, AK Parti'nin paketi olmaktan çıkarılmasının önemli olduğunu söylediklerini hatırlatan Yıldız, birinci turda simgesel olarak bu maddenin
oylamasına 5 milletvekiliyle katıldıklarını hatırlattı. Baştan itibaren AK Parti'nin, 'ben yaptım oldu' yaklaşımı sergilediğini anlatan Yıldız, "Bize göre AK Parti, türban olayından sonra ikinci faciayı yaşıyor. Bugün yine kendi taleplerini önceleyen bir paketle Parlamento'nun huzuruna geldi. İkinci seferdir Parlamento da, kamuoyu da AK Parti'ye, bu ülkenin 'ben yaptım oldu'yla yönetilebilecek bir ülke olmadığı, herkesin görüşlerinin dikkate alınması gerektiği mesajını verdi. Umarız ki bu saatten sonra AK
Parti hükümetine önemli bir uyarı olmuştur" şeklinde konuştu.




Bu gidişatın Laz fıkrasındaki olaya dönüşmek üzere olduğunu daha önce söylediğini hatırlatan Yıldız, "Laz'ı götürmüşler asmaya. Son dileğin nedir demişler. 'Ha bu bana ders olsun' demiş. Şimdi karşılaştığımız olay aslında AK Parti açısından bu fıkrayı andıran bir durumu sergiliyor. Bu paket bu saatten sonra biraz daha sakatlanmış, biraz daha kamuoyunun beklentilerini karşılayamayan bir paket haline dönüşmüştür. Bu psikolojiyle referanduma nasıl gidecekleri ayrı bir tartışma konusudur" dedi.
AK Parti'nin daha kendi milletvekillerini ikna edememiş bir parti olduğunu belirten Yıldız, dolayısıyla diğer partilerden ve BDP'den yakınma hakkının olamayacağını söyledi. AK Parti'nin bu maddenin oylamasında 8 ile 10 arasında fire verdiğine işaret eden Yıldız, "Bu demektir ki AK Parti kendi milletvekillerine bile bu paketi anlatamamıştır. Onları ikna edememiştir" dedi.




Yıldız, AK Parti sözcülerinin, 'Bu kadar çok partisi kapatılan bir grubun bu maddeye destek vermemesini anlayamıyoruz' şeklindeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:




"Çürüklerle sağlamların bir araya getirildiği bir paketti bu paket. Dolayısıyla bu şekilde olmaz. Toplumun bu maddeleri sindirmesi gerekir. İradesinin bu paketin içinde olması gerekir. Hiçbirimizin iradesi yoktur bunun içinde. Zaten yüzde 10 barajıyla hükümetler tarafından siyaseten bizim partimizin kapatılması mesajı verilmiştir. Yüzde 10 ve benzeri durumlar olduğu sürece bu sıkıntıları zaten yaşamaya devam ediyoruz. Biz bu paketin tarafı değiliz. Bu pakette irademiz yok. Dolayısıyla sorumluluğumuz da yok. İrademizin olmadığı bir paketle ilgili sorumluluğun bize yüklenmesi kadar demokrasi dışı bir yaklaşım olamaz."


kaynak






 
Ne kadar güzel oldu
ELleri dert görmesin evet oyu vermeyenlerin
 
Geri
Üst