Otomobillerle ilgili bilgiler

тнєĵøкєя

Altın Üye
Katılım
14 Mar 2009
Mesajlar
5,140
Reaction score
0
Puanları
0
19205.jpg

Otomobil Amblemleri ve Anlamları

MERCEDES: üç ayaklı yıldız figürü, markanın kara, hava ve sudaki,gücünü tanımlıyor. mercedes ambleminin mucidi Daimler.

VOLVO: isveç'in savaş tanrıçası. Volvo arabalarını, Isveç'in çeliğini sembolize eden daire ve ok süslüyor. Amblemin yaratıcısı, demir silahlarla donatılmış savaş tanrısı Merih'i simgelediği figürde, aynı zamanda markanın sağlamlığına işaret ediyor.

TOYOTA: Japon firmanınn kurucusu Kirchiro Toyoda, 1937 yılında üçlü elips kombinasyonu ile güçlü markasının amblemini oluşturdu.Elipsler, araba ile müşteri arasındaki sıcaklığı, ekip ruhunu ve modernizasyonu temsil ediyor.

SUZUKI: Logosu için yarışma düzenlendi. Suzuki amblemi,300 güzel sanatlar akademi öğrencisini katıldığı bir tasarım yarışmasıyla ortaya çıktı.Firma yetkilileri, "Uzlaştırıcı" buldukları büyük "S" harfini,yüzlerce amblem arasından seçti. Amblem, 1961 yılından bu yana Suzuki markasını temsil ediyor.

SUBARU:Subaru'nun amblemi, 6 Japon araba üreticisinin birleşmesi ile ortaya çıktı. Oval içindeki 6 yıldız, bir araya gelen firmaları sembolize ediyor.

SEAT: Ispanyol'un S'si ilham verdi. 90'lı yılların başında VW ile birleşmesiyle Ispanyol araba yapımcısı, VW amblemin üstüne prestij, ilericilik ve dinamikliği simgeleyen büyük S harfini yerleştirdi.

SAAB:Anka kafası isveç araba yapımcısı amblemde vatan severliğini ortaya çıkartıyor. Amblemde, firmanın merkezinin bulunduğu Schonen eyaletinin amblemindeki taç giymiş "anka" kafasına yer veriliyor.

LANCIA: Mızraklı amblem. Direksiyon ile bir bayrak Italyan arabası Lancia'nın bütün zarifliğini ortaya çıkarıyor. Mızrak şeklindeki amblemin, firmanın kurucusu, yarışçı Vinceno Lancia'nın soyadı ile ilişkili. Italyanca Lancia'nın Türkçe karşılığı mızrak anlamına geliyor.

RENAULT: Kübist baklava şekli. Renault baklava şeklinin bulunuşu 30'lu yıllara dayanıyor.Amblem klasik ve durgun şekli ile geleceği simgelyor. 1992 yılında küçük değişiklerle, şu an bütün Renault'larda kullanılan yeni bir tasarım yapıldı.

MAZDA: Mahkeme kararıyla yeni amblem. Renault'a büyük benzerliği nedeniyle, açılan davayı kaybeden Japon araba üreticisi Mazda, yeni bir amblem oluşturmak zorunda kaldı. Mazda, kanatlarını açmış bir kartal figürünü amblem olarak kullanıyor.

JAGUAR: Hızlı araba ve kedi. Güç ve zariflik. Jaguar, arbalarındaki zıplayan kedi figürünü, meydana gelebilecek kazalarda, yayaların yaralanma riskini azaltmak içn değiştirdi. Firma, ürettiği yeni modellerine jaguar yerine, jaguar resimli bir plaket monte ediyor.

FERRARI: Hediyelik beygir italyan kontesin 1923 yılında firma kurucusu Enzo Ferrari'ye hediye ettiği at maskot, Ferrari'nin amblemini teşkil etti. Amblemdeki ana renkler sarı ile kırmızı, firma sahibinin yaşadığı komşuşehir Modena'yı ve yarışa olan sevgiyi simgeliyor.

OPEL: Opel, önceleri sadece dikiş makinaları üretiyordu... 1899 yılında araba üretmeye başlayan Opel, ambleminde tekerlek içinde şimşeğe yer veriyor. Amblemdeki tekerlek güveni, şimşek ise hızzı simgeliyor.

CITROEN: Açılı sembol fransızların çift açılı çavuş amblemi, daha önce başka bir Citroen ürünü olan dili çarklarda kullanılıyordu... 1919 yılında arba yapımına başlayan Fransızlar, ürettikleri ilk arabalarında da çift açılı amblemi kullanmayı uygun buldular.

BMW: Bavyera renkleri. BMW'nin amblemindeki mavi beyaz renkler, Almanya'nın Bavyera eyaletinden geliyor. 1929yılından bu yana uçak ve motoru üreten BMW, amblemdede üretime uygun lastik içinde dönen pervane figürüne yer veriyor... daha sonra araba üretimine başlayan BMW arabalarındada aynı amblemi kullanmayı tercih etti.

PORSCHE: Porsche amblemi, 1952 yılından bu yana Suebya milliyetçiliğini öne çıkartan simgelere yer veriyor... Amblemdeki siyah at, Almanya'nın Stuttgartşehrinin armasından. Geyik boynuzu ilekırmızı-siyah çizgiler ise almanya'nın Württemberg köyünün flamasından alıntı.

PEUGEOT: Aslanın gücü. Peugeot'un asli işi testere ve tstere levhaları. Bir aslan gibi "güçlü"sloganıyla satılan bu ürünlerdeki aslan amblemini Fransızlar, daha sonra ürettikleri arbalarda da kullanmaya başaldı.

NISSAN: Güneş ve dürüstlük. Markanın, daire içine yazılmış ismi, güneşin doğuşu ile Japon bayrağındaki beyaz zemin içindeki kırmızı noktayı simgeliyor.Amblem, dürüstlüğü ve samimiyeti sembolize ediyor.

MITSUBISHI: Samurai erdemi. Üç kanatlı baklava şeklindeki amblemde, Samurai armasından esinlenilmiş. firmayı kuran iki Japon aile, tercih ettikleri amblemin sorumluluk bilincini, centilmenliği ve cemiyetler arası uyumu simgelediğine işaret ediyor.

FORD: Modern ve süslü. Mavi plaka üzerine süslü püslü harflerle yazılı Ford, nostaljik bir geçmişi anımsatıyor. 1903 yılından bu yana kullanılan Fordd ambleminde, geçici bir süre için Köln Katedrali'nin silüeti yer almış.

SKODA: Skoda'nın daire içindeki kanatlı ok, hayal eymeyi, itina göstermeyi, hız ve ilerlemeyi sembolize ediyor. Firma, kullandığı amblemle, bütün arabaların bu vasıflara sahip olduğunu göstermek istiyor.

AUDI: Amblemdeki dört yüzük araba birliği için bir araya gelip ittifak kuran dört firmayı simgeliyor. Audi ismi, firmanın eski yöneticilerinden olan mühendisAugust Horch tarafından verildi... Markaya kendi ismini vermeyen Horch, Latince'deki karşlığı olan Audi'yi buldu.

ROLLS ROYCE: Sevimli emily lüks marka Rolls Royce'un kaputundaki zarif şekil 1911 yılından geliyor. Şekil, tasarımcının sevgilisini temsil ediyor. Orijinal adı "Spirit of ecstasy"(yeniliğin ruhu). Şekle, halk dilinde "emily" adı verildi.

VW: Vw amblemi Porsche mühendisi Franz Xaver tarafından bulundu. Ekim 1948 yılından bu yana markanın iki harfi Almanya'nın Wolfsburg şehrini şereflendiriyor.

ALFA ROMEO: asaletin simgesi. Alfa Romeo amblem tasarımı, Italya'nın Milano şehri ile ülkenin soylu ailesi Viscontietrafına dönüyor... Kırmızı haç soyluluğu, beyaz zemin halkı ve köylüleri simgeliyor. Taç giymiş engerek yılanı ise soylu Viscoti ailesi'nin armasından alındı.

FIAT: Özüne dönüş. Fabrica Italiana Automobili orino. Gerçek ismi uzun olduğu için firma sahibi kısaltmayla firmanın marka ambleminioluşturdu. basit amblem 60 yıl aradan sonra 1990 yılında defne ağacı çevreli daire içine yerleştirildi. Amblem firmanın uzn geçmişini ve spor alanındaki başarılarını simgeliyor.

CHRYSLER: Yeni arabalara eski tasarım. Firmanın kurucu ve sahibi Walter Chrysler'in isteği üzerine, 1998 yılından sonra üretilen Chrysler modellerine 20'li yıllardaki eski amblem takılmaya başlandı. Amblemdeki daireler lastiği, şimşekler ise hızı simgeliyor.

1-9

2V - (Two Valve) İki supap
4EAT - (4 speed Electronic Automatic Transmission) 4 hızlı otomatik transmisyon
4WAL - (Four Wheel Antilock) Dört tekerlek kilitlenmesiz
4WD - (Four Wheel Drive) Dört tekerlekten tahrikli, dört çekerli
4WS - (Four Wheel Steering) Dört tekerlekten yönlendirme

A

A - (Amperes) Amper
AAC – (Auxiliary Air Control ) Yedek hava ünitesi
AAP - (Auxiliary Acceleration Pump) Yardımcı hız pompası
ABC – ( Active Body Control ) Otomobilin yanlara öne ve geriye doğru kasılmasını önleyen mercedes patentli hidro elktronik sistem Anlık sürüş durumuna göre değişen, bilgisayar kontrollü ve hidrolik yürüyen aksam. Mercedes CL'de kullanılan sistem ile virajlarda yana yatma ve fren anında öne eğilme önleniyor
AAS – (Auto Adjusting Suspension) Otomatik Ayarlı Süspansiyon
ABS - (Antilock Brake System) Kilitlenmeyen fren sistemi
ABSCM-(ABS Control Module) ABS kumanda modülü
ABV- (Anti-Backfire Valve)Geri Tepmeyi Önleyici Sübap
AC - (Alternating Current) Alternatif akım
A/C - (Air Conditioning) Klima
ACC - (Air Conditioning Clutch) Klima kavraması
ACC - (Automatic Climate Control) Otomatik iklimlendirme kontrolü
ACC - (Adaptive Cruise Control) Uyarlanabilir seyir kontrolü
ACCS - (Air Conditioning Cyclic Switch) Klima çevrimsel anahtarı
ACD - (Air Conditioning Demand) Klima ihtiyacı
ACL - (Air cleaner) Hava filtresi
ACR4 - (Air Conditioning Refrigerant, Recovery, Recycling, Recharging) Klima soğutucusu, iyileştirme, dönüşüm, şarj
ACON - (Air Conditioning On) Klima açık
ACP - (Air Conditioning Pressure) Klima kavraması
ACT - (Air Charge Temperature -replaced with IAT) Hava dolgu sıcaklığı
A/D - (Analog to Digital) Analogdan dijitale
ADB - (Automatische Differantial Bremse)Otomatik diferansiyel freni Standart kilitli diferansiyellerin elektronik devreli bir versiyonu.
ADS – Uygun tampon sistemi Sürüş tarzı, yol durumu ve yükleme durumuna göre en uygun tampon sertliği sağlanıyor.
ADU - (Analog-Digital Unit) Analog-dijital ünite
AFC - (Air Flow Control) hava akış (debi) kontrolü
AFR - (Air Fuel Ratio) Hava/yakıt oranı
AFS - ( Active Fahrwerks Stabilierung)Aktif yürüyen aksam stabilitesi Temel olarak ABC ile ayni islevi görür. Sistem Citroen Xantia Activa'da kullanılmaktadır.
AFV - (Alternative Fueled Vehicle) Alternatif yakıtlı taşıt
AIR - (Secondary air injection -formerly Thermactor air) İkinci hava enjeksiyonu
AIRB - (Secondary Air Injection Bypass) İkinci hava enjeksiyon baypası
AIRD - (Secondary Air Injection Diverter) İkinci hava enjeksiyon saptırıcı
AIS - (Automatic Idle Speed) Otomatik rölanti hızı
ALB (Anti Lock Brakes): ABS'nin ilk ve basit şekli. Kızaklayan tekerlekleri hızlı ritimde bırakıp tekrar tutan fren sistemi.
ALC - (Automatic Level Control) Otomatik seviye kontrolü
ALDL - (Assembly Line Data Link -replaced with DLC) Montaj hattı veri bağlantısı
ALFA ROMEO – ( Alfa : Anonima Lombarda Fabbricca di Automobili )
ALT - (Alternator -replaced with GEN) Alternatör
AMB - (Ambient) Ortam
AOD - (Automatic Overdrive) Otomatik aşırı hız
AODE - (Automatic Overdrive Electronic (transmission)) Otomatik aşırı hız elektronik (transmisyon)
AODE-W - (Automatic Overdrive Electronic Wide (ratio transmission)) Otomatik aşırı hız elektronik geniş(oran transmisyonu)
AP - (Accelerator Pedal) Gaz pedalı
API - (American Petroleum Institute) Amerikan Petrol Enstitüsü
APT - (Adjustable Part Throttle) Ayarlanabilir kısmi gaz
ARC - (Automatic Ride Control) Otomatik sürüş kontrolü
ARS - (Automatic Restraint System Otomatik sınırlama sistemi
ASARC - (Air Suspension Automatic Ride Control) Hava süspansiyonu otomatik sürüş kontrolü
ASC - (Active Stability Control) Aktif kararlılık kontrolü
ASC+T - (Automatic Stability Control Plus Traction) Otomatik kararlılık ve çekiş kontrolü BMW'de kullanılan elektronik çekiş kontrol sistemi olup, sürekli arka tekerleklerin durumunu gözlemleyerek bir kayma olup olmadığını denetler. Arka tekerleklerde bir kayma olursa ASC+T devreye girip frenleri ve motoru kontrol ederek otomobilin yolda kalmasını sağlar.
ASD - (Automatic Shutdown) Otomatik kapama
ASM – ( Auto Shift Manual ) Ford’ta kullanılan otomatik olarak vites değiştirmeye olanak sağlayan sıralı manuel şanzıman (Bkn: Yarı otomatik şanzuman)
ASR - (Acceleration Slip Regulation) İvme kayması kontrolü
ASR – ( Anti slip regulation ) Patinaj önleyici sistem ASR sistemi ilk kalkışta ve hızlanmada, tahrik tekerleklerinin aşırı dönmesini engelleyerek, aracın güvenli hareketini sağlar.
AST – ( Advanced Semisolid Technology ) Gelişmiş yarı katı teknolojisi
A/T - (Automatic Transmission/Transaxle) Otomatik transmisyon
ATF- (Automatic Transmission Fluid) Otomatik şanzuman yağı
ATX - (Automatic Transaxle) Otomatik transaksıl
ATC - (Automatic Temperature Control) Otomatik sıcaklık kontrolü
ATDC - (After Top Dead Center) Üst ölü noktadan sonra
ATM - (Actuator Test Mode) Uyartıcı deney modu
AQS – Hava kalite sistemi . İçerdki havayı kontrol ederek iç hava sirkülasyonunu otomatik devreye sokar.
AWD - (All Wheel Drive) Tüm tekerleklerden tahrikli
AWG - (American Wire Gage) Amerikan tel ölçeği
AWS – ( All Wheel Stering ) Tüm tekerlerden yönlendirmeli örneğin Volvo V70 AWD
AXOD - (Automatic Overdrive Transaxle) Otomatik aşırı hız transaksılı
AXOD-E - (Automatic Overdrive Transaxle - (Electronically Controlled( Otomatik aşırı hız transaksılı - (elektronik kontrollü
AYC - (Active Yaw Control) Aktif sapma kontrolü

B

B+ - (Battery voltage) Akü voltajı
BARO - (Barometric (pressure)) barometrik basınç
BAS – ( Brake Assist System ) Ani frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistem.
BCM - (Body Control Module) Gövde kontrol modülü
BHP - (Brake Horsepower) Fren beygir gücü Tekerlekler veya kardan mili yerine "genellikle" krank milinden ölçülen ve motor tarafından üretilen gerçek gücü gösteren ölçüdür. Bu ölçümde vites kutusu, alternatör, difransiyel, su pompası gibi parçalar bağlı değildir. "Brake Horsepower" denmesinin sebebi mildeki gücün bir frenleme mekanizması tarafından absorbe edilmesiyle ölçülür.
BLM - (Block Learn Multiplier -replaced with LT FUEL TRIM)) Blok öğrenme çarpanı
B-LVL - (Bilevel) Aynı seviyede
BMAP - (Barometric and Manifold Absolute Pressure) Barometrik ve manifold mutlak basıncı
BMW – ( almanca ) ( bayerische motoren werke ) bavyera köylüsünün makine işi, el emeği göz nuru anlamında
BOO - (Brake On/Off) Fren açık/kapalı
BP - (Back Pressure) geri basınç
BPA - (Bypass Air) Kısa devre havası
BPS- (Barometric Pressure Sensör) Barometrik basınç sensörü
BPW - (Base Pulse Width) ana sinyal genişliği
BTDC - (Before Top Dead Center) Üst ölü noktadan önce
BTSI - (Brake Transmission Shift Interlock) Fren vites değiştirme ortak kilidi
Btu - (British thermal units) British ısı birimi

C

CAC - (Charge Air Cooler) Dolgu hava soğutucusu
CAC - (Customer Assistance Center) Aracınızla ilgili bütün sorunlarınız için danışmanlık yapan ve arıza durumlarında destek sunan Mercedes-Benz Müşteri Hizmetleri Merkezi (Hollanda - Call Center)
Calif - (California) Kaliforniya
CAN - (Controller Area Network) Araç veya çevre şartlarına bağlı olarak araç fonksiyonlarını düzenleyen sistem MERCEDES
CANP - (Canister Purge) Kanister buharı
CARB- (california air resources board) kaliforniya hava kaynakları koruma(chrysler)
CB (Carburator) Karbüratör
CBC-(Cornering Brake Control) Arka akstaki frenlerin optimal kullanımını sağlayan yardımcı fren sistemi. Fren sisteminin içinde hidroliğin en doğru şekilde dağılımını sağlar.
CC - (Cruise Control) Seyir kontrolü-Sabit hız kumandası
CC - (Cubic Centimeter) Santimetreküp
CCD - (Chrysler Collision Detection) Chrysler çarpışma belirlemesi
CCD - (Computer Controlled Dwell) Bilgisayar kontrollü dwell
CCDIC - (Climate Control Driver Information Center) İklim kontrol sürücü bilgi merkezi
CCM - (Central Control Module) Merkezi kontrol modülü
CCM- (Cruise control module ECU) Sabit hız kumandası modülü
CCOT - (Cycling Clutch Orifice Tube) Cevrim yapan kavrama orifis borusu
CCP - (Climate Control Panel) İklim kontrol paneli
CCRM - (Constant Control Relay Module) Sabit kontrol röle modülü
CCS - (Coast Clutch Solenoid) Kavrama boşlama solenoidi
CD - Hava direnci katsayısı. Bir otomobilin ne kadar hava direnciyle karşılaşacağını gösterir. Hava sürtünmesi azaldıkca otomobilin yakıt tüketimi de azalır
CDI – ( Common rail Direkt Injektion )( capacitive discharge ignition ) Ortak yakıt hatlı dizel’in Mercedeste kullanılan ismi. Kısaca ne kadar ekmek o kadar köfte diyeceğimiz bir yöntemle çalışan enjeksyon sistemi. Aracın tork istediği sırlar mazot püskürtmesi fazlalaşırken düz yolda püskürtme basıncı azalır. Aracın performansını düşürmeden yakıt tasarrufu da sağlar.
CDR - (Chrysler Diagnostic Readout) Chrysler Arıza belirleme kılavuzu
CDRV - (Crankcase Depression Regulator Valve) Karter basınç düşürme düzenleme valfi
CDTİ – ( Common rail Diesel Turbo İnjeksiyon ) Opel firmasının common railli ecotec motoru
CE - (Commutator End) Komütatör ucu
CEL - (Check Engine Lamp -replaced with MIL) Motor lamba kontrolü
CELO- (Colt engine lock out switch)Soğuk motor çalıştırma anahtarı
CEAB - (Cold Engine Air Bleed) Soğuk motor hava sızdırması
CFI - (Central Fuel Injection -replaced with TBI) Merkezi yakıt enjeksiyonu
CFI - (Cross Fire Injection) Çapraz ateşleme enjeksiyonu
CI - (Cubic Inch) İnçküp
CID - (Cubic Inch Displacement) inçküp yer değiştirme
CID - (Cylinder Identification) Silindir tanımlama
CKP - (Crankshaft Position) Krank mili konumu
CKT - (Circuit) Devre
CL - (Closed Loop) kapalı devre
CLC - (Converter Lockup Clutch -replaced with TCC) Konvertör kilitleme kavraması
CLCC - (Closed Loop Carburetor Control) Kapalı devre karbüratör kontrolü
CLNT - (Coolant) Soğutucu
CMFI - (Central Multi-port Fuel Injection) Merkezi çok portlu yakıt enjeksiyonu
CMP - (Camshaft Position) Kam mili konumu
CO - (Carbon Monoxide) Karbonmonoksit
CO2 - (Carbon Dioxide) Karbondioksit
COMAND - (Cockpit Management and Data System) Yeni nesil otomobillerde navigasyon sistemi, telefon, saat, TV alicısı, radyo, kaset ve CD çalardan oluşan müzik sisteminin hepsine kumanda eden sistem
COP - (Coil On Plug) Fiş üstü bobin
CPA - (Connector Position Assurance) Bağlantı elemanı konum güvenliği
CPI - (Central Port Fuel Injection) Merkezi port yakıt enjeksiyonu
CPP - (Clutch Pedal Position) Kavrama pedalı konumu-Debriyaj pedalı konum svici
CPS - (Central Power Supply) Merkezi güç sağlama
CPU - (Central Processing Unit) Merkezi işlemci ünitesi
CRDI- ( Common rail Direkt Injektion ) Ortak yakıt hatlı dizel’in hyundai ve kiadaki ismi
CRT - (Cathode Ray Tube) katot ışınlı tüp
CRV – ( Compatc Recreational Vehicle ) Sıkı eğlenceli araç honda modeli
CS - (Charging System) Şarj sistemi
CUV- (Crossower utility vehicle)
CTP - (Closed Throttle Position (switch)) Kapalı gaz konumu anahtarı-Kapalı gaz kelebeği
CTS - (Coolant Temperature Sensor) Soğutucu sıcaklık sensörü
CV - (Constant Velocity) Soğutucu hızı
CVT - (Continuously Variable Transmission) Sürekli değişken transmisyon . Bu sistemde dişli çemberleri birbirlerine bir çelik bantla bağlı bulunurlar böylece kademesiz bir vites kontrolü sağlanır. Konvensiyonel şanzımanlarda geçişler dişlilerle sağlanır.
CVVT-Elektronik olarak değişken supap zamanlaması ile çalışan motor.

D

D - (Diesel) Dizel
DAB - (Delayed Accessory Bus) Geciktirilmiş aksesuar büsü
dB - (Decibels) desibel
dBA - (decibels on A-weighted scale) A ağırlıklı skalada desibel
DBC - (Dinamik fren kontrolü)BAS ile aynı görevi yapıyor, sadece BMW'deki adı farklı.
DVC – ( Dynamische Bremsen Control ) Ani frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistem . BMW
DC - (Direct Current) Doğru akım
DCCSV- (Damper clutch control solenoid valfe) Damper kavrama kontrol selenoid valfi
d / d – devir / dakika . Motorun 1 dakikadaki devir sayısısı
DE - (Drive End) Tahrik sonu
DEC - (Digital Electronic Controller) Dijital Elektronik Kontrolörü
DERM - (Diagnostic Energy Reserve Module) Arızacılık enerji rezerv modülü
DFI - (Direct Fuel Injection) Direkt yakıt enjeksiyonu
DI - (Distributor Ignition) Distribütörlü ateşleme
DIA - (Diameter) Çap
DIC - (Driver Information Center) Sürücü danışma merkezi
DIN – (deutsche industrie norm ) Alman endüstri normu 1 DIN = 1,12 SAE
DIS - (Direct (distributorless) Ignition System -replaced with EI) Direkt distribütörsüz ateşleme
DIST - (Distributor) Distribütör
DLC - (Data Link Connector) Veri hattı bağlantısı-Veri bağlantı soketi
DLI- (Distributorless ıgnition) Distribütörsüz ateşleme
DOE - (The Department of Energy) Enerji Bölümü
DOHC - (Double Overhead Camshaft) Üstten çift kam mili
DOL - (Data Output Line) Veri çıkış hattı
DPFE - (Differential Pressure Feedback EGR) Diferansiyel basınç geri besleme
DRİVE BY WİRE – Elektronik gaz kontrol sistemi ( TOFAŞ )
DPI - (Dual Plug Inhibit) Çift fişli önleyici
DRB - (Diagnostic Readout Box) Teşhis okuma kutusu
DRL - (Daytime Running Lamps) Gün ışığında çalışan lamba
DSA- (Dynamic stability assistance) Dinamik denge desteği
DSC - ( Dynamic stability Control )ESP ile aynı prensipte, dört tekerleğin yola en güvenli şekilde basmasını sağlayan sistem. Elektronik stabilite sistemi ağırlıklı olarak BMW'de kullanılır. viraj dışındaki kritik fren anında karşı moment uygula***** arka tarafın savrulmasını önler.
DSG – BMW’de kullanılan otomatik olarak vites değiştirmeye olanak sağlayan sıralı manuel şanzuman (Bkn: Yarı otomatik şanzuman)
DSP – ( Dynamic Shift Program ) Ayarlarını sürücünün kullanım tarzına göre değiştiren gelişmiş otomatik şanzuman
DSS - (Downshift Solenoid) Aşağı kaydırma solenoidi
DTC - (Diagnostic Trouble Code) Teşhis güçlük kodu
DTI – Opel ‘in kullandığı direk enjeksiyonlu yakıt sistemi
DTM - (Diagnostic Test Mode) Teşhis deney modu
DTR - (DISTRONIC) Otoyol ve benzeri yollarda, aracı belli bir hızda tutmak için sürücüye destek sunan sistem: Eğer önde başka bir araç yoksa tempomat gibi çalışır. Önde başka araç olması durumunda ise öndeki araçla olması gereken asgari mesafeyi korumanız için hızı düşürür.
DVOM - (Digital Volt-Ohmmeter) Dijital volt-ohm metre
DynAPS - (Dinamik trafik yönlendirmesi) Navigasyon sistemi tarafından hesaplanan hedefe yönlendirme planını, mevcut trafik durumuna uygun hale getiren sistem.

E

E4OD - (Electronic 4-Speed Overdrive) Elektronik 4 hızlı aşırı hız
EAC - (Electronic Air Control -replaced with AIR) Elektronik hava kontrolü
EAIR - (Electronic Secondary Air Injection) Elektronik ikinci hava enjeksiyonu
EAS – ( Electronic Active Steering ) Ön tekerleklerin ani direksiyon hareketleri sebebiyle yol tutuşu bozmasını engellemeye çalışan aktif direksiyon sistemi.
EASY GO – Anahtarsız sürüş sistemi ( TOFAŞ )
EBCM - (Electronic Brake Control Module) Elektronik fren kontrol modülü
EBD – (Electronic brake distribütör ) Elektronik fren dağılımı. Fren gücünün 4 tekerlekte eşit olmasını sağlayan hidrolik dağılımlı destek sistemi.
EBTCM - (Electronic Brake and Traction Control Module) Elektronik fren ve çekiş kontrol modülü
EBP - (Exhaust Back Pressure) Egzoz geri basıncı
EBV: Fren hidroliğinin basıncını ve dağılımını kontrol eden supap sistemi.
E&C - (Entertainment and Comfort) Eğlence ve konfor
ECA - (Electronic Control Assembly -replaced with PCM) Elektronik kontrol grubu
ECAT - (Electronically Controlled Automatic Transmission) Elektronik kontrollü otomatik transmisyon
ECC - (Electronic Climate Control) Elektronik iklimlendirme kontrolü
ECE - (Economic Comission for Europe) Avrupa Ekonomik Komisyonu
ECE - (Electrical and Computer Engineering) Elektrik ve bilgisayar mühendisliği
ECFI- (Electronıc controled fuel injection) Elektronik kontrollü yakıt enjeksiyonu
ECI - (Extended Compressor at Idle) Rölantide uzatılmış kompresör
ECL- (Engıne coolant level) Soğutma suyu seviyesi
ECM - (Electronic Control Module) Elektronik kontrol modülü
ECM - (Engine Control Module) Motor kontrol modülü
ECOTEC: GM'in gelistirdigi çevreci ve ekonomik özelliklerde teknoloji saglayan motor.
ECS - (Emission Control System) Emisyon kontrol sistemi
ECS – ( Early Crash System ) Ön tamponda bulunan ve çarpışmanın şiddetini ölçen sensör sistemi ( TOFAŞ )
ECT - (Engine Coolant Temperature (Switch, Sensor) Soğutma suyu sıcaklığı
ECU - (Electronic Control Unit) Elektronik kontrol ünitesi
EDC - (Elektronik diferansiyal kontrolü)EDS'nin BMW'deki adıdır
EDIS - (Electronic Direct Ignition System -replaced with EI) Elektronik direkt enjeksiyon sistemi
EDLS-Özellikle arkadan itişli otomobillerde, tekerleklerin eşit güçte dönmesini sağlayan elektro-mekanik diferansiyel kilit sistemi.
EDS (Elektronik diferansiyel kilidi)Çekiş sağlayan tekerleklerden biri boşa dönerse, EDS diğer tekere daha fazla tutuş veriyor.
EEC - (Electronic Engine Control) Elektronik motor kontrolü
EEPROM- (Electronically Erasable Programmable Read Only Memeory)Elektronik olarak silinebilir programlanabilir ROM
EEVIR - (Evaporator Equalized Values In Receiver
EFE - (Early Fuel Evaporation) Erken yakıt buharlaşması
EFI - (Electronic Fuel Injection) Elektronik yakıt enjeksiyonu
EGO - (Exhaust Gas Oxygen -replaced with O2S) Egzoz gazı oksijeni
EGOG - (EGO Ground) EGO topraklama
EGR - (Exhaust Gas Recirculation) Egzoz gazı çevrimi Dizel araçlarda bulunan ve egzoz gazındaki is parçacıklarını yakalamak için ek bir sistemdir.
EGRC - (Exhaust Gas Recirculation Control) Egzoz gazı devridaim kontrolü
EGRT - (Exhaust Gas Recirculation Temperature (switch)) Egzoz gazı devridaim sıcaklık anahtarı
EGRTV- (Exhaust Gas Recirculation Thermal Vacuum Valve) Egzoz gazı devridaim ısıl vakum valfi
EGRV - (Exhaust Gas Recirculation Vent) Egzoz gazı devridaim havalandırma
EGTS - (Exhaust Gas Temperature Switch -replaced with EGRT) Egzoz gazı sıcaklık anahtarı
EHB : Elektro Hidrolik Fren Sistemleri
EI - (Electronic Ignition -includes Distributorless Ignition System, formerly DIS) Elektronik ateşleme distribütörsüz dahil
ELC - (Electronic Level Control) Elektronik seviye kontrolü
ELC – (Electronic locked clutch) Elektronik kilitli kavrama
ELR - (Emergency Locking Retractor) Güvenlik kilit geri çekicisi
EMB - (Electromagnetic Brakes) Elektro mekanik frenler
EMF - (Electromotive Force (voltage)) Elektromotiv kuvvet
EMI - (Electromagnetic Interference) Elektromanyetik karışma
EMR - (Electronic Module Retard) Elektronik modül gecikimi
EOT - (Engine Oil Temperature) Motor yağ sıcaklığı
EPA - (Environmental Protection Agency) Çevre koruma örgütü
EPC - (Electronic Pressure Control) Elektronik basınç kontrolü
EPR - (Exhaust Pressure Regulator) Egzoz baısnç regülatörü
EPT - (EGR Pressure Transducer (replaced with PFE)
EPROM - (Erasable Programmable Read Only Memory) Silinebilir programlanabilir ROM
EPS – (Electronic power steering) Elektronik kumandalı hidrolik direksiyon Hidrolik destekli ve hıza duyarlı elektrik motorlu direksiyon sistemi.
ESC - (Electronic Spark Control) Elektronik kıvılcım kontrolü
ESD - (Electrostatic Discharge) Elektrostatik deşarj
ESP – ( Electronic stabilty program ) Elektronik denge programı . Savrulma , ani direksiyon kırma gibi dengesizlik durumlarında devreye girerek dört tekerleğin her birine farklılaşmış halde frenleyici bir tork uygula***** aracın hareketini düzeltir. gerektiğinde tek bir tekerleğe bile fren yaptıran ve amortisörlerin hareketini de kontrol eden sistem.
EST - (Electronic Spark Timing) Elektronik kıvılcım zamanlaması
ETACS- (Electronic tıme , alarm control system ) Elektronik zaman alarm kontrol sistemi
ETBE - (Ethyl Tertiary Butyl Ether ) Etil tertiari bütil eter
ETC - (Electronic Temperature Control) Elektronik sıcaklık kontrolü
ETC: (Electronic Traction Control) Elektronik çekis kontrol ve düzeltme sistemi.
ETCC - (Electronic Touch Climate Control) Elektronik dokun matik klima kontrol
ETR - (Electronically Tuned Receiver) Elektronik ayarlı alıcı
ETRTO- ( European Tire and Rim Technical Organization) Avrupa Lastik ve Jant Teknik Organizasyonu
Euro NCAP – ( European New Car Assesment Programme ) Avrupa yeni araç değerlendirme programı . Otomotiv sektörünün güvenlik konusundaki tüm testlerinin yapıldığı bağımsız bir kuruluş. Yarış otomobillerindn binek otomobillere kadar her tür otomobilin önden , yandan çarpışma testlerinin yanı sıra yayaya çarpma ve çocuk güvenliğide Euro NCAP laboratuvarlarında yapılan çarpma testlerinde değerlendirmeye alınıyor. Yapılan değerlendirmelerin tamamı kamu oyuna açıklanıyor . Bir otomobilin Euro NCAP testlerinden alabileceği en yüksek puan 5 yıldız . Bu bağımsız testlerden en yüksek puanı almak otomotiv firmaları için önemli bir prestij öğesi . Testlerden elde edilen veriler otomobillerin daha güvenli hale getirilmesi için kullanılıyor. Böylece her yeni çıkan model bir öncekinden daha güvenli hale geliyor.
EV – (Electric Vehicle ) Elektrikli araç
EVAP VALVE- ( Evaporatör purge control solenoid valve) Buhar kontrol solenoid valfi
EVAP - (Evaporative Emission) Evaporatif emisyon
EVAP Canister Purge - (Evaporative Emmision Canister Purge
EVIC - (Electronic Vehicle Information Center) Elektronik taşıt danışma merkezi
EVO - (Electronic Vehicle Orifice) Elektronik taşıt orifisi
EVP - (EGR Valve Position) EGR valf konumu
EVR - (EGR Vacuum Regulator) EGR vakum regülatörü
EXH - (Exhaust) Egzoz

F

FATC- (Full automatic Temperature control) Otomatik klima
FAV – (Fun activity vehicle)
FC - (Fan Control) Vantilatör kontrolü
FBC - (Feedback Carburetor) Geribesleme karbüratörü
FDBK - (Feedback) Geribesleme
FDC - (Fuel Data Center) Yakıt veri merkezi
FDR : Araç Dinamik Kontrolü Özellikle virajlarda ve ani yol değişikliklerinde FDR sistemi, yıldırım hızı ile motor, şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler. FDR sisteminin can noktası olan devir sensörü havacılıktan alınmış ve Bosch tarafından otomobiller için modernize edilmiştir.
FED - (Federal (except California)) Federal, kalifornya hariç
FF - (Flexible Fuel) Esnek yakıt
FI - (Fuel Injection) Yakıt enjeksiyonu
FIPL - (Fuel Injection Pump Lever) Yakıt enjeksiyon pompası kolu
FİAT – ( Fabbrico İtaliano Automobili Torino )
FMEM - (Failure Mode Effects Management) başarısız modu etki yönetimi
FMVSS - (Federal Motor Vehicle Safety Standards) Federal motorlu taşıt güvenlik standartları
FP - (Fuel Pump) Yakıt pompası
FPM - (Fuel Pump Monitor) Yakıt pompası monitörü
FPS – Yangın önleme sistemi ( tofaş ) Birçok otomobilde sadece küçük bir yangın tüpü şeklinde, yarış otomobillerinde ise çesitli noktalara çelik borular içinden söndürücü gaz püskürten yangın önleme sistemi.
FPRC - (Fuel Pressure Regulator Circuit) Yakıt basıncı regülatör devresi
FRC - (Forced) zorlanmış
FR-V – ( Family Recreation Vehicle ) Aile dinlence aracı hondanın modeli
FSI – (Fuel stratified injection)Doğrudan enjeksiyon gerçekleştiren, fakat yüksek oktanlı benzinlerle çalışan motor (Vw Grubu'nda sıkça kullanılmaktadır). Kademeli benzin enjeksiyonu. VW tarafından geliştirilen sistemde yakıt, ateşlemeden hemen önce direkt olarak yanma odasına iletiliyor. Katmanlı direk benzin enjeksiyonu
FT - (Fuel Trim) Yakıt kesme
FTP - (Federal Test Method) Federal test metodu
FTP - (Federal Test Procedure) Federal test yöntemi
FWD - (Front Wheel Drive) Önden çekişl

G

GA - (Gage) Gösterge
GCW - (Gross Combination Weight) Yalın birleşik ağırlık
GDI - (Gasoline Direct Injection)Direkt benzin enjeksiyonlu mitsubishinin kullandığı sistemdir.
GEN - (Generator) Jeneratör
GHGs - (Greenhouse gases) Sera gazları
GND - (Ground) Zemin, toprak, şase
GPS (Global Positioning System) Uydu sinyalleri ile uygun alıcılar üzerinden coğrafi olarak nerede olduğunuzu gösteren sistem. Navigasyon uygulamalarında kullanılır.
GTC – ( Gran turismo compact ) ( opel astra modeli )
GVWR - (Gross Vehicle Weight Rating) Yalın taşıt ağırlığı derecelendirmesi

H

H - (Hydrogen) Hidrojen
H2O - (Water) Su
HBA – ( Hydraulic Brake Assist ) Hidrolik Fren destek sistemi ( tofaş ) ESP sisteminin çalıştığı durumlarda elektronik olarak devreye giren bir sistemdir.
HC - (Hydrocarbons) Hidrocarbonlar
H/CMPR - (High Compression) Yüksek sıkıştırma
HCV - (Heavy Commercial Vehicle) Ağır ticari taşıt
HD - (Heavy Duty) Ağır hizmet
HDC - (Heavy Duty Cooling) Ağır hizmet soğutma
HDC (Hill descent control)Arazi araçlarında kullanılan yararlı bir sistem. Elektronik ayarlı fren ile kontrollü tırmanma sağlanıyor.
HDI - (High Pressure Diesel Injection) Yüksek basınçlı diesel yakıtı enjeksiyonu peugeot firması tarafından geliştirilmiştir
HEGO - (Heated EGO -replaced with HO2S) Isıtılmış EGO
HFC - (High Fan Control) Yüksek vantilatör kontrolü
HFP - (High Fuel Pump) Yüksek yakıt pompası
Hg - (Mercury) Cıva
Hi Alt - (High Altitude) Yüksek irtifa
Hill Holder Sistemi – Yokuş yukarı kalkışlar sırasında aracın kaymasını engelleyen bu sistem geri ve ileri viteste fren pedalından gaz pedalına geçerken 2 sn. süreyle ek bir fren etkisi yapar . Bu etki yokuş aşağı kaymayı önlerken aracın daha güvenli ve konforlu olarak harekete geçmesini sağlar.( TOFAŞ )
HLA- (Hydraulic lash adjuster ) Hidrolik subap ayarlayıcısı
HLC - (Hydraulic Lash Compensator) Hidrolik dalga dengeleyici
HLOS - (Hardware Limited Operating Strategy) Donanım sınırlı çalıştırma stratejisi
HMMWV (High mobility multipurpose wheeled vehicle) çok hareketli çok amaçlı bir tekerli araç. (Hummer)
HO - (High Output) Yüksek çıkış
HO2S - (Heated Oxygen Sensor) Sıcak oksijen sensörü
hp - (Horsepower) Beygir gücü 0,7457 kw'a eş değer güç birimidir.
HPL - (High Pressure Liquid) Yüksek basınçlı sıvı
HPS - (High Performance System) Yüksek performans sistemi
HPV - (High Pressure Vapour) Yüksek basınçlı buhar
HSC - (High Swirl Combustion) Yüksek türbülanslı yanma
HUD - (Heads Up Display) Baş yukarı göstergesi
HVAC - (Heater-Vent-Air Conditioning) Isıtıcı- havalandırma- iklimlendirme
HVACM - (Heater-Vent-Air Conditioning Module) Isıtıcı- havalandırma- iklimlendirme modülü
HVM - (Heater Vent Mondule) Isıtıcı havalandırma modülü
Hz - (Hertz) Hertz

I

IAC - (Idle Air Control) Rölanti hava kontrolü
IAT - (Intake Air Temperature) Emme havası sıcaklığı
iATN - (International Automotive Technicians Network) Uluslararası otomotiv teknisyenleri ağı
IC - (Ignition Control) Ateşleme kontrolü
IC - (Integrated Circuit) Entegre devre
ICM - (Ignition Control Module) Ateşleme kontrol modülü
ICP - (Injection Control Pressure) Enjeksiyon kontrol basıncı
ID - (Identification) Tanımlama
ID - (Inside Diameter) İç çap
IDE (Injection directe essence)Renault'nun benzinli direkt enjeksiyon sisteminin adıdır.
IDI - (Integrated Direct Ignition) Entegre direkt ateşleme
IDM - (Injector Driver Module) Enjektör çalıştırma modülü
IFS - (Inertia Fuel Shutoff) Atalet yakıt kesici
IGN - (Ignition) Ateşleme
IIHS- Otoban güvenliği sigorta enstitüsü
ILC - (Idle Load Compensator) Rölanti yükü dengeleyici
IMRC - (Intake Manifold Runner Control) Emme manifoldu akış kontrolü
INJ - (Injector) Enjektör
INP - (Input) Giriş
INT - (Intake valve) Emme supabı
INT - (Integrator -replaced with ST FUEL TRIM) Entegratör
I/P - (Instrument Panel) Gösterge panosu
IPC - (Instrument Panel Cluster) Gösterge panosu grubu
IPR - (Injector Pressure Regulator) Enjektör basınç regülatörü
IRS (Araç içi koruma sistemi) Çalınma ve hırsızlık durumlarına karşı emniyet sistemi. Kilitli durumdaki aracın camının kırılarak içine müdahale edilmesi durumunda alarmı devreye sokarMERCEDES
ISC - (Idle Speed Control) Rölanti hız kontrolü
ISO - (International Standards Organization) Uluslararası standartlar organizasyonu
ISS - (Input Shaft Speed) Giriş mili hızı
ITS - (Idle Tracking Switch) Rölanti izleme anahtarı
ITS (Inflatable tubular structure)Şişirilebilir hortum formlu yapı. BMW'nin hava yastıklarının işleyişi ve formu ile ilgili terimidir. Hayat kurtaran hava yastıkları, hortum görünümünde ve A-sütununa monte edilmiş. Yandan çarpışma anında bir gaz jeneratörü yardımı ile şişiriliyor
İVECO – ( İndustrial vehicle corporation )
IVS - (Idle Validation Switch) Rölanti geçerlilik anahtarı
IVSC - (Integrated Vehicle Speed Control) Entegre taşıt hızı kontrolü

J

JIS - (Japanese Industrial Standart) DIN ile aynı seviyedeki Japon endüstri normu.
JTD – (Unijet turbo dizel)Fiat ve alfa romeonun dizel araçlar için kullandığı direkt enjeksiyonlu yakıt sistemi

K

KAM - (Keep Alive Memory) Canlı hafıza
KAPWR - (Keep Alive power) Canlı güç
kHz - (Kilohertz) Kilohertz
KOEO - (Key On Engine Off) Düğme açık motor kapalı
KOER - (Key On Engine Running) Düğme açık morot çalışıyor
kPa - (Kilopascals) Kilopaskal
KS - (Knock Sensor) Vuruntu sensörü

L

L- (Leaded) Kurşunlu
L4 - (Four Cylinder Inline Engine) Sıra dört silindirli motor
LV8 - (Load Variable) Yük değişken
LCD - (Liquid Crystal Display) Sıvı kristal gösterge
LCR VALVE- (Load conscious reducing valve) Yük algılayıcı indirgeme valfi
LCV - (Light Commercial Vehicle) Hafif ticari taşıt
LDT - (Light Duty Trucks) Hafif hizmet kamyonu, kamyonet
LDV - (Light Duty Vehicle) Hafif hizmet taşıtı
LED - (Light Emitting Diode) Işık soğurmalı diyot
LEV - (Low Emission Vehicle) Düşük emisyonlu taşıt
LFC - (Low Fan Control) Düşük vantilatör kontrolü
LFP - (Low Fuel pump) Düşük yakıt pompası
LH- (Left hand) Sol taraf
LMP : Lityum metal polimer batarya
LSD- (Limited slip diferantial) Sınırlı kaymalı diferansiyel
LSP VALVE- (Load sensing proportioning valve) Yük algılamalı dağıtım valfi
LT - (Long Term (Fuel Trim)) Uzun dönem yakıt kesme
LTPWS - (Low Tire Pressure Warning System) Düşük basınç uyarı sistemi

M

MAF - (Mass Air Flow) Kütle hava akışı, debi , hava akış sensörü
MAN – ( Maschinenfabrik augsburg-nürnberg )
MAP - (Manifold Absolute Pressure) Manifold mutlak basıncı
MAT - (Manifold Air Temperature -replaced with IAT) Manifold hava sıcaklığı
MC - (Measuring Core) Ölçme özü
MC - (Mixture Control) Karışım kontrolü
MCU - (Microprocessor Control unit -replaced with PCM) Mikroişlemcili kontrol ünitesi
MD - (Modulated Displacement) Değiştirilmiş strok hacmi
MDP - (Manifold Differential Pressure) Manifold diferansiyel basıncı
MECS - (Mazda Electronic Control System) Mazda Elektronik kontrol Sistemi
MEMCAL - (Memory Calibration) Hafıza ayarı
MFI - (Multiport Fuel Injection) Çok delikli yakıt enjeksiyonu
MIC - (Mechanical Instrument Cluster) Mekanik gösterge grubu
MIL - (Malfunction Indicator Lamp) arıza gösterge lambası
MLP - (Manual Lever Position) El levyesi konumu
MP- (Motor position) Motor pozisyon sensörü
MPI - (Multiport Fuel Injection) Çok delikli yakıt enjeksiyonu
MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanima da dönüstürülebilen çok amaçli binek araç. Van sinifi araçlarin tümüne MPV denilebilir. Micro MPV'den macro MPV'ye kadar birçok çesidi vardi. Bu kategoride yer alan araçlardan bazıları Opel Zafira ve Toyota Yarış Verso.
ms - (Millisecond) Milisaniye
MSFF - (Miles Since First Fail) İlk arızadan bu yana gidilen mil
MSLF - (Miles Since Last Fail) Son arızadan bu yana gidilen mil
MSR (Motor tork düzenleyici)MSR, debriyaja basılmadan motorun torkunun çekiş sağlayan tekerlere iletilmesini engelliyor. Bu sırada motor devri kısa süreli olarak artıyor
MST - (Manifold Surface Temperature) Manifold yüzey sıcaklığı
M / T – (Manuel transaxle) Düz şanzuman
MTBE - (Methyl Tertiary Butyl Ether ) metil tertiari bütil eter
MTV - (Manifold Tuning Valve) Manifold ayarlama valfi
MV - (Megavolt) Megavolt
mV - (Millivolt) Milivolt
MVLPS - (Manual Valve Lever Position Sensor) El levyesi konum sensörü
MVZ SWİTCH- (Manifold vacum zone switch) Manifolt vakum bölgesi sviçi

N

NAAO - (North American Automotive Operations) Kuzey Amerika otomotive işlemleri
NC - (Normally Closed) Normalde kapalı
NEG - (Negative) Negatif, eksi
NGV – ( Natural Gas Vehicle ) Doğal gazlı araç
NLGI - (National Lubricating Grease Institute) Milli yağlama gresi Enstitüsü
N-m - (Newton Meters) Newton Metre
NO - (Normally Open) Normalde açık
NOx - (Nitrogen Oxides) Azot oksitleri

O

O2 - (Oxygen) Oksijen
O2S - (Oxygen Sensor) Oksijen sensörü
OBD - (On Board Diagnostics) Göstergeden arıza teşhisi
OBD II - (On Board Diagnostics, Generation 2)
OC - (Oxidation Catalytic Converter) Oksidasyon katalitik konvertörü
OD - (Outside Diameter) Dış çap
O / D - (Over drive) Aşırı hız veya hız aşımı
OE - (Original Equipment) Orijinal ekipman
OEM - (Original Equipment Manufacturer) Orijinal ekipman imalatçısı
OH- (Over hall) Onarım
OHC - (Overhead Camshaft) Üstten kam mili
OL - (Open Loop) açık devre
ORC - (Oxidation Reduction Converter) Oksidasyon azaltma konvertörü
OTIS - (Overhead Travel Information System) Baş yukarısı seyahat bilgi sistemi

P

PAG - (Polyalkylene Glycol) Polialkilen Glikol
PAIR - (Pulsed Secondary Air Injection) Darbeli ikinci hava enjeksiyonu
PASS - (Personalized Automotive Security System) Kişiselleştirilmiş otomotiv güvenlik sistemi
PCM - (Powertrain Control Module) Güç aktarma organları kontrol modülü
PCS - (Pressure Control Solenoid) Basınç kontrol solenoidi
PCV - (Positive Crankcase Ventilation) Pozitif karter havalandırma, üst karter havalandırması
PDC (Parktronic; Park Distance Control): Otomobilin tampon hizasinda ses dalgalari ile bosluk kontrolü yaparak çalisan park yardim sistemi.Arka tampondaki sensörler, sürücüye otomobil ile engel arasındaki mesafeyi tonlarla uyararak belirtir (echolot-prensibi). Engel ne kadar yaklaşırsa ton kadar hızlanıyor
PFE - (Pressure Feedback EGR) Basınç geri besleme EGR
PFI - (Port Fuel Injection) Port yakıt enjeksiyonu
PG- (Pulse Generatör) Sinyal üretici
PID - (Parameter Identification) Parametre tanımlama
PIP - (Profile Ignition Pickup -replaced with CKP) Profil ateşleme alıcısı
PKE - (Passive Keyless Entry) Pasif anahtarsız giriş
PM - (Permanent Magnet) Sabit mıknatıs
PMD - (Pump Mounted Driver) Pompa montajlı sürücü
P/N - (Part Number) Parça numarası
PNP - (Park/Neutral Position) Park/nötr durumu
POM - (Polycyclic Organic Matter) Polisayklik organik madde
POS - (Positive) Pozitif
POT - (Potentiometer) Potansiyometre
PROM - (Programmable Read Only Memory) Programlanabilir ROM
PRV- (Pressure relief valve) Basınç tahliye valfi
PS - (Power Steering) Güç direksiyonu, hidrolik direksiyon
PS- ( Pferde Starke ) Beygir gücü
PSM – ( Porsche stabilty menagement ) porshce patentindeki ESP sistemi
PSOM - (Programmable Speedometer/Odometer Module) Programlanabilir hız metresi modulü
PSP - (Power Steering Pressure) Güç direksiyonu basıncı, hidrolik direksiyon basıncı
PTC - (Pending Trouble Code) Belirsiz arıza kodu
PTO - (Power take off shaft)) Güç çıkışı, kuyruk mili
PTU - (Part Throttle Unlock) Kısmi gaz açma
PWM - (Pulse Width Modulation) Darbe genişliği modülasyonu


Q

QDM - (Quad Driver Module) Dörtlü sürücü modülü

R

RABS - (Rear Antilock Brake System) Arka ABS
RAM - (Random Access Memory)Rastgele erişimli bellek
RAP - (Retained Access Power)
RDC (Lastik basınç kontrolü)Dört teker içindeki basınç ve sıcaklığı denetler. Sistem, basınç azalmasını sürücüye iletir (kokpitteki gösterge) ve lastiklerin zarar görmesini önler
RE- (Replace) Değiştirme
REDOX - (Reduction Oxidation Catalytic Converter)
REF - (Reference) Referans
RF - (Radio Frequency) Radyo Frekansı
RFI - (Radio Frequency Interference) Radyo Frekans paraziti
RFG - (ReFormulated Gasoline) Yeniden formüle edilmiş benzin
RH- (Right hand) Sağ taraf
RKE - (Remote Keyless Entry) Uzaktan kumandalı anahtarsız giriş
RM - (Relay Module) Röle modülü
ROM - (Read Only Memory)Yalnızca okunabilir bellek
ROPS (Roll over protection sistem)Volvo C70 cabrio'da kullanılan takla koruma sistemi. Aracın takla atması durumunda arka başlıkların arkasında iki adet koruma çıtası, arkadaki yolcuların ağır baş yaralanmalarından korunmasını sağlar.
RPM - (Revolutions Per Minute) dakikadaki devir sayısı
RPO - (Regular Production Option) Noral üretim seçeneği
RTD - (Real Time Dampening) Gerçek zaman nemlendirmesi
RTN - (Return) Dönüş
RTV - (Room Temperature Vulcanizing) Oda sıcaklığında sertleştirme
RVP - (Reid Vapour Pressure) Reid buhar basıncı
RWAL - (Rear Wheel Anti-lock) Arka ABS
RWD - (Rear Wheel Drive) Arka tekerleklerden tahrikli

S

SAE - (Society of Automotive Engineers) Amerikan Otomotiv mühendisleri birliği
SAW - (Spark Angle Word) Kıvılcım açısı işareti
SAV (Sports Activity Vehicle): Sportif özellikleri çok öne çikarilmis, iri, arazi tipli binek araç. Sportif aktivite aracı. Bu terim BMW tarafından arazi aracı X5 için özel olarak kullanılmış. Nedeni ise, X5'in gerçek bir arazi aracı ile konforlu bir otomobil karışımı olması
SBDS - (Service Bay Diagnostic System) Servis bölümü teşhis sistemi
SBEC - (Single Board Engine Controller -replaced with PCM) tek bordlu motor kontrolörü
SBS - (Supercharger Bypass Solenoid) Süperşarjer kısa devre solenoidi
SBT - (Serial Bus Traveller) Seri büs esyahat edici
SC - (Supercharger) Süperşarjer
SCB - (Supercharger Bypass Süperşarjer kısa devresi
SCSV- (Shift control solenoid valve) Vites kontrol selenoid valfi
SDM - (Sensing and Diagnostic Module) algılama ve teşhis modülü
SDI (Saugdiesel Direct Injection): VW'nin turbo olmayan direkt enjeksiyonlu dizel motorlarinda kullanilan bir sistemin ismi. SDI (Emmeli dizel direct enjeksiyon
SDV - (Spark Delay Valve) Kıvılcım geciktirme valfi
SEFI - (Sequential Electronic Fuel Injection -replaced with SFI) Sıralı elektronik yakıt enjeksiyonu
SEO - (Special Equipment Option) Özel ekipman seçeneği
SES - (Service Engine Soon -replaced with MIL) Servis motoru bozukluk göstergesi
SFI - (Sequential Multiport Fuel Injection) Sıralı çok portlu yakıt enjeksiyonu
SHO - (Super High Output) Süper yüksek güç
SIG RTN - (Signal Return) Sinyal dönüşü
SIL - (Shift Indicator Lamp) Vites değiştirme gösterge lambası
SIPS – ( Side impact protection system ) Volvo yan darbe korma sistemi Ön koltukların altında enlemesine ve B direklerinde diklemesine bulunan yüksek dayanıklığı olan çelik barlar ile yan havayastıklarının oluşturduğu sistem.
SIR - (Supplemental Inflatable Restraint) İlave şişirilebilir trtucu
SLS: Lüks otomobillerde ve Off-road araçlarinda kullanilan, aracin yüksekligini otomatik olarak ayarlayan sistem.
SL SWITCH- (Stop lamp Switch) Stop lambası svici , Fren müşürü
SMEC - (Single Module Engine Controller -replaced with PCM) tek modüllü motor kontrolörü
SNSR - (Sensor) Sensör, algılayıcı, duyar eleman
SO2 - (Sulphur Dioxide) kükürt dioksit
SOHC - (Single Over Head Camshaft) Üstten tek kam mili
SPD - (Speed) Hız
SPOUT - (Spark Output) Kıvılcım çıkışı
SRC - (Selective Ride Control) Seçilebilir sürüş kontrolü
SRS - (Supplemental Restraint System) Tamamlayıcı sınırlayıcı sistem, Yardımcı emniyet Sistemi Olası bir kazada havayastığı ve aktif gergili emniyet kemerlerinin birlikte çalışmasını, gaz pedallarının ileriye doğru katlanmasını sağlayan tüm ek güvenlik sisteminin ismi. Bahsedilen, emniyet kemeri yerine değil onunla birlikte kullanılması gereken ve yolcuları koruyan hava yastıklarıdır.
SRSCM- (Aır bag Control modülü) Hava yastığı kumanda modülü
SRI- (Servıce Reminder Indıcator) Servis ikaz lambası
SS - (Shift Solenoid) Vites değiştirme solenoidi
ST - (Scan Tool)Test cihazı, (arıza) Tarama takımı
STI - (Self Test Input) Kendi kendine test girişi
STO - (Self Test Output) Kendi kendine test çıkışı
STS - (Service Technicians Society) Servis teknisyenleri birliği
SULEV - (Super Ultra Low Emission Vehicle)Süper ötesi düşük emisyonlu taşıt
SUV (Sport utility vehicle) Sportif zevk aracı. SAV ile benzer amacı taşıyor. Bu kategoride yer alanlardan bazıları: Honda HR-V, Toyota RAV4 veya Subaru Forester
SW - (Station Wagon) Kombinasyonlu araç

T

T - (Turbo) Turbo
T / A (Transaxle) Şanzuman
TAB - (Thermactor Air Bypass -replaced with AIRB) Termeaktör hava kısa devresi
TAC - (Throttle Actuator Control) Ventüri uyartım kontrolü
TAD - (Thermactor Air Divert -replaced with AIRD) Termeaktör hava saptırıcı
TACH - (Tachometer) Takometre
TAP - (Transmission Adaptive Pressure) Transmisyon uyumlu basınç
TAS (Travel Assist System): Bu sistem bağlı olduğu GSM hattı sayesinde kaza ve arıza hallerinde markanın merkezine GPS'te belirlediği koordinatlarla birlikte yardım mesaji gönderiyor.
TB - (Throttle Body) Ventüri boğazı,Gaz kelebeği gövdesi
TBA - (Tertiary Butyl Alcohol) Tertiari bütil alkol
TBI - (Throttle Body Fuel Injection) Ventüri boğazı yakıt enjeksiyonu
TC - (Turbocharger) Türboşarjer, aşırı doldurucu
TC (Traction Control): ASR ile ayni görevi yapan bir sistem. ABS yardimi ile yeri geldiginde fren uygula***** çekisin basarisini artiriri. Opel'in ASR sisteminin adıdır.
TCC - (Torque Converter Clutch) Tork konverter kavraması
TCIL - (Transmission Control Indicator Lamp) Transmisyon kontrol gösteresi lambası
TCL - (Traction Control) Çekiş kontrolü
TCM - (Transmission Control Module) Transmisyon kontrol modülü
TCS - (Traction Control System) Çekiş kontrol sistemi veya itişin olduğu herhangi bir tekerleğin boşa dönmesini engelleyen kontrol sistemi.
TCS - (Transmission Control Switch) Transmisyon kontrol anahtarı
TDC - (Top Dead Center) Üst ölü nokta
TDCI – (turbo diesel common rail injection)Fordun kullandığı common rail sistemi
TDI - (Turbo Direct Injection) Direkt enjeksiyonlu turbo ( audi , vw , seat skodanın kullandığı crdi sistemi )
TEMP - (Temperature) Sıcaklık
TFI - (Thick Film Integrated -replaced with DI) kalın film entegreli
TFT - (Transmission Fluid Temperature) Transmisyon sıvısı sıcaklığı
THM - (Turbo Hydra-Matic) Turbo Hidra-Matik
TIR – ( Transport İnternational Routiel ) Uluslar arası karayolu taşımacılığı
TLEV - (Transitional Low Emission Vehicle) Geçiş süreci düşük emisyonlu taşıtı
TOT - (Transmission Oil Temperature) Transmisyon yağı sıcaklığı
TP - (Throttle Position) Gaz konumu, Gaz kelebeği pozisyonu
TPS- (Throttle position sensor) Gaz kelebeği pozisyon sensörü
TPI - (Tuned Port Injection) ayarlı port enjeksiyonu
TPM - (Tire Pressure Monitor) Lastik basıncı monitörü
TR - (Transmission Range) Transmiston aralığı,Vites seçici
TRUST (Traktion und stabilitaet) TRUST, ESP'nin Smart'ta kullanılan adıdır.
TS (Twin Spark): Alfa Romeo'nun silindir basina 2 buji kullanilan modellerine verilen ad.
TSS - (Transmission Speed Sensor) Transmisyon hız sensörü
TV - (Throttle Valve) Gaz kelebeği
TVS - (Thermal Vacuum Switch) Isıl vakum anahtarı
TVV - (Thermal Vacuum Valve) Isıl akum valfi
TWC - (Three Way Catalytic Converter) Üç yollu katalitik konvertör
TXV - (Thermal Expansion Valve) Isıl genleşme valfi

U

UART - (Universal Asynchronous Receiver-Transmitter) Üniversal asenkron alıcı-aktarıcı
UCC- (Under floor catalytic onvertor) Alt katalitik konvektör
UD - (Underdrive) Sürüş altı
UL- (Unleaded) Kurşunsuz
ULEV - (Ultra Low Emission Vehicle) Çok düşük emisyonlu taşıt
ussp Amerika yeni araç değerlendirme programı

V

V - (Volts) Volt
VAC - (Vacuum) Vakum
VAF - (Volume (or Vane) Air Flow) Hacimsel veya kanatçık hava akışı
VANOS (Variable Nockenwellen Steuerung): BMW tarafindan gerçeklestirilmis degisken zamanli supap, supap iticileri ve eksantrik kontrol sistemi. BMW'nin teknolojik bir diğer özelliği. Sübapların açılma ve kapanma anları değişkendir. Düşük devirlerde daha fazla tork ve yüksek devirlerde daha fazla güç sağlanıyor Bu sistem, emme ve egzoz manifoldlarindaki gaz akisini da kontrol ediyor. (Değişken eksantrik ateşlemesi)
VAT - (Vane Air Temperature -replaced with IAT) Kanatçık hava sıcaklığı
VATS - (Vehicle AntiTheft System) Taşıt hırsız önleme sistemi
VCC - (Viscous Converter Clutch) Viskoz konvertör kavraması
VCM - (Vehicle Control Module) Taşıt kontrol modülü
VCRM - (Variable Control Relay Module) Değişken kontrol rölesi modülü
VDC (Vehicle dynamics control)Subaru'nun dört çeker araçları için sürüş dinamiği düzenleyicisinin adıdır FDR sistemi ile aynıdır, yıldırım hızı ile motor, şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler
VDOT - (Variable Displacement Orifice Tube) Değişken yer değiştirme orifis tüpü
VDV - (Vacuum Delay Valve) vakum geciktirme valfi
VECI - (Vehicle Emission Control Information (label) Taşıt emisyon kontrol bilgi etiketi
VF - (Vacuum Flourescent) Vakum floresant
VGT – Değişken geometrili turbo
VIN - (Vehicle Identification Number) taşıt kimlik numarası
VMV - (Vacuum Modulator Valve) Vakum modülatör valfi
VNT - (Variable Nozzle Turbocharger) Değşken lüleli türboşarjer
VOTM - (Vacuum Operated Throttle Modulator) Vakumla çalışan gaz kelebek modülatörü
VPWR - (Vehicle Power) Taşıt gücü
VR - (Vacuum Regulator) Vakum regülatörü , Voltaj regülatörü
VREF - (Voltage Reference) voltaj referansı
VRV - (Vacuum Reducer Valve) Vakum azaltma valfi
VRIS - (Variable Resonance Induction System) değişken rezonanslı indüksiyon sistemi
VSA – Araç denge kontrol sistemi ( HONDA )
VSC – ( Vehicle stability control system ) Toyota'nın ESP için kullandığı isim
VSS - (Vehicle Speed Sensor) Taşıt hız sensörü
VTA - (Vehicle Theft Alarm ) Taşıt hırsız alarmı
VTEC - (Variable-valve timing and electronic-lift control) Değişken Zamanlamalı Supap Kontrol SistemiHONDA
VTG (Variable turbin geometrie)Değişken türbin geometrisi. Turbo yükleyicisinin türbin kanatları ayarlanabiliyor. Düşük devirlerde daha yüksek tork üretiliyor. Yüksek devirlerde kanatlar, akıma paralel durumda bulunuyor. Atık gaza karşı gelen basınç azaltılır ve yakıt tüketimine olumlu bir etki sağlanır.AUDİ
VTSS - (Vehicle Theft Security System) Taşıt hırsız güvenlik sistemi
VVC (Variable valve control) Rover'in VANOS versiyonudur.
VVT - (Variable Valve Timing) Değişken supap zamanlaması
VVT-i - (continuously Variable intake Valve Timing) Sürekli değişken emme supabı zamanlaması Toyota'nın VANOS versiyonudur.

W

WAC - (Wide Open Throttle A/C Cutoff) Tam gaz klima kapatma
W/B - (Wheelbase) Dingiller arası mesafe
WHIPS – ( Whiplash protection safety seats ) Volvo boyun zedelenmesini önleme sistemi Arkadan gelecek kaza darbelerinde ön koltukları alttan ön yukarıya doğru kaydırarak, sürücü ve yanındakinin boynundan omuruna zedelenme ortaya çıkarmayan, salıncak hareketi içeren bir sistem Beyin travmalarına karşı koruyucu sistem. Özel olarak üretilen ön koltuklar ile arkadan çarpmalarda omurgaya binen yük absorbe edilir ve yaralanma riski azaltılır.
WOT - (Wide Open Throttle) Tam gaz, Tam açık gaz kelebeği
WSS - (Wheel Speed Sensor) Tekerlek hız sensörü
WTS- (Water temperature sensor) Su sıcaklık sensörü
WU-OC - (Warmup Oxidation Catalytic Converter) Isınma oksidasyon katalitik konvertörü
WU-TWC - (Warmup Three Way Catalytic Converter) Isınma üç yollu katalitik konvertörü

X Y Z

X - (Experimental (vehicle)) Deneysel (taşıt)
ZEV - (Zero Emission Vehicle) Sıfır emisyonlu taşıt
ZTECH - (Zero Emission Technology) Sıfır emisyon teknolojisi
 
A

A-SÜTUNU: Otomobilin orta gövdesinin önünde yükselen, tavanı taşıyan sağ ve sol köşede bulunan ve içinde pasif güvenlik unsuru destekleri olan sütun.

ABAT-VENT: Speedster otomobillerde kullanılan alçak ön cam veya rüzgar kesici çıkıntı.

ABAXIAL: Dingil harici yapı.

ABC (Active ***** Control): Otomobilin yanlara, öne ve geriye doğru kasılmasını engelleyen Mercedes patentli hidro-elektronik sistem.

ABS (Anti Block System): Sert frenajda veya kaygan zemin üzerinde tekerleklerin kilitlendiğini sensörler yardımı ile algılayan, milisaniyeler içinde fren disklerinin tekerleklerin tutunma işlemi başlayıncaya kadar sıkılıp boşaltılmalarını ve bu sayede sürücünün en zorlu şartlarda bile direksiyon hakimiyetini korumasını sağlayan elektronik sistem. Ani frenajlarda cisimden kurtulmaya olanak sağlayan ABS birçok otomobil markası tarafından standart ve isteğe bağlı olarak kullanılıyor.

AC (Air Conditioner): Klima sisteminin kısaltmasıdır.

ADB (Automatische Differantial Bremse): Standart kilitli diferansiyellerin elektronik devreli bir versiyonu.

ADEZYON: Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir.

AERODİNAMİK: Hareketli bir cismin hava akımı içindeki davranışının incelenmesine aerodinamik denir. İlk olarak uçakları incelemek için geliştirilmiştir. Modern otomobillerin şekilleri yuvarlaklaştırılarak hava otomobilin çevresinden kolayca geçebilmektedir. Bu da havadan kaynaklanan sürtünmeyi azaltır. Bu sayede otomobilin dengeli yol alması ve yakıt tüketiminin azalması sağlanır.

AFS (Active Fahrwerks Stabilierung): Temel olarak ABC ile aynı işlevi görür. Sistem Citroen Xantia Activa'da kullanılmaktadır.

AKICILIK DERECESİ (Vizkozite): Bir sıvının dar bir boğazdan akabilmesine o sıvının akıcılık derecesi denir. Bu, belli bir hacimdeki sıvının belli bir çaptaki delikten akma zamanıdır.

AKS: Otomobil eksenine dik, tekerleri taşıyan bir veya birden fazla tekerleği barındıran bir mildir.

AKSELERASYON: Otomobilin hızlanması.

AKTARMA ORGANLARI: Motor gücünü tekerleklere aktaran organlardır. Pek çok parçadan oluşur ve motor gücünü tekerleklere şanzıman üzerinden aktarır.

AKTİF GÜVENLİK: Otomobilin kaza pozisyonuna girmesini engellemeye çalışan ve güvenliği arttıran elemanların tümü. ABS ve BAS sistemlerine sahip frenler, yol tutuşu maksimize eden ESP, gelişmiş süspansiyon sistemi, iyi durumdaki lastikler gibi faktörler.

AKÜMÜLATÖR: Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo eder, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine dönüştüren araçlardır. Motorun hareketinden elektrik üreten parça olan alternatör, motor çalışmazken elektrik üretemez. Bu nedenle akümülatöre ihtiyaç duyulur. Motor çalışmadığı zamanlar kullanılmak üzere elektrik enerjisi depolar.

ALB (Anti Lock Brakes): ABS'nin ilk ve basit şekli. Kızaklayan tekerlekleri hızlı ritimde bırakıp tekrar tutan fren sistemi.

ALTERNATÖR: Alternatif akım üreten ve düşük motor hızlarında bir dinamodan daha yüksek enerji üreten jeneratör. Şarj dinamolarının aksine dalgalı (alternatif) akım meydana getir. Bisiklet dinamolarına benzer bir biçimde çalışarak elektrik üretir.

ALT ÖLÜ NOKTA (A.Ö.N): Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir.

AMPERMETRE: Aküye girip çıkan akım miktarını ölçen ve gösterge tablosunda bulunan bir ölçü aleti.

AMORTİSÖR: Otomobilde yayları frenleyerek ani yaylanmaları önleyen ve sarsıntıları azaltan düzenek.

ANA YATAKLAR: Ana yataklar, motorda krank milini taşıyan yataklardır.

ANTİFRİZ: 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.

AQUAPLANING: Su birikintilerinden geçerken lastiklerin profilinden suyun kenara çıkamamasından kaynaklanan aracın lastiklerinin yerle ile temasının kalmaması sonucunda suya girdiği yönde veya tam olarak savrularak hareket etmesi.

ASC+T (Automatische Stabilitäts Control+Traktion): BMW'de kullanılan elektronik çekiş kontrol sistemi olup, sürekli arka tekerleklerin durumunu gözlemleyerek bir kayma olup olmadığını denetler. Arka tekerleklerde bir kayma olursa ASC+T devreye girip frenleri ve motoru kontrol ederek otomobilin yolda kalmasını sağlar.

ASR (Anti Schlupf Regelung): Kaygan yol koşullarında özellikle kalkış anında otomobilin patinaj yapmasını engelleyen sistem.

ATALET: Bir cismin herhangi bir hareket yönüne veya hız değişikliğine karşı gösterdiği dirençtir.

ATEŞLEME AVANSI: Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir.

ATEŞLEME BOBİNİ: Ateşleme sisteminde transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını binlerce voltaja yükseltir. Bu yüksek voltaj bujinin tırnakları arasında kıvılcım meydana getirir.

ATEŞLEME NOKTASI: Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir.

ATEŞLEME SIÇRAMASI: Yanlış bujinin karışımı tutuşturmasına ateşleme sıçraması denir. Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir.

ATEŞLEME SIRASI: Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır.

ATEŞLEME SİSTEMİ: Silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistem. Batarya, ateşleme bobini, distribütör, kontak anahtarı, kablolar ve bujiler bu sistemin parçalarıdır.

ATMOSFERİK BASINÇ: Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir.

AWD (All Wheel Drive): 4 tekerlekten çekiş sistemi. Bu tip otomobillerde motor gücü dört tekerleğe birden aktarılır.

AWS (All Wheel Steering): Direksiyonun dört tekerleği birden yönlendirebildiği sistem.

AUTODIMMING: Dikiz aynalarında kullanılan duyarlı aynanın ışığı daha yoğun kırarak, kararması.

AYARLAMA: Motorun en iyi şekilde çalışabilmesi için yapılan motor ayarları.


B

BAKIR KURŞUN YATAKLAR: Genellikle dizel motorlarında yaygın bir şekilde kullanılan yatak çeşididir.

BALANST REZİSTÖR DEĞERLERİ: Elektronik ateşleme sistemi iki rezistör ile korunur. Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5.ohm olan yardımcı devre direncidir.

BALATA (FREN PABUÇLARI): Yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal bir parça. Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir. Frene basıldığı zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir.

BAS (Brake Assist System): Panik frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistem.

BASINÇLI KAPAK: Suyun kaynamasını ve kaybını önleyen, soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapaktır.

BASKI YATAĞI: Debriyaj pedalına basıldığında, baskı parmaklarını bastırarak motor ile güç aktarma organlarını birbirinden ayıran mekanizmadır.

BATARYA: Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden ve akım kaynağı olarak kullanan düzenek.

BENZİN: Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur.

BENZİN MOTORLARI: Buji ile ateşlenen, benzin veya benzin türevi yakıt kullanan motorlara benzin motorları denir.

BENZİN YANMASI: Benzin-hava karışımı silindir içinde sıkıştırma zamanı sonunda, bujinin meydana getirdiği kıvılcım neticesinde düzenli olarak yanmaya başlar. Hiçbir zaman patlamaz. Normal yanma bujide başlar ve sonra bir alev dalgası halinde ateşleme odasını kat eder.

BERABER ÇALIŞMA: Çok silindirli motorlarda genellikle silindirlerin ikişer ikişer beraber çalışmasıdır. Örnek olarak dört silindirli bir motorda, birinci silindir ile dördüncü silindir pistonları ikisi beraber ve üçüncü silindir ile ikinci silindir de beraber çalışır.

BEYGİRGÜCÜ: Motor tarafından üretilen gücün birimi. 0, 7457 kw'a eş değerdir.

BİLEŞİK YAĞLAR: Bu tip yağlar genellikle ince yağlar olup, SAE numarası yüksek yağların özelliklerini karşılamak için içlerine bazı kalınlaştırıcı katıklar katılmış yağlardır.

BI-XENON: Bi-Xenon farlar, günümüzün en gelişmiş ve en güçlü far teknolojilerinden biridir. B-xenon ismi, uzun ve kısa farlar için iki ayrı xenon ampul kullanılmasından gelmektedir. Xenon farın dalgaboyu ve dolayısıyla maviye yakın olan rengi güneş ışığına çok yakın olduğu için, gece sürüşünde karşıdan gelen sürücünün gözünü almaz ve yansımayı en aza indirir.

Xenon gazının içinden geçen ışık, 70 mm çapındaki hareketli lensten yansı geniş ve uzun mesafeli "uzun far" etkisini yaratır. Bu farlar günümüzde bir çok otomobilde standart ve isteğe bağlı olarak sunulur.

BİYEL CIVATALARI: Biyel cıvataları, biyel kepini biyel başına bağlayan cıvatalardır.

BİYEL KEPİ: Biyel ile biyel muylusu arasındaki bağlantıyı sağlayan parçadır.

BİYEL MUYLUSU: Biyelin krankta bağlandığı yüzeydir.

BİYEL YATAĞI: Biyel başında bulunan, içinde krank mili biyel muylusunun döndüğü yataktır.

BİYELLER: Piston ile krank mili biyel muylularını birleştiren parçalardır.

BOĞAZLI KARTEL: Yanlardan üst kartele, önden ve arkadan kavis biçiminde, ön ve arka ana yatak kepine oturan kartellere boğazlı kartel denir.

BOXER MOTOR: Silindirlerin aynı, genellikle tam yatay, düzlemde (180 derece) karşılıklı olarak çalıştığı, otomobile ekstra denge sağlayan motor.

BUHAR TAMPONU: Karbüratöre doğru olan benzin akışının, yakıt sistemindeki benzinin buharlaşması nedeniyle gecikmesi veya durmasıdır.

BUJİ: İki elektrod ve porselenden oluşan parça. Silindir içindeki sıkışmış hava-yakıt karışımı, bujinin elektrotları arasında oluşan yüksek voltajla ateşlenir.

BUJİ ARIZALARI: Buji arızaları genellikle motora göre uygun sıcaklıkta buji kullanmamaktan, bujinin yanlış yerleştirilmesinden veya motordaki ateşleme sistemi ya da yakıt sistemi arızasından meydana gelir. Genellikle görülen buji arızaları, üst porselenin çatlamış veya kırılmış olması ve burun porseleninin çatlak veya kırık olmasıdır.

BUJİ SICAKLIĞI: Silindir içine emilen benzin-hava karışımının yanma zamanında meydana getirdiği ısı enerjisi yaklaşık olarak 2000 - 2500 derece arasındadır.

BUJİ TIRNAK ARALIĞI: Bataryalı ateşleme sisteminde buji tırnak aralığı genellikle 0,6 - 0,8 mm arasındadır.

C

CABRIOLET (Cabrio): Normal dört kişilik binek otomobillerin üstü tümüyle açılabilen karoser tipi.

CBC (Cornering Brake Control): Arka akstaki frenlerin optimal kullanımını sağlayan yardımcı fren sistemi. Fren sisteminin içinde hidroliğin en doğru şekilde dağılımını sağlar.

C Yeni nesil otomobillerde navigasyon sistemi, telefon, saat, TV alıcısı, radyo, kaset ve CD çalardan oluşan müzik sisteminin hepsine kumanda eden sistem.

COMBİ: İnsan taşımacılığında kullanılan ticari araçlara verilen ad.

COMMON RAIL: Dizel motorlarda daha yüksek basınç sağlayan ve performans/ekonomi oranını ideale yaklaştıran enjeksiyon sistemi.
Common-rail sisteminde "kütük" adı altındaki bir dağıtıcıdan silindirlere yakıt gönderiliyor. Common-rail sisteminde her enjektörden silindirin o anlık ihtiyacı kadar motorin geçiyor. Böylece yakıt tüketimi azalıyor ve performans artıyor.

COMPACT: Orta sınıf otomobillerin karoser biçimi için kullanılır.

CONTA: Motorda, birleştirilen parçaların arasına sızdırmazlık sağlaması için konulan, çeşitli malzemelerden yapılan plakalar.

COUPE: Yanında tek kapısı olan otomobil tipi.

CRUISE CONTROL (Otomatik hız kontrol): Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanı, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir. Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hıza ulaştığında ilgili sistem ile ilgili bir düğmeye basılır ve ayak gaz pedalından çekilir. Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde tekrar gaza basmak ya da ilgili düğmeye tekrar basmak yeterlidir.

CVT (Continuosly Varible Transmission): Sürekli değişken şanzıman olarak adlandırılan bu sistemde dişli çemberleri birbirlerine bir çelik bantla bağlı bulunur. Böylece kademesiz bir vites kontrolü sağlanır.

CVVT: Elektronik olarak değişken supap zamanlaması ile çalışan motor.

D

(RPM): Motorun 1 dakikadaki devri.

DBC (Dynamische Bremsen Control): BAS'ın (Brake Assist System) -yani panik frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistemin- BMW'de kullanılan versiyonu.

DEBRİYAJ: Pedalla harekete geçirilen ve motorla vites kutusunun bağlantısını keserek vites değiştirilmesini sağlayan sistem.

DEĞİŞKEN SUPAP ZAMANLAMASI: Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlenmesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır. Böylece motor düşük devirlerde az yakıt tüketirken yüksek devirlerde de iyi bir performans sunuyor.

DESELERASYON: Araçların duruncaya kadar yavaşlaması.

DETONASYON: Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine detenasyon denir. Karışımın ani yanması sonucu yükselen basıncın oluşturduğu vuruntu çok şiddetli olursa, motor parçaları yıpranır.

DEVİR GÖSTERGESİ: Sürücüye motorun krank milinin dakikada kaç devir yaptığını bildirir.

DIN (Deutsches Institut für Normung): Tüm ölçümlerde kullanılan Alman endüstri normu, 1 DIN= 1.12 SAE

DİFERANSİYEL: Otomobil viraj alırken iç ve dış tekerleklerin farklı hızlarda dönmesini sağlayan dişli çark sistemi.

DİFERANSİYEL DİŞLİSİ: Tekerleklerin değişik hızlarda dönüşünü sağlayan diferansiyel kutusundaki dişli düzeneği.

DİNAMO: Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek bataryayı şarj eden elektrik sisteminin bir parçası.

DİNAMOMETRE: Motorun çıkış gücünü ölçen cihaz.

DİNGİL: Tekerleklerin üzerinde döndüğü çubuk.

DİNGİL UZAKLIĞI: Direksiyonun düz tutulduğu durumda, ön ve arka aks arasındaki uzaklık.

DİO Üzerinde çeşitli açıklıklar bulunan kapalı bir boru ya da kanal sistemi.

MANTAR TİPİ SUPAP: Mantar tipi supap, otomobil motorlarında kullanılan mantar şeklinde bir supaptır.

MAYİ KAVRAMA: Mayi debriyaj veya mayi volan olarak da adlandırılabilen mayi kavrama, hidrolikle çalışan bir mekanizmadır ve mekanik debriyajın gördüğü görevi görür.

MARŞ MOTORU: Motora ilk hareketi verebilmek için gereken enerjiyi sağlayan elektrik motoru.

MEKANİK AVANS SİSTEMİ: Mekanik olarak işleyen avans sistemidir. Bu sistemde görev yapan iki ağırlık vardır. Bu ağırlıklar, motor dönme hızı çoğaldıkça santrifüj kuvveti yardımıyla açılırlar.

MEKANİK VERİM: Motorda esas güç olan faydalı gücün, iç güce oranıdır.

MERKEZ POMPASI: Hidrolik fren sisteminde fren pedalına basıldığı zaman hidrolik basıncının geliştiği hidrolik yağı ile dolu silindir.

MEKSEFE: Platinlerin yanmasını önleyen distribütör içindeki bobin.

METAL YORULMASI: Bir metalin çatlaması ya da karıncalanması durumudur. Bu şekildeki bir arıza, birçok kereler tekrarlanan etki sonucunda meydana gelir.

MİKROMETRE: Hassas ölçüm yapabilen bir ölçü aletidir. Genellikle parçaların iç ve dış çaplarını ölçme işleminde kullanılır.

MİNİVAN: Minibüslerin en küçük ve lüks şekli, van tipi iri otomobil.

MONOKOK (İNTEGRAL) GÖVDE: Otomobilin ana parçalarını bir arada tutmaya yarayan çerçeveye şasi denir. Modern otomobillerde genellikle şasi araç gövdesiyle birliktedir. Buna monokok ya da integral gövde denir.

MOTOR: Aracın hareketi için gerekli gücü sağlayan makinadır. Hareket için gerekli güç, motorda yakıtın yanması sonucunda ortaya çıkar. Motorlar bu şekilde, ısı enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.

MOTOR AYARI: Bir araç üzerindeki motora, belli aralıklar dahilinde yaptırılması gerekli olan ayarlamalardır.

MOTOR ÇEŞİTLERİ: İçten yanmalı motorlarda sekiz adet motor çeşidi vardır. Bu motorlar; sıra silindir, v-silindir, karşılıklı silindir, baş aşağı silindir, baş aşağı v-silindir, x-silindir, çift v-silindir ve yıldız motor olarak adlandırılmaktadır.

MOTOR DURDURULDUTAN SONRA ATEŞLEME: Kontak anahtarının kapatılmasından sonra, motorun çalışmaya devam etmesi durumudur. Bu şekilde buji ile ateşleme olmadığı halde, araç çalışmaya devam eder. Bunun başlıca nedeni ise, yanma odasında fazla karbon birikintisinin olmasıdır. Bunun dışında soğutma sisteminin arızalı oluşu, sıcaklığın yüksek olması, yakıt kalitesinin düşük olması (oktan sayısının az olması) gibi nedenler, kontak kapatıldığı halde motorun çalışmaya devam etmesine neden olur.

MOTOR YAĞI: Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yağdır. Motorun işlev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür.

MOTOR YAĞININ GÖREVLERİ: Motor yağının başlıca görevleri motoru yağlamak, kompresyonu tutmak, motoru soğutmak ve motoru temizlemektir.

MOTOR YATAĞI: Motor yatağı, dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutar. Motor yatağı ayrıca, motorda meydana gelen mekanik kuvvetler oranında yüzeyine binen yükleri bozulmadan taşır.

MOTOR GÜÇLERİ: Motorlarda iç güç (indike güç) ve faydalı güç olmak üzere iki çeşit güç bulunmaktadır.

MOTOR İÇ GÜCÜ: Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile meydana gelen ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadır. Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce iç (indike güç) denir.

MOTOR FAYDALI GÜCÜ: Faydalı güce aynı zamanda efektif güç ve fren gücü de denir. Bu güç, motorun gerçek gücüdür. Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalışması için harcanan gücün çıkarılmasından sonra, motorun volanından veya kasnağından ölçülen bir güçtür.

MOTOR SUPAPLARI: Motordaki çalışma zamanının sırasını ve devam süresini ayarlayan parçalardır.

MOTOR YAĞI SAE SINIFLANDIRMASI: SAE rumuzu "Society of Automotive Engineers", (Otomotiv Mühendisleri Derneği) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. SAE sınıflandırmasında yağlar, kalınlıklarına göre en çok yedi sınıfta toplanır. Bu sınıflandırmanın yağların kalitesi ile ilgisi yoktur.

MOTOR VURUNTUSU: Motorda, ana ve biyel yatakları vuruntusu olmak üzere iki çeşit yatak vuruntusu görülür. Yatak vuruntusu ana yataklarda, rölanti ve rölantinin üzerindeki devirlerde derinden gelen boğuk bir vuruntu şeklinde gerçekleşir.

MOTORİN: Motorin, dizel motoru yakıtıdır. Ham petrolün birinci kuledeki damıtılması sırasında, 200 - 380 derece arasında kaynama aralığından alınan üçüncü ana ürün, motorindir.

MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanıma da dönüştürülebilen çok amaçlı binek araç. Van sınıfı araçların tümüne MPV denilebilir. Micro MPV'den macro MPV'ye kadar bir çok çeşidi vardı.

N-O

NAVİGASYON: Uydulardan gelen konumlandırma sinyallerini, içindeki bölge ve yol haritası ile birlikte değerlendirerek sürücüye yön bulma konusunda yardım eden sistem.

NIGHTVISION: Ön cama yansıtılan infrarot kamera görüntüsü ile farlarınız kapalıyken bile karanlıkta gidebildiğiniz GM'in yeni enfraruj gece görüş sistemi.

OHC: Silindir sırasına dik yer alan eksantrik mili.

OKTAN: Motor yakıtının vuruntuya dayanma yeteneğinin ölçüsü.

OTOMATİK VİTES (TRANSMİSYON): Vites değiştirme işlemine gerek olmayan otomatik sistemdir. Otomatik vitesin sadece ileri, geri, boş ve park gibi seçenekleri vardır. Araç hareket ettirilmek istendiğinde, sadece sürüş (drive) vitesine almak yeterlidir. Bu aşamadan sonra otomatik vites, gidilen hıza göre vites değiştirme işlemlerini otomatik olarak ayarlar. P araç park edildiğinde tekerlekleri kilitlemek içindir. R geri vitestir. D normal sürüş vitesidir.

OTO TERMİK PİSTON: Oto termik piston, motor soğuk iken piston vuruntusu olmasını engeller. Motor ısındığı zaman piston pim yuvasında bulunan çelik parçalar, pistonun pime dik yönde genleşmesini sınırlandırır. Piston bu yönde ancak çeliğin genleşme katsayısına uygun biçimde genleşir. Bu şekilde motor soğuk iken, piston vuruntusu önlenmiş olur.

OVAL PİSTON: Genellikle alüminyum alaşımından yapılan bu pistonlarda piston başı silindirik olup, piston eteğinden 0,50 - 0,70 mm küçüktürler. Oval pistonlar, motorun rejim sıcaklığında yüksek performans sağlar.

OVAL TAŞLANMIŞ PİSTON: Isı ile etkileşiminde tam bir dairesel şekil alan, oval bir pistondur.

OVERDRİVE (EKONOMİ VİTESİ): Düşük yakıt tüketimi sağlayan vites. Bazı araçların beşinci vitesi (ya da varsa altıncı vitesi) aracın hızını artırmak için değil yakıt tüketimini düşürmek için tasarlanmıştır. Örneğin, 4. viteste 100 km/s hızda giderken araç 4000 d/devirde ise, 5. viteste 300 devire iner. Normal beşinci vitesten farkı, son hıza dördüncü viteste ulaşılmasıdır. Örneğin, 94 model Şahin'de kullanım kitapçığındaki bilgilere göre 4. viteste son hız 160 km/s. Ama beşinci viteste araç ancak 155 km/s son hıza ulaşabiliyor. Bu beşinci vitese "overdrive" denir.

PANELVAN: Mal taşımacılığında kullanılan ticari araçlara verilen ad.

PANHARD KOLU: Arka dingilin sağı sola hareket etmesini önler.

PASİF GÜVENLİK: Bir kaza gerçekleştiği anda ve sonrasında, yaşam kabini içindeki yolcuların en az yara ve darbe ile kurtulmalarını amaçlayan araç güvenlik sistemlerine verilen ad. Sürücü ve yolcuların el ve kafalarını çarpabileceği bölgelerde yumuşak malzeme, aktif kafalıklar, omur koruma sistemi WHIPS, aktif gergili emniyet kemerleri, airbag, sidebag'ler, yan cam hava yastıkları IC, kapı içi çelik barlar, gövdenin darbe emici katlanma bölgeleri...

PATİNAJ: Tekerlekler yolu iyi tutamadığı zaman, özellikle kaygan ve buzlu yollarda oluşan kayma.

PATS: Amerikan otomobillerindeki immobilizer içeren alarm sistemi.

PDC (Parktronic; Park Distance Control): Otomobilin tampon hizasında ses dalgaları ile boşluk kontrolü yaparak çalışan park yardım sistemi.

PİNYON: Çoğu otomobilde düz dişli - pinyon sistemi kullanılır. Direksiyon milinin ucundaki küçük dişli çarka pinyon denir. Pinyon, ileri geri hareket edebilen düş dişliyi hareket ettirir. Düz dişli tekerlekleri sağa, sola çeviren rotlara bağlıdır.

PİSTON KOLU YATAĞI: Piston kolunun krank miline bağlanan ucundaki yatak.

PİSTON PİMİ: Piston ile biyel kolunu birleştirir.

PİSTON SEGMANI: Piston üstündeki yuvalara oturan ve silindir gömleği ile piston arasında geçirmez bir tabaka oluşturan bir ucu açık yaylı halka.

PİSTON VURUNTUSU: Silindire göre fazla aşınmış pistonun, silindir yuvalarına çarpmasıyla meydana gelen boğuk vuruntu.

PİTMAN KOLU: Sektör dişli mili ile tekerleklere hareket ileten yön çubuğunu birleştiren koldur. Direksiyon hareketini tekerleklere iletirken ileri-geri hareket eder.

PLATİNLER: Distribütör içinde yer alan, krank milinin dönüşü ile açılıp kapanan ve bujilere kıvılcım veren ateşleme devresini açıp kapayan kontak plakaları.

PNÖMATİK: Basınçlı gazla çalışan sistemlere verilen genel ad. Örneğin günümüzde kullanılan lastikler basınçlı hava ile dolu olduklarından pnömatik lastik olarak anılır.

PORT: Supaplarda, hava-yakıt karışımının ve yanmış gazların geçtiği delik.

PREM-AIR: Radyatörden gelen hava içindeki zararlı ozon gazlarını filtre eden ve oksijen oranını arttıran sistem.

PSM (Porsche Stability Management): Porsche patentindeki bir tür ESP.

QUATTRO: Audi patentli otomobillerdeki elektronik destekli 4 tekerlekten çekişi sistemi.

RADYATÖR: Motordaki sıcak suyu soğutarak motora geri gönderir.
RADYAL LASTİK: Katlarındaki iplikler bir yanaktan diğerine janta dik olarak giden lastik.

REAL-TIME ÇEKİŞ SİSTEMİ: Normalde ön tekerleklerde olan çekiş, bir patinaj durumunda çekiş gücünü otomatik olarak arka tekerleklere de ileten sistem.

REGÜLATÖR: Elektrik sisteminde dinamonun çıkış voltajını ve akımını kontrol ederek dış devreyi aşırı voltajdan ve dinamoyu aşırı akımdan koruyan düzen.

ROADSTER: Küçük üstü açık (fakat tente ile kapatılabilir) iki veya 2+2 kişilik otomobil.

ROLL-OVER-BAR: Cabrio, Roadster ve Speedster otomobillerde olası bir "takla" kazası anında arka taraftan yükselen koruma barları.

ROLANTİ DEVRİ: Gaz kelebeği serbest durumda iken motorun yüksüz ve boş viteste çalışma devri.

ROT: Direksiyon sisteminde pitman kolunu tekerlere birleştirir.

RULMAN: İçinde çelik bilyeler bulunan ve şaftın sarsılmadan dönmesini sağlayan yuvarlak parça.

RÜZGAR TÜNELİ: Aerodinamik çalışmalarında yararlanılan bir tünel. Bu sayede bilim adamları değişik hızlardaki havanın otomobilin çevresinde nasıl yol aldığını izleyebilir. Modern rüzgar tünellerinde değişik hava koşulları da yaratılabilir. Örneğin tünele basınçlı su verilerek otomobilin sağanak yağmurda su alıp almadığına bakılır. Tüneldeki rüzgarın hızı saatte 150 km'ye çıkabilir


T-V-W


TABAN DİŞ DESENİ: Yolla lastik arasındaki su, toz, kir ve karı dışarı atar ve yolu daha iyi tutmaya yardımcı olur.

TAKOMETRE (Motor devir göstergesi): Krank milinin dakikada yaptığı devir sayısını sürücüye bildiren gösterge.

TAMBURLU FRENLER: Tamburlu frenlerde disk yerine metal bir tambur bulunur. Fren balataları tamburun içindeki eğimli fren pabuçları üzerine oturur. Tamburla pabuç arasında bir boşluk vardır. Sürücü fren yapınca pabuçlar hidrolik sistem tarafından dışarı itilir ve tambura değer. Böylece tekerlekler yavaşlar.

TARGA: A- ve B-direkleri arasındaki tavanı çıkarılabilen ve yarı üstü açık olabilen otomobil tipi.

TAS (Travel Assist System): Bu sistem bağlı olduğu GSM hattı sayesinde kaza ve arıza hallerinde markanın merkezine GPS'te belirlediği koordinatlarla birlikte yardım mesajı gönderiyor.

TEKLEME: Bir silindirin ateşlenmemesinden doğan motorun teklemesi.

TERMOSTAT: Körüklü bir aygıttır. Soğuk havalarda ve motorun ilk çalışması sırasında soğutma suyuna kısa devre yaptırarak motorun erken ısınmasını sağlar.

TOZLUKLAR (ÇAMUR PERDELERİ): Oynak parçalara toz ve pislik girmesini önleyen, kauçuktan yapılmış koruyucular.

TC (Traction Control): ASR ile aynı görevi yapan bir sistem. ABS yardımı ile yeri geldiğinde fren uygula***** çekişin başarısını artırırı.

TCS: Çekişin veya itişin olduğu herhangi bir tekerleğin boşa dönmesini engelleyen kontrol sistemi.

TDI: Turbo beslemeli dizel enjeksiyon sistemi.

TEKLEME: Motorun bir veya birkaç silindirindeki ateşlemenin kusurlu olması ya da hiç olmamasından kaynaklanır.

TERMOSTAT: Sıcaklık değişimiyle çalışan parça. Motor soğutma sisteminde ve ısı kontrol kapakcıklarında çeşitli termostatlar kullanılır.

TIPTRONIC: Vites geçişlerine manuel olarak da kumanda edilmesini sağlayan elektronik kontrollü şanzıman sistemi.

TİTREŞİM DAMPERİ: Krank milinin burulma titreşimlerini önlemek için krank miline takılan parça.

TORK: Döndürme kuvveti, kuvvet ile döndürme kolu uzunluğunun çarpımına eşittir.

TPC: Jant içlerindeki gelişmiş sensörler ile çalışan elektronik lastik basınç kontrol sistemi.

TRANSİSTÖR: Elektrik anahtarı gibi kullanılan elektrik düzeni. Bazı ateşleme sistemlerinde platinlerin ömrünü artırmak için kullanılır.

TS (Twin Spark): Alfa Romeo'nun silindir başına 2 buji kullanılan modellerine verilen ad.

TURBO: Motora atmosferik basıncın üzerinde hava vererek küçük hacimlerden büyük güçler alınmasını sağlayan, gücünü egzoz gazının fiziksel etkilerinden alan bir çeşit pompa.

TÜRBÜLANS: Hava-yakıt karışımının silindirdeki hızlı dönüş hareketi.

TWIN SPARK: Daha etkili patlama için ateşleme odasının tepesinde iki bujinin bulunma prensibi.

MOTOR: Silindirleri V şeklinde iki eğik düzlem üzerinde bulunan motorlar.
V-8 MOTOR: Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde dörder dörder sıralanmış motorlar.

VALF: Silindir başındaki gaz geçiş supaplarına verilen isim. Diğer adı supaptır. 8V ve 16V gibi işaretler otomobilin kaç supaplı (valf) olduğunu gösterir. 8V dört silindirli bir motorda 8 supap bulunduğunu yani her silindire iki supap düştüğünü (1 emme, 1 egzoz supabı) gösterir. Dört silindirli motor için kullanılan 16V (ya da 16 supap) ifadesi ise o motorda silindir başına 4 supap (2 emme, 2 egzoz) bulunduğunu gösterir. 24V ise altı silindirli bir motorda silindir başına 4 supap bulunduğunu gösterir.

VANOS (Variable Nockenwellen Steuerung): BMW tarafından gerçekleştirilmiş değişken zamanlı supap, supap iticileri ve eksantrik kontrol sistemi. Bu sistem, emme ve egzoz manifoldlarındaki gaz akışını da kontrol ediyor.

VARIO-DACH: Tavanın A-sütunları arkasındaki parçaları değiştirilerek, bir Cabrio, bir Coupe, bir Sedan ve hatta bir StationWagon olarak kullanım amacı ve tipi değiştirilen araç konsepti.

VENTURİ: Karbüratör hava boğazındaki daraltılmış kısım. Havanın hızını artırarak vakum meydana getirir ve havanın içine benzin karışmasını sağlar.

VİTES KUTUSU: Sürücüye değişik hız seçenekleri sunar. Vites kutusunda birçok dişli çark bulunur. Bunların birbirleriyle değişik şekillerde çalışmaları sonucu, beş hatta bazen altı değişik hız elde edilir. Değişik yol koşullarında değişik kuvvet ve hızlar kullanıldığından bir otomobilde farklı viteslerin olması gerekir.

VİSKOZİTE: Sıvıların akmaya karşı gösterdikleri direnci anlatan terim. Örneğin kalın bir yağın viskozitesi ince bir yağın viskozitesinden daha fazladır.

VOLAN: Hareketini krank milinden alan düzenek

VTEC: Honda'nın Formula 1 teknolojisinden normal motorlara yansıttığı değişken zamanlı eksantrik mili kontrol sistemi, ki bu sistem motor hacmi başına güç oranlamasında rekora sahip.

VVT-I (Varible Valve Timing-Intelligent): Değişken zamanlı supap kontrol sisteminin Toyota patentli şekli. Motorun performansını artırır ve gereksiz yere yakıt tüketimini engeller.

WANKEL (ROTARY): Yaklaştığı duvarlarda patlama yaparak dev silindir bloğu içinde dönen yuvarlak kenarlı tek bir üçgen piston sisteminden oluşur.

WANKEL MOTOR: Rotorlu bir motor çeşidi. Üç kanatlı rotoru oval bir gövdede merkezden kaçık (eksantrik) olarak döner.

WHIPS: Arkadan gelecek kaza darbelerinde ön koltukları alttan ön yukarıya doğru kaydırarak, sürücü ve yanındakinin boynundan omuruna zedelenme ortaya çıkarmayan, salıncak hareketi içeren bir sistem.

Buji Bakımı Ve Temizliği

Bujilerin maksimum araçların 10 bin kilometre bakımında temizlenmesi, kullanım şartlarına göre 15 bin – 30 bin kilometre arası değiştirilmesi gerekmektedir
Ateşleme enerjisini yanma odasına taşı***** elektrotların arasında oluşan elektrik atlaması ile sıkışmış hava yakıt karışımını ateşleyen Bujilerin maksimum araçların 10 bin kilometre bakımında temizlenmesi, kullanım şartlarına göre 15 bin – 30 bin kilometre arası değiştirilmesi gerekmektedir.

Bujilerin ömrünü etkileyen unsurlar kötü yakıt ve motor sistemi ayarları olabilir. Genellikle araçların yaptığı teklemeler, artış gösteren yakıt sarfiyatı, geç hızlanma bujiden kaynaklanan sorunlar olabildiğinden bujilerin bakımı ve temiliği önemlidir.

Bujinizin bakıma veya temizliğe ihtiyacı olduğunu nasıl anlarsınız;

Bujilerde ki tırnak aralığı kontrol edilmeli, ayar bozuksa fabrika verilerine göre ayarlanmalıdır,

Bujiler söküldüğünde yağ birikintisi varsa yanma odasına fazla yakıt giriyor demektir,

Bujinin izolatör ucu, elektrotları ve gövdesinde kurum varsa karbüratör veya enjeksiyon ayarında bozukluk var demektir,

Buji elektrotları kaynamışsa ve üzerinde yabancı maddeler toplanmışsa, zamansız ateşleme sonucunda aşırı yükleme olmuş demektir,

Bujiler alınan darbe sonucu hasar görmüşse,

Buji değişimi veya temizliği sırasında dikkat edilecek hususlar;

Buji söküldüğünde silindirlere yabancı madde, toz, pislik gitesini önlemek için biraz gevetilip etrafının temizlenmesi,

Buji çok sıkı takılmış ise dişlilere gelecek şekilde yağlanması ve silindir kafasına zarar vermeden bujilerin sökülmesi,

Bujileri takarken bujinin ve motorun birbirine temas eden yüzeylerinin temizliği,

Gevşek takılan bujiler silindir kompresyon basınçlarını düşürdüklerinden motorun çekişini düşürür ve yakıt sarfiyatını arttırır,

Bujilerin önce elle sonra yeni bujiler için 90 derece eski bujiler için 30 dereceyle anahtarla sıkılması gerekmektedir. Konik yüzeyli bujilerde anahtarla sıkma derecesi 15dir.

Buji kablolarını temizlik esnasında kontrol ediniz, Buji kablolarında çatlak, yanma, sürtünmeden dolayı aşınma ve üzerinde yağ olmamasına özen gösteriniz,

Buji kablolarınının birbirine temas etmemesine ve gereğinden uzun olmamasına dikkat ediniz,

Aracınızın orjinal buji markasını kullanmaya devam etmeye özen gösteriniz,

Polen Filtresi Bakımı

aracınızın havalandırma sistemini etkilemiş polen, spor, toz, toprak ve sanayi dumanı gibi sistemin çalışmasını aksatacak pislik ve tortulardan kurtularak araç kabininin ısıtma, soğutma, havalandırma sisteminin bakımını yapabilirsiniz.

Araç kabini hava kanallarının filtresini sık sık temizlemeli ve belli aralıklarla değiştirmelisiniz. Polen alerjisi gibi alerjileri olan kişiler ile araç içinde sirküle eden havanın temizliği açısından bu filtrenin temizliği önem arz etmektedir.

Aracınız 2000 model veya daha yeni ise aracınız büyük ihtimalle kabin hava filtresi ile donatılmıştır, sürücülerin pek çoğu kabin hava filtresinin varlığından veya araçlarında olup olmadığından bile bihaber olduğundan bakımı aksatılan bu filtre ile tam temizlenemeyen havayı araç içinde solumak durumunda kalabilirler.Aracınızın donanımında kabin hava filtresi olup olmadığını aracınızın el kitabından öğrenebilirsiniz.Temizlenmeyen filtreler araç içersinde kokuya yol açabileceği gibi oluşabilecek tıkanıklarla aracın ısıtma/soğutma sistemine zarar verebilir.

Lastiğinizin Ömrünü Nasıl Arttırırsınız

Reklam Hava Basıncı

Uygun olmayan hava basıncı ileride tamiri mümkün olmayacak hasarların yanısıra, lastiğin düzensiz ve erken aşınmasına sebep olur. Hava basıncı lastik soğukken ölçülmeli ve mutlaka araç üreticilerinin belirlediği hava basıncı değerlerine uyulmalıdır.

Rot Ayarı
Aracınızın mekanik ve süspansiyon sistemlerindeki aksaklıklar nedeni ile direksiyon ve araç yönü aynı olmayabilir. Ön düzen bozukluğu sadece lastiklerinizde ekonomik kayba neden olmakla kalmaz aynı zamanda aracınızın süspansiyon ve döner aksamına da zarar vererek zaman içerisinde yüksek mekanik tamir ve bakım masraflarına yol açar.

Balans Ayarı
Jant ve lastiğinizin uygun olarak eşlenmemesi hızlı sürüş esnasında zıplama, vuruntu, salgı, yalpa gibi konforsuzluklar hissetmenize neden olacaktır.

Rotasyon (Yer Değiştirme)
Lastiklerinizin, araçta takılı oldukları her değişik pozisyonda değişik aşınma hareketlerine maruz kaldıklarıdan, periyodik olarak yerlerinin değiştirilmesi ömürlerini artıracaktır.

Diş Derinliği
Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli oldugu gibi, bir çok ülkede kanunen de yasaktır.

Yük Miktarı ve Yükleme Biçimi
Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap hatti) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına ; yanak,omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine ve hızlı aşınmasına sebep olur.Dengesiz yüklemeler de lastik ömrü üzerinde olumsuz etki yapar.

Fren Ayarı
Fren sistemlerinizi araç üreticisinin tavsiye ettiği aralıklarla kontrol ettiriniz. Ayarsız frenler,lastiklerde düzensiz ve hızlı aşınmalarına neden olur. Ani ve sert frenlemelerde kuvvet dağılımı lastiğe göre farklı olacağından, blok tipi aşınma olması ihtimali artar.

Araç Kullanım Şartlarına Uygun Lastik Seçimi
Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır. Araç Hızı Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığını yükselmesi sebebiyle sırt kauçuğu normale göre daha çok aşınma gösterir.

Lastik Eşlemeleri
Aracın tüm lastiklerinin aynı ebat ve yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır.

Yol ve İklim Şartları
Düzgün olmayan yol yüzeylerinde ve sıcak yaz aylarında lastik normale göre daha çok aşınma gösterir.

Lastik Performansı ve Ömürleri
Bu faktörlere ilave olarak araç kullanıcısının sürüş ve fren kullanım alışkanlıkları ile aracın bakım seviyesi gibi diğer faktörlere de bağlı olarak değişiklikler gösterebilir.

Kısa Kısa
Bozuk satıhlarda yüksek hız yapmayın,
- Uzun yola çıkarken ve araç yüklüyken hava basıncını 2 PSI artırın,
- Stepne lastiğinizin basıncını da düzenli olarak kontrol edin,
- Kışın diş derinliğinin 3 mm'den az olması çekişi olumsuz etkiler,
- Çivili kış lastiği kullanımı özellikle buzlu ve karlı zeminlerde üstün çekiş ve tutunma sağlamakla birlikte; kuru zeminde tam tersi etki yapar,
- Aracınızı uzun süre kullanmayacaksanız, aracınızı takoza alın,
- Lastiğinizi parlatmak için petrol ürünleri içeren deterjan veya cilalar kullanmayın. Su ve fırça kullanılarak yapılacak temizlik lastikteki kimyasalların koruyucu bir film tabakası oluşturmasına yardımcı olur,
- Aynı aks üzerindeki lastiklerdeki farklı hava basınçları, aracın düşük hava basınçlı lastik tarafına doğru çekmesine neden olur,
- Lastiğinizi kaldırım kenarlarına ve sivri yüzeylere çarpmaktan kaçının,
- Diş derinliği 1.6 mm ye düşen lastikleri mutlaka değiştirin,
- Karlı ve buzlu yollarda lastiğinizin hava basıncını 2-3 psi artırın. Bu şekilde karda ve buzda daha iyi bir çekiş elde edersiniz,Kullanmadığınız lastikleri şişirilmiş olarak depolamayın,
- Subap kapaklarını kapalı tutun,
- Kış şartlarında lastiklerinizin durumu ne kadar iyi olursa olsun; ani hızlanma ve ani frenden kaçının, daima aracınızı viteste sürün, mevcut lastik izlerini takip edin, önünüzdeki araçla her zamankinden daha uzun mesafe bırakıp, önce vites küçültüp, sonra kısa aralıklarla pompalayarak fren yapın,
- Lastiklerinizin havasını her zaman lastik soğuk iken tamamlayın,
- Kış lastikleri kullanımına karar verildiğinde tüm lastiklerin değiştirilmesi tavsiye edilir. En azından çeker akstaki lastikler değiştirilmelidir. Araç üreticisi firma farklı bir öneride bulunmadığı sürece, araçta kullanılan lastiklerin tümü aynı ebatta olmalıdır.

Motor Yağı Değiştirme

Aracınızın yağını kendiniz değiştirirerek, harcamalarınızı azaltabilirsiniz; bu, göründüğünden çok daha kolaydır
Aracınızın yağını kendiniz değiştirirerek, harcamalarınızı azaltabilirsiniz ve bu, göründüğünden çok daha kolaydır. Ancak araç bakımı söz konusu olduğunda, güvenlik herşeyden önce gelir. Yani bu konuda ister acemi, ister deneyimli olun, Uzmanların, bu işi yapmanın en güvenli ve etkin yolu hakkındaki tavsiyelerine uyun. Aşağıda bu tavsiyeler adım adım yer almakta.

İhtiyaçlarınız

Yaklaşık 5 litre motor yağı (motorunuza uygun viskozite, API performansı ve miktar için kılavuza bakınız.).

Yeni bir yağ filtresi birçok arabada, çeşitli boylarda ""çevirmeli"" yağ filtresi olarak kullanılır. (Motor yağı satış noktalarında aracınıza uygun tip ve boydaki filtreyi bulabilirsiniz.)

Boşaltım tıpası anahtarı ya da (doğru büyüklükte) çatal anahtar ve bir yağ filtresi anahtarı. Bazı motorlarda, satıcınızdan alabileceğiniz özel bir alete ihtiyaç olabilir.

En az 6-8 litre kapasiteli büyük bir boşaltım kabı ve bir huni.

Temiz bez parçaları, el temizleme sıvısı ve/veya tek kullanımlık lateks eldiven.

1. Adım - Yağınızı seçin
Kullanıcı kılavuzunuz, normal sürüş koşullarında tercih edeceğiniz belli bir yağ derecesi ve yağ değiştirmeden aracınızı kaç mil / km kullanabileceğiniz konusunda bilgi veriyor olmalıdır.

Ancak birbiri ardına yapılan kısa seyahatler, dur-kalk tipi trafik veya karavan ya da römork, hayatınızın olağan bir parçasi ise, motorunuzdaki ekstra lekelenme daha kısa aralıklarla yağ değiştirmeyi gerektirecektir.
Özel durumlar için kullanıcı kılavuzuna bakmayı ve tavsiyelere uymayı ihmal etmeyin.

2. Adım - Aracınızı hazırlayın
Aracınızın altına girmeden önce özel güvenlik tedbirleri için kullanıcı kılavuzunuza mutlaka bakın.

Asla aracınızı yükseltmek için kriko kullanmayın - bu kesinlikle fazla dengesiz olacaktır. Taşınabilir tekerlek rampaları bu iş için ideal ve çok daha güvenlidir. Tekerlek rampaları, aracı, tam da sizin altına girebileceğiniz kadar bir eğimle kaldırır. Rampanın kullanım şeklini dikkatle uygulayın, özellikle de güvenlik ile ilgili kısımlarını.

Zeminin düz olduğundan eminseniz, aracı, ön tekerlekler yükselecek şekilde rampanın üzerine sürün. El frenini çekin ve her iki arka lastiği tahta parçaları yardımıyla da kilitleyerek, aracın kaymasını / hareket etmesini engelleyin.
Aracınız manuel vitesliyse, birinci vitese; otomatik vitesliyse "Park" durumuna getirin.

Soğuk yağ, gerektiği gibi süzülmeyecektir; dolayısıyla, işe başlamadan önce yağın sıcaklığını arttırarak normal işlem sıcaklığına getirmek için, aracınızı sürün. Sonra motoru durdurun ve vakum oluşmasını engellemek amacıyla yağ dolum kapağını gevşetmek için, motor kapağını kaldırın. Bu, yağın alttan daha kolay boşalmasını sağlayacaktır.

3. Adım - Eski yağı boşaltın
Aracınızın altındaki yağ boşaltım tıpasını bulun. Motor / yağ karteri ya da alt panın arka alt kenarında olmalı.

Boşaltım pan / tepsisini boşaltım tıpasının altına ve hafifçe, arkaya doğru yerleştirin. Anahtarı kullanarak, tıpayı saat yönünün tersine, serbestçe dönene dek çevirin. Elle çevirmeye devam ederek tıpayı çıkartın. Bu noktada, yağa dikkat edin çünkü aniden boşalabilir ve hayli sıcak olması kuvvetle muhtemeldir. Tıpayı tepsinin içine düşürmemeye çalışın ama düşerse de sorun değil.

Not: Boşaltım tıpalarının çoğunda, conta yıkama parçası bulunur; bunu kaybetmemeye dikkat edin!

4. Adım - Yağ filtresini çıkartın
Yağ filtresini, filtre anahtarı ile saat yönünün tersine çevirerek gevşetin. Elle çevirmeye devam edin ve sıcak egzoza dokunmamaya dikkat ederek filteyi tamamen çıkartın.
Yağ filtresi yağla dolmuş ve biraz ağırca olabilir. Dikkatle aşağı indirip motordan çıkartın ve içini boşaltım tepsisine boşaltın.

Not: Bazı yağ filtreleri yatay yerleştirilmiş olup, gevşettiğinizde, 200 ml'ye kadar kirli, sıcak motor yağı sızdırabilir. Endişelenmeyin, bu normal, ama hazırlıklı olup, yanınızda pek çok emici bez parçası buldurun.

5. Adım - Yağ filtresini değiştirin
Bez parçasıyla motorun üzerindeki filtre yuvasının içi ve çevresini iyice silin.
Sonra yeni bir filtre alıp, parmağınızla, mühür vazifesi gören sızdırmaz contaya (filtrenin yuvarlak kenarı) ince bir tabaka halinde (yeni ya da kullanılmış) yağ uygulayın.
Yeni filtreyi dikkatle, ince yağ hattına oturtup, saat yönünde çevirerek yerleştirin.
Yerine oturdu mu, filtre, kolayca takılacaktır. Filtreyi elle sıkıştırın ama aşırı sıkı olmamasına da dikkat edin.

Yağ tıpasını ve bakır contayı temizleyip, hizalama, yerine takın.
Tıpayı elle çevirerek yerleştirin ve anahtar / kıskaç ile sağlamlaştırın. Yine aynı şekilde, fazla sıkı olmamasına dikkat edin.

6. Adım - Temiz yağ ekleyin
El frenini dikkatlice açın ve bırakın aracınız, rampadan aşağı arkaya doğru yavaşça ka***** yer hizasına gelsin. (Bu noktada motoru çalıştırmayın yoksa çeşitli hasarlar meydana gelebilir.)

Motorun üzerinde, genelde yağ tenekesi sembolüyle işaretlenmiş Yağ Dolum kapağını göreceksiniz. Kapağı açın ve motoru, doğru seviyeye kadar doldurduğunuzdan emin olmak için çubukla ölçerek, gereken yağ miktarıyla doldurun.
Kapağı yerine takıp, kenarlara akmış yağ varsa, temizleyin. Motor çalışır çalışmaz, yağ ışığı sönmelidir.

Motoru birkaç dakika çalıştırıp, kapattıktan sonra, yağ seviyesinin doğruluğundan emin olmak için çubukla bir kez daha ölçün. Bu aşamada, biraz daha yağ eklemeniz gerekebilir, bu normaldir.

Son olarak, öncekiler kadar önemli bir adım da, aracın altını sızıntı var mı, diye kontrol etmektir - özellikle, yağ filtresi ve boşaltım tıpasının altına bakın.

7. Adım - Kullanılmış yağdan kurtulun
Bitti mi sandınız? Henüz değil! En son ve bazı açılardan en önemli adım, aracınızdan boşalttığınız kullanılmış yağdan gerektiği gibi kurtulmaktır. Kullanılmış motor yağı, zehirli atık niteliğinde olduğundan çevreye zararlıdır ve güvenli biçimde atılması hayati önem taşır.

Kullanılmış yağı güvenli şekilde nasıl atabileceğinize dair, servisinize danışın. Servisteki teknisyenler bunu sizden alıp, dönüştürülmesi veya güvenli biçimde atılmasi için gerekeni yapar; ya da sizi başka alternatiflere yönlendirebilecek çözümler önerirler.
Her yağ değişiminin, tarih ve km. bazında yazılı kaydını tutun. Böylelikle bir daha ne zaman yağ değiştirmeniz gerektiğini daha kolay bilirsiniz.

Lastik Değiştirme

Hiç lastik değiştirmeniz gerekmedi mi? Şanslısınız! Ama araç kullanmaya devam ettikçe, patlak bir lastikle karşılaşma ihtimaliniz artacaktır ve yolun kenarında takılıp kalmaktansa, hazırlıklı olmak daha iyidir.

Daha önce patlak bir lastiği değiştirdiyseniz bile, temel bilgilerden başlamak iyi bir fikirdir.

İhtiyaçlar
Yedek lastik (iyi şişirilmiş olmasına dikkat edin)
Bijon anahtarı
Kriko
İş eldiveni
Yere sermek için muşamba, naylon ya da birkaç çöp torbası

Geceleyin lastik değiştirmek için:
Acil durum reflektörü / üçgen kedi gözü uyarı levhası
Işık kaynağı / lamba
Muhtemelen aracınızı alırken, bunların bir kısmı da beraberinde gelmiştir ama lastiğiniz patlamadan önce bunların arabanızda bulunduğundan emin olun.
 
Adım adım lastik değiştirme

1. Adım - Güvenli bir yer bulun
Lastiğiniz otoyoldayken patlayacak olursa, değiştirmeye kalkmayın, özellikle de yola yakın kenardaysanız. Otoyolun emniyet şeridinde duruyor olacağınız için, servisi çağırmanız yerinde olacaktır.

Daha tenha bir yoldaysanız, trafikten uzakta durmaya dikkat edin. Mümkünse, aracı viraj yerine, yolun uzun bir mesafe boyunca düz uzandığı bir noktada kenara çekmeye çalışın. Böylece trafiktekiler sizi daha kolay görür. Ayrıca yolun aşağı doğru eğimli bir noktasında değil, aynı hizada ilerlediği ve krikoyla arabayı yükseltirken sorun yaşamamak için de zeminin sağlam olduğu bir noktada durmaya özen gösterin.
İyi bir nokta bulunca aracı "park" durumuna (veya manuel vitesliyse, uygun vitese) getirip, el frenini çekin ve tehlike / uyarı farlarını yakın. Karanlıksa, uyarı amacıyla üçgen reflektörü de yerleştirin. Anahtarı kontaktan çıkarmanız gereklidir ama lastiği değiştirirken kaybetmemeye dikkat edin.

2. Adım - Aletlerinizi çıkartın
Muşamba veya naylon gibi bir malzemeniz varsa, bunu değiştireceğiniz lastiğe yakın bir yere serip temiz bir çalışma ortamı yaratın. Eldiveniniz varsa giyin. Yedek lastiği bulun, genelde arabanın bagajının alt bölmesinde olur. Ancak unutmayın ki bu, çoğunlukla geçici bir lastik olup, sizi en yakın servise götürmek ve orada, daha sağlam bir lastikle değiştirilmek üzere, "durumu kurtarma" amacıyla tasarlanmıştır. Yedek lastiğin tam nerede olduğu, kullanıcı klavuzunda yazar. Kriko da yedek lastiğe yakın bir yerde olacaktır. Bunları, eldivenler, (lazımsa) el feneri ve bijon anahtarı (çoğu kriko, aynı zamanda jantı çıkarma işlevini de görür), çalışma alanınıza taşıyın. Başlamaya hazırsınız.

3. Adım - Tekerlek bijonlarını çıkarmak
Bunu, araç halen yer hizasındayken yapmak, krikoyla yükseltilmişken yapmaya oranla daha kolaydır. Eğer lastiğin üzerinde bir jant kapağı bulunuyorsa, bilyelere ulaşmak için önce bunu çıkarmanız gerekir. Bunu, kriko sapının düz yüzeyini ya da tekerlek kilidini kullanarak yapabilirsiniz. Eğer özel jant kapağı veya kilit vidaları kullanıyorsanız, bunların nasıl çıkartılacağına dair kullanıcı kılavuzuna başvurun.

Bijonları çıkarttığınızda, bijon anahtarının uyan tarafını vidalardan birine yerleştirip saat yönünün tersine doğru çevirin. Bilyeleri bir iki tur çevirerek gevşetin ama tümüyle çıkarmayın. Tüm bijonları bu şekilde gevşetin.

Eğer bijonlar çok sıkıysa ve elle açamıyorsanız, anahtarın bir ucunu elle tutup diğer ucuna ayağınızla basmayı deneyin ama bunu yapmadan evvel, anahtarın bijonu tam kavradığından ve sağlam durduğundan emin olun. Ayrıca, sert bir nesneyi çekiç gibi kullanarak anahtara vurmayı ya da anahtarın ucuna bir parça boru takip uzatarak kuvveti arttırmayı deneyebilirsiniz.

4. Adım - Arabayı krikoyla kaldırın
Kriko kolunu, kriko üstündeki yuvaya takip saat yönünde çevirerek, krikoyu yükseltin. Arabanın tabanına değecek yüksekliğe geldiğinde, kriko noktasına (kullanıcı kılavuzunda söylendiği üzere, ön lastiğin arkasında ya da arka lastiğin önünde) yerleştirin. Sonra kriko kolunu saat yönünde çevirerek, aracı yerden yedi-on santim, tam da yeni tekerleği değiştirmeye yetecek kadar yükseltin. Yükselttikten sonra elleriniz ve ayaklarınızı aracın altına gelecek bir yere koymayın.

5. Adım - Tekerleği çıkartın
Bijonları kaybetmeyeceğiniz sağlam bir yere koyduktan sonra, tekerleği iyice kavrayıp dışa doğru çekin ve çıkartın. Yere yatay şekilde koyup, krikonun olduğu köşede arabanın gövdesi ya da süspansiyonunun altına gelecek şekilde yerleştirin. Böylece kriko kaysa bile, araba yine de destekleniyor olacaktır.

6. Adım - Yeni tekerleği takın
Yedek lastiği alıp, kenarlarından tutarak yerine yerleştirin. Her bir bijonu elle yerine takın. Bunları aracı yere indirdikten sonra sağlamlaştıracaksınız. Eğer aracınızda bijon yerine civata (çivi gibi) kullanılmışsa, tekerlekteki deliklerle janttaki delikleri hizaladıktan sonra ilk civatayı takın. İpucu - önce, en tepedeki vida veya civatayı takarsanız, işiniz kolaylaşır.

7. Adım - Arabayı alçaltın
Önce patlak lastikli tekerleği aracın altından çekin (bkz. 5. Adım) Krikoyu ters yöne çevirerek aracı yere indirin. Kriko ağırlıktan kurtulunca, krikoyu aracın altından çekin, kolu tamamen kapatıp kenara koyun. Anahtarı, bu sefer ters yöne çevirerek, önce bir vida, sonra diagonal olarak tam karşısına gelen bijon şekilde, tüm bijonları iyice sıkıştırın. Hepsini sağlamlaştırdıktan sonra, jant kapağını, önce bir kenarını yerleştirip geri kalanı eliniz veya yumruğunuzla yerine oturtacak şekilde takın.

8. Adım - Yola dönün
İşiniz bittikten sonra herşeyi toplayıp yola çıkın. Eğer geçici bir yedek lastik kullandıysanız, fazla hız yapmayın ve en kısa zamanda bunu kalıcı bir lastikle değiştirin - çoğu geçici lastiğin, belirli maksimum hız ve kullanım mesafesi limitleri vardır - kullanım kılavuzuna bakın. Ayrıca emin olmak için, bijonları da servis elemanına kontrol ettirmeniz iyi olur

Az yakıtla, çok yol nasıl yapılır?

Gaz pedalıyla dost olun!


Halk arasında ağızdan ağza dolaşan bir deyim vardır. Açıkçası bu yakıt tasarrufu yapmanın altın kuralını ortaya koyuyor. Kesinlikle tahmin ettiğiniz gibi; “Gaz pedalına altında yumurta varmış gibi bas”. Hız yapmak için gaz pedalının sonuna kadar basmaya ihtiyaç yok. Bunun için otomobili fazla zorlamadan hızlandırmak ve hızı korumaya çalışmak yeterli. Otomobiliniz enjeksiyonluysa yokuş aşağı inerken gaza basmayın; ilerlemek için yer çekiminden faydalanın. Bilindiği üzere yokuş aşağı inerken gaza basılmazsa enjeksiyonlu otomobiller yakıt tüketmiyor. Ancak yokuş inerken kesinlikle vitesi boşa atmayın ve kontağı kapatmayın. Vites boşa atıldığında motora yakıt girişi kesilmediğinden tüketim devam eder. Ayrıca motor kompresyonu ortadan kalkacağından otomobili durdurmak güçleşir. Kontak kapatıldığındaysa fren sistemi çalışmadığı için yapılacak yakıt tasarrufuna karşılık ciddi kazalarla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Yokuş çıkarken az yakıt tüketmek için yüksek viteste tam gaz yapmaktansa daha düşük viteste yarım, hatta çeyrek gaz yapmak daha doğru olur. Hız sınırlarına uymaya ve gereğinden fazla hızlı gitmemeye gayret edin. 90 km/s'den sonraki her 1 km/s artış yakıt tüketimini yüzde 1 oranında artırır. Saatte 120 km hızla giden bir araç 80 km/s hızla giden bir araca göre yüzde 25 daha fazla yakıt tüketir. Ayrıca yakıt tüketimini artıran "saldırgan" sürüşten kaçının; ancak az yakıt tüketmek için çok düşük devirlerde de sürekli yol almaya çalışmayın. Çok düşük devirlerde kullanılan bir otomobilin motoru daha çabuk yıpranır; bu da yakıt tüketimini azaltarak yapılan tasarrufun tamir ve yedek parçaya verilmesine neden olur.

Rölantide ısıtmayın!

Motoru rölantide ısıtmak yakıt tüketimini artırır. Motoru çalıştırıp hemen yola çıktığınızda yaptığınız birinci kilometre sonunda otomobilin yaktığı yakıt üç dakika rölantide çalışarak yaktığı kadardır.
Yapılan bir teste göre 1.6 litrelik motor taşıyan kompakt sınıftaki bir otomobil 0 (sıfır) derece hava sıcaklığında marşa basıldığı andan 10’uncu kilometrenin sonuna kadar yaklaşık 4 litre yakıt tüketiyor. Motor normal çalışma sıcaklığına dört kilometre yol katedildikten sonra ulaşıyor ve tüketim fabrika verilerine yakın hale geliyor. Bu nedenle özellikle soğuk havalarda kısa mesafelerde otomobil kullanmak yerine yürümeyi tercih edin.

Doğru viteste ilerleyin!

Birinci vites otomobile hareket vermek için tasarlanmıştır. Uzun süre bu viteste gidilirse yakıt tüketimi anormal miktara yükselir. Vites değiştirirken motorun üst devirlere çıkarmaktan kaçının. Her motorun maksimum devir sayısı ve en verimli çalıştığı devir aralığı vardır. Bu devir otomobilden otomobile değiştiği için teknik verilerine bakarak ya da servislere danışılarak öğrenilebilir. Teknik verilerde "maksimum tork" adı altında görülen değer genellikle motorun en verimli çalıştığı ve az yakıt tükettiği devirdir. Otomobilden otomobile değişmekle birlikte genellikle 2000-4500 d/d aralığında olan maksimum tork devrinde kalacak biçimde vitesler değiştirildiğinde yakıt tüketimi önemli ölçüde azalacaktır.
Ancak hiç bir zaman fabrika verisi olarak açıklanan yakıt tüketimine ulaşmayı hayal etmeyin. Çünkü bu veriler 90 km/s hızda, rüzgarsız ortamlarda tespit edilen verilerdir.

Otomobili yol ve trafik koşullarına uygun kullanın. Ne kadar kararlı ve sakin otomobil kullanırsanız o kadar az benzin tüketirsiniz ve otomobiliniz de o kadar az yıpranır. Otomobili akan trafiğin hızına uygun kullanın. Aksi kullanım sürücünün ani frenaj ve ani hızlanmalara ihtiyaç duymasından ötürü yakıt tüketimini artırır. Önünüzdeki araçla yeterli takip mesafesi bırakın. Sık sık şerit ve hız değiştirmekten kaçının. Yavaşlamak gerektiğinde, örneğin kırmızı ışığa yaklaşırken hızı koruyup ani frenle durmak yerine ayağınızı gazdan çekerek otomobili motor kompresyonuyla yavaşlatıp hafif frenle durmak yüzde 15-20 oranında daha az benzin tüketmenizi sağlar.

Otomobilinizi hafifletin

Otomobilinizin üzerine monte ettiğiniz eşya yüklü portbagaj 100 km mesafede 2 litre, boş portbagajsa otomobilin aerodinamik yapısını olumsuz etkileyeceğinden yakıt tüketimini ortalama 0.5 litre artırır. Hız büyüdükçe hava direnci o oranda artacağı için portbagaj kullanıldığında yavaş gitmek göreceli olarak yakıt tasarrufu sağlayabilir. Otomobile fazladan takılan aynalar, süsler, o otomobil için özel olarak üretilmemiş spoylerler ve benzeri hava tutucu herşey aracın aerodinamik yapısını etkileyerek yakıt tüketimini artırır. Açık camlarla yolculuk yapmaksa neredeyse otomobilin iç mekanının bir paraşüt görevi görmesine sebep olur. Açık camlar şehir içi ya da şehir dışı yolculuklarda yakıt tüketimini 100 km'de en az 0.3 litre artırır; ancak camları kapatıp, varsa klimayı açmak da çözüm değildir; çünkü klima havanın sıcaklığına ve kullanılan kapasiteye göre yakıt tüketiminin 0.5-1 litre arasında artmasına neden olur. Unutmadan otomobilinde gereksiz yük bulundurmayın. Otomobilde bulunan her türlü ağırlık yakıt tüketimini olumsuz yönde etkiler. Tüketim artışı motor gücü düşük olan araçlarda daha belirginleşir. Standart bir otomobilde her 100 kg fazlalık için 100 km'de 1 litre tüketim hesaplanabilir. Bu nedenle otomobilde taşınan gereksiz eşyaları boşaltmakta yarar var.

10 ipucu

1- Aşırı hız yapmayın, yüksek devirlerde otomobil kullanmayın.
2- Ani kalkıştan ve frenden kaçının.
3- Yokuş aşağı inerken gazdan ayağınız çekin; vitesi boş atmayın, kontağı kapatmayın
4- Fazla ağırlıklardan kurtulun.
5- Aerodinamik yapıyı bozan eklentileri sökün.
6- Hava filtresini sık sık değiştirin.
7- Lastiklerinizi sık sık kontrol edin, hava basınçlarını fabrika verilerinde tutun.
8- Hız sabitleme sistemini sadece düz yollarda kullanın.
9- Uzun süre hareketsiz duracaksanız motoru kapatın, rölantide çalıştırmayın
10- Yaz aylarında klimayı ihtiyaç duydukça kullanın. Yolculuk boyunca sürekli açık tutmayın

 
Oto Logoları ve Anlamları

200px-Honda_2.jpg

HONDA : Honda Başlıca ürünleri otomobil, kamyon ve motorsiklet olan bir Japon otomotiv markasıdır. markanın ısmı kurucusunun soy ısmınden gelmektedır. Sohiciro Honda ve Taico Fujisawa.. Amblemın anlamıysa bılınmemektedır.

200px-Rover_1.jpg

ROVER : Rover (MG Rover Grubu) Birmingham`da yer alan Britanyalı otomobil üreticisiydi. Nisan 2005`te borcundan dolayı iflas etti. Temmuz 2005`te Çinli Nanjing Otomobil Grubu tarafından satın alındı, fakat henüz üretime tekrar başlanmadı.

200px-Hyundai-logo-big.jpg

HYUNDAI : Hyundai, Güney Koreli otomobil üreticisi ve çelik sanayicisi firmadır. Kore dilinde Hyundai şimdiki zaman, asri zaman anlamındadır. Hyundai, aralarında inşaat müteahhitliği, otomobil, gemi yapımı, sigortacılık, elektronik, lojistik de bulunan pekçok alanda etkinlik göstermektedir.
Kore dilinde Hyundai şimdiki zaman, asri zaman anlamındadır


tircisemh6yq.jpg

SCANIA : tır, kamyon, otobüs ile deniz ve endüstriyel motorları üreticisi firmadır. Tüm dünyaya yayılmış fabrikaları ile özellikle ağır dizel motor üretimi sektöründe önemli markalardan biridir.
Anka kafası
Isveç araba yapımcısı amblemde vatan severliğini ortaya çıkartıyor. Amblemde, firmanın merkezinin bulunduğu Schonen eyaletinin amblemindeki taç giymiş "anka" kafasına yer veriliyor.



Custlogo_ALFA_ROMEO.jpg
ALFA ROMEO: asaletin simgesi
Alfa Romeo amblem tasarımı, Italya'nın Milano şehri ile ülkenin soylu ailesi Viscontietrafına dönüyor... Kırmızı haç soyluluğu, beyaz zemin halkı ve köylüleri simgeliyor. Taç giymiş engerek yılanı ise soylu Viscoti ailesi'nin armasından alındı.



fiat-logo.jpg
Fiat%20Logo.jpg
FIAT:özüne dönüş
Fabrica Italiana Automobili orino. Gerçek ismi uzun olduğu için firma sahibi kısaltmayla firmanın marka ambleminioluşturdu. basit amblem 60 yıl aradan sonra 1990 yılında defne ağacı çevreli daire içine yerleştirildi. Amblem firmanın uzn geçmişini ve spor alanındaki başarılarını simgeliyor.

MAZDA_new_logo_BW.jpg

MAZDA:Mahkeme kararıyla yeni amblem
Renault'a büyük benzerliği nedeniyl, açılan davayı kaybeden Japon araba üreticisi Mazda, yeni bir amblem oluşturmak zorunda kaldı. Mazda, kanatlarını açmış bir kartal figürünü amblem olarak kullanıyor.



jaguar_logo.jpg
JAGUAR:Hızlı kedi
araba ve kedi. Güç ve zariflik. Jaguar, arbalarındaki zıplayan kedi figürünü, meydana gelebilecek kazalarda, yayaların yaralanma riskini azaltmak içn değiştirdi. Firma, ürettiği yeni modellerine jaguar yerine, jaguar resimli bir plaket monte ediyor.


ferrari_logo.png
FERRARI: Hediyelik beygir

Italyan kontesin 1923 yılında firma kurucusu Enzo Ferrari'ye hediye ettiği at maskot, Ferrari'nin amblemini teşkil etti. Amblemdeki ana renkler sarı ile kırmızı, firma sahibinin yaşadığı komşuşehir Modena'yı ve yarışa olan sevgiyi simgeliyor.

 
RENAULT:Kübist baklava şekli

Renault baklava şeklinin bulunuşu 30'lu yıllara dayanıyor.Amblem klasik ve durgun şekli ile geleceği simgelyor. 1992 yılında küçük değişiklerle, şu an bütün Renault'larda kullanılan yeni bir tasarım yapıldı.



PEUGEOT:Aslanın gücü

Peugeot'un asli işi testere ve tEstere levhalarıYDI. Bir aslan gibi "güçlü"sloganıyla satılan bu ürünlerdeki aslan amblemini Fransızlar, daha sonra ürettikleri arbalarda da kullanmaya başaldı.



MERCEDESBENZ

Daimler Chrysler ile ortak calısıp bir araba yapan CARL BENZ” isim bulamayınca bir tek kızı olan MERCEDES-BENZ”in ismini bu arabaya verir.
MERCEDES:hırsızların en çok rağbet gösterdiği bir figür
dünyada en çok tanınan markalar arasında yerini alan Mercedes'i, üç ayaklı yıldız figürü, markanın kara, hava ve sudaki,gücünü tanımlıyor. mercedes ambleminin mucidi Daimler. Mercedes emblemi, dünyada en çok tanınan marka olmanın yanı sıra en çok çalınan figür olarakta ilk sırayı alıyor



CITROEN

ismi ne demek bulamadım. Logosunun çok enteresan buldugum bir hikâyesi var.
Cıtroeni yapan bu kişinin asıl amacı o zamanlar mercedes gibi büyük firmalara kafa tutmakmış. Sırf bunun için yaptıgı arabada çok sıradışı özellikler varmış. Adam öyle bir yapmışki mesela yaptıgı otomobilin 4 tekerleginden herhangi biri çıkarılınca araba diger 3 tekerlek üzerinde çok rahat bir şekilde hareket edip yoluna devam edebiliyormuş.(Gercektende su an kullanılan citroenlerin 3 teker üzerinde bile ilerleyebildigi söyleniyor. Hatta İstanbulda citroeni olan biri herkesin gozu onunde denemiş bunu. Ama ben inanmadım)Neyse ayrıca bu arabanın muciti yaptıgı arabasının maksimum hızdayken bile virajın sertligi ne olursa olsun hiçbir virajda hiçbir şekilde kesinlikle savrulmayacagını idda ediyormuş. Ve öyleki söyledigi o maksimum hızda diger otomobil şirketlerinin arabalarının savrulmaması imkânsızmış.(mercedes bile savruluyormuş). Ardından bu adam soyledigi o maksimum hızda arabasını savuran biri olursa o kişi arabadan sağ çıktıgı takdirde o kişiye bedava araba yapıp verecegini de idda edip herkesin dikkatini çekmeyi başarmış. Bu derece guveniyormuş yaptıgı arabaya. Vel hâsıl kelam epey bir insan denemiş ama savurmayı başaramamış hiçbiri. Sonunda bu adamın oglu denemeye karar vermiş. Oglu da askeriyede ÇAVUŞMUŞ. Adamın oglu denemiş ve savurmayı başarmış. Ama sonuçta savrulmanın etkisiyle çok feci şekilde can vermiş. Adam gunlerce uzulmuş aglamış. En sonunda oglunun anısına oglunun askeriyedeki rütbesi neyse artık( çavuş) rütbesinin işaretini bu arabaya logo yapmış . Fransızların çift açılı çavuş amblemi, daha önce başka bir Citroen ürünü olan dili çarklarda kullanılıyordu... 1919 yılında arba yapımına başlayan Fransızlar, ürettikleri ilk arabalarında da çift açılı amblemi kullanmayı uygun buldular



OPEL

kurucusu “ADAM OPEL”in ismidir.
Opel, öncelerisadece dikiş makinaları üretiyordu... 1899 yılında araba üretmeye başlayan Opel, ambleminde tekerlek içinde şimşeğe yer veriyor. Amblemdeki tekerlek güveni, şimşek ise hızzı simgeliyor



SUBARU

Japon yıldızı
Subaru'nun amblemi, 6 Japon araba üreticisinin birleşmesi ile ortaya çıktı. Oval içindeki 6 yıldız, bir araya gelen firmaları sembolize ediyor.



BMW

Bayern Motor Werken. Yani Bayern Motor Waken demek Bayern Motor Sanayi
Sadece fabrikanın isminin baş harfleri verilmiş.

BMW'nin amblemindeki mavi beyaz renkler, Almanya'nın Bavyera eyaletinden geliyor. 1929yılından bu yana uçak ve motoru üreten BMW, amblemdede üretime uygun lastik içinde dönen pervane figürüne yer veriyor... daha sonra araba üretimine başlayan BMW arabalarındada aynı amblemi kullanmayı tercih etti.



AUDI

Amblemdeki dört yüzük araba birliği için bir araya gelip ittifak kuran dört firmayı simgeliyor. Audi ismi, firmanın eski yöneticilerinden olan mühendisAugust Horch tarafından verildi... Markaya kendi ismini vermeyen Horch, Latince'deki karşlığı olan Audi'yi buldu.



FORD

kurucusu HENRY FORD un ismidir.
Mavi plaka üzerine süslü püslü harflerle yazılı Ford, nostaljik bir geçmişi anımsatıyor. 1903 yılından bu yana kullanılan Fordd ambleminde, geçici bir süre için Köln Katedrali'nin silüeti yer almış.



Vw amblemi Porsche mühendisi Franz Xaver tarafından bulundu. Ekim 1948 yılından bu yana markanın iki harfi Almanya'nın Wolfsburg şehrini şereflendiriyor.



TOYOTA

Müşterilere sevgiler
Japon firmanınn kurucusu Kirchiro Toyoda, 1937 yılında üçlü elips kombinasyonu ile güçlü markasının amblemini oluşturdu.Elipsler, araba ile müşteri rasındaki sıcaklığı, ekip ruhunu ve modernizasyonu temsil ediyor.



VOLVO

isveç'in savaş tanrıçası Volvo arabalarını, Isveç'in çeliğini sembolize eden daire ve ok süslüyor.Amblemin yaratıcısı, demir silahlarla donatılmış savaş tanrısı Merih'i simgelediği figürde, aynı zamanda markanın sağlamlığına işaret ediyor.



Ispanyol'un S'si ilham verdi.
90'lı yılların başında VW ile birleşmesiyle Ispanyol araba yapımcısı, VW amblemin üstüne prestij, ilericilik ve dinamikliği simgeleyen büyük S harfini yerleştirdi.


PORSCHE:Suebyalı'nın gururu
Porsche amblemi, 1952 yılından bu yana Suebya milliyetçiliğini öne çıkartan simgelere yer veriyor... Amblemdeki siyah at, Almanya'nın Stuttgartşehrinin armasından. Geyik boynuzu ilekırmızı-siyah çizgiler ise almanya'nın Württemberg köyünün flamasından alıntı.




NISSAN: Güneş ve dürüstlük
Markanın, daire içine yazılmış ismi, güneşin doğuşu ile Japon bayrağındaki beyaz zemin içindeki kırmızı noktayı simgeliyor.Amblem, dürüstlüğü ve samimiyeti sembolize ediyor.



MITSUBISHI:Samurai erdemi
Üç kanatlı baklava şeklindeki amblemde, Samurai armasından esinlenilmiş. firmayı kuran iki Japon aile, tercih ettikleri amblemin sorumluluk bilincini, centilmenliği ve cemiyetler arası uyumu simgelediğine işaret ediyor.




ROLLS ROYCE:
Sevimli emilyLüks marka Rolls Royce'un kaputundaki zarif şekil 1911 yılından geliyor. Şekil, tasarımcının sevgilisini temsil ediyor. Orijinal adı "Spirit of ecstasy"(yeniliğin ruhu). Şekle, halk dilinde "emily" adı verildi.






CHRYSLER: Yeni arabalara eski tasarım
Firmanın kurucu ve sahibi Walter Chrysler'in isteği üzerine, 1998 yılından sonra üretilen Chrysler modellerine 20'li yıllardaki eski amblem takılmaya başlandı.amblemdeki daireler lastiği, şimşekler ise hızı simgeliyor.

SAAB:Anka kafası
Isveç araba yapımcısı amblemde vatan severliğini ortaya çıkartıyor. Amblemde, firmanın merkezinin bulunduğu Schonen eyaletinin amblemindeki taç giymiş "anka" kafasına yer veriliyor.





LANCIA:Mızraklı amblem
Direksiyon ile bir bayrak Italyan arabası Lancia'nın bütün zarifliğini ortaya çıkarıyor. Mızrak şeklindeki amblemin, firmanın kurucusu, yarışçı Vinceno Lancia'nın soyadı ile ilişkili. Italyanca Lancia'nın Türkçe karşılığı mızrak anlamına geliyor.




SUZUKI: Logosu için yarışma düzenlendi.

Suzuki amblemi,300 güzel sanatlar akademi öğrencisini katıldığı bir tasarım yarışmasıyla ortaya çıktı.Firma yetkilileri, "Uzlaştırıcı" buldukları büyük "S" harfini,yüzlerce amblem arasından seçti. Amblem, 1961 yılından bu yana Suzuki markasını temsil ediyor.


SKODA
Çek sembolü. Skoda'nın daire içindeki kanatlı ok, hayal eymeyi, itina göstermeyi, hız ve ilerlemeyi sembolize ediyor. Firma, kullandığı amblemle, bütün arabaların bu vasıflara sahip olduğunu göstermek istiyor.


MASERATI
Maserati kardeşlerin doğduğu Bologna'da bulunan fıskiyeli havuz logoya ilham vermiş. Rönesans döneminden kalma havuz, denizlerin tanrısı Neptün'e ithaf edilmiş. Neptün'ün sembolü üçlü çatal da logo olarak seçilmiş.

 
Geri
Üst