japon12
New member
- Katılım
- 26 Mar 2008
- Mesajlar
- 1,786
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

OSMANLI TUĞRASI
1- Tuğranın etrafındaki güneş motifi,
padişahın güneşe benzetilmesinden ileri gelir
2- II. Abdülhamit'in tuğrası
3- Sorguçlu serpuş: Osman gaziyi ve tahtı temsil eder
4-Yeşil Hilafet sancağı
5- Süngülü tüfek: Nizam-ı Ceditle birlikte Osmanlı ordusunun asıl silahı olmuştur
6- Çift taraflı teber
7- Toplu tabanca
8- Terazi: şeşper ve asaya asılıdır, adaleti temsil eder.
9- (Üstte) Kuran-ı Kerim. (Altta) Kanunnameler.
10- Nışan-ı al-i imtiyaz: Devlet adına faydalı işlerde bulunmuş ilim adamları, idareci ve
askerlere veriliyordu.
11- Nışan-ı Osmani: Sultan Abdülaziz Han tarafından 1862'de ihdas edilmiş olup, devlet hizmetinde üstün başarı sağlayanlara verilirdi.
12- Asa ve şeşper
13- Çapa, Osmanlı denizciliğini temsil eder.
14- Bereket boynuzu
15- Nışan-ı iftihar
16- Yay
17- Mecidi nişanı
18- Borazan, modern mızıka takımının kullandığı çalgı aletidir
19- Şefkat nışanı, 1878'de
II. Abdülhamit Han tarafından ihdas edilmiş olup; savaş zamanında, büyük
afetlerde devlete, millete hizmet eden kadınlara verilirdi.
20- Top gülleleri (Bazı armalarda bulunmuyor.)
21- Kılıç
22- Top, topçu ocaklarını temsil eder.
23- El siperlikli tören kılıcı: bu kılıç klasik Türk kılıcı olmayıp, o devirdeki subaylar tarafından kullanılırdı.
24- Mızrak.
25- Çift taraflı teber, orduda üst düzey görevliler tarafından
üstünlük sembolü olarak kullanılmıştır.
26- Tek taraflı teber (balta)
27- Bayrak
28- Osmanlı sancağı
29- Mızrak: Son dönem mızraklı süvari alaylarını remzeder
30- Kalkan, Ortasında stilize edilmiş bir güneş motifi var.
12 yıldız: Rivayete göre bu 12 yıldız 12 burcu
temsil eder. Güneş bu burçlar üzerinde hareket eder.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------

Tuğra Osmanlı sultanlarının gözalıcı kaligrafik nişan veya arması, bir çeşit imzasıdır. Sultanın ve babasının adını ve çoğunda el muzaffer daima dua ibaresini içerirdi. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman’ın tuğrasında “Süleyman şah bin Selim şah han el-muzaffer daima” yazmaktadır. “bin” “oğlu” demektir. Tuğra bizatihi sultan tarafından yazılmayıp nişancı veya tuğrakeş veya tuğranüvis denilen görevlilerce yazılırdı. Sultanın mühürlerine de kazılmıştır. En eski Osmanlı tuğrası ikinci Osmanlı sultanı Orhan Gazi’ye aittir. Birinci sultan Osman Gazi’ye ait bir tuğraya günümüze dek hiçbir yerde rastlanmamıştır. Bu nedenle 36 Osmanlı padişahı ama 35 Osmanlı padişah tuğrası vardır. (Ancak duyumlarımıza göre Osman Gazi’ye ait bir tek sikke (para) bulunmuştur ve bunda "Osman bin Ertuğrul bin Gündüz Alp" ifadesi yer almaktadır).Tuğralar, Osmanlı devletinin kuruluşundan yıkılmasına kadar çok çeşitli yerlerde kullanılmış, hat sanatında bir kol olmuş ve resmi görevini tamamladıktan sonra tarihe mal olmuştur (1). Halen hat sanatını icra edenlerce sanatsal amaçlı olarak yaşatılmaktadır.
Önceleri fermanlar gibi pek çok resmi evrak üzerine resmiyet kazandırmak için çekilen tuğra daha sonraları hükümdarlık (hanedan) sembolü olarak paralar, bayraklar, pullar, resmi abideler, resmi binalar, camiler ve saraylarda da kullanılmıştır.
Tuğra Türklere özgüdür. Tuğranın şekli kendine mahsustur. Ne herhangi bir şey tuğraya benzer, ne de tuğra herhangi bir şeye. Her tuğrada bir yandan alışılmış tuğra şeklini korumak, diğer yandan her sultanın künyesini bu şekille barıştırmak. Zor sanat. Orhan Gazi’den Sultan Vahideddin’e kadar tekrarlanan ve değişen parçalarla tuğraların evrimini izlemek çok ilgi çekicidir. Tuğra simgesel anlamı ile belgelerin başında yer alır, sonunda değil...(2)
Tuğra kelimesi Osmanlıdan önceye dayansa da ve yine tuğra benzerleri daha eski Türk devletlerinin belgelerinde kullanılsa da Osmanlı tuğralarının kendilerinden öncekilerle isim benzerliği dışında ortak yanı pek yoktur. İlk Osmanlı tuğrasının sahibi Orhan Gazi’nin tuğrasında yazılı Orhan ve Osman kelimelerinin yazılış şekli kendinden sonra gelen tuğraların iskeletini oluşturmuştur.
Tuğralar bir arma olarak olgunlaşmış halini aldıktan sonra hattatlar sanatsal boyuta geçerek hep daha güzelini yazmaya çalışmışlardır. Sanatsal tuğra tabloları halinde padişah tuğraları dışında yakın zamanlarda Kur’an-ı Kerim’den ayetler, hadisler, dualar, şahıs isimleri vb. de yazılmıştır.
Bir padişahın tuğrası kabul gördükten sonra saltanatı boyunca içeriği değişmezdi. Ancak farklı ellerden farklı çıkan tuğralar da elbet olurdu. Bir Osmanlı belgesinin tarih tesbitinde, varsa üzerindeki tuğranın sahibinin bilinmesi çok yardımcı olur. Hatta tuğradaki nüanslar tarih aralığını daha da kısaltır.
Tuğraların okunabilmesi tüm Osmanlı tuğralarının bir araya getirilmesi ile mümkün olmuştur. Bu meyanda Suha Umur’un çalışmaları takdire şayandır, eseri bize yol göstermiştir, kendisini en iyi dileklerimle zikrediyorum.
TUĞRANIN BÖLÜMLERİ
1- Sere (KürsüOsmanlı Tuğrası Hakkında Birazcık Bilgi Tuğranın en altında bulunan ve asıl metnin yazılı bulunduğu kısımdır.
2- Beyze’ler (Arapça: yumurtaOsmanlı Tuğrası Hakkında Birazcık Bilgi Tuğranın sol tarafında bulunan iç içe iki kavisli kısımdır.
3- Tuğ’lar: Tuğranın üstüne doğru uzanan “elif” harfi şeklindeki uzantılardır. Her zaman elif değillerdir. Bazen harf de değillerdir. Yanlarında yer alan flama şeklindeki kavislere “zülfe” denir.
4- Kollar (hançereOsmanlı Tuğrası Hakkında Birazcık Bilgi Beyzelerin devamı olarak sağa doğru paralel uzanan kollardır.
Bazı tuğralarda sağ üst boşlukta ilgili padişahın “mahlas”ı da görülür.
