Osmanlı torunu

_KarabaS_

Banned
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
143
Reaction score
0
Puanları
0
Osmanlı torunu


"Bir taraftan terör saldırıları, bir yandan cinsel saldırılar. Hüseyin Üzmez'in 14 yaşındaki kızla olan ilişkisinin yarattığı dalgalanmayı hatırlatıyorum. Lakin; Hüseyin Bey; tam bir Osmanlıdır. Dedelerinin yolundan gider. Bunlar 5 yaşındaki padişah kızını bile vezire nikahlamışlar; bunu 13 yaşındayken gerdeğe sokmuşlardır.
İnanmayan Necdet Sakaoğlu'nun yazdığı Osmanoğulları'nın Ünlü Kadın Sultanları isimli kitaba baksınlar.
Padişah 3. Ahmed'in kızı olan Fatıma Sultan 1704 yılında doğdu. Fatıma 5 yaşına gelince babası 3. Ahmed onu, silahdarı Ali Paşa ile nikahladı. Büyük şenlikler yapıldı. Yatsı namazından sonra Ali Paşa; Fatıma Sultan'ın oturtulduğu odaya, yani 'gerdek'e girdi.
Fakat bu nikah suri yani sözde idi. Bu yüzden de Fatıma Sultan'ın dadısı onu yalnız bırakmamıştı. Fatıma Sultan 12 yaşındayken; Ali Paşa savaşta şehit düştü.


Dul kalan Fatıma Sultan'ı bu kez Nevşehirli İbrahim Paşa'ya verdiler. 13 yaşında olan Fatıma Sultan'ın kocası 50 yaşını aşmıştı. Fakat; bu evlilik; eskisi gibi suri, yani sözde değildi. Damat İbrahim Paşa ile Fatıma Sultan'ın gerdeği fiili idi... Damat İbrahim Paşa'nın 13 yaşındaki Fatıma'ya; 'Ömrümün tacı, gözümün nuru, sultanım, meleğim!' diyordu.
İşte böyle... Bu küçük yaştaki kızlarla evlenmeye çalışanların Osmanlı hayranı olmaları boşuna değil. Bizim Yeni Osmanlıcılar işte o zihniyeti yeniden yaşamaya uğraşıyorlar.



--------------------------------------------------------------------------------


Ankara'daki miting
Bugün Alevi Bektaşi Federasyonu Ankara'da bir miting yapıyor. Alevilerin isteklerini hükümete duyuracaklar. Duyuracaklar ama hükümet, Yedi Uyurlar konumunda; uyanacak gibi de değil... Biz de buradan konuyla ilgili olarak Erzincanlı Daimi Baba'nın bir deyişini aktaralım.
Göremiyor isem gerçek varlığı
Sünni'yisem Alevi'ysem ne çıkar
Sanat edindiysem sahtekarlığı
Sünni'yisem Aleviysem ne çıkar
Daimi'yim nefse galip olmazsam
İlme fazilete talip olmazsam
Ele dile bele sahip olmazsam
Sünni'yisem Alevi'ysem ne çıkar

--------------------------------------------------------------------------------


Mehmet Akif de içkiden mi öldü?
Son zamanlarda Atatürk'ün hayatı üzerindeki tartışmalar yeniden alevlendi ve kendisinin siroz hastalığından ölmesi de içki içmesine bağlandı. Biliyorum ki çoğunuzun aklına şu meşhur türkü geliyor: 'Ağlayan gülmedi mi/Gözyaşın silmedi mi/ rakı içen öldü de/Su içen ölmedi mi'
Lakin, onlar, her fırsatta Atatürk, içki ve siroz arasında bağ kurup propagandayı sürdürüyorlar.
İçkiyle ölümü birleştiren bu kötü niyetli yaratıklara sanki ilahi bir cevap taaa o zamanlarda verilmişti. Bu cevap da rahmetli ozanımız Mehmet Akif Ersoy'dur.
İstiklal Marşı'mızın sözlerini de yazan Mehmet Akif Ersoy, devrimlerin başlamasından sonra Mısır'a göç etmişti. Orada hastalanınca Türkiye'ye döndü ve 1936 yılında Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Mehmet Akif Ersoy, içki içmeyen bir insandı.
Lakin; hastalığı sirozdu...
Yani; iki sene sonra Atatürk'ü bizlerden alacak olan o bela, Mehmet Akif'i de koparıp almıştı.
Demekki siroz, içki içenlere özgü bir hastalık değil...
Diyorum ki, ulu Tanrı; bu gericilerin ileride böyle dedikodu edeceğini bildi de acaba Mehmet Akif'i kurban olarak mı seçti? Sırf yobaz takımına bir örnek vermek için... Hem de kendilerine bayrak yaptıkları bir isim ile...
Her yerde ilahi işaretler arayan bu güruhun Mehmet Akif'in sirozdan ölmesinden de ilahi neticeler çıkarmasını bekleriz ama ne gezer. Bunlar ilahi neticeyi, ancak ceplerini dolduracakları konularda hatırlarlar...
Rıza Zelyut http://www.bozok.org/modules.php?name=News&file=article&sid=7320
 
Geri
Üst