demilles
New member
Hiç bilmediğiniz yerlerde ve belkide hiç tanımadığınız kişiler tarafından bekleniyormuşsunuz gibi bir his doğar mı hiç içlerinize? Bir yer vardır gitmeniz gereken lakin siz o yerin nerede olduğunu ve nasıl gidileceğini bilmeden beyninizin ortasına çakılmış bir marangoz çivisi gibi taşırsınız orayı içinizde... orası cennet gibidir... orda huzur vardır orda gerçek insanlar yaşamaktadır.. bahçelerinde muhabbet gülleri yeşermekte, derelerinden saflık temizlik akmaktadır böyle oğul oğul... elinizi uzatsanız tazecik sevinç meyvelerini toplayacağınız yüklü dalları vardır ağaçlarının.. kuşlarla orkestra kurup birde ağustos böceklerinin seslerini eklediniz mi benim diyen senfoni orkestralarına taş çıkartabilecek doğal namelere sahipsinizdir...
sabahları yüzünüzü yıkamak için muslukları açtığınızda yüzünüze avuç avuç yerleştirebileceğiniz gülücükler akmaktadır... rüzgarlar saçlarınızda, teninizde raks ederek salınırken bastığınız her yerden çiçekler fışkıracak kadar bereketli topraklara basıyordur çıplak ayaklarınız...
çevrenizde karşılaştığınız her yüz sanki bahar dalı gibi coşkun ve ışıldayan tebessümlerle bakıyordur size canı gönülden... hoşgörüyle yoğrulmuş, toleransla beslenmiş çıkarsız ilişkiler vardır..... ve sizi yalnızca siz olduğunuz için , olanca doğallığınızla seven mangal yürekler vardır...
orda.... bir yer var.. beni çağıran uzaklarda.. yolunu izini bilmediğim... ama içimde hep taşıdığım... ve orda ... orda olanca güzelliği ve nadideliği ile beni bekleyen biri var..... ama gelemiyor işte... çünkü yazıma yazılan tarih daha varmadı takvimlerime... kaderimizin yolları henüz varmadı kesişme yerine...
sizlerde düşünüyorsunuzdur illaki.... bir yerlerde . bir yerlerde beni bekleyen biri var.. beni bekleyen bir yer var... ne zaman varacağım oraya. ne zaman karşılaşacağım onunla diye ve belkide her sabah uyandığınızda bir tokmak gibi beyninize vuran bir düşünceyle...
ne kötü değil mi beklemek.... sanırım en kötüsüde ne beklediğini bilmeden beklemek ....
Hiç bilmediğiniz yerlerde ve belkide hiç tanımadığınız kişiler tarafından bekleniyormuşsunuz gibi bir his doğar mı hiç içlerinize?...
Günün gözbebeklerinde parlıyan o anlık ışıltılara şahit olabilmeniz dileğiyle....
sabahları yüzünüzü yıkamak için muslukları açtığınızda yüzünüze avuç avuç yerleştirebileceğiniz gülücükler akmaktadır... rüzgarlar saçlarınızda, teninizde raks ederek salınırken bastığınız her yerden çiçekler fışkıracak kadar bereketli topraklara basıyordur çıplak ayaklarınız...
çevrenizde karşılaştığınız her yüz sanki bahar dalı gibi coşkun ve ışıldayan tebessümlerle bakıyordur size canı gönülden... hoşgörüyle yoğrulmuş, toleransla beslenmiş çıkarsız ilişkiler vardır..... ve sizi yalnızca siz olduğunuz için , olanca doğallığınızla seven mangal yürekler vardır...
orda.... bir yer var.. beni çağıran uzaklarda.. yolunu izini bilmediğim... ama içimde hep taşıdığım... ve orda ... orda olanca güzelliği ve nadideliği ile beni bekleyen biri var..... ama gelemiyor işte... çünkü yazıma yazılan tarih daha varmadı takvimlerime... kaderimizin yolları henüz varmadı kesişme yerine...
sizlerde düşünüyorsunuzdur illaki.... bir yerlerde . bir yerlerde beni bekleyen biri var.. beni bekleyen bir yer var... ne zaman varacağım oraya. ne zaman karşılaşacağım onunla diye ve belkide her sabah uyandığınızda bir tokmak gibi beyninize vuran bir düşünceyle...
ne kötü değil mi beklemek.... sanırım en kötüsüde ne beklediğini bilmeden beklemek ....
Hiç bilmediğiniz yerlerde ve belkide hiç tanımadığınız kişiler tarafından bekleniyormuşsunuz gibi bir his doğar mı hiç içlerinize?...
Günün gözbebeklerinde parlıyan o anlık ışıltılara şahit olabilmeniz dileğiyle....