Operation Flashpoint: Red River (PS3)[Haber]

W.PiTToN

W.C.ConsuAllen
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
19,043
Reaction score
0
Puanları
0
Bu İş Yürek İşi Değil, Takım İşi

3276_1.jpg
First Person Shooter tarzı oyunlar denilince, aklımıza hemen silahı alıp, düşmanlarımızın üzerine sıka sıka gittiğimiz, tek amacımızın karşımızdaki düşmanları öldürmek olduğu yapımlar gelir. Nasıl gelmesin ki? FPS olarak piyasaya sürülen her 10 oyundan 9'u az önce söylediğim özellikleri içerilerinde barındıran yapımlardan ibaret. Bir de bu tarz yapımlara benzemeyen, temelinde taktiklerin ve stratejilerin ön plana çıktığı taktikal fps olarak sınıflandırdığımız yapımlar mevcut. Peki nedir taktikal fps? Dilerseniz öncelikle bu sorunun cevabını bir açıklayalım.

Taktikal fps oyunları, kısaca elinize silahı alıp, düşmanın üzerine koşturamayacağınız oyunlardır. Neden mi? Çünkü bu türe ait yapımlar, fps oyunları içerisindeki en gerçekçi oynanışa sahiptir. Yani size isabet eden tek bir mermi bile ölmenize neden olabilir. İşte bu yüzden düşmanlarınıza karşı saldırıya geçmeden önce iyi bir plan yapmalı ve o planı başarılı bir şekilde uygulamalısınız. Yoksa olduğunuz yerde saymaktan ileri gidemezsiniz. İşte taktikal fps oyunlarının sahip oldukları bu gerçekçilik doğası bir çok oyuncu için zaman zaman sıkıcı olabilir. Eee tabi, başka oyunlarda o kadar mermi yiyip ayakta kalmaya alışan oyuncular için, tek mermide bile ölmek biraz sıkıntı yaratacaktır. Yapımcılarda bu tarz oyunlara, fps oyuncularının pek ilgi göstermediğinin farkındalar. Ama arada bir de olsa, taktikal fps türünde yapımlar raflardaki yerini almıyor değil. Bu türe ait en son örnek ise geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen Operation Flashpoint serisinin yeni oyunu Red River. Şimdi gelin bakalım Codemasters, Dragon Rising ile yaşadığı afallamanın ardından bizlere nasıl bir taktikal fps deneyimi sunmuş.

Nereden Nereye?

3276_2.jpg
Hatırlanacağı üzere Operation Flashpoint serisinin ilk oyunu 2002 yılında çıkmıştı. İlk oyunun yapımcı koltuğunda Bohemia Studyoları vardı. Son derece başarılı bir iş çıkaran yapımcı stüdyo, ilk oyunla birlikte türü seven oyuncuların dikkatlerini de bir anda Operation Flashpoint'in üzerine çekmişti. Fakat oyunun akabinde yapımcı ekibin Codemasters ile yaşadıkları bazı sorunlar nedeni ile, Bohemia Studyoları projeyi terketmiş ve Atari ile anlaşarak başka bir taktikal fps oyunu olan Arma'yı geliştirmeye başlamıştı. Codemasters ise, Bohemia Studyoları'ndan bir kaç kişiyi bünyesine katarak yeni Operation Flashpoint oyununu geliştirmeye başlamıştı. Nitekim bu süreç beklenenden uzun sürdü. Codemasters, yeni Operation Flashpoint oyunu Dragon Rising'i piyasaya sürene kadar, Bohemia Studyoları, Atari çatısı altında 2 Arma oyunu piyasaya sürmüştü. Codemasters 2007 yılında Dragon Rising'i piyasaya sürdüğünde, ilk oyunu büyük bir beğeni ile oynamış, ikinci oyunu sabırsızlıkla bekleyen oyuncular üzerinde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bohemia Studyolarının geliştirdiği Arma ve Arma 2 aldıkları yüksek puanlar ile türe damgasını vurarken, Operation Flashpoint Dragon Rising ise, yerden yere vuruluyordu. Oyunun yapımcı koltuğunda bulunan Codemasters tüm bu eleştirilere rağmen serinin giden itibarını geri getirmek amacıyla bir kez daha kolları sıvadı ve Operation Flashpoint Red River'ın geliştirme sürecine başlandı. İşte Red River'ın öncesi böyleydi. Peki ya sonrası?

Operasyon Adı: Kırmızı Nehir.... Yer: Tajikistan.... Sene: 2013

3276_3.jpg
Operation Flashpoint Red River, sene olarak 2013 yılında yaşanan olayları konu alıyor. Tajikistanda çıkan iç savaşa müdahale etmek isteyen Amerikan askerlerinin, Çin ordusuna karşı giriştiği mücadele üzerine temellendirilmiş olan oyunda, bize verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Oyunda tek bir askeri kontrol ediyor olsak bile, ekibimizdeki diğer askerler de bizim emirlerimize göre hareket ediyorlar. Yani öyle kimse aklına estiği gibi sağa sola gidip ateş açmıyor. Zaten taktikal fps oyunlarının en güzel yanlarından biri de bu. Yanınızdaki askerleri yönlendirerek, düşmanı kendi planınızla haltedebilmeniz.

3276_4.jpg
Oyun düz bir senaryo yerine, parça parça görevlerden oluşan bir çizgide ilerliyor. Yani bir görevi yerine getirdikten sonra, yeni bir göreve, yeni bir mekanda başlıyorsunuz. Fakat oyunun tamamı Tajikistan topraklarında geçtiği için, bir çok mekanın birbirine benzediğini belirtmeliyim. Bu da bir süre sonra size hep aynı alan içerisinde oynuyormuşsunuz hissi veriyor. Operation Flash Point Red River'da düşmanlarımız ile savaştığımız alanlar genelde geniş araziler üzerine temellendirilmiş. Yani diğer fps oyunlarında olduğu gibi dar koridorlara sıkışıp, masa arkalarına siper almak zorunda kalmıyorsunuz.

Red River'da kontrolünüz altında olan 3 adamınızı da en iyi şekilde kullanmanız gerekiyor. Çünkü oyunda sahip olduğunuz en değerli şey onlar. Onların ölümü, sıranın size geldiğinin habercisi oluyor. O yüzden adamlarınıza emirler verirken, onları ne kadar riske attığınızı da iyi hesaplamanız lazım. Çünkü çoğu zaman, çatışma anında siperin arkasından kafanızı kaldırmanız bile, ölümünüze neden olabiliyor. İşte oyunun gerçekçiliği de en çok bu gibi durumlarda ön plana çıkıyor.

Sıradan Gibi Görünen Zorlu Görevler

3276_5.jpg
Operation Flashpoint Red River'da sağlam bir hikaye kurgusu olmasa bile, sık sık karşılaştığımız ara videolar oyunu biraz daha renklendirmeyi başarmış. Hemen hemen her görevin başında ve sonunda bizleri bir ara video karşılıyor. Oyundaki görevlerin süresi ise sizin oynayış kabiliyetinize göre çok değişken bir yapıya bürünebiliyor. Bazen çok basit görünen görevler için saatlerinizi harcamanız bile gerekebilir. Öyleki, en basitinden size bir erzak kamyonuna eskortluk etmenizi istiyorlar. İlk başlarda herşey kolay gözükse bile, ilerleyen evrelerde işin içine bazı ek görevler girdiğinde, işiniz bir hayli zorlaşabiliyor. Eee tabi bir mermiyle bile hemen öldüğünüzü düşündüğünüzde, açık bir alanda koskoca kamyona eskortluk ederken, elinizi kolunuzu sallayarak görevi tamamlayacağınızı düşünmek biraz hayalperestlik olurdu.

3276_6.jpg
Operation Flashpoint'i tek kişi oynuyorsanız ister istemez öne çıkan en önemli şey takım arkadaşlarınızın yapay zekası oluyor. Aslında Codemasters'ın bu konuda iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Öyle 6-7 emiri arka arkaya vermediğiniz sürece, askerleriniz söylediğiniz şeyleri başarı ile yerine getirebiliyorlar. Emir trafiği biraz kalabalıklaştığında ise, bazı anlamsız hareketlerin ortaya çıktığını görüyorsunuz. Düşmanlarınızın yapay zekası ile karşılaştırıldığında, kendi ekibinizdekilerin daha zeki olduğunu söyleyebilirim. Ama şunu demeliyim ki bu oyun yalnız kurtlara göre değil. O yüzden Operation Flashpoint Red River'ı olabildiğince online co-op olarak oynamaya çalışın.

Online Co-Op Modu

3276_7.jpg
Operation Flashpoint Red River'ın sahip olduğu online mod seçeneği öyle çeşitli haritalar üzerinde deatmacth şeklindeki mücadelelere dayanmıyor. Oyunu online olarak senaryo modunun coop şeklinde oynanması temeline dayanıyor. Yani normalde yapay zeka kontrolünde olan 3 arkadaşınızı da başka oyuncular kontrol ediyor. Oyunu bu şekilde oynamak çok daha fazla zevk verse bile, bir de kulaklık ve mikrafon aparatına sahip olmanız şart. Çünkü diğer türlü herkes başına buyruk hareket ettiğinden, oyun zaman zaman tek başınıza oynadığınız anlardan bile daha zor bir seviyeye ulaşıyor. Uzun lafın kısası Operation Flashpoint Red River'da ekip çalışması çok önemli diyebiliriz. Yaşamak istiyorsanız, takım arkadaşlarınızla birlikte hareket etmek zorundasınız demektir.

Genel Yorum

3276_8.jpg
Operation Flashpoint Red River,serinin bir önceki oyunu Dragon Rising'e göre daha esaslı bir yapıya sahip. Fakat taktikal fps manasında hala Arma 2'nin gerisinde oldukları da yatsınamaz bir gerçek. Yine de herşeye rağmen Red River, Operation Flashpoint serisini yeniden oynanabilir kılmayı başarmış. Eğer türü seviyorsanız bu yapımı oynamanızı tavsiye ederim. Fakat Red River'ı oynarken öyle büyük görsel beklentiler içerisine de girmemelisiniz. Oyun her ne kadar açık arazilerde geçiyor olsa bile, bizlere sunduğu görseller bir Crysis 2 ya da Killzone 3 kadar kaliteli değil. Çağın gerisinde kalmış bir görselliğe sahip olsa bile, kendinizi Red River'ın atmosferine kaptırdınızmı, ölüm korkusundan etraftaki çalı çırpının gerçekçiliğini pek takmıyorsunuz. Az önce de dediğim gibi, taktikal fps türünden hoşlanıyorsanız, Red River'ı da mutlaka oynamanızı tavsiye ederim. Zaten bu türe öyle fazla oyun çıkmadığını düşündüğünüzde, bu fırsatı kaçıracağınızı pek sanmam. Unutmayın... Herkes Oyun Oynar!
 
Geri
Üst