Onlarınkisi medeniyetler aşkı
İki farklı çift, iki farklı hikaye...
Aşkın ne yaşı ne dini, ne dili ne de ırkı var. Bir kere insanın içine işlerse çıkmıyor, saplanıp kalıyor Eros'un gizemli okları kalplerde... Bugün de birbirilerini seven herkesin günü... Sevgililer Günü... Herkesin Sevgililer Günü'nü kutlayarak başlıyoruz iki ilginç hikayyi anlatmaya... İki kahraman da farklı bir ülkede doğmuş, o ülkelerin kültürünü içine sindirmiş insanlar... İkisinin de ortak özelliği, Türk bayanlarına aşık olup Türkiye'ye gelmeleri...
Onlarınkisi sıra dışı bir aşk hikayesi. Ama hem çok yerinde hem de en güzelinden. Kim böyle bir aşka imza atmak istemez ki? Medeniyetler aşkı mı denir yoksa başka bir şey mi bilinmez ama yaşadıkları çok da fazla kişinin başına gelir mi konusunda yorum yapamıyoruz…
Begüm ÇELİKKOL/ HABERTURK.COM
Birinci kahramanımız DJ Filth Phil… 360 İstanbul Restoran’da çalıyor. Amerika’da kendi halinde müziklerini kitlelere yayarken, insanları eğlendirirken tanıştı belki de hayatının en büyük aşkıyla… Şu anki doktor olan kız arkadaşını Amerika’da bir arkadaş çevresinde buldu. Onu çok sevdi, vazgeçemedi… Bundan iki yıl önce kız arkadaşı Türkiye’ye dönmek zorunda ayrılığa dayanamadı… Ve o da kendini Türkiye’de buldu. İki senedir ülkemizde yaşayan çift ilişkilerine tam gaz devam ediyor… Gerisini Phil’in ağzından dinledik…
“O zamanlarda 23 yaşındaydım… Profesyonel olarak pek çok ülkede müzik yaptıktan sonra Amerika’ya gitmiştim. Bir arkadaş çevrem vardı. Bu ortamlardan birinde doktor olan kız arkadaşımla tanıştım. Aşık oldum. O Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Ben de onunla birlikte buraya geldim. İlişkimiz çok iyi gidiyor. Ama düzenli bir ilişki için 15 yıl uğraştım. Sonunda oldu. Çünkü bizim işimiz biraz zor. Geceleri çalışıyorsunuz, gündüzleri uyuyorsunuz. Annem bile ‘Ben bir vampir doğurdum galiba’ diyordu. Bir de bayanlar ilgi istiyorlar. Bu iş nedeniyle çok fazla ilgilenemiyor olabilirsiniz. Seyahatler oluyor, uzun süre onun yanında olamıyorsunuz.”
Phil’e kız arkadaşının kıskanç olup olmadığını sorduk…
“Bazen tam işten çıkacak oluyorum. Gelip gelmediğimi öğrenmek için arıyor. Ben de eve geldiğimi söylüyorum. İşle ilgili acil bir şey çıkıyor. İşyerinde kalmak zorunda olabiliyorum. Gecikiyorum evimize. Eve geçtiğimde bana ‘Gerçekten kıskanç olmamam senin için çok iyi’ diyor.”
Eskiden ‘Yalnız öleceğim’ dediğini söyleyen Phil, “Bu işte bir ilişki yürütmek çok zor. Bu aşamaya gelmek için çok uğraştım. Kıskanç bir sevgili olmadığı için ilişkimiz sorunsuz devam ediyor” diyor..
İSPANYA- TÜRKİYE ARASI AŞK
İkinci kahramanımız da Flamenko ustası Manuel Reina… Bundan 10 sene önce Türkiye’de bir bayanla tanışacaksın, aşık olacağı hiç aklına gelmezdi herhalde. İspanya’da Sevilla’da doğan Manuel Reina altı yıldır İstanbul’da yaşıyor. İstanbul’a da ilk kez 1999 yılında gelmiş ve bir okulda Flamenko dersi vermiş. Bu sürede şimdiki eşi Işıl Karaman Reina ile tanışmış ve sevgili olmuşlar. Sevgili olduktan sonra 2001 yılında çıkan ekonomik krizle birlikte Manuel Reina sevdiğine “Gel İspanya’ya gidelim. Benim orada işim var. Aile de orada” teklifinde bulunmuş. Uzun bir vize aldığı sevdiğinin vizesi bittiği zaman eşi Türkiye’ye dönmek istemiş. Ama çok da iyi gidiyormuş ilişkileri. O sırada “Evlenelim” demiş Manuel Reina. “Eğer anlaşamazsak ayrılırız” demiş sonrasında da. Fakat hiç ayrılmamışlar…
“Hiç uğraşmadık, davet etmekle nikaha” diyor Reina ve devam ediyor, “Belediyede bir saatlik bir nutuğun ardından evlendik. Işıl benim köydeki ilk Türk’tü. Bayağı bir olay oldu, herkes meraklandı. Yarım saatlik nikah dört saat sürdü! 3 Ağustos’tu, hava çok sıcaktı. Baygınlık geçirtecek bir nikah oldu”
Şu anda 7 yaşında bir çocukları olan çift mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar…
İki farklı çift, iki farklı hikaye...
Aşkın ne yaşı ne dini, ne dili ne de ırkı var. Bir kere insanın içine işlerse çıkmıyor, saplanıp kalıyor Eros'un gizemli okları kalplerde... Bugün de birbirilerini seven herkesin günü... Sevgililer Günü... Herkesin Sevgililer Günü'nü kutlayarak başlıyoruz iki ilginç hikayyi anlatmaya... İki kahraman da farklı bir ülkede doğmuş, o ülkelerin kültürünü içine sindirmiş insanlar... İkisinin de ortak özelliği, Türk bayanlarına aşık olup Türkiye'ye gelmeleri...
Onlarınkisi sıra dışı bir aşk hikayesi. Ama hem çok yerinde hem de en güzelinden. Kim böyle bir aşka imza atmak istemez ki? Medeniyetler aşkı mı denir yoksa başka bir şey mi bilinmez ama yaşadıkları çok da fazla kişinin başına gelir mi konusunda yorum yapamıyoruz…
Begüm ÇELİKKOL/ HABERTURK.COM
Birinci kahramanımız DJ Filth Phil… 360 İstanbul Restoran’da çalıyor. Amerika’da kendi halinde müziklerini kitlelere yayarken, insanları eğlendirirken tanıştı belki de hayatının en büyük aşkıyla… Şu anki doktor olan kız arkadaşını Amerika’da bir arkadaş çevresinde buldu. Onu çok sevdi, vazgeçemedi… Bundan iki yıl önce kız arkadaşı Türkiye’ye dönmek zorunda ayrılığa dayanamadı… Ve o da kendini Türkiye’de buldu. İki senedir ülkemizde yaşayan çift ilişkilerine tam gaz devam ediyor… Gerisini Phil’in ağzından dinledik…
“O zamanlarda 23 yaşındaydım… Profesyonel olarak pek çok ülkede müzik yaptıktan sonra Amerika’ya gitmiştim. Bir arkadaş çevrem vardı. Bu ortamlardan birinde doktor olan kız arkadaşımla tanıştım. Aşık oldum. O Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Ben de onunla birlikte buraya geldim. İlişkimiz çok iyi gidiyor. Ama düzenli bir ilişki için 15 yıl uğraştım. Sonunda oldu. Çünkü bizim işimiz biraz zor. Geceleri çalışıyorsunuz, gündüzleri uyuyorsunuz. Annem bile ‘Ben bir vampir doğurdum galiba’ diyordu. Bir de bayanlar ilgi istiyorlar. Bu iş nedeniyle çok fazla ilgilenemiyor olabilirsiniz. Seyahatler oluyor, uzun süre onun yanında olamıyorsunuz.”
Phil’e kız arkadaşının kıskanç olup olmadığını sorduk…
“Bazen tam işten çıkacak oluyorum. Gelip gelmediğimi öğrenmek için arıyor. Ben de eve geldiğimi söylüyorum. İşle ilgili acil bir şey çıkıyor. İşyerinde kalmak zorunda olabiliyorum. Gecikiyorum evimize. Eve geçtiğimde bana ‘Gerçekten kıskanç olmamam senin için çok iyi’ diyor.”
Eskiden ‘Yalnız öleceğim’ dediğini söyleyen Phil, “Bu işte bir ilişki yürütmek çok zor. Bu aşamaya gelmek için çok uğraştım. Kıskanç bir sevgili olmadığı için ilişkimiz sorunsuz devam ediyor” diyor..
İSPANYA- TÜRKİYE ARASI AŞK
İkinci kahramanımız da Flamenko ustası Manuel Reina… Bundan 10 sene önce Türkiye’de bir bayanla tanışacaksın, aşık olacağı hiç aklına gelmezdi herhalde. İspanya’da Sevilla’da doğan Manuel Reina altı yıldır İstanbul’da yaşıyor. İstanbul’a da ilk kez 1999 yılında gelmiş ve bir okulda Flamenko dersi vermiş. Bu sürede şimdiki eşi Işıl Karaman Reina ile tanışmış ve sevgili olmuşlar. Sevgili olduktan sonra 2001 yılında çıkan ekonomik krizle birlikte Manuel Reina sevdiğine “Gel İspanya’ya gidelim. Benim orada işim var. Aile de orada” teklifinde bulunmuş. Uzun bir vize aldığı sevdiğinin vizesi bittiği zaman eşi Türkiye’ye dönmek istemiş. Ama çok da iyi gidiyormuş ilişkileri. O sırada “Evlenelim” demiş Manuel Reina. “Eğer anlaşamazsak ayrılırız” demiş sonrasında da. Fakat hiç ayrılmamışlar…
“Hiç uğraşmadık, davet etmekle nikaha” diyor Reina ve devam ediyor, “Belediyede bir saatlik bir nutuğun ardından evlendik. Işıl benim köydeki ilk Türk’tü. Bayağı bir olay oldu, herkes meraklandı. Yarım saatlik nikah dört saat sürdü! 3 Ağustos’tu, hava çok sıcaktı. Baygınlık geçirtecek bir nikah oldu”
Şu anda 7 yaşında bir çocukları olan çift mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar…
