zerkli
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2008
- Mesajlar
- 2,738
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Akşam gazetesinden İsmail Küçükkaya’ya yaptığı açıklamada 1 Mart tezkeresi ile ilgili ‘çok zor günlerdi’ dedi, Iraklı kadınlardan, çocuklardan bahsetti. Oysa o zaman Gül AKP hükümetinin başbakanıydı ve AKP’li vekillerin üçte ikisi tezkereye ‘evet’ oyu vermişlerdi.
Irak işgali sırasında başbakan koltuğunda oturan ve hükümet olarak canla başla Irak’ın işgali için ABD askerinin Türkiye toprağını kullanmasını sağlayacak olan 1 Mart tezkeresini meclisten çıkarmak için uğraşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Akşam gazetesinden İsmail Küçükkaya’ya yaptığı açıklamalarda ‘üzüntüsünü’ ifade etmiş ancak yine de eklemeden duramamış: “tezkerenin geçmesinin de faydası olabilirdi”
Küçükkaya’nın yazısındaki ifadeler şöyle: “…Gül'e tezkere sorusu yöneltildi, daha doğrusu 'tezkerenin geçmemesi doğruydu' yorumunu dile getirdi bir arkadaş. Cumhurbaşkanı'ndan heyecan verici açıklamalar geldi. 'İyi oldu, kötü oldu yorumuna' girmedi. 'Zor günlerdi' dedi. Dört ay uyuyamamış, 'O günlerde en çok üç saat uykum vardı' diye çetin geceleri hatırladı. 'Çocuklar, kadınlar gözümün önüne geliyordu' diye ekledi. Saçları o dönemde ağarmış. Gül başbakandı, uzun tartışmalar, hararetli müzakereler yaşanmıştı. Türkiye'nin çıkarlarına en uygun kararı vermeye çalışıyorlardı.”
"Irak işgaline katılmak faydalı da olabilirdi aslında…"
Küçükkaya yazısına şöyle devam ediyor: "TBMM demokratik bir süreçte, oylamayla iradesini ortaya koymuştu. 'Evet' oyları fazla çıkmış yine de gerekli sayıya ulaşılamamış, tezkere reddedilmişti. Dünya çapında olay olmuştu. Gül dün akşam 'iki görüşün de artısı eksisi vardı' yaklaşımını sergiledi. Tezkereyi savunanların da reddedenlerin de haklı yanları olduğunu söyledi. Nihai hükme varmak için sanırım daha hayli zaman geçmesi gerekecek."
O günlerde AKP ne yapmıştı?
AKP hükümeti, ABD’nin Irak’ta Saddam hükümetini yıkmak için savaş başlatma hazırlıklarının başından itibaren bu girişimi desteklemişti. Hükümet, Meclis gündemine Irak’a asker göndermek için tezkereyi bizzat getirmişti. Tezkereye ‘evet’ denmesini isteyen Erdoğan "Her zaman ‘hayır’da hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde" ifadelerini kullanmıştı. Tezkere geçmezse, memur maaşlarının ödenemeyeceği dedikoduları bile çıkartılmıştı. AKP milletvekillerinin çoğunun oylamada evet dediği, Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda yüz bin kişinin toplandığı 1 Mart 2003 günü, AKP mecliste fire verdi ve tezkereyi geçirmeyi başaramadı. Bunun üzerine AKP, kısa sürede, işgalin başladığı 20 Mart günü yeni bir tezkere çıkararak ABD’nin komşu Irak’ı işgali için Türkiye’nin üslerini ve limanlarını kullanmasına izin verdi ve bu genelgeye dayanılarak ABD’nin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.
O günlerin ardından Abdullah Gül bir açıklamasında şöyle diyecekti: “Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.”
31 Mart’ta Wall Street Journal’da kendi imzasıyla yayımlanan “Türkiye sadık bir müttefik ve bir dost” başlıklı makalesinde Erdoğan “Amerika'yla olan yakın işbirliğimizi sürdürmeye kararlıyız. Dahası, bu cesur kadın ve erkeklerin en az kayıpla evlerine dönmelerini ve Irak'taki acının en kısa zamanda sona ermesini umuyor ve bunun için dua ediyoruz” diyordu.
AKP milletvekili Ömer Çelik, 21 Ağustos 2004 tarihli Vakit Gazetesi’nde yer alan açıklamasında ülkesi işgal edilmiş Iraklı direnişçilere; ‘Katiller sürüsü!’ demişti.
(soL -Haber Merkezi)
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/o-zaman-akliniz-neredeydi-haberi-35724
Irak işgali sırasında başbakan koltuğunda oturan ve hükümet olarak canla başla Irak’ın işgali için ABD askerinin Türkiye toprağını kullanmasını sağlayacak olan 1 Mart tezkeresini meclisten çıkarmak için uğraşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Akşam gazetesinden İsmail Küçükkaya’ya yaptığı açıklamalarda ‘üzüntüsünü’ ifade etmiş ancak yine de eklemeden duramamış: “tezkerenin geçmesinin de faydası olabilirdi”
Küçükkaya’nın yazısındaki ifadeler şöyle: “…Gül'e tezkere sorusu yöneltildi, daha doğrusu 'tezkerenin geçmemesi doğruydu' yorumunu dile getirdi bir arkadaş. Cumhurbaşkanı'ndan heyecan verici açıklamalar geldi. 'İyi oldu, kötü oldu yorumuna' girmedi. 'Zor günlerdi' dedi. Dört ay uyuyamamış, 'O günlerde en çok üç saat uykum vardı' diye çetin geceleri hatırladı. 'Çocuklar, kadınlar gözümün önüne geliyordu' diye ekledi. Saçları o dönemde ağarmış. Gül başbakandı, uzun tartışmalar, hararetli müzakereler yaşanmıştı. Türkiye'nin çıkarlarına en uygun kararı vermeye çalışıyorlardı.”
"Irak işgaline katılmak faydalı da olabilirdi aslında…"
Küçükkaya yazısına şöyle devam ediyor: "TBMM demokratik bir süreçte, oylamayla iradesini ortaya koymuştu. 'Evet' oyları fazla çıkmış yine de gerekli sayıya ulaşılamamış, tezkere reddedilmişti. Dünya çapında olay olmuştu. Gül dün akşam 'iki görüşün de artısı eksisi vardı' yaklaşımını sergiledi. Tezkereyi savunanların da reddedenlerin de haklı yanları olduğunu söyledi. Nihai hükme varmak için sanırım daha hayli zaman geçmesi gerekecek."
O günlerde AKP ne yapmıştı?
AKP hükümeti, ABD’nin Irak’ta Saddam hükümetini yıkmak için savaş başlatma hazırlıklarının başından itibaren bu girişimi desteklemişti. Hükümet, Meclis gündemine Irak’a asker göndermek için tezkereyi bizzat getirmişti. Tezkereye ‘evet’ denmesini isteyen Erdoğan "Her zaman ‘hayır’da hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde" ifadelerini kullanmıştı. Tezkere geçmezse, memur maaşlarının ödenemeyeceği dedikoduları bile çıkartılmıştı. AKP milletvekillerinin çoğunun oylamada evet dediği, Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda yüz bin kişinin toplandığı 1 Mart 2003 günü, AKP mecliste fire verdi ve tezkereyi geçirmeyi başaramadı. Bunun üzerine AKP, kısa sürede, işgalin başladığı 20 Mart günü yeni bir tezkere çıkararak ABD’nin komşu Irak’ı işgali için Türkiye’nin üslerini ve limanlarını kullanmasına izin verdi ve bu genelgeye dayanılarak ABD’nin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.
O günlerin ardından Abdullah Gül bir açıklamasında şöyle diyecekti: “Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.”
31 Mart’ta Wall Street Journal’da kendi imzasıyla yayımlanan “Türkiye sadık bir müttefik ve bir dost” başlıklı makalesinde Erdoğan “Amerika'yla olan yakın işbirliğimizi sürdürmeye kararlıyız. Dahası, bu cesur kadın ve erkeklerin en az kayıpla evlerine dönmelerini ve Irak'taki acının en kısa zamanda sona ermesini umuyor ve bunun için dua ediyoruz” diyordu.
AKP milletvekili Ömer Çelik, 21 Ağustos 2004 tarihli Vakit Gazetesi’nde yer alan açıklamasında ülkesi işgal edilmiş Iraklı direnişçilere; ‘Katiller sürüsü!’ demişti.
(soL -Haber Merkezi)
http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/o-zaman-akliniz-neredeydi-haberi-35724