Pahalı da ondan...
Son derece güçlü bir kişisel bilgisayar yalnızca $400 düzeyinde bir fiyata satın alınabilirken, bu bilgisayarın çalıştırılabilmesi için $100-200 vermek bana mantıklı gelmiyor. Üstelik bu çapta bir para harcayınca, insan, doğal olarak birşeyler bekliyor. Örneğin bilgisayarın diski bozulmadıkça veri kaybetmemek; kolay kullanım, esnek kullanım gibi...
Açık kod yazılımlarla bilgisayarımı çalıştırabildiğim, veri kaybetmediğim, kolay ve esnek kullanım elde edebildiğime göre neden para harcayayım ki? Sadece "para harcamak" olsa neyse; bir de harcanan çok değerli zaman var. Ben bilgisayarımı iş yapmak için kullanmak isterim; zamanımın büyük kısmını bilgisayarı ayakta tutmak için harcamak benim için çok pahalı bir uğraş.
windows paralıdır. ama bu paralı demek bu pahalı demek değildir.
linux da ki ingilizcesi free olan kelime de bedava anlamında değil. özgür anlamındadır. bu özgürlüğü bedavalık olarak algılamak hatadır.
en basit bir örnekle bugün bir işletme 165 USD verdiğinde lisanslı xp almış olur. Başına oturtacağı ortalama herhangi biri zaten windows bilecektir. Öte yandan linux kullansa bu işletme hiç para vermeden o zaman para harcamamış olur satın alım yaparken. ama linux bir bilgisayarın başına koyacağınız hiç bir linux kullanıcısı asgari ücrete onu geçelim 2000-3000 ytl nin altında maaşa çalışmaz. Linux toplamda uzun vade de daha daha pahalıya gelir.
Windows ailesinin satın aldıktan sonraki bedeli de yüksek. Yıllar boyu sürekli bilgisayarınızın çeşitli kapasitelerini yükseltmek zorunda kalıyorsunuz. Bellek al, disk al, bellek uymadı, ana kart değiştir, kart uymadı kasa al... Etrafıma bakınca bu satın almaların sonunun bir türlü gelmediğini gözlüyorum. Hadi bilgisayarınızın gittikçe gelişmesi hoşunuza gidiyor diyelim, ikide bir işletim sistemi yüklemenin bedeli ne olacak
bu tamamen saçmalık. bellek almamızı disk almamızı işletim sistemi istemez bizden. yeni oyunlar yeni programlar ister. yeni olan şeyler ister. kim görmüş ki xp denen aletin bi gün durup dururken uyarı verip ram almazsan bi daha açılmam ulan dediğini. ayrıca anakartını değiştirdiğiniz bir bilgisayara tekrar linux kurulmuyor mu sanki? ya da ram değiştirdiğimiz xp ye tekrar format atıp tekrar xp kuran oldu mu şimdiye kadar. saçmalık. ve yanlış suçlamalalr bunlar.
Windows'u kullanmak zor da ondan...
Bir sürü insanın "hadi canım sen de..." dediğini duyar gibiyim. Eğer bilgisayar kullanmak sizin için ikon tıklamaktan ibaretse, evet, Windows serisi işletim sistemleri gerçekten kolay görünüyor. Ancak işletim sisteminin sizi yönetmesini değil de, sizin işletim sistemini yönetmenizi gerektiren kullanım alanlarınız söz konusuysa, o zaman Windows serisi işletim sistemlerini kullanmak gerçekten çok zor oluyor.
Bilgisayar kullanmak yalnızca buton ve ikon tıklamak değildir (hoş, XP'de tıklayacak butonun yerini bulmak da ayrı bir macera ya...) Windows İşletim sistemini siz yönetmek istediğinizde bir bakıyorsunuz sabahtan akşama kadar "Registry Editor" kullanıyorsunuz. Windows Registry'de düzenleme yapmanın kolay olduğunu söyleyenin alnını karışlarım.
windows fool proof bir işletim sistemidir. ve aptallara uyumludur. bu sebeple bu kadar çok kolay satar. çünkü bir program install etmek neyse de bir driver tanıtmak için tek yapmak gereken her sayfa da bir tane bulunan ve üzerinde next yazan düğmelere basmaktır. ileri ileri yes I agree ileri. linux a da driver kurduk. biliyoruz.
Neyse... Daha pratik konulara dönelim:
Üzerinde haftalarca çalışıp, istediğiniz kuruluma getirdiğiniz bir bilgisayarın diskini işletim sistemiyle birlikte yedeklemeyi hiç denediniz mi?
Bir ağda "ORTAK" adı altında paylaşıma açtığınız ve etraftaki bilgisayarlardan rahatlıkla görünen bir dizinin kendi bilgisayarınızda aslında hangi dizin olduğunu aramak zorunda kaldınız mı?
Haberlerde 135 numaralı portun tehlikeli olduğunu, hemen kapatmanız gerektiğini öğrendiniz diyelim. Hiç XP'de belli bir portu kapatmayı denediniz mi? Belli bir portu kapatma seçeneğiniz yok! Açık kalmasını istediğiniz portları teket teker girmek zorundasınız, bunun için de açık kalması gereken portları bilmeniz gerekiyor. Bırakın sıradan kullanıcıları, kaç ağ yöneticisi MS-Network için açık kalması gereken portları biliyor ki...
ağda ortak diye açtığımızı klasörün üzerine mouse imlecini getirdiğimizde yolu yazar. sağ tıklayıp özellikler dediğimizde de yolu yazar. sorun ne ki anlamadım şimdi ben.
bir de şey komik bişi. MS-Netowrk için kaç ağ yöneticisi port biliyor durumunu. bunu bilmeyen ağ yöneticisi olmaz ki. yuh ki ne yuh. Bunu bilmeyen ağ yöneicisi varsa bundan microsofta ne ?
Güvenilir değil de ondan...
Hafta sonunda ofisteki bilgisayarınızı açık bırakmaya cesaret edemiyorsunuz. Genellikle Pazartesi iş başı yapınca ilk işiniz "reboot" etmek oluyor; üstelik bu, sistemin açılıp açılmayacağını heyecanla beklediğiniz bir reboot süreci oluyor.
Sistemde bir değişik yaptığınız zaman "reboot" gerekip gerekmeyeceğini bilmiyorsunuz. Evdeki PC söz konusu olduğunda (yani işletim sisteminin kullanıcıyı yönetmesinin bir zararı olmadığında) sorun değil tabii ama bir bankanın bilgisayarında "reboot"un ne demek olduğunu bankacılar bilir. Eski bir arkadaşımın görevi çok uluslu bir kuruluşta, reboot edebilecekleri zaman dilimi çok dar olduğu için sabaha karşı ofise gidip makinelere yazılım yüklemekti.
Windows serisi işletim sistemlerinin bellek yönetimi iyi değil! Bu yüzden makine açık kaldığı sürece ve çeşitli uygulama programları açılıp kapatıldıkça kullanılabilir bellek sürekli azalıyor. Photoshop kullanıcıları iyi bilir. 3-5 seanstan sonra reboot gerekiyor. Evet; bunun nedeni Photoshop ya da bunun gibi programların kullandıkları bellek alanlarını işi bittiğinde işletim sistemine geri vermede başarısız olması olabilir ama işletim sisteminin buna izin vermesi garip. Belleğin yönetiminden Windows sorumludur, birilerinin bu kaynağı kötü kullanıyor olması sorumluluğu azaltmaz. "Ne yapabiliriz ki, insanlar hırsızlık yapıyor işte..." diyen bir emniyet müdürünü ne denli hoş görebiliyorsam, Windows'u da ancak o derece hoş görebiliyorum.
Windows serisi işletim sistemlerinde süreç yönetimi iyi değil! İçinde birkaç yüz dizin ve sekiz-on bin dosya bulunan bir disk dizinini (örneğin Windows CD'sinin kopyasını) silmeye kalktığınızda diğer süreçler pratik olarak duruyor. Üstelik sistem silme işleminde "şu kadar dakika kaldı" dediğinde de hiç güvenilir olmuyor. Bir bakmışınız bir dakika var, bir bakmışınız 57 dakika var!
Windows xp uptime süresi açıklananı 30 gündür. daha uzun süre kapatmadan çalıştırdığım da olmuştur. sorun a yok. Öte yandan bir windows işletim sistemine driver ya da program kurudğumuzda boot ettiği doğrudur ve evet sıkıcıdır ama ulan ne biçim bankadır o her pazartesi bs player kuruop cuma günleri yeni codec mi atıyolar nabıyolar. banka bilgisayarının olayı bellği. neden sürekli reboot edip dursunlar.
bellek yönetimi konusunda windows evet bir çok şeyi eksik yapar. onu kabul etmekte hiç sorun yok.
Güvenli değil de ondan...
2000-2003 yıllarında Internet üzerinde dolaşan paketlerin neredeyse yüzde 10'u bir yerleri kırmaya çalışan, bir yerlere virüs bulaştırmaya çalışan paketler oldu. İyi niyetle kurulan bir XP makinenin Internet üzerinde çarpılmadan dayanma süresi 15 dakikaydı. Bu rezaletin tek nedeni, XP'nin standart servislerinin hepsinin açık olarak kurulması. XP'nizi kuruyorsunuz, bilgisayarınız sanki bir ISP makinesi gibi her türlü servisi verir durumda... Kullanıcıların haberi bile yokken makine aslında bir web sunucusu olarak hizmet veriyor. Kullanımı kolay olduğu iddia edilen bir işletim sisteminde kullanıcı bu servisi kapatmanın yolunu bulana kadar olan oluyor. Oysa servisler baştan kapalı olsa ve ne yaptığını bilen kullanıcılar, bunları gerektikçe açsa daha güvenli ve akıllıca olmaz mıydı?
Bunun iki açıklaması olabilir:
* güvenlik, Microsoft'un umurunda değil; veya
* servisleri kapatamıyorlar çünkü diğer bazı işlevler buna bağlı.
bu basit bir hile. internette dolaşan paketlerin tümü nerdeyse xp ye karşı olan paketler. çünkü dünyanın % 90 ı windows işletim sistemi kullanıyor. linux ya da mac bu kadar çok kullanılsın onlarında açıkları görülür.
Her ikisi de kötü!
Bir Windows bilgisayarı tam olarak koruyabilmek için başka üreticilerin ürünlerine gereksinim duyuyorsunuz. Her ne kadar Windows'un yeni sürümlerinde adı "firewall" olan işlevler varsa da, bilinmeyen(!) bir nedenle insanlar ve kuruluşlar ZoneAlarm, Norton Firewall gibi ürünler kullanmak zorunda kalıyorlar. Ya da işi kökünden halletmek için ağın girişine adam gibi bir firewall makinesi kuruyorlar. (Hiç Windows işletim sistemiyle çalışan Firewall makinesi veya yönlendirici (router) gördünüz mü?).
Diyorlar ki, herkes Windows makinelere saldırdığı için kırılma oranı yüksekmiş. Hiç alakası yok! Özel bir bilgisayara saldırıldığında bu doğru olabilir ama son yıllardaki saldırılar hep genel saldırı oluyor. Virusler ya da Worm'lar IP numaralarını sıradan arttırarak deniyorlar. Nitekim, benim makineme hergün yüzlerce (bazen binlerce) saldırı geliyor. Çoğunun farkına bile varmıyorum.
Windows aslında işletim sistemi. Merhaba. işletim sistemi. Bırakınız antivirusu office i hesap makinesi bile koymak zorunda değil. çünkü işletim sistemi. ama koyuyor işte bazılarını.
UNIX'ten uzak durmak için bahane uyduranlara yanıtlar
"UNIX'le bir sürü şeyi yapamazsın" diyorlar
Yooo... Her işimi yapıyorum. Belki de bilgisayar oyunlarına hiç ilgi duymadığım içindir ama uzun yıllardır hiç kendi işlerim için Windows ya da MS-Office kullanmak zorunda kalmadım. Kullanmak zorunda olan da pek az insanla karşılaştım. Office-XP Professional kullananların yüzde doksan beşi, işlerini aslında WordPad ile yapabilecek insanlar. Ülkemizde Excel'in yeteneklerinin yüzde 20'sini kullanabilenlerin sayısı iki-üç bin kişiyi geçmez (kitap satışlarından belli).
Sonuç olarak LINUX + Open Office + Mozilla ile her işimi son derece rahat, güvenli bir şekilde yapabiliyorum.
Üstelik ister evden, ister başka bir ülkeden bilgisayarımı kullanabiliyorum; hem de ofiste çalışırken nasıl bir düzende çalışıyorsam, uzaktan da aynı ekran düzeniyle çalışıyorum. Windows işletim sistemi kullanan ve Windows sunucu yöneten meslekdaşlarım ikide bir işyerlerine gitmek zorundayken ben sistemimi uzaktan rahatlıkla kullanıyor ve yönetiyorum.
yeni ne desek. bir kere excel in özelliklerinin tamamını kullanabilen yok demek eceli super övmektir zaten, ki evet microsftun en iyi programıdır kendisi. Open office iyidir hoştur güzeldir hatta uzun sürede kullandım evet ama bu bünye geçen sene office 2007 gördü ve aşık oldu resmen. sizde görün.
şirketimde server gibi kullandığımız bir xp makine var. ekranı yok. çünkü gerek de yok. dışardan bağlanıyoruz hep. şirketteyken bile ağ üzerinden uzaktan yönetiyoruz. bu sebeple son paragrafta ultra bi yalan oluyor.
"UNIX için destek yok" diyorlar
Hadi canım.... Sanki Windows için işe yarar bir destek var da... Hayatınızda hiç MS destek hattını aradınız mı? Konuşmanın onbeşinci saniyesinde reboot etmenizi, eğer "zaten ettim" diyorsanız, işletim sistemini yeniden kurmanızı ve MS'e ait olmayan programları kaldırmanızı öneriyorlar. Haaaa... Ücretli servis/destek anlaşması yapmak ve adam gibi destek almak mümkün diyorsanız o başka...
Oysa UNIX için 365 (bazen 366) gün, 24 saat ve hangi dilde istiyorsanız o dilde, ücretsiz destek var. Tek koşulu, çalışan bir internet bağlantınızın olması...
http://support.microsoft.com
ve ayrıca dünyada %90 larda kullanım oranlaına ulaşmış bir sistemin ya a sistemler ailesi için desteği yok, rakibinin var çünkü elimin altında net var her istediğim herşey var ama nette bu xp falana için kaynak yok demeye getirmek ileri düzeyde zeka eksiklğine delalet sanırım
Sonuç
Uzun zamandır LINUX kullanıyorum. Yapmam gereken ama yapamadığım hiçbir şey yok. Ama benim yapabildiğim birçok şeyi Windows kullanan meslekdaşlarım yapamıyor
bunların ne olduğunu merak ettim. Her ikisini de hergün kullanıyorum da çok çok merak ettim.
Bilgisayarlarını uzaktan denetleyemiyorlar ve sık sık sistem odasına veya ofislerine gitmek zorunda kalıyorlar.
bu yok zaten söylemiştim.
Yıllardır öğrendiklerimi ve 6-7 yıl önce satın aldığım kitapları hala kullanıyorum.
bu iyi bir şey mi? bunu iyi birşey gibi anlatmanın gereği ne ki yani şimdi.
linux iyi bir işletim sistemiç unix super bir işletim sistemi. windows xp de iyi bir işletim sistemi. siz ne yapmak istediğinize karar verirsiniz ve kullanırsınız.
ama iki şeyi karşılaştırırken arguman olarak ortaya konulması bile aptalca olan şeyleri kullanarak karşı tarafı eleştirmek/eleştridğini var saymak kısaca bel altından vurmaktır.
şimdi bir şey diyeceğim. yukarıda yaplmış eleştirilerin bu söyleyeceğimden zerre farkı yok. ikisi de aynı :
bu windows bu kadar kötü bişise bu linux neden onu geçemiyor hiç bir zaman. demek ki linux daha kötü.
işte yukardaki eleştirilerin tamamı bu tarzda. biz almanlara 2 attık. almanlar ingilizlere 3 atmıştı demek ki biz ingilizlere 5 atarız tadında konformist bir eleştiri var mı?
tümü saçmalık.