NİETZCHE'den bir şiir

'StİnG'

Banned
Katılım
23 Haz 2005
Mesajlar
1,849
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
!UkRaYnA!
Güneş batıyor

1

Bitiyor artık susuzluğun,
Yanık yürek!
Havada umut,
Üfürüyor kulağıma bilinmez ağızlardan,
Ulu serinlik geliyor...
Güneş kızgın tepemde öğle üstü:
Selam size, hoş geldiniz,
Ey ani rüzgarlar,
Serin ikindi ruhları!

Hava geçiyor yabancı ve arı.
Göz kırpmıyor mu bu
Çapkın bakışla
Bana gece ?...
Metin ol, yiğit yüreğim !
Sorma: niçin?

2

Yaşam günüm!
Güneş batıyor.
İşte uzanmış upuzun
Altın sel.
Ilık kayanın soluğu:
Üstünde mutluluk
Mu uyumuş öğlen uykusunu?
Yeşil ışınlarda
Oynaşır hala mutluluk koyu uçurumdan yukarı.

Yaşam günüm!
Yaklaşmakta akşamına!

Gözünün harı artık
Yarı yarıya kırık
Ve süzülüyor çiğinin
Gözyaşı damlaları,
İşte sakin gidiyor beyaz denizler üstünden
Aşkının pembesi,
Çekilen son mutluluğun.

3

Erinç, ey altın erinç, gel!
Ey ölümün
En gizli, en hoş ilk tadı!
-çok mu tez koştum yolumu?
Şimdi asıl, yorulunca ayak
Yetişiyor bakışın bana,
Yetişiyor mutlu akışın bana.

Dalga ve oyun salt çepçevre
Ağırlığı olan her şey,
Gömüldü unutuşun mavisine –
Miskin duruyor artık teknem.
Fırtına ve yol – nasıl unutur bunu!
Arzu ve umut boğuldu,
Dümdüz uzalı ruh ve deniz.

Yedinci yalnızlık!
Duymamıştım hiç kendime
Bu tatlı güvenceyi daha yakın,
Güneşin bakışını daha sıcak.
-ışımıyor mu hala doruğumdaki kar?
Gümüşçe, hafif, çekiyor
Şimdi bir balık teknemi açıklara...


Friedrich W. NİETZCHE
 
Vay felsefe vay

bıktım abi bu adamdan lisede de yakamızdaydı .Olmazki psikıolojim bozuldu :)
 
Harikasın sting.Diğerlerini de bizimle paylaşırsan sevinirim..
 
Yedinci yalnızlık!
Duymamıştım hiç kendime
Bu tatlı güvenceyi daha yakın,
Güneşin bakışını daha sıcak.
-ışımıyor mu hala doruğumdaki kar?
Gümüşçe, hafif, çekiyor
Şimdi bir balık teknemi açıklara...


paylasım ıcın tesekkurler arkadasım....
 
Bir alıntı ...

VeTRAVİS: İÇİNDEKİ KAHRAMANIN ORTAYA ÇIKMASINA İZİN VEREN TAKSİ ŞOFÖRÜ
"Sevgimle ve umudumla senden rica ediyorum; içindeki kahramanın
ortaya çıkmasına izin ver."

Gece. 12:30. Darmadağın, karanlık bir odada yalnız başıma oturuyorum. Açık pencereler, iç bayıltıcı çiçek kokusunu odaya taşıyan rüzgar, sonbahar hüznü ve cansıkıntısı.
Televizyon kanallarını dolaşıyorum. Herşey birbirinin aynı. Kitaplar? Dikkatimi yoğunlaştıramadığım satırlar. Yapılacak bir şeyler olmalı ! Uyku çoktan alıp başını gitmiş.
Bir bardak çay alıyorum ve bir sigara. Öylece oturuyorum. Gözüme film CD'leri ilişiyor. Gözlerimi kapatıp bir tanesini seçiyorum. Böyle yapıyorum çünkü film izlemeyi de canım çekmiyor. Veee.....Bugünün şanslısı Taxi Driver. 26 yaşındaki Robert De Niro'lu Taxi Driver.
Ekranda De Niro'nun gözleri beliriyor. Sadece gözleri. Dikiz aynası ve yol arasında gidip gelen gözleri.
İsteksizce izlemeye başladığım film beni içine çekiyor. Gözlerim ekrana kilitlenip kalıyor. Beynim,Travis'in (De Niro) bunalan, sorgulayan, karmaşaya düşmüş ruhuna. Onu bir katile dönüştüren serüveni çalkalanarak izliyorum.
Sokaklar, fahişeler, pezevenkler, eşcinseller, silah satıcıları, uyuşturucu kullananlar, uyuşturucu satanlar, aldatılanlar, aldatıldıkları için cinayet işlemeyi planlayanlar, gece çalışanlar, evden kaçmış küçük kızlar, yalnızlar, yalnızlıklarının farkında olmayanlar, porno filmler, sisteme teslim olanlar, sistemin farkında olmayanlar sistemi umursamayanlar ve sisteme karşı olanlar .........
Hepsi gece ortaya çıkıyor. yolunda gitmeyen her şey kendini gecenin koynuna saklar. Onlar da öyle yapıyorlar.
Travis önce şaşkınlık, sonra kızgınlıkla geçip gidiyor sokaklardan. Her geçtiği sokak, her baktığı yüz öfkesini su yüzüne çıkarıyor. Yüreğindeki iyi kötülük olarak yansıyor. Kurtarma duygusu silahta, insanların mutlu yaşamasına duyduğu özlem cinayette somutlaşıyor. Görevi toplumun düzenini ve mutluluğunu sağlamak olan politikacıların sloganlar, seçim broşürleri ve içi boş konuşmalardan başka bir şeyle uğraşmadıklarını görüyor. Topluma duyduğu sorumluluk, bundan daha da önemlisi "lağım çukuru" diye nitelediği şehre duyduğu öfke bir şeyler yapmaya itiyor onu. İçindeki "kahraman"ın ortaya çıkmasına izin veriyor küçük bir kızı (Iris) fahişelik yapmaktan kurtararak. Bunu 3 cinayet ve boynundan aldığı bir kurşun yarasıyla başarıyor. Bütün bunlardan geriye gazetelerdeki onun kahramanlığını öven haberler ve kızın ailesinden aldığı minnet dolu mektup kalıyor.
Herşey eski "düzen"ini buluyor. Travis taksi şoförlüğüne dönüyor,yine gece oluyor, yine sokaklara aynı insanlarla doluyor, aynı insanlar yine aynı şeyleri yapıyorlar. değişen tek şey Iris'in yaşamı oluyor. o artık fahişelik yapmak zorunda olmayan ailesiyle yaşayan ve okula giden biri. Travis yüzünde tek bri kişiyi bile olsa kurtarmış olmanın tebessümüyle hayata devam ediyor.
Film bitiyor. Beynimde yanıp sönen görüntüler. Çözüm yok. Umut yok. Karmakarışık bir halde uzanıp kalıyorum.
Ve gece devam ediyor...

NİETZCHE
 
abi senin bukadar romantik vede orman tik olduğunu bilmiyodum yaaaaaaaaaaaaaaw
___A_T_O_M___
 
Geri
Üst