Atatürk'e Göre Hz. Muhammed(sav)'in Askeri Dehası:
Atatürk herşeyden önce büyük bir asker ve komutandır.Onun savaş konusundaki tecrübesini ve dehasını tartışmaya gerek yoktur. Atatürk, askeri alandaki tecrübe ve deneyimlerine dayanarak, Hz. Peygamber'in Bedir Savaşı'ndaki savaş tratejisinin eşsizliğini belirtmekten kendini alamamıştır. Bedir'de kazanılan meydan savaşının, Hz. Muhammed'in(sav) peygamberliğinin en büyük delili olduğunu söylemiştir. Atatürk'ün bu konudaki bakış açısını ortaya koyan olay şu şekilde anlatılır:
Aydın geçinen tanınmış birisi, İslam dini ve Hz. Muhammed(sav) aleyhinde yazılmış bir kitabı Türkçe'ye çevirerek Atatürk'ün değerlendirme ve onayına sunmuştur. Atatürk, eseri gözden geçirdikten sonra, Şemsettin Günaltay'ı yanına çağırmış ve söz konusu tercüme hakkında ne düşündüğünü sormuştur. Günaltay, iyi bir incelemeden sonra kitap hakkındaki düşüncesini belirteceğini söyleyerek Atatürk'ün huzurundan ayrılmıştır.
Günaltay'ın cevabını sabırsızlıkla bekleyen Atatürk, bir gün acele bir emirle onu saraya çağırmıştır. Günaltay saraya gelip Atatürk'ün huzuruna kabul edildiğinde onu bir haritanın başında dikaktle inceleme yaparken bulmuştur. bu Atatürk'ün eliyle çizmiş olduğu bir haritaydı ve Hz. Muhammed'in Büyük Bedir Savaşı'nı ayrıntılarıyla gösteriyordu.
Haritadan başını kaldıran Atatürk, Günaltay'a daha önce verdiği tercüme kitabı okuyup okumadığını ve kanaatinin ne olduğunu sormuştur. Günaltay, "Ele alınack şey değil,bir facia Paşam!" karşılığını vermiştir. Bunun üzerine Atatürk hemen yerinden kalkarak, o sırada yanında bulunan başbakana dönerek şu emri vermiştir: "Bu paçavrayı toplatın, tercümeyi yapan kişiyi de devlet hizmetinden uzaklaştırın."
Atatürk, Şemettin Günaltay'ı masanın başına çağırıp eliyle Bedir Savaşı'nı gösteren haritayı işaret ederek, heyecan ve duygu yüklü bir şekilde şu sözleri söylemiştir:
" Onun hak peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar. Hz. Muhammed(sav) bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muhrebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir. Onun peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır."
Kaynak: Atatürk'ün Kur'an Kültürü; Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Kasapoğlu, syf 276-277
Atatürk herşeyden önce büyük bir asker ve komutandır.Onun savaş konusundaki tecrübesini ve dehasını tartışmaya gerek yoktur. Atatürk, askeri alandaki tecrübe ve deneyimlerine dayanarak, Hz. Peygamber'in Bedir Savaşı'ndaki savaş tratejisinin eşsizliğini belirtmekten kendini alamamıştır. Bedir'de kazanılan meydan savaşının, Hz. Muhammed'in(sav) peygamberliğinin en büyük delili olduğunu söylemiştir. Atatürk'ün bu konudaki bakış açısını ortaya koyan olay şu şekilde anlatılır:
Aydın geçinen tanınmış birisi, İslam dini ve Hz. Muhammed(sav) aleyhinde yazılmış bir kitabı Türkçe'ye çevirerek Atatürk'ün değerlendirme ve onayına sunmuştur. Atatürk, eseri gözden geçirdikten sonra, Şemsettin Günaltay'ı yanına çağırmış ve söz konusu tercüme hakkında ne düşündüğünü sormuştur. Günaltay, iyi bir incelemeden sonra kitap hakkındaki düşüncesini belirteceğini söyleyerek Atatürk'ün huzurundan ayrılmıştır.
Günaltay'ın cevabını sabırsızlıkla bekleyen Atatürk, bir gün acele bir emirle onu saraya çağırmıştır. Günaltay saraya gelip Atatürk'ün huzuruna kabul edildiğinde onu bir haritanın başında dikaktle inceleme yaparken bulmuştur. bu Atatürk'ün eliyle çizmiş olduğu bir haritaydı ve Hz. Muhammed'in Büyük Bedir Savaşı'nı ayrıntılarıyla gösteriyordu.
Haritadan başını kaldıran Atatürk, Günaltay'a daha önce verdiği tercüme kitabı okuyup okumadığını ve kanaatinin ne olduğunu sormuştur. Günaltay, "Ele alınack şey değil,bir facia Paşam!" karşılığını vermiştir. Bunun üzerine Atatürk hemen yerinden kalkarak, o sırada yanında bulunan başbakana dönerek şu emri vermiştir: "Bu paçavrayı toplatın, tercümeyi yapan kişiyi de devlet hizmetinden uzaklaştırın."
Atatürk, Şemettin Günaltay'ı masanın başına çağırıp eliyle Bedir Savaşı'nı gösteren haritayı işaret ederek, heyecan ve duygu yüklü bir şekilde şu sözleri söylemiştir:
" Onun hak peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar. Hz. Muhammed(sav) bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muhrebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir. Onun peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır."
Kaynak: Atatürk'ün Kur'an Kültürü; Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Kasapoğlu, syf 276-277