Moraliniz mi bozuk?

Çoook teşekkürler, beğenmek ne kelime, harika bir çalışma paylaşmışsın bizlerle. Kamer gibi benim de moralimi bozdun akşam akşam. Neden diye sormuşsun, en altta da kendi cevaplarımı sıralamış, bana iş bırakmamışsın. Benim dostum sırtımı sıvazlayan değil, hatalarımı yüzüme vurandır. Tekrar sağol.
 
Moraliniz mi bozuk?
Hz. ADEM (a.s.) GİBİ 200 SENE TEVBE EDEMEDİZ DİYE Mİ?

Hz. İBRAHİM (a.s.) GİBİ ATEŞE Mİ ATILACAKSINIZ YOKSA?

...Hz. ZEKERİYYA (a.s.) GİBİ TESTEREYLE Mİ KESİLECEK SİNİZ?

Hz. YUSUF (a.s.) GİBİ KUYUYA ve ZİNDANA MI ATILACAKSINIZ?

Hz. MUHAMMED (sav.) GİBİ TAİF'TE veya BAŞKA BİR YERDE ATILAN TAŞLARDAN ELİN, AYAĞIN, YÜZÜN KANA MI BOYANDI?

İBADET ve SECDE ANINIDA BAŞINA İŞKEMBE Mİ KONULDU?

NAMAZ KILARKEN, DİŞİN Mİ KIRILDI, YÜZÜNE TÜKÜRÜK MÜ ATILDI, DOĞUP BÜYÜDÜĞÜN YERLERİ TERKE ve HİCRETE Mİ ZORLANDIN, SEVDİKLERİNDEN Mİ AYRILDIN?

HZ. HAMZA (r.a.) GİBİ ŞEHİTKEN BURNUN KULAĞIN MI KESİLDİ?
MUSAB BİN UMEYR GİBİ KOLLARIN MI KESİLDİ?

CAFER BİN EBU TALİB GİBİ OK, MIZRAK ve KILIÇ DARBELERİYLE YARALANDIN MI?

AMMAR, SÜMEYYE, YASİR GİBİ İŞKENCE Mİ GÖRDÜN?

BİLAL GİBİ KIZGIN KUMLARA YATIRILIP, ÜZERİNE GÜNLERCE KOCA KOCA TAŞLAR, KAYALAR MI KONDU?

Hz. YUNUS (a.s.) GİBİ DENİZE ATILIP SENİ BALIK MI YUTTU?

Hz. EYÜB (a.s.) GİBİ TA DİLİNE VARINCAYA KADAR SENELERCE VÜCUDUN YARA BERE İÇİNDE Mİ KALDI?

Hz. İSA (a.s.) GİBİ ÇARMIHA MI GERİLMEK İSTENDİN?
İMAM-I AZAM EBU HANİFE GİBİ ZİNDANA MI ATILDIN?

NE DİYE DÜŞÜNÜYORUZ HALA, DÜNYALIK İŞLERİMİZİ Mİ?
ŞÖYLE BİR SİLKİP, KENDİMİZE GELME VAKTİ GELMEDİ Mİ?

ÜZÜLECEKSEK, SABAH NAMAZINI GÜNEŞ DOĞDUKTAN SONRA KILDIĞIMIZ İÇİN, NAMAZIMIZI KAZAYA BIRAKTIĞIMIZ İÇİN, TEHECCÜDE KALKAMADIĞIMIZ İÇİN ÜZÜLELİM...

BİRİNİN KALBİNİ KIRDIĞIMIZ, RECEB ve ŞABAN AYLARINDA PAZARTESİ-PERŞEMBE GÜNLERİ ORUÇ (HİÇ OLMAZSA) TUTAMADIĞIMIZ İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK ALLAH İÇİN BUGÜN BİR ŞEY YAPAMADIĞIMIZ İÇİN, ALLAH VE RESULÜ'NÜ (sav.) MEMNUN EDEMEDİĞİMİZ İÇİN ÜZÜLELİM Kİ ZIMNİ BİR İSTİĞFAR, TEVBEve GÜNAHLARIMIZA KEFFARET OLSUN...

FİLİSTİN, ÇEÇENİSTAN, BOSNA HERSEK, IRAK VE DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA ZULÜM-İŞKENCE GÖREN, ÖLDÜRÜLEN DİN KARDEŞLERİMİZ ve MASUM İNSANLAR İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK, ÖKSÜZ, DUL, YETİM, FAKİRE YARDIM EDEMEDİĞİMİZ İÇİN, ÖKSÜZ, DUL, YETİMİN ELİNDEN TUTUP ONLARA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK, AFRİKA'DA VE DİĞER ÜLKELERDE BİR LOKMA EKMEK BULAMAYAN, HASTALIKLARLA MÜCADELE EDEN İNSANLAR İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK, KUR'AN-I KERİM’İ YETERİNCE OKUYUP, HAYATIMIZA TATBİK EDEMEDİĞİMİZ İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK,PEYGAMBER EFENDİMİZ'İ, CANIMIZDAN, MALIMIZDAN, AİLE EFRADIMIZDAN, HERŞEYDEN ÇOK SEVEMEDİĞİMİZ İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK,YÜCE YARATICIMIZA, ALLAH’A HAKİKİ MANADA KUL, EFENDİMİZ'E ÜMMET OLAMADIĞIMIZ İÇİN ÜZÜLELİM...

ÜZÜLECEKSEK,EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED 'in,(s.a.v) ONUN PEYGAMBER KARDEŞLERİNİN, AL ve ASHABININ ŞEFAATİNE NAİL OLAMAMA KORKUSUYLA ÜZÜLELİM...


ÜZÜLMEMİZ GEREKENLER İÇİN ÜZÜLMEK DİLEĞİ İLE.....
 
Son Cümlelerinize sonuna kadar katılıyorum...hepimiz için geçerli ve güzel ayrıca bir o kadar da güncel bir konuya temas etmeniz ayrıca takdire şayan...Teşekkürler..:smile:
 
Kul Olabildik mi..???

Bir ince iştir Yaşamak dediğin!
"Sana" yürümek düşer...
Çünkü; yol olur yeryüzü yürümeyi bilene...
Yeter ki
vakar olsun duruşun, özlemli olsun yürüyüşün!
"Yürümek"
kavlin olsun, ahdin olsun, vefan olsun...
Vur kendini yollara..
İmdada sesin olsun, dara uzansın ellerin, zora dayansın bileğin..
Olurda sürçerse ayağın;
dayandığın, güvendiğin
her daim RABBİN olsun!

Kûn, "ol", demektir. Mesela herhangi bir şahıs, yol kavşağına çıkar da, gelen arabalara "dur" derse hiç kimse durmaz. Fakat trafik polisi "dur" derse, arabalar durur. Kumandan "dur" derse, koskoca ordu durur.

Kâinatı yaratan ve yaşatan Allah "ol" deyince her şey olur.

Ol, der kar yağar. Ol, der ağaçlar çiçek açar. Ol, der meyveler olgunlaşır. Ol, der kuşlar göçer. Ol, der balıklar yüzer. Ol, der güneş açar. Ol, der rüzgâr eser. Kocaman galaksilerden, küçücük atomlara kadar her şey O'nun emrindedir. Güneş sistemi ne kadar büyük, mikroplar ne kadar küçük. O'nun için kolaylık zorluk yoktur. Her yaratığın sinesinde "ol" emri vardır ki olmuş; yoksa olamazdı. Bazen bir iş için, "olamaz, imkânsız" derler. Allah için imkânsız olan hiçbir şey yok.

Dün olmayan gonca bugün dalında sallanıyorsa, bu bir başka âlemden dünyamıza geldiğini gösterir. Dünkü yumurta bugün civcivse, bir başka âlemden geldiğini gösterir. Allah yıldızları gezegenleri kaldırıp gökyüzüne takmış. O'nun kudretine acziyet giremez. Sinekteki sanat, Ay'ın Dünya etrafında dönmesinden basit değildir.

İşte Müslüman dua ederken bütün bunları düşünerek dua etmelidir. Ayette buyurulmuş ki: "Allah kuluna şahdamarından daha yakındır." Bu meseleden bizim anladığımız mana şudur: "Allah, bizim hücrelerimizle, vücudumuzda meydana gelen her bir faaliyetle bizzat meşgul oluyor. Allah bizi meydana getiren her bir hücremiz kadar bize yakın." Bunu anlamayan bazı insanlar "Allah dualarımı işitmiyor mu? Sesimi duymuyor mu?" diye isyan ediyorlar. Allah'ın hâkimiyetini anlayanlar da bilir ki, kalbimizi çalıştıran kalbimizden geçenleri bilir, dilimizi yaratan ne söylediğimizi bilir, kulağımızı yaratan sesimizi işitir.

Allah elimi kolumu felç etti. Buna isyan etmeye hakkım yok. Çünkü ben elimin kolumun mecazi sahibiyim. Organlarımın hakiki sahibi Allah'tır. Ondan gelene razı olmak lazım. Böylece insan rahat eder.

"Felç oldum. Gezemiyorum. Araba kullanamıyorum. Köyüme gidip, bağımla bahçemle uğraşamıyorum!" diye isyan etmek yerine, "Hastalık bu! Vazifesini bitirince gider. Bu hastalık geldi. Beni oturup yazmaya mahkûm etti. Ben burada hasta halimle yazıyorum. Kitaplarım, uzak köylerde okunuyor. "Elhamdülillah." diyorum ve kalbim huzur buluyor. Yıllar önce İzmit Körfezi'nde bir gemi battı. Öğrenciler öldü. Bir öğrenci, gemiye yetişemediği, kaçırdığı için, kendi kendine çok kızmış. Daha sonradan geminin battığını duyunca, gemiyi kaçırmasına mani ve aslında "vesile" olan engellere şükretmiş.

Bir tanıdığım anlatmıştı: "İşyerinde elektrik ocağını yanar vaziyette bırakıp eve gelmişim. Aklıma geldiğinde vakit çok geçmişti. Hemen dükkâna gittiğimde gördüm ki bir fare prize yaklaşmış, kısa devre olmuş, fare ölmüş, sigorta atmıştı. Allah, fareyi sebep ederek dükkânımı kurtardı."
İşte hayat böyledir. Gidişatın kötü olduğunu düşünüp, üzülürüz; ama sonradan anlarız ki her şeyin bir sebebi var. Zaten insan dikkat ederse, en çok sıkıntı anlarında "Allah" diyor. Bu bile insanı teselli etmeye yetmeli. "Ne güzel, isyan etmiyorum. Allah'a el açıyorum." demeli.


KAYNAK
 
Konular birleşti. Allah razı olsun konu sahiplerinden
 
Geri
Üst