- Katılım
- 20 Kas 2005
- Mesajlar
- 11,509
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Turkcell'in internet servisini tanıtmak için yayınladığı reklam filmi gerçekten çok başarılı olmuş. Reklamdaki başarı, günlük hayatta da aynı mı dersiniz?
Asıl konuya geçmeden önce kısaca reklam filmine bakalım. Köyde çalışan çiftçinin eşi hamile ve köy evinde ebe eşliğinde doğum yapmak üzere. Kan ter içerisinde eve yetişiyor ve yolda da Selocan ile erkek ismi düşünülüyor. Eve gidildiğinde ise bir kız bebek dünyaya geliyor. 3 erkek çocuktan sonra gelen kız çocuk için hazırlıksız yakalanıyor ve isim konusunda köylü vatandaşlardan öneriler geliyor. Kimisi "gugul'dan ara" diyor, kimisi de "fesbuk'tan statüs" diyor...
Bu yazıyı okuduğunuza göre bu işlerden (Google, Facebook, vb.) az buçuk anlayan birisisiniz demektir. Bu reklamı izlerken de gündelik işlerinizden biri haline gelen bu markaların servislerini, köylü vatandaşlardan duymak sizi biraz gülümsetiyor.
Reklamı çeken kişileri, bu nedenle tebrik etmek gerek.
Ancak bu reklam, interneti neremizle algıladığımız sorusunu yeniden gündeme geliyor. Bugün, internet denildiği zaman akla gelen ilk işler arasında MSN ve Facebook geliyor.
Google yok mu diyenler varsa onlara da her ay yayınladığımız "Google'da en çok aradıklarımız" başlıklı haberlerimize bakmalarını tavsiye ederim.
Oysa internet, sadece sohbet etmek ve arkadaş bulmak için kullanılan bir araç değildir.
Turkcell gibi markalara da şu aşamada bir şey söylemek doğru olmaz. Ticari gelirleri, her şeyden önce gelen markalar, servislerini tanıtırken popüler olan ne ise onu kullanmayı tercih edeceklerdir.
Kişisel olarak söyleyeceğim bir şey var.
En ücra köye internetin götürüldüğü bu reklamı izlerken içerlemiyor değilim. Neden derseniz; 4. Levent'te bulunan ofisimize çok yakın olan metroyu tercih ettiğimizde, cep telefonumuza verilmeyen interneti hatırlıyorum.
Yaklaşık 2 haftadır, cep telefonu üzerinden konuşabiliyor, mesajlaşabiliyoruz ama internet servisi alamıyoruz. Hem de medeniyetin ve teknolojinin simgesi olan raylı taşıma sistemlerinde. Durumu 1 hafta önce de Turkcell yetkililerine de bildirdim ancak değişen bir şey olmadı.
Yurt dışındaki metrolarda ücretsiz kablosuz ağ hizmetleri verilirken, son 2 haftadır Turkcell'in bu servisini metrolarda kesmesi ve üstüne bu reklamın yayınlanması, acaba modemlerin de dinlenme zamanı mı geldi diye akıllara soru getiriyor.
..:: KAYNAK ::..
Asıl konuya geçmeden önce kısaca reklam filmine bakalım. Köyde çalışan çiftçinin eşi hamile ve köy evinde ebe eşliğinde doğum yapmak üzere. Kan ter içerisinde eve yetişiyor ve yolda da Selocan ile erkek ismi düşünülüyor. Eve gidildiğinde ise bir kız bebek dünyaya geliyor. 3 erkek çocuktan sonra gelen kız çocuk için hazırlıksız yakalanıyor ve isim konusunda köylü vatandaşlardan öneriler geliyor. Kimisi "gugul'dan ara" diyor, kimisi de "fesbuk'tan statüs" diyor...
Bu yazıyı okuduğunuza göre bu işlerden (Google, Facebook, vb.) az buçuk anlayan birisisiniz demektir. Bu reklamı izlerken de gündelik işlerinizden biri haline gelen bu markaların servislerini, köylü vatandaşlardan duymak sizi biraz gülümsetiyor.
Reklamı çeken kişileri, bu nedenle tebrik etmek gerek.
Ancak bu reklam, interneti neremizle algıladığımız sorusunu yeniden gündeme geliyor. Bugün, internet denildiği zaman akla gelen ilk işler arasında MSN ve Facebook geliyor.
Google yok mu diyenler varsa onlara da her ay yayınladığımız "Google'da en çok aradıklarımız" başlıklı haberlerimize bakmalarını tavsiye ederim.
Oysa internet, sadece sohbet etmek ve arkadaş bulmak için kullanılan bir araç değildir.
Turkcell gibi markalara da şu aşamada bir şey söylemek doğru olmaz. Ticari gelirleri, her şeyden önce gelen markalar, servislerini tanıtırken popüler olan ne ise onu kullanmayı tercih edeceklerdir.
Kişisel olarak söyleyeceğim bir şey var.
En ücra köye internetin götürüldüğü bu reklamı izlerken içerlemiyor değilim. Neden derseniz; 4. Levent'te bulunan ofisimize çok yakın olan metroyu tercih ettiğimizde, cep telefonumuza verilmeyen interneti hatırlıyorum.
Yaklaşık 2 haftadır, cep telefonu üzerinden konuşabiliyor, mesajlaşabiliyoruz ama internet servisi alamıyoruz. Hem de medeniyetin ve teknolojinin simgesi olan raylı taşıma sistemlerinde. Durumu 1 hafta önce de Turkcell yetkililerine de bildirdim ancak değişen bir şey olmadı.
Yurt dışındaki metrolarda ücretsiz kablosuz ağ hizmetleri verilirken, son 2 haftadır Turkcell'in bu servisini metrolarda kesmesi ve üstüne bu reklamın yayınlanması, acaba modemlerin de dinlenme zamanı mı geldi diye akıllara soru getiriyor.
..:: KAYNAK ::..