eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Meydanların hangisi gerçek, hangisi bindirilmiş kıta?
Siyaset tarihinde meşhur bir söz vardır: "İşte Paşam İstanbul." Siyasi literatüre giren cümlenin hikayesi şöyle anlatılır: Devrin İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay 1950'de İsmet Paşa'yı karşılar, birlikte CHP miting alanına gidilir. Taksim'deki kalabalığı göstererek "İşte Paşam İstanbul" der; ancak seçim sonuçları meydandaki kalabalığı boşa çıkarır ve CHP o dönemde İstanbul'dan milletvekili çıkaramaz. O gün bu gündür meydanlardaki kalabalığa güvenilmez diyebilmek için bu söze başvurulur. 22 Temmuz seçimleri münasebetiyle bu cümleyi bir kez daha hatırlamakta fayda var.
Önceki gün Demokrat Parti lideri Mehmet Ağar'la Samsun mitingindeydim. Cumartesi iki miting birden yapan DP, Samsun sonrası İstanbul Çağlayan'da toplantı düzenlendi. Cumhuriyet mitingleri diye anılan gösterinin yapıldığı alanda DP hiç de fena değildi. Akın akın insanlar katıldı mitinge. Dün aynı meydanda Saadet Partisi vardı. Medyanın yüzde beş bile vermek istemediği Saadet, Çağlayan'ı doldurdu. Mitingi izleyenlerle konuştum, 'Cumhuriyet Mitingi'nden daha kalabalıktı.' diyorlar. MHP dün Antalya'daydı; onlar da geniş bir katılımla yapmış mitingi. Aslında sağ camianın yaptığı mitingleri üst üste bindirince halkın genel temayülü ortaya çıkıyor.

Dünkü en kritik mitingi AK Parti yaptı; çünkü Kazlıçeşme, İstanbul'un en büyük açık toplantı alanı. Öyle geniş bir alan ki, içine ben diyeyim üç siz deyin beş Çağlayan Meydanı'nı alır. Siyasi partilerin bu alanda miting yapması biraz cesaret istiyor; çünkü alan dolmadığı takdirde çok büyük zorluklar yaşanabiliyor. Samsun'da, Bingöl'de, Muş'ta, Çağlayan'da vs. yaptığım gibi kalabalığa karıştım. "Kim bu insanlar?" sorusunun cevabını aradım. Militan partili tipine neredeyse hiç rastlamadım. Gelenlerin büyük bir çoğunluğu halk. Hatta önemli bir kısmı partili bile değil; son aylarda yaşanan haksızlığa kızarak koşmuş meydana. Açık kapalı, genç ihtiyar herkes oradaydı...
Protokol tarafına geçtim alandan. Çok sayıda görevliyle konuştum. Bazı resmi görevliler alanın 800 bin kişilik olduğunu ve bu alanın taştığını söyledi. Halk bu işe "Çağlayan'ın rövanşı" gibi baksa da parti yetkilileri kutuplaştırıcı sözler söylemekten ısrarla kaçınıyor. Tam biz protokolle konuşurken Başbakan geldi. Davet vaki olunca Mustafa Ünal ve Andrew Finkel ile beraber seçim otobüsüne geçip Tayyip Erdoğan'la birkaç cümle sohbet ettik. Tayyip Bey, Finkel'e "Çağlayan'la burayı kıyaslayabilir misin?" deyince Finkel, "Onlar çok kızgın, çok öfkeliydi; buradakiler daha kalabalık ama daha sakin." cevabını verdi. Dışarıdaki kalabalık rapor edildiği için Başbakan çok mutluydu, memnundu...
CHP'den gelip AK Parti'de yeniden yıldızlaşan Ertuğrul Günay'ın eşine rastladım. 'Yarınki manşetiniz ne?' diye sordu. "Sandıktan önceki son pazar" cevabını verdim. Gerçekten de bu bir pazar. Hem pazar gününü ifade ediyor bu kelime hem de en iyi ürünlerin sergilendiği pazar meydanına atıfta bulunuyor. Görünen o ki her parti meydanı dolduruyor. Gerçi CHP dün yoktu ortada; ama o da gittiği yerde kalabalıklar oluşturuyor. 22 Temmuz gecesi hangi kalabalığın gerçek, hangisinin bindirilmiş kıtalar olduğu ortaya çıkacak. İşte onun adına halk iradesi ve demokrasi deniyor. Hayırlı olsun!
EKREM DUMANLI