Mehmetçik, hizmetçik!

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Mehmetçik, hizmetçik!

Bir babayı tanıştıracağım:

“Allah bağışlasın”, üç oğlu var.

Biri üniversite mezunuydu. 5 ay askerlik yaptı.

Biri yüksekokul mezunu; üstüne üç yıl da Açık Öğretim okudu. 15 ay askerlik yaptı.

Üçüncü oğul lise mezunu. Çoktan iş hayatına girdi. Bir yandan açık öğretime devam ediyor. Ama kendini daha çok işine veriyor. Banka kredisiyle küçük bir işyeri açtı. Üç yıl borç ödedi. Yanında üç kişi çalışıyor.

Üçüncü oğul muhtemelen açık öğretimi bitiremeyecek; askere çağrılacak. İşyerini kapatacak, üç çalışanla vedalaşacak. 15 ay askerlik yapacak.


***

Tabii ki onun durumunda çok kişi var.

Bir bölümü çoktan askere gitti; bir kısmı elbet çoktan öldü.

Ama, “asker açığı var” denen orduda herhalde en az 100 bin kadar “asker” ise pek askerlik yapmıyor. Ya torpil sonucu, ya angarya yüzünden başka bir iş yaptırılıyor.

Orduevi, gazino, kamp, lojmanlar, temizlik, lüzumsuz postalık, komutan evinin işleri gibi “hizmetler”de “hizmet” ediyor binlerce “Mehmetçik”.

Bu “hizmet” kavramı esnek, kaygan.

“Mehmetçik”
in “çi”sini alırsanız; o küçük ekle “hizmetçi” oluyor.

“Çi” mevcutsa fiilen; aslında, askeri hukuktaki kadim bir maddeye göre, ciddi hapis cezası var.

“Erleri hizmetçi gibi çalıştıran”
a da; göz yumana da!

Pek uygulanmayan bir ceza; Askeri İçtihat’ta genellikle “aradaki” bazı komutanlara uygulandığı görülüyor. O “komutanlar” genellikle sadece astsubay!


***

Ankara’da “paranoyak şüphe” denen biçimde durdurulan askeri kamyonda bile, hatırlarsanız, komutan evinin özel pasta ve kek alışverişi ile boya, badana işleri için “hizmet”çi kılınmış askerler çıkmıştı. (O yazıma gelen anormal yorum sayısı, iyi bilinen bazı şeylerin yıllarca nasıl konuşulmadığını iyi anlattı)

Bir kısım güzide medya, öteki kısmın “paranoya”sıyla dalga geçerken bile, o kanunun, esas rezaletin farkında bile değildi.

“Ulan kamyondaki askerler aşçı, badanacı çıktı” diye şüphecilerle alay ederken; hakiki bir “cumhuriyet”te bunun “Anayasa ihlali angarya” olduğunu idrak etmemişlerdi.

Hoş, yine etmezler.

O yüzden bu mevzularda tek kelime etmezler.

Yalnızca “sözde cumhuriyetçi” muhaliflik değil, “özde demokratlık”tan nasipsiz zihniyet de “uşaklık” üstüne sessizdir.

Asker ya da sivil; insanların köleleştirilmesine karşı sinir uçları zayıftır.


O yüzden, gardan garnizona; plazadan tersaneye, yüz binlerin köleleştirilmesi, uşaklaştırılması, aşağılanması cumhuriyete de uyar, demokrasiye de, liberalliğe ve muhafazakarlığa da, AB’ye de, her cins eksene de, laik, sosyal bir hukuk devletine de!

***

O baba haklı olarak soruyor:

Yurtdışında hakikaten yahut yalandan çalışan ile ülkesinde kan ter içinde çalışanın “farkı” nedir diye?

Ben de diyorum ki:

Elbet başbakanın kızı ya da gelinin bile, yurtiçinde üniversiteye alınmaması büyük haksızlık…

Ama başbakanın oğlu bile “bedelli” yaparken, binlerce gencin “başbakan evladı” olamaması da harbi adaletsizlik!

O baba haklı olarak soruyor:

Askerlik şu anda zaten tek tip değil mi? Eğitimsiz de, ilk orta ve lise mezunu da, meslek lisesi, 2 ve 3 yıllık yüksekokul mezunu da, ön lisans mezunu da, fakülte 3 veya 4’ten terk de 15 ay yapıyor. Sadece bir yıl fazla okuyan fakülte mezunu kısa; sadece yurtdışında çalışır görünen bedelli yapabiliyor. Bir de şarkıcılar, futbolcular, çürükçüler var. Bu adalet mi!

Binlerce gencin canını alan bir sorunun 25 yıldan fazladır çözülmemesi normal mi!

Dedem, 22 yaşında İstiklal Savaşı’nda şehit olmuş. Babam henüz anne karnında yetim kalmış. Bunu şerefle söylerim. Ama şimdi aynı mı?


Bilmiyorum.

Aynı nedir, adalet, hakkaniyet nedir; cumhuriyet, demokrasi nedir?

Mehmetçik, hizmetçik! - Umur Talu - Haberturk


4769576825.jpg


3630694796.jpg


8450718654.jpg
 
bi dünya asker alıyorlar ve bunlara doğru dürüst bakamıyorlar...
acemilikteki yemeği görseniz köpeğinize vermezsiniz o yemeği...
bi kere verilen yemekteki nohutu saydım .... 15 adet nohut, 2 adet patates parçası, pişmemiş pirinç pilavı ve 4 adet petibör bisküvi
bakamıyorsunuz bu adamlara ne diye bukadar çok alıyosunuz kardeşim ya
askere gittim askerlikten nefret eder hale geldim... lüzümsüz amelelikten başka bişe değil askerlik
 
askere gitmekten bu kadar korkmayın..ve ucuz bahaneler ardına sığınmayın.ben üniversite son sınıf öğrencisiyim..kaç ay olursa olsun,farketmez..bu ülkenin askere ihtiyacı olacak..liboşa,dalkavuğa değil..
 
askere gitmekten bu kadar korkmayın..ve ucuz bahaneler ardına sığınmayın.ben üniversite son sınıf öğrencisiyim..kaç ay olursa olsun,farketmez..bu ülkenin askere ihtiyacı olacak..liboşa,dalkavuğa değil..

gidincede bunları söyleyebilecekmisin bakalım!
olay askerlik yapmakta değil....
mesele askere gidip sana saçma sapan işler yaptırılmasında

şöyle bir örnek vereyim

bi gün g3 ler temizlenecekmiş, 20 adam seçtiler...gittik
neyse uzman çavuş geldi....başladı konuşmaya tatlı tatlı...
sonrada bu g3 ler pırıl pırıl olmazsa si...rim hepinizi yavşaklar... .... .... .... gibi bi dünya laf söyledi...
olay iş yapmakta değil...askerde bi işler yapmazsan o vakit geçmez zaten...
hem bedava hizmet veriyoruz hemde hak etmediğimiz laflar işitiyosun...
 
askere gitmekten bu kadar korkmayın..ve ucuz bahaneler ardına sığınmayın.ben üniversite son sınıf öğrencisiyim..kaç ay olursa olsun,farketmez..bu ülkenin askere ihtiyacı olacak..liboşa,dalkavuğa değil..

alicengiz kardeşim askere gidince anlayacaksın neyin ne olduğunu.

astek olsanda, kısa dönem çavuş olsanda isyan edeceğin zamanlar gelecek. sen askerliği 7/24 silah elinde, o operasyondan bu operasyona gidip durmadan çatışan kahramanlar gibi olacağını sanıyorsun. öyleside var. allah gönlüne göre versin. ama bir bakıyorsun elinde çekpas tuvaletteki suyu temizlemeye çalışıyorsun, gece 2-4 tuvalet nöbetindesin, 2 ay senden önce gelmiş bir asker, yaşıda senden küçük seni kantine gönderiyor bana bunu al diye, o askere komutanım diyorsun, demek zorundasın, her sabah sigara içmemene rağmen ellerinle izmarit topluyorsun, ellerinle çim yolmaya gidiyorsun, v.s.

daha aklıma gelmeyen bir sürü şey.

gittiğin zaman umarım bu yazım aklına gelir.

yüzünde bir tebessüm oluşur.

herşey gönlünce olsun.

:)
 
Mesele askerlikte uygulanan bir takım aşağılayıcı durumları eleştirmekten çıkmış topyekün askerlik vazifesine düşman olmaya doğru yol almış.

Kimse askere öle bayıla gitmiyor, ancak şerefle gidiyor, vazife biliyor yapıyor.

Maksat askeriyenin politikalarını ve sistemini eleştirmekse amenna.

Ancak askerlik kaldırılsın, bedelli getirilsin, gönüllü askerlik çıkarılsın tememnileri vatana ihanettir.

Her fert eşit zaman aralığında (bu 12 ay veya 15 ay olmuş farketmez) askerlik görevini yapmalıdır. Devamlı tehtid edilen bir ülkenin diri bir askeri gücü olması zorunludur. Doğudaki çatışmalar için profesyonel asker yetiştirilebilir. Ancak subayların kişisel işleri haricinde ordudaki bir takım görevler için, askerin görev almasında herhangi bir sakınca yoktur. Sivil de aşçı olan bir asker neden orduya hizmet etmesin? Bugün askerin çokluğunu masraf olarak nitelendirenler, acaba askerin yerine orduya alınacak sivil işçi ve memurların maaşlarını ceplerinden mi karşılayacaklar?

PKK gibi bir tehtid halihazırda varken, ABD sınırımızda BOP projesi peşindeyken, yahudi bin yıllık planını bizim coğrafyamızda uygularken, avrupa hala bizi osmanlı olarak görürken, güçlü bir ordudan vazgeçmeyi savunmak garabettir.

Vatandaşları askerlikten soğutmak ancak bölücü işbirlikçi hainlerin ekmeğine yağ sürmektir. Hatalarıda olsa bu ordu bizim ordumuzdur. Düzeltmeye çalışmakla, yıpratmak arasındaki çizgiyi koruyamayanları ibretle takip ediyoruz.

Bütün Türkler bir ordu, katılmayan kaçaktır...
 
Ancak askerlik kaldırılsın, bedelli getirilsin, gönüllü askerlik çıkarılsın tememnileri vatana ihanettir.

Hadi canım ihanet bu kadar ucuz yani:sigara:
Prof. Askerliği savunmak ne zamandan beri ihanet olmuş.
O zaman prof. askerlik uygulaması içindeki ülkelerin hepsi kendi kendilerine ihanet ediyorlar:D
 
Gayet ucuz...

Eğer bir gazetede köşe yazarlığı kontenjanın varsa, bir tükenmez kalem 50 kuruş, bir dosya kağıdı 5 kuruş. Toplam 55 kuruşa halkı askerlikten soğutan bir yazı döşenerek ihanet edebilirsin ülkene...

Profesyonel askerliği uygulayan veya uygulamayan ülkeler, bizim ülkemize benzemez... Başkalarını örnek almak hastalıktır. Türk ordu millettir. Ekonomik güçle çıkar satın almak gibi bir alışkanlığımız olmayacağı için güçlü bir ordu bize mahsustur.

Üstelik baya uzaklaştığınız bir olguyu hatırlatayım size, bu millet sadece Türkiye'den mesul değildir. Omuzlarında ki potansiyel yük koca bir İslam Alemi ve Türk Dünyasıdır.
 
Profesyonel askerliği uygulayan veya uygulamayan ülkeler, bizim ülkemize benzemez... Başkalarını örnek almak hastalıktır. Türk ordu millettir. Ekonomik güçle çıkar satın almak gibi bir alışkanlığımız olmayacağı için güçlü bir ordu bize mahsustur.

Üstelik baya uzaklaştığınız bir olguyu hatırlatayım size, bu millet sadece Türkiye'den mesul değildir. Omuzlarında ki potansiyel yük koca bir İslam Alemi ve Türk Dünyasıdır.

Evet biz dünyaya ait bir ülke olmadığımız için dünya üzerindeki tüm ülkelerden konumumuz çok farklıdır. Dünyaya ve topluma yabancılaşmak daha büyük bir hastalıktır bence.
Her mevzuda aynı geyik. Bir türlü dünyalılaşamdık gitti:D


"...bu millet sadece Türkiye'den mesul değildir. Omuzlarında ki potansiyel yük koca bir İslam Alemi ve Türk Dünyasıdır. "

Diyorsun fakat konu bu milletin sorumlulukları değil askeri sistem daha iyi bir hale nasıl getirilir. Ve prof ordu gereklimidir.
İslam aleminin ve Türk dünyasının mesuliyeti parti içi iktidar kavgalarıyla mı hatırda tutuluyor acaba? Eğer öyleyse bizde öyle yapalımda unutmamış oluruz.
 
Mesele askerlikte uygulanan bir takım aşağılayıcı durumları eleştirmekten çıkmış topyekün askerlik vazifesine düşman olmaya doğru yol almış.

Kimse askere öle bayıla gitmiyor, ancak şerefle gidiyor, vazife biliyor yapıyor.

Maksat askeriyenin politikalarını ve sistemini eleştirmekse amenna.

Ancak askerlik kaldırılsın, bedelli getirilsin, gönüllü askerlik çıkarılsın tememnileri vatana ihanettir.

Her fert eşit zaman aralığında (bu 12 ay veya 15 ay olmuş farketmez) askerlik görevini yapmalıdır. Devamlı tehtid edilen bir ülkenin diri bir askeri gücü olması zorunludur. Doğudaki çatışmalar için profesyonel asker yetiştirilebilir. Ancak subayların kişisel işleri haricinde ordudaki bir takım görevler için, askerin görev almasında herhangi bir sakınca yoktur. Sivil de aşçı olan bir asker neden orduya hizmet etmesin? Bugün askerin çokluğunu masraf olarak nitelendirenler, acaba askerin yerine orduya alınacak sivil işçi ve memurların maaşlarını ceplerinden mi karşılayacaklar?

PKK gibi bir tehtid halihazırda varken, ABD sınırımızda BOP projesi peşindeyken, yahudi bin yıllık planını bizim coğrafyamızda uygularken, avrupa hala bizi osmanlı olarak görürken, güçlü bir ordudan vazgeçmeyi savunmak garabettir.

Vatandaşları askerlikten soğutmak ancak bölücü işbirlikçi hainlerin ekmeğine yağ sürmektir. Hatalarıda olsa bu ordu bizim ordumuzdur. Düzeltmeye çalışmakla, yıpratmak arasındaki çizgiyi koruyamayanları ibretle takip ediyoruz.

Bütün Türkler bir ordu, katılmayan kaçaktır...

Bu yazıya imzamı atarım...
 
Dünyalaşmak, mazlumun emeği ve hammadesi üzerine global sermaye inşa etmektir.

Parti içi kavgalar da global sermayeye uşaklık etmek derdinde olanlarla dün verdiği sözden dönmeyenler arasında geçiyor. Topyekün teslim olanların bu kavgayı anlayabileceğine ihtimal vermiyorum. Misal dün omuz omuza aynı davayı savunan Mümtazer Türköne ile Yavuz Selim Demirağın bugün ki duruşu nasıl farklı ise, dünki fehmi koruyla, bugünki nasıl farklı ise hepsinin sebebi araya giren liberal kokuşmuşluktur. Ben mevzimi kaybetmedim. Elbette ki partiminde mevzisini kaybetmemesi için kavga edeceğim.

Bu forumda askerlerin köpek bakıcılığı gibi iğrenç maksatlarla kullanıldığını ilk deklare eden bendim. Mesele bunları yazmak, sisteme kafa tutmaksa kıvırıp, yandan geçip, takiyye yapmak yerine kafadan badozlama dalanda bendim. Gayet iyi bilirsin. Yapılanları eleştirmekle askerlik vazifesini lağvetmek arasında fark vardır. Bunuda gayet iyi biliyorsun.
 
hesaba katmadığınız bişi var...
göğüs göğüse savaşmı kaldı arkadaşlar?
adam uçakla gelio bi bomba atıyo 1000 kişi anında mefta...
tüfekle savamşmı kaldı
ayrıca bize sıktırdıkları 6 mermi ile nekadar asker olabiliyorsak ....
 
hesaba katmadığınız bişi var...
göğüs göğüse savaşmı kaldı arkadaşlar?
adam uçakla gelio bi bomba atıyo 1000 kişi anında mefta...
tüfekle savamşmı kaldı
ayrıca bize sıktırdıkları 6 mermi ile nekadar asker olabiliyorsak ....

Çelişki anlattıkların.. Dünyanın neresinde olursa olsun karadan göğüs göğüse savaş olur.. Yoksa amerika israil farkedememiş mi asker gönderiyorlar paso.. Hatta çok ilginç amerikanın deniz piyadeleri var..Çıkartma yapabilmek için.. Yani uzaktan bombalamak sadece çıkartmaya hazırlık.. ASker bölgeye inmeden savaş olmuyor..


Hani işinize gelmeyince orduya çok para gidiyor diyorsunuz ya bir uçak kaldırmak kaç para biliyor musunuz? Hatta komşunun bize artistik yapıcam dice dakka başı uçak kaldırdığı için ekonomisinin battığını biliyor musunuz?

6 mermiye gelince onlarda efsane oldu artık.. çatışmaya katılanların hepsi komando ve uzman çavuşlardan oluşuyor tabi birde rütbeliler..
 
biliyormusun bilmiyorum ama onlar profesyönel asker!
adamların işi bu
savaş başlangıcında asker göndermediler ayrıca.... savaşın başlandıcı uçak bombardımanı ile olmuştu
stratejik noktaları indirdikten sonra asker sevk ettiler.
6 mermi efsane değil kardeşim...15 gün önce ben sıktım 6 tane mermi...
dağda ölen yiğitlerimizin çoğu bildiğin er. ha rütbe almıştır onbaşı veya çavuş olmuştur...
ayrıca galiba bilmiyorsun rütbeli askerler geriden gelir...
rütbesine göre geriden gelirler...
 
Art niyetle yazılmış bir yazı.Bazı yorumlar doğru olsa bile bu bizim millet olarak
kanayan bir yaramızdır.Bu da askerlile veya O askerlere komuta edenlerele alakalı
değildir... Esas askerliği üç kuruşa mahkum edilen işçilerimiz yapmaktadır.12-15
ay askerlik yaparsın ya ömrünün geri kalanı....
 
Askersen eğer ot da yolcaksın tuvalette temizliceksin yediğin kabıda yıkayacaksın. Olay bu kadar basittir arkadaşlar. Siz hayal dünyasında yaşıyorsunuz yada pek sağlıklı düşünemiyorsunuz sanırım. Yediğiniz kabı yada ettiğiniz tuvaleti dışardan özel adam çağırıp temizletmeyimi düşünüyorsunuz? Oh ne ala silahları temizlemek için hatta nöbet tutmak içinde dışardan özel işçi tutun isterseniz.

Birliklerin belli başlı ihtiyaçları vardır. Binaların ve çevrenin bakımı temizliği ve idaresi gibi, yine araç ve gereçlerin bakımı temizliği gibi, berber ve kantin idaresi gibi askerin özel ihiyaçları vs. Tabikide bunlarla askerin ilgilenmesi gerekir. Bunu anlayamıyormusunuz? Askerliği sadece savaşmakmı sanıyorsunuz? Sabah kalk spor eğitim sonra yat, oldu... Eee tuvaleti kim temizlicek? Yada askerin saçını kim kesecek?

Bir üye demişki savaşta rütbeliler rütbesine göre arkadan gelirmiş. E nasıl olacaktı peki? Generalin eline tabancasını alıp sıka sıka en önden gitmesini falanmı bekliyor bu arkadaş. Ordu en üst rütbeden alt rütbeye kadar bir vücut gibidir. Kolu keserseniz tek kolla devam eder. Yada bacağını keserseniz tek bacaklada devam edebilir. Ama kafayı keserseniz iş biter. Anlaşılmıştır heralde.

Aynı üye göğüs göğüse savaşların kalmadığını dolayısıyla bukadar akere ne gerek olduğunu vurgulamış. Amerika bir bomba atıyor 1000 kişi ölüyor demişte o amerikanın 1.5 Milyondan fazla askeri var biliormu bunu? Ayrıca o uçağa bombayı kimin yüklediğini hedefi kimin belirlediğini ve uçağa kimin pilotluk yaptığını sanıyor?
 
Millet gider aya,biz gideriz yaya!

Başka söze gerek var mı acaba!
 
Geri
Üst