1001Design
330i ///M3 Design
Filmin en başarılı performansı Brütüs rolündeki Benoit Poelvoorde'den geliyor.
'Asteriks' serisinin en pahalı projesinde sevimli Galyalılar, bir aşk uğruna olimpiyatlara katılıyor. Filmde Gerard Depardieu'nun yanı sıra Alain Delon, Zidane, Michael Schumacher ve Tony Parker gibi isimler var
Uderzo-Goscinny ikilisinin ünlü çizgiromanı 'Asteriks'in, sinemadaki üçüncü adımı karşımızda. 'Asteriks Olimpiyat Oyunları'nda (Asterix aux jeux olympiques) isimli filmde, genç Galyalı Mecnuniks'in, âşık olduğu Yunan prensesine kavuşma sürecinde yaşadıkları anlatılıyor. Sezar'ın zırzop evlatlığı Brütüs'ün de prensesle evlenmek istemesi ve bu yolda babasının nüfuzunu kullanması sorunlara yol açıyor. Yunan tarafı da çözümü bir olimpiyat düzenlemekte buluyor.
İlk iki filmde yapımcı kadrosunda yer alan Thomas Langmann'ın bu kez yönetmen koltuğuna oturduğu film, aslında kâğıt üzerinde parlak fikirlere sahip. Mesela üç kişilik doping kurulu ve onların, doping yapılıp yapılmadığını gösteren böcekleri, keza bu kuruldan birinin ısrarla farklı bir oyun arayışı (aradığı da futbol) gibi espriler yabana atılacak gibi değil. Ayrıca Brütüs rolündeki Benoit Poelvoorde de, filmi zaman zaman tek başına sürüklüyor. Fakat, filmin bence temel bir problemi var; her şeyin altı fazla kalınca çiziliyor ve ilk anda çarpıcı olan fikirler ve espriler, uzatıldıkça değerini kaybediyor. Mesela, tarihte bizim şimdiki Sultanahmet Meydanı'nda bolca düzenlenen ve Yeşiller'le Maviler'in çekişmelerine sahne olan araba yarışları bölümünde, Alman takımını 'Schumi' temsil ediyor. Üstüne üstlük işin içinde Ferrari'nin takım patronu Jean Todt da var. 'Pit-stop' esprileri, değişen lastikler, atlar vs, filmin içine Formula 1 ruhu zekice sızıyor diyorsunuz ama bu bölüm fazla uzatılmış.
Ve bir başka mesele: Asteriks'in Türkiye'deki serüveni 70'li yıllarda başlar. Bu son derece zarif ve humoru yüksek çizgiromanın müptelaları, artık 40'lı yaşlarını sürüyorlar. Yani bu filmin gerçek muhatabı yetişkinler. Ne gençlerin, ne de çocukların Asteriks'le
özel bir bağları olduğu kanısında değilim. Bu da insanı 'Keşke filmi altyazılı seyretseydik' duygusuyla baş başa bırakıyor.
İki yıl önce İstanbul Film Festivali'ne gelmekte nazlanan Alain Delon'a filmin kadrosunda rastlamak ilginç tabii ki. Efsanevi
oyuncu, megolamanisi had safhadaki Sezar'ı canlandırıyor. Ayrıca Zinedine Zidane, Tony Parker ve Amelie Mauresmo gibi isimlerin hoş katkıları da filmi ilginç kılıyor. Bu üçüncü adım, 80 milyon avroluk bütçesiyle Fransız sinema tarihinin en pahalı yapımı.
