Mayınları bedelli askerler temizlesin!

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Mayınları bedelli askerler temizlesin!


Bugünlerde ekonomi cephesinde, gazetelerin köşe yazıları ve haberleri içinde en fazla yer işgal eden konu, IMF görüşmeleri.

Türkiye'nin IMF konusunda alacağı karar en fazla merak edilen husus. Umarım yazılanlardan siz de bir şeyler anlıyorsunuzdur! Benim bildiğim, arkası yarın gibi her gün IMF ile ilgili haber yazan gazetecilerin de kendi yazdıklarına artık inanmadıkları. Neyse, bu konu daha çok su götürür.

Dün, Ankara'da süper yetkilerle donatılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomi bakanlarını topladı. Burada IMF konusu gündeme geliyor mu bilmiyorum! Ancak Babacan göreve geldiği günden bu yana, üçüncü kez Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nu (EKK) topluyor. Gündemde yer alan konular ise bildik sorunlar.

Dünkü toplantıda diğerlerinde olduğu gibi istihdamdaki gelişmeler ile yeni yatırım teşvik sistemine ilişkin çalışmalar ele alındı. Öyle anlaşılıyor ki, uzun zamandır bekleyen Türkiye'nin bu iki temel sorununu Babacan, kabinedeki yeni ekonomi bakanları ile bir an evvel çözmek istiyor.

Umarım yakın zamanda atılan somut adımları da öğrenme fırsatımız olur. Bu oturumların, sonuçları olmayan toplantılara dönüşmesi en büyük korkum.

Geçmiş yıllarda da Türkiye, benzer sorunları çözmek için hop oturup hop kalktı. Ne yazık ki bir arpa boyu yol kat edemedi. Neden söz ettiğimi anlamış olmalısınız. Son günlerde IMF ve istihdamın yanında en fazla gündeme gelen konu, verimli arazilerin mayınlardan temizlenmesi. Tartışılan konu, daha çok, ihaleyi alacak firmanın kimliği noktasında düğümleniyor.

Arşive baktım, geçmiş yıllarda bu ihaleler iki kez iptal edilmiş. Birinde Bakanlar Kurulu Kararı, Danıştay tarafından iptal ediliyor. Başka bir zaman ise ihaleye girecek firma bulunamıyor. Ve bugünlere kadar geliniyor. Türkiye ile Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine yönelik yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüyor. Şimdi, tekrar aynı konuları tartışıyoruz.

Gelinen noktada, toplumun bir kısmı çözümsüzlük öneriyor. CHP ve MHP tasarıya karşı çıkıyor. Neden peki? Korkunun odağı, ihaleyi alan firmanın Türkiye ve Suriye sınırında bağımsızlığını ilan etmesiymiş!

Konuyu önce 2001 yılında, koalisyondaki hükümet ele aldı. Ve mayınları temizleme görevini Genelkurmay'a verdi. Bu iş o tarihten bugüne sonuçlandırılamadı.

Geçmişte bu mayınlı araziden geçerken hayatını kaybetmiş ya da sakat kalmış binlerce insan var. Pek çok ocak söndü bu bölgede. En önemlisi de verimli araziler mayınla döşeli olduğu için kullanılamadı. İstihdama, ekonomiye ve bölge güvenliğine katkı sağlayacak bir proje için, neden çözüme gidilmiyor? Kıbrıs Adası büyüklüğündeki sınır bölgesinin tarıma açılması fena mı olur? Konu öyle bir noktaya geldi ki, kitabı bile çıkmış. Yakında klibi çekilirse şaşırmam. Dün, mail adresime kitabın tanıtımı ulaştı. AK Parti hükümeti, sınırda Mayın Temizleme Yasası ile 216 bin hektarlık tarıma açık araziyi, Siyonist İsrail devletine devretmeye hazırlanıyormuş! Hatta mevcut tasarıya, şanlı Türk ordusunun yüksek komutanları onay bile vermiş!

Bırakalım hamaset yapmayı, artık. Gerçekten istihdam sorununu çözmek istemeyenlerin ağzına bir parmak bal sürmek istemiyorsak, bu arazilerin tarıma açılması için iktidar ve muhalefet el ele vermeli. 2001 yılının koalisyon hükümeti olarak sorunu çözemeyen bugünün muhalefet partileri de böylece kendilerini affettirmiş olurlar.

Çözümü ister bu arazileri ihale ederek bulabilirler, isterse 2001 yılında olduğu gibi mayınları temizleme görevini Genelkurmay'a verirler. O zaman bu işin finansman kısmını karşılamak için hükümete bedelli askerlik konusunda destek vermek zorunda kalabilirler...


 
Şu askerlik mevzuu sanırım akp ile amerikalı hocanın arasını fazaca açmış gözüküyor.Bu tip yazıların son zamanlarda kanal7 medyası ve zaman medya grupları tarafından ele alınır olması şaşkınlık yaratıcı.
Amacın üzüm yemek mi?,yoksa bağcıyı dövmek mi? olduğu tam anlaşılamayan yazıların ortak noktası; ordunun alenen eleştirilmesi,akp hükümetininde eleştriliyor görüntüsü altında asıl sopanın muhalefete gösteriliyor olmasıdır.

BOP projesi kapsamında yazılan senaryonun her sahnesi sufleye bile gerek kalmadan akp tarafından tam oscarlık şekilde oynanmaktadır.

Seneye oscar adayımız belli...

Bu konuda ordu ve muhalefeti suçlayanlar şu Suriye sınırının geçmişini bir kurcalayıp okusunlar bakalım,acaba altından kimler çıkacak.

Bulamazsanızda sorun yok,nasılsa yakında Kurtlar vadisinde Polat bu konuyada açıklık getirir.

Ne demiştik Abdüllatif Şener için;
_Parti kuracak,

nereden duymuştuk;
_kurtlar vadisinden..

Demek ki;
en iyi kaynak orası...Nasıl olsa akp nin her yaptığı film,her anlattığı masal değil mi?
 
Şu askerlik mevzuu sanırım akp ile amerikalı hocanın arasını fazaca açmış gözüküyor.Bu tip yazıların son zamanlarda kanal7 medyası ve zaman medya grupları tarafından ele alınır olması şaşkınlık yaratıcı.
Amacın üzüm yemek mi?,yoksa bağcıyı dövmek mi? olduğu tam anlaşılamayan yazıların ortak noktası; ordunun alenen eleştirilmesi,akp hükümetininde eleştriliyor görüntüsü altında asıl sopanın muhalefete gösteriliyor olmasıdır.

BOP projesi kapsamında yazılan senaryonun her sahnesi sufleye bile gerek kalmadan akp tarafından tam oscarlık şekilde oynanmaktadır.

Seneye oscar adayımız belli...

Bu konuda ordu ve muhalefeti suçlayanlar şu Suriye sınırının geçmişini bir kurcalayıp okusunlar bakalım,acaba altından kimler çıkacak.


Bulamazsanızda sorun yok,nasılsa yakında Kurtlar vadisinde Polat bu konuyada açıklık getirir.

Ne demiştik Abdüllatif Şener için;
_Parti kuracak,

nereden duymuştuk;
_kurtlar vadisinden..

Demek ki;
en iyi kaynak orası...Nasıl olsa akp nin her yaptığı film,her anlattığı masal değil mi?

:clap:clap:clap

büyük israil projesinin eşbaşkanı ve yılmaz savunucuları ve aynı safta duranları ve alkışlayanları
kıbrıs büyüklüğündeki toprak parçasının gözümüzün içine baka baka israile 49 yıllığına (burada musul ve kerkük konusuna ayrı parantez açmak gerekiyor) verilmek için cansiperane çalışmaları hakkında ne düşünüyorlar acaba
 
Asıl sorun aslında şu an düşülen durum değil,bu işin bu noktaya vardırılmasıdr.İşin plan ve senaryo dahilinde senelerdir izmit pişmaniyesi gibi uzatılması can sıkıcı hal almış,inceldiği yerden kopsun mantığıyla bilmm ne sözleşmesine uyum amacı ile elinde kalanı yakacak durum oluşmuştur.
Kerkük ve Musul meseleleri tarihte ayrı bir önem arzeder bizler için ancak;
bu mayını arazinin kurulması öncelikle milli menfaatlere dayandığı için farklı ele alınmalıdır.Kuruluşunda emniyet gözetilirken,kaldırılışındada elbette emniyet ilk sırada olmalalı ama can emniyetinin yanında mal (toprak) emniyetide korunmalıdır.
 
Geri
Üst