Masonlar ve CHP zihniyeti işbirliği
Önceki gün TRT 1’de merhum Adnan Menderes ile ilgili bir belgesel vardı. Kimlerin emeği geçmişse ellerine dillerine sağlık, eli ayağı düzgün bir belgeseldi. Tebrikler, teşekkürler.
Demokrat Parti ve Menderes’e karşı yürütülen mücadeleyi, bugün olup bitenlerle karşılaştırdığımızda, CHP zihniyeti ile mason teşkilatlarında zerre değişikliğin olmadığını görmek mümkündü. Menderes ve onun gibi devlet millet bütünlüğünden yana olanların, CHP ve mason örgütleri tarafından harcandığı anlaşılıyordu.
Bugün de mevcut iktidarla mücadele eden çevrelere bakıldığında, millete ve devlete kafa tutanların, CHP zihniyeti ve mason teşkilatları olduğu görülmektedir.
Atatürk’ün ölümünü müteakiben CHP zihniyeti ile masonlar, birbirlerinden zerre ayrı “düşmemiş”, “düşünmemiş” ve “hareket” etmemiştir. Tarih bugüne kadar hiç ayrı düşündüklerini ve düştüklerini yazmadı.
Mesela iki hatırlatma:
Atatürk, İsmet İnönü ile, son zamanlarda ihtilafa düştü.. Tarih kitapları öyle söylüyor ve bugüne kadar da yalanlayan olmadı. Olamaz, çünkü ortada belgeler var.
Atatürk mason teşkilatlarını kapattı ve masonların çok tehlikeli örgüt elemanları olduğunu söyledi. Yani işin özünde Atatürk’ü ne CHP’liler sevebildi ne de Masonlar.
Atatürk öldükten sonra paralardan Atatürk’ün resmini kaldırtan İnönü’dür; değil mi? O dönemde bu işlerle uğraşan kişilere bakıldığında görülür ki İsmet İnönü’yü fişekleyen ve yardımcı olan kimseler masonlardır. Çünkü masonlar alacaklarından asla vazgeçmezler.
Bu gerçeği Demirel’de de görebilirsiniz. Demirel siyasi arenada hiç kimsede alacağını bırakmamıştır. Menderes’in partisi Demokrat Parti’yi ele geçirişi, Menderes’in ideolojisine sahip çıktığı için değil, tam aksine, böyle bir partinin Menderes gibi ülkesine ve milletine hizmet eden kadroların elinden alınması içindir.
Yakın bir örnek daha verelim. Hüsamettin Cindoruk’u, başında bulunduğu partiye kim getirdi? Demirel. Kimler var partinin zirvesinde? Mesut Yılmaz nasıl da yanaştı hemen. Çünkü Demirel’le aynı kulvardalar. Hüsamettin Cindoruk; “Menderes’in avukatıyım” diye koca bir yalanla ülkeyi elli yıl kandıran kişi değil midir? İşte çeşitli mason oyunları.
Mesela Saadettin Bilgiç gelmiş geçmiş en namuslu siyasetçilerden birisidir. Saadettin Bilgiç en güçlü olduğu anda dahi Demirel tarafından harcanmıştır. Sadece Saadettin Bilgiç olsa iyi, CHP karşıtı başka bir parti olmadığından ülkesi ve milletine hizmet için AP’ye girmiş onlarca namuslu insan da yine Demirel tarafından harcanmıştır. Canlı şahitleri hâlâ yaşıyor.
Demirel’in başında bulunduğu Adalet Partisi ise ister iktidarda olsun ister muhalefette, bütün söylemlerinde mason localarının yönetip yönlendirmesiyle hareket etmiş ve CHP’lileri hep maşa olarak kullanmıştır.
Demirel açık açık ne diyor: “Altı kere gittim, yedi kere geldim.” Altı kere değil altı milyon kere gider, yedi milyon kere gelir. Adamın bu işe imanı çok kuvvetli. Masonların en belirgin özelliklerinden birisi, asla maşa kullanmadan hiçbir şey yapmamalarıdır. CHP’liler İsmet’ten bu tarafa, masonların hizmetinde olmuştur ve masonların maşasıdırlar.
Bugün de öyledir. Ergenekonculara sahip çıkan ve en çok sesi çıkan CHP’lilere bakın, hepsi de istisnasız Demirel başta olmak üzere, mason localarından geçmiş, mason ağa babalarının telkin ve tembihleriyle hareket etmektedirler.
Tekrar belgesele dönmek istiyorum. Menderes 1950 seçimlerinde tek başına iktidara gelince, CHP Denizli milletvekili bilmem kim, İsmet İnönü’nün şu lafını beyanat olarak vermiş: “Türkiye’de iktidara kim gelirse gelsin, Ordu ve Yargıtay bizden olduğu sürece bu ülkede hiç kimse bir şey yapamaz.”
“Acaba” diyelim ve yarına devam etmeden şunu söyleyelim. Her zulmün bir kader yılı vardır. Dünyadaki bütün zulümlerin ömrü de 80 ila 100 yıldır. Daha ötesi görülmemiştir.
kaynak
Önceki gün TRT 1’de merhum Adnan Menderes ile ilgili bir belgesel vardı. Kimlerin emeği geçmişse ellerine dillerine sağlık, eli ayağı düzgün bir belgeseldi. Tebrikler, teşekkürler.
Demokrat Parti ve Menderes’e karşı yürütülen mücadeleyi, bugün olup bitenlerle karşılaştırdığımızda, CHP zihniyeti ile mason teşkilatlarında zerre değişikliğin olmadığını görmek mümkündü. Menderes ve onun gibi devlet millet bütünlüğünden yana olanların, CHP ve mason örgütleri tarafından harcandığı anlaşılıyordu.
Bugün de mevcut iktidarla mücadele eden çevrelere bakıldığında, millete ve devlete kafa tutanların, CHP zihniyeti ve mason teşkilatları olduğu görülmektedir.
Atatürk’ün ölümünü müteakiben CHP zihniyeti ile masonlar, birbirlerinden zerre ayrı “düşmemiş”, “düşünmemiş” ve “hareket” etmemiştir. Tarih bugüne kadar hiç ayrı düşündüklerini ve düştüklerini yazmadı.
Mesela iki hatırlatma:
Atatürk, İsmet İnönü ile, son zamanlarda ihtilafa düştü.. Tarih kitapları öyle söylüyor ve bugüne kadar da yalanlayan olmadı. Olamaz, çünkü ortada belgeler var.
Atatürk mason teşkilatlarını kapattı ve masonların çok tehlikeli örgüt elemanları olduğunu söyledi. Yani işin özünde Atatürk’ü ne CHP’liler sevebildi ne de Masonlar.
Atatürk öldükten sonra paralardan Atatürk’ün resmini kaldırtan İnönü’dür; değil mi? O dönemde bu işlerle uğraşan kişilere bakıldığında görülür ki İsmet İnönü’yü fişekleyen ve yardımcı olan kimseler masonlardır. Çünkü masonlar alacaklarından asla vazgeçmezler.
Bu gerçeği Demirel’de de görebilirsiniz. Demirel siyasi arenada hiç kimsede alacağını bırakmamıştır. Menderes’in partisi Demokrat Parti’yi ele geçirişi, Menderes’in ideolojisine sahip çıktığı için değil, tam aksine, böyle bir partinin Menderes gibi ülkesine ve milletine hizmet eden kadroların elinden alınması içindir.
Yakın bir örnek daha verelim. Hüsamettin Cindoruk’u, başında bulunduğu partiye kim getirdi? Demirel. Kimler var partinin zirvesinde? Mesut Yılmaz nasıl da yanaştı hemen. Çünkü Demirel’le aynı kulvardalar. Hüsamettin Cindoruk; “Menderes’in avukatıyım” diye koca bir yalanla ülkeyi elli yıl kandıran kişi değil midir? İşte çeşitli mason oyunları.
Mesela Saadettin Bilgiç gelmiş geçmiş en namuslu siyasetçilerden birisidir. Saadettin Bilgiç en güçlü olduğu anda dahi Demirel tarafından harcanmıştır. Sadece Saadettin Bilgiç olsa iyi, CHP karşıtı başka bir parti olmadığından ülkesi ve milletine hizmet için AP’ye girmiş onlarca namuslu insan da yine Demirel tarafından harcanmıştır. Canlı şahitleri hâlâ yaşıyor.
Demirel’in başında bulunduğu Adalet Partisi ise ister iktidarda olsun ister muhalefette, bütün söylemlerinde mason localarının yönetip yönlendirmesiyle hareket etmiş ve CHP’lileri hep maşa olarak kullanmıştır.
Demirel açık açık ne diyor: “Altı kere gittim, yedi kere geldim.” Altı kere değil altı milyon kere gider, yedi milyon kere gelir. Adamın bu işe imanı çok kuvvetli. Masonların en belirgin özelliklerinden birisi, asla maşa kullanmadan hiçbir şey yapmamalarıdır. CHP’liler İsmet’ten bu tarafa, masonların hizmetinde olmuştur ve masonların maşasıdırlar.
Bugün de öyledir. Ergenekonculara sahip çıkan ve en çok sesi çıkan CHP’lilere bakın, hepsi de istisnasız Demirel başta olmak üzere, mason localarından geçmiş, mason ağa babalarının telkin ve tembihleriyle hareket etmektedirler.
Tekrar belgesele dönmek istiyorum. Menderes 1950 seçimlerinde tek başına iktidara gelince, CHP Denizli milletvekili bilmem kim, İsmet İnönü’nün şu lafını beyanat olarak vermiş: “Türkiye’de iktidara kim gelirse gelsin, Ordu ve Yargıtay bizden olduğu sürece bu ülkede hiç kimse bir şey yapamaz.”
“Acaba” diyelim ve yarına devam etmeden şunu söyleyelim. Her zulmün bir kader yılı vardır. Dünyadaki bütün zulümlerin ömrü de 80 ila 100 yıldır. Daha ötesi görülmemiştir.
kaynak
kendi hezeyanlarınızı bana mal etmeyiniz ...
