SU MECRASINDA HAYATTIR
Ezelden ebediyete intikal,
Çağlar boyu kazıldık tarihlere,
Hak vermedi us, selim salihlere
İlkel dedik, bekledik medeniyi,
Tören resmi geçitler ile geldi,
Geldi ama zırhları deldi geçti...
Kader ile keder vermiş el ele,
Ak saçlılar imreniyor zengin kele,
İstanbul bile kapılmışken sele,
Ganimet topluyor, garip hergele...
Manidar laflar eder el havada,
Zafer işareti gibi sallaken,
Kameralar dükkanları süzerken,
Kah hırsız, kah feryatları çekiyor...
Uzun koca tarih bizimdir dedik,
Peki bu haltları nasıl yedik biz,
Çiz arkadaş çiz, resmet bu anları,
Sun, suyun üstüne çıkan yağları,
İzlemeye devam et, rezaleti...
Kardeş boğulurken su baskınında,
Binbir marifet var, her kankasında,
Boy gösterirken yetenekli basın,
Demeçler geliyor, peşpeşe şehit,
Sorasım geliyor, düzgün nerede,
İnsanlık resmen boğuldu derede...
Ormanlara aktık tüm zamanlarda,
Kuraklık ektik, yazı romanlarda,
Din ile bilim yaptık akla zarar,
Su mecrasında akArsa hayattır,
Göç edecek yer kaldı mı arkadaş,
İşte; Koca İstanbul, vah İstanbul!..