Mahşer Yolu üz.Geçitler & Kendimizi Yenileyelim Mi?

peace_346

New member
Katılım
2 Eki 2005
Mesajlar
1,820
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
35
KENDİMİZİ YENİLEYELİM:

Namaz kılarken kendimizi vererek düşünerek kılmak (günde bir kez en az)

“Rasulullah bir sahabeye: “Allah’ın huzurunda çok çok secde et, çok çok namaz kıl. Çünkü Allah her secde sebebiyle bir derece yükseltir ve suçlarından birini affeder.” buyurmuştur.

Yatarken dua alışkanlığı edinmek

a. 3 defa ehat suresi

b. Âyete’l-Kürsü

c. Türkçe dualar okumak.

Zikir alışkanlığı geliştirmek,

lâ ilahe illallah

Lâ maksude illallah

La mahbube illallah

La mevcude illallah

Esmâü’l-hüsna

Çevremizden birini, dinde yarışmak için dost edinmek,

Yaşantımıza çeki düzen vermek ve yatamadan evvel kendimizi hesaba çekmek,

“dünyaya geldiğin anı düşün, ağlarken sen, gülerdi herkes

öyle bir hayat sür ki, sen ölünce

gülerken sen, aleme olsun matem.

Mutlak surette Kur’an’ı ihmal etmemek,

Namaz sonralarında bilinçli Dua ve İstiğfar getirmek:

“Eğer duanız, yalvarmanız olmazsa Rabbiniz sizin yüzünüze niçin baksın!”

Rasulullah günahsız olmasına rağmen günde en az yetmiş kez tevbe-istiğfar getirirdi.

Müslüman önder ve örnek bir şahıs oylmalıdır. İslam bizden hizmet beklemektedir. Hedeflerimiz büyük olmalıdır. “rabbimiz bizi, takva sahibi kimselere önderler kıl”

Azimin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Bir şeyi istemede azimli ve kararlı olmak gerekir. Azmaden kişi, mermere geçirir dişi, azmetmeyen kişi, muhallebide kırar dişi.”

Müslümanın giyimi düzgün olmalıdır. Onu gören ona imrenmeli, tiksinti duymamalıdır.

“De ki kim Allah’ın kullar için hazırladığı, güzel süsleri ve temiz rızıkları, haram kılıyor. De ki, bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir. Ahirette ise yalnızca onlaradır.”

Dünya hayatının geçici bir zinet ve süsten ibaret olduğu sık sık hatırlanmalıdır. Dünya imtihan dünyasıdır. Geçici ve ölümlüdür. Sabır, şükür ve dua ile ömür geçirilmelidir. İyi ameller işlemek ve iyiliği emredip, kötülükten sakındırmaktır yegane sorumluluk.

“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar. Hayırda yarışırlar, namazlarını kılar, zekatlarını verirler...”

Bir araya geldiğimizde birbirimizin kötülüklerine mani olmaya ve güzel şeylere teşvik etmeliyiz. Dedikodu ve boş lakırtılardan uzak durmak gerekir. Cemaatten uzak kalmamak gerekir. İyi kimselerle irtibatı koparmamak gerekir. Sürüden ayrılan kuzuyu kurt kapar.

Müslüman iyi bir kimsedir. Televizyon seyrederken bile ölçüyü kaçırmaması gerekir. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız.

Ağır ve vakarlı olmaya çalışmak gerekir. Mütevazi davranış ve güleryüz sadakadır. Ağır taşı ne yel alır ne sel. Aslında “Gülüşümüzde bile vakar olmalıdır”

Çevremizi bilhassa gençlerimizi namus hususunda uyarmak gerekir. İnsan nefsine hakim olabilmelidir. Evliliğin yolu yordamı vardır. Flört haramdır. Göze ve ağza sınır getirilmiştir. Haram yoldan hiçbir zaman mutluluk gelmez. Rüzgar ekilirse fırtına biçilir. Kötü tohum, kötü meyveler verir. Mü’minler ırzlarını korumak, nefislerini dizginlemek zorundadırlar. İnsanın hayvandan farkı, her arzu ettiğini değil uygun olanı yapmasıdır. İnsanlar nefislerin sahip olurlar, hayvanlar ise iç güdülerine tabi olurlar. İnsanın büyük emelleri olmalı ve o emelleri için uğraşmalıdır. Süfli arzular büyük emellerin gerçekleşmesini engeller ve kişiyi de küçültür. “ (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. 24/31

Kitap okuma alışkanlığı geliştirmek gerekir. İnsanı çalışmaya sevk edecek, iyiliğe sevk edecek şeyleri okumak gerekir.

Tebesüm alışkanlığı ve karşılaştığımız kimselere iltifat edebilme alışkanlığı edinmek. Çünkü güleryüz ve güzel söz sadakadır.
 
Mahşer Yolu üzerindeki Geçitler

Kainat için “kitab-ı kebîr”, “büyük kitap” denmiştir. Kur’ân-ı Kerim’in, Kitab-ı Kebir olan kâinatı hem okuduğu hem de imanlılarına öğrettiği ifade edilmiştir. Kur’an hem hidayet, hem de ilim rehberidir. Kur’an’ın öğütlediği tarzda yapılan tefekkür ruhlara gıda, canlara safâdır.
Yüce Yaratıcı’nın kudret, azamet ve hikmetlerinin bilinmesi namına varlıkta cereyan eden birçok olaya bazen açıkça bazen de işaretler ve ipuçları halinde teması söz konusudur ki, bunların birkaçını şöyle sıralayabiliriz:

“Allah kimin hidayetini murad ederse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse onun göğsünü göğe çıkıyormuş gibi dar ve tıkanık yapar..” (En’am, 6/125) Bu ayetle Kur’ân şu gerçeği dile getirmektedir: İnsan yükseğe çıktıkça basınç düşer ve nefes alması zorlaşır. Şöyle ki, her yüz metre yükseldikçe hava basıncı bir derece düşmektedir. Bu yüksekliğin yirmi bin metreyi geçmesi durumunda ise, özel cihazlar olmadıkça insan nefes alamaz ve ölür.

“Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderip gökten su indirdik, böylece sizi suladık. (Yoksa) siz suyu depo edemezdiniz.” (Hıcr, 15/22) Bu ayet de, henüz yirminci yüzyılda anlaşılan ilmi bir gerçeğin Kur’ân tarafından asırlar önce ifade edildiğinin bir göstergesidir. Rüzgârlar su buharından meydana gelen bulutları birbirine çarpıştırır. Bu çarpışmada bulutlarda pozitif-negatif elektron geçişmesi olur, şimşek meydana gelir. Rüzgârlar bulutları sıkıştırarak yere yağmuru aşılar. Aynı zamanda rüzgârlar, bitkiler üzerinden eserken, erkek tohumları dişi tohumlar üzerine kondurmak suretiyle onları aşılar. Böylece bitkilerde döllenmeye yardım eder.

Yine bu ayet gökten inen yağmur sularının yerin dibinde depo edildiğini ve böylece oradan çeşmeler ve kuyular açmak suretiyle canlıların sulanabileceğini anlatmaktadır.

“Her şeyi çift yarattık” (Zariyat, 51/49); “Her tür eksiklikten uzak olan Allah, yerin bitirdiklerinden, nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratmıştır.” (Yasin, 36/36) İlim adamlarının kısa bir zaman önce keşfettiği bir hususu Kur’ân asırlar öncesinden haber vermiştir. Bugün çok iyi bilinmektedir ki, insanlar nasıl çiftse, diğer canlılar da öyle çifttir. Hatta her şeyin asıl maddesi olan atomlar da çifttir. Onların bir kısmı artı, bir kısmı eksi yüklüdür. Ayrıca her şeyde cazibe (çekme) ve dafia (itme) olmak yönüyle de bu ikilik değişik bir şekilde kendini göstermektedir. İkinci ayette ise, o günün insanının müşahedesine arz edilen tablonun dışında, o devre göre bilinmeyen bir kısım şeylerden de bahsedilerek ‘daha sizin bilmediğiniz şeyleri de çift yarattı’ deniyor.
“Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten biziz.” (Zariyat, 51/47) Bu ayette, ilim mahfillerinde ağırlığını devam ettiren ‘mekân genişlemesi’ bin dört yüz küsur sene evvel Kur’ân’da söz konusu edilmektedir.
“Güneş de kendi ekseni etrafında bir vakte kadar hareket eder.” (Yasin, 36) Kur’ân asırlar önce, eski kozmolojiye rağmen, Güneş’in sabit olmadığını ve kendi ekseninde hareket ettiğini bildirmiştir.
“Sen dağları görür de onları hareketsiz sanırsın, oysaki onlar bulutlar gibi yüzer geçer.” (Neml, 27/88) Yine Kur’ân-ı Kerim, dünyaya ait parçalar olan dağlara dikkat çekmek suretiyle arzın hareket ettiğine işaret etmiştir. Görüldüğü gibi, kâinat kitabının bir tercümesi olan Kur’ân’da -en mükerrem bir varlık olarak kâinata gerçek değerini kazandıran- insanla alâkalı ilmî meseleler ve gerçekler de ihmal edilmeyip, önem ve mahiyetlerine göre yerini almıştır.
 
Mahşer Yolu üzerindeki Geçitler

Allah'ın rahmeti üzerine olsun Şeyh Ebu Cafer der ki: Bizim bu konudaki inancımız şudur: Bu geçitlerin (tepeler = akabât) herbirinin özel adları vardır. Onlardan bir kısmının adı "farz", "emir" veya "nehy"dir.
İnsan farz denilen geçite ulaştığı zaman, bu farzı (hayatında) ihmal etmiş ise, o noktada hapsedilir ve orada kendisinden, Allah'ın hakkı istenir. Eğer oradan işlediği iyi ameller ve kendisine ulaşan rahmet sayesinde çıkarsa, oradan kurtularak başka bir geçite gelir.
Böylece o, bir geçitten bir geçite sevkedilmekten ve her bir geçitte durdurulup, bu geçitlerin adlarının ifade ettiği işlerle ilgili kusurlarından dolayı sorguya çekilmekten kurtulamaz.
Eğer bütün geçitlerden sağlam olarak kurtulursa, ebediyet ülkesine (Dâru'l-Bakaa) ulaşır. Böylece orada, ebedi olarak ölmeyip diri kalacağı bir hayata kavuşur; (88) herhangi bir sefaletin bulaşamıyacağı saadetle mes'ud olur ve Allah'ın yanında peygamberleri, hüccetleri (imamlar) ile sadıklar, şehidler ve kullarından salih kişilerle birlikte oturur.
Eğer bir geçitte hapsedilir ve bu geçitin hakkı olan hususta sorguya çekilirse, onu ne daha önce işlediği iyi amelleri kurtarabilir, ne de Yüce Allah'ın rahmeti ona ulaşır. Böylece onun ayağı bu geçitte tökezler ve cehennem ateşine atılır. Böyle bir durumdan Allah'a sığınırız.
Bütün bu geçitler, Sırat'ın üzerindedir. Bu geçitlerden birinin adı el-V elayet'tir. Bütün yaratılmışlar bu geçitte durdurulur ve Mü'minlerin Emiri (Ali b. Ebi Talib) (a.s.) ve ondan sonra gelen imamlara (a.s.) bağlılıkları (velayet) hakkında sorguya çekilirler. Kim uygun bir cevap verirse, (Sırat'ı) geçmesine izin verilir. Ama kim uygun bir cevap veremezse, orada kalır ve cehenneme atılır. Aziz ve Celil Allah'ın bu konudaki buyruğu şöyledir: "Durdurun onları; çünkü onlar, sorguya çekileceklerdir"
Bu geçitlerden bir diğerinin adı el-Mirsâd (Gözetleme Yeri)'dir, ve Güçlü ve Ulu
Allah'ın buyruğuna göre şöyledir:

"Doğrusu Rabbin gözetlerne yerindedir"

Güçlü ve Ulu Allah buyurur:

"Güçlülüğüme ve Ululuğuma and olsun ki, zalimin zulmü Benden geçemez"
Bu geçitlerden bir diğerinin adı, er-Rahm'dir. Bunlardan birinin adı el-Emanet'tir. Bu geçitlerden birinin adı es-Salât (namaz)'dır. Herbir farz veya emir veya nehye (yasak) göre isimlenen geçitler vardır. Kul, bunların herbirinden önce durdurulur ve herbirinden sorguya çekilir.

Allah'ın rahmeti üzerimize olsun...
 
MAJESTE' Alıntı:
Konularım nerde Deme Bölüm Kurallarını Lütfen Oku Bida Konu açmadan http://www.hackhell.com/showthread.php?t=76174 Bir Günde 2 Konudan fazla konu açamazsın...


anlamıyorum neden günde 2 konudan fazla açılamıyormuş. Dikkat edersen burası islamiyetten bahsedilen bir bölüm reklam çalışmalrından bahsedilmiyor. Bilmiyorum belkide buranın sorumlu modu sensin ama unutmaki modlara hesap soracak bir admin vardır (Allah tesbitimi affetsin). İslam için söylenecek her kelime her harf kurtuluş vesilesi olacaktır. Bu vesileye gölge düşürülmesin lütfen...

esselamun aleyküm
 
Geri
Üst