Madem ki Ermenisiniz, Türklerden özür dilemelisiniz

Nathanael

New member
Katılım
11 Tem 2007
Mesajlar
1,292
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ankara
Madem ki Ermenisiniz Türklerden özür dilemelisiniz
10oh2xe.jpg

29pyu1g.jpg

Türk düşmanı Hrant Dink öldürüldüğünde, Ermenici tayfa eline bulunmaz bir fırsat geçirdi. Türk devletine zarar vermek adına Hrant’ın ölüsünden medet uman sürü, ellerinde “Hepimiz Ermeniyiz” yazılı dövizlerle ortaya çıktılar. Türk düşmanı Ermenici güruha Türk milletinin yanıtı ise TÜRKSOLU ve Milli Mücadele Derneği tarafından verildi. Hepimiz Ermeniyiz yürüyüşünden bir hafta sonra meydana inen Milli Mücadeleciler “Hepimiz Türk’üz” diyerek Türklüğe sahip çıktılar.


Asrın yüzsüzlüğü
Türkiye’de bilindik tayfa yeni bir kampanya başlatıyor. Ortada yine bir imza metni var. İmza atanlar sözde Ermeni soykırımı için Ermenilerden özür diliyorlar.
Kim adına?
Türk Milleti adına...
Çünkü dediklerine göre Türkler Ermenileri soykırıma uğratmış.
Metin şu:
“1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felâket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor.
Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”
İmza metninde büyük harflerle yazılan bir tanımlama dikkati çekiyor: “Büyük Felaket.” Bu ifade metnin yazarını ele veriyor. Metni bir Ermeni yazmış. Çünkü Ermenilere göre 1915 olayları, 1922’ye kadar süren ve Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen kurulmasıyla sona eren büyük bir soykırım. Bu döneme verdikleri isim Ermenice “Medz Yegern” yani Türkçe çevirisiyle “Büyük Felaket.”
Bu tıpkı tüm insanlığın Yahudi soykırımı için kullandığı Holocaust terimine benzeyen Ermenilerin kendilerince uydurdukları bir özel isim. Yahudiler Holocaust teriminden çok İbranice “felaket” anlamına gelen Hashoah ifadesini kullanırlar. Yahudileri taklit eden Ermeniler felaketi yeterli bulmamış olacaklar ki “Büyük Felaket” diye bir isim uydurmuşlar kendi “acılarına”. Dünyada “Büyük Felaket” tamlamasını kullanan Ermenilerden başka kimse yok.
Dolayısıyla meşhur özür metnini bir Ermeni kaleme almış belli. Ama özür dileyenlerin isimlerine baktığımızda tek bir Ermeni ismi görmüyoruz. Gerçi Ermenilerin Ermenilerden özür dilemesi gibi bir durum gerçekten de saçma olurdu.
Ama dikkatimizi çeken başka bir husus var. Bu metne imza atan kişiler Türk de değil!
Evet kampanyaya ön ayak olan bilindik isimlerin hepsi aynı zamanda 2 yıl önce “Hepimiz Ermeniyiz” diyen kimseler. Türklüğü bir hakaret veya en hafifinden uydurma bir dayatma kimlik kabul eden kimseler.
İlginç bir durum söz konusu... İmza metninde Ermeni ismi yok. İsimler Murat, Mete, Hasan, Yasemin gibi Türk isimleri. Ama aynı zamanda hepsi Ermeni… Çünkü Türk ulusal kimliğiyle gurur duymayı ilkellik ve faşistlik sayan bu azılı ırkçı grup aynı zamanda göğsünü gere gere “Hepimiz Ermeniyiz” diyen Ermeni radikalleri.
Peki “özür diliyoruz” diyorlar.
Kimden?
Ermenilerden.
Kim adına Türkler adına?
Ne için?
Türk Milletinin tarihinde asla bulunmayan uydurma bir soykırım iftirası için.
Biz de soruyoruz: Buna asrın yüzsüzlüğü denmezde ne denir?
Kışkırtma ve provokasyon denmez de ne denir?
Türk değiliz diyorlar. Ama utanmadan bir de Türkler adına özür diliyorlar. Dalga mı geçiyorsunuz beyler? Bu arsızlığa ve yüzsüzlüğe karşı çıkılmaz mı sanıyorsunuz.
Utanmazlığa bak. Ermeninin biri gidecek bir imza metni kaleme alacak. Sonrada daha nüfus memurluğuna uğrayıp adlarını değiştirememiş Türk olmayanlardan veya Ermenilerden oluşan başka bir grup çıkacak ona imza atacak. Sonra da tüm dünyada diyecekler bakın artık Türkler özür dilemeye başladı.
Kürtle Kürt, Rumla Rum, Ermeniyle Ermeni, Amerikalıyla Amerikalısınız. Aynı zamanda hepiniz başbakan ve cumhurbaşkanı gibi Türkiyelisiniz. İşbirlikçiliğin markası ve yüzü bin bir tane. Yüzsüzlüğünüzü anladık. Peki zeka seviyenize ne demeli? İyi de Türk olmadan nasıl Türkler adına nasıl özür dileyebilirsiniz?
Gidin Ermenistan’a teslim olun
Bu kampanyanın tek bir mantıklı sonucu vardır.
Birincisi madem Türk değilsiniz. Bunu yürüyüşler yaparak ve Ermeniyiz diye pankartlar taşıyarak ilan ettiniz. O zaman bahsettiğiniz, üstlenip, özür dilediğiniz soykırım Türklere ait değil size aittir. Siz veya dedeleriniz 1915’te Ermeni katletmiş ve mallarına ve mülklerine el koymuş olabilirsiniz.
Bu halde kampanya bir imza metniyle sınırlı kalmamalıdır. Sorun bazı Ermenilerin ve Türk olmayanların diğer Ermenileri katletmesi ve yaklaşık yüz yıl sonra katliamcıların suçlarını itirafı meselesi gibi görünmektedir.
O zaman konunun tek mantıki çözümü vardır. Türk isimli bu Ermeniler Ermenistan’a gitsinler ve teslim olsunlar. Biz sizi katlettik. Dedemiz veya sülalemiz mallarınıza el koydu. Dedelerinizi sürdü ve öldürdü.
Somut örnek verelim isterseniz.
Hasan Cemal isimli olanını ele alalım.
50 yaşından sonra bir Kürt aydını olduğunu ilan etti. Dedeleri Kürtmüş çünkü. Kendini son zamanlarda böyle pazarlıyor. Ama aynı zamanda da Ermeni… Evet, “hepimiz Ermeniyiz” diyenler var ya! Onlardan biri… Kısacası ne idiğü belirsiz ama Türk olmadığı kesin. “Türk’üm” demiyor zaten.
Ancak dedesi aynı zamanda İttihatçıların en tepedeki isimlerden meşhur Cemal Paşa. Ermeniler onu daha sonra öldürmüşler. O zaman ortada bir sorun kalmamış. Hasan Cemal ne istiyor?
Başka biri Mete Tunçay.
Ermeniler Rus ordusuyla birlikte Van’a girince 1916’da kentte tek bir Türk ve Müslüman bırakmamışlar. Mete Tunçay’ın dedesi de o sırada bir Osmanlı memuru olarak kentte ve katledilenlerin arasında.
Mete Tunçay ne istiyor?
Dedesini öldürdüler diye neden Ermenilerden özür diliyor?
Bilmediğimiz bir şey mi var. İnsan katilinden niye özür diler?
Kampanyanın Amerikan vatandaşlarıyla devam edelim.
Biri Taraf yazarı Amberin Zaman.
O da gönülden kampanyaya katıldığını ve Ermenilerden özür dilediğini söylüyor.
İyi de bu kadın Türk mü?
Değil.
Kocası kim?
ABD diplomatı…
Nerede görev yapıyor?
Erivan’da.
Kadın nerede yaşıyor?
Uzun süredir Erivan’da bazen de İstanbul’da.
Ermeniler neden bu kadını tutuklamıyor? Hadi kocasının diplomatik dokunulmazlığı var. Kadın güpe gündüz katliamcıyım diyor. Neden kılına dokunmuyor Ermeniler?
Devam edelim.
Yine ABD vatandaşı Taraf yazarı: Yasemin Çongar.
Kocası resmen CIA’de çalışıyor. Türk Ordusu’nun bile elinde bulunmayan uydu fotoğrafları bu kadının elinde. Ve kadın Ermenilerden soykırım için özür diliyor. Ne demek bu şimdi? Ermeni soykırımı denen şeyin sorumlusu ABD miydi acaba? Niye ABD görevlileri ve vatandaşları özür diliyor.
Herkes safını seçsin, sen de Abdullah
Liste uzadıkça uzar. Ama böyle sıradan Ermenilerle veya etnik ırkçılarla daha fazla uğraşacak değiliz. “Türk değiliz” desinler. Sonra istedikleri kampanyayı düzenlesinler.
Bizim temel meselemiz en tepeyi işgal edenle. Abdullah Gül kampanyayı düzenleyenleri açıkça destekledi ve korudu. Yaptığı açıklama şu:
“Türkiye’de görüşler açıkça ifade edilebilir. Çeşitli gruplar ve kişiler bir araya gelip fikirlerini açıklayabilir.”
Hakaret ve küfür fikir değildir. Suçtur. Türk Ceza Kanunun maddeleri ve özellikle 301. maddesi bunu hâlâ suç kabul ediyor. Tayyip ve Abdullah kanunu kuşa çevirmiş olsalar bile.
Cumhurbaşkanı mevkiini işgal eden biri çıkıp Türklere hakaret eden ve suç işleyen bir grubu savunamaz. Suçu savunmak da suçtur. Savcılara engel olmaktır. Abdullah’ın Ermenileri ve Ermenicileri savunan ve koruyan bu ibret verici açıklaması üzerine Ankara’da bazı çevreler bomba gibi bir iddia ortaya attılar. “Abdullah taraftır” dediler. “Çünkü anne tarafı Ermeni’dir” dediler.
Artık tersini ispat etmek yükümlülüğü Abdullah’ındır. Abdullah Türk müdür ispat etsin?
Tayyip Rumların yanında Rauf Denktaş’a ve Milli Dava’ya her Allah’ın günü saldırdığında da benzer kanı ve bu kanıyı destekleyen bir takım deliller ortaya çıkmıştı. Hatta Tayyip’in köyünün isminin aslında Rumca küçük dere anlamına gelen Potamya olduğu da belli olmuştu.
Safkan Türk aramıyoruz. Ama Atatürk’ün de dediği gibi “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyen herkes bizce Türk’tür. Ancak şunu da çok iyi biliyoruz. Hem Abdullah hem Tayyip bu söze karşılar. Hatta Abdullah’a göre “Ne mutlu Türk’üm diyene” demek “ilkel ve ayrımcı” bir yaklaşım.
Cumhurbaşkanı makamında oturan kişi Türk Milletinden yana taraf olmak zorundadır. Yoksa millet onu orada tutmayacaktır. Ancak Kayserili Abdullah tarafsız bile değil; Ermenilerden yana taraf olduğunu ispat etmiştir. Çünkü Türklükle övünmek kendisine göre “ilkellik ve ayrımcılıktır”; Türklük adına özür dilemek ise “ifade özgürlüğüdür.”
Tarihi bir uyarı yapıyoruz. Safınızı seçin. Anneniz veya nineniz nedir, kökeni nereden gelir zerre kadar önem vermiyoruz. Ama kişisel beyanınız önemli. Ben Türk’üm diyemeyenlerle hele bunlar devletin en tepesinde oturuyorlarsa Türk Milletinin ayrı durduğunu ve artık meselesi olduğunu iyi bilin.
Atama, vatanıma, bayrağıma sövdürtmem
Tayyip, Abdullah ve Ermeni imzacıları size sesleniyoruz.
Türk Milleti büyük bir millettir. Tarihinde tek bir leke yoktur. Asırlardır soykırımlara uğramış, Balkanlardan, Kafkaslardan, Ortadoğu’dan sürülmüş, yine de bir kez olsun mertçe savaşmayı bırakmamış asla katliamlara girişmemiştir.
Hocalı ve Karabağ’daki alçak soykırımı unutmuyoruz.
Türk diplomatlarını haince vuran Ermenileri de unutmuyoruz.
Kıbrıs, Girit ve Balkanlardaki Rumların katliamlarını unutmuyoruz.
Ermenilerin katlettiği yüz binlerce Türk’ün hesabı da bir yerlerde yazılmış durumdadır.
Türklerin avukatı var
Bazı Ermeni fanatikleri akıl almaz bir taktikle hem Türklüğü reddetmekte hem de bizim adımıza bizim hakkımızı peşkeş çekmeye çalışmaktadır. Özür metnindeki mantık budur. Bu özür metninde bir tane bile DTP’linin imzasının olmaması manidardır. Çünkü Kürtler “büyük Kürdistan” haritasında Ermenilere toprak tavizi vermek istememektedir.
Bu ilginç bir şekilde Taşnak-Hoybun işbirliğini hatırlatmaktadır. 1915’te Ermeni çetelerinin en çok çatıştığı çeteler Kürt çeteleriydi. Silahsız bir şekilde ve asla çeteleşmeden Türk ordusunun gelip kendisini kurtarmasını bekleyen tek grup Türk köylüleriydi.
Daha sonra Atatürk’ün Cumhuriyetine karşı tekrar bir araya gelen Ermeni ve Kürt çeteleri oldu. Ağrı isyanı bu iki unsurun ortak eylemiydi.
Ermenilerin boşalttıkları topraklarda egemenliği Kürt aşiretlerinin sağladığı bilinen bir gerçek... Ancak imza metninde özür dileyenler sanki Türklermiş gibi bir izlenim yaratılmış. Kürtlerin temsilcisi olduklarını söyleyen Ahmet Türk gibi DTP’liler ise hiç özür mevzuuna girmemişler.
Bu, metnin kime karşı bir saldırı amacı taşıdığını açıkça gösteriyor. Bu metin artık bir referanstır. Yakında yurt dışında çalışan, akademide görev yapan, hatta vize almak isteyen Türklerin bile önüne bu metin konacaktır. Amaç önce tek tek birey olarak Türkleri köşeye sıkıştırmaktır. Tıpkı Kıbrıs’ta Louzidu davasında olduğu gibi önce bireysel tazminat yolu böylelikle açılacaktır. Bir sonraki aşamada ise bir ulus olarak Türkler sanık sandalyesine çıkarılacaktır.
İmza metni bu yüzden Türklere yönelik ırkçı bir ayrımcılığın ve iftiranın önemli bir vesikası ve pespaye bir tuzağın belgesidir.
Kendisini Ermeni kökenli olmak ve Ermenilere sempati duymak ile suçlayan siyasetçilere karşı Abdullah Gül’ün yanıtı ibret vericidir. Kendisi devlet adına Türkiye’nin tezini savunduğunu hatta bu amaçla Ermenilerle Ortak Bir Tarih Komisyonu kurulmasına ön ayak olduğunu açıklamıştır.
Bilindiği gibi Türk Tarih Kurumu’nun yönetimi AKP tarafından değiştirildi. Bülent Arınç gibi AKP yöneticileri daha önceleri de 1915 olayları için “üzgün” olduklarını ve “sorumsuzca bir reddediş içinde” olmadıklarını belirtmişti.
Abdullah Gül’ün devlet adına yürüttüğü tek politika vardır. O da teslimiyet politikasıdır. Zaten Ortak Tarih Komisyonu önerisi bu politikanın ilk adımıdır. Burada olaylar tartışmaya açılacak ve olayın La Hey Adalet Divanı’na götürülmesi için ilk adım atılacaktır ki; bu resmen AKP tarafından açıklanmış bir politikadır.
O tartışma masasında ve emperyalist “adalet divanında” herkes olacaktır. Ermeniler, Kürtler, Abdullah ve Tayyip gibi Türkiyeliler ve diğerleri… Ancak bir tek Türk Milletinin temsilcileri olmayacaktır.
Tıpkı üçüncü şahısların Türk Milleti adına, bizim adımıza utanmadan özür dilemesi gibi Abdullah ve Tayyip gibi “Türk’üm” diyemeyenler yine Türkler adına af dileyip, tazminat ödemeye karar verecekler, atalarımıza ve vatanımıza ihanet edeceklerdir.
Bu 1915’te Ermeni ve Kürt çeteleri arasında tamamen savunmasız kalan, erkekleri askere gitmiş, köyünde korunmasız katliamlara maruz kalan Türk halkının durumunu çağrıştırmaktadır. Türkler içten ve dıştan iki ateş arasında kalmaktadır.
Türk Milletini avukatsız ve korunmasız zannediyorlar. Bu yüzden utanmazca bir kampanya başlattılar. Ama görmedikleri bir şey var.
Artık TÜRKSOLU ve uyanan bir Türk halkı var.
Bu halk artık avukatsız değil.
Madem ki Ermenisiniz…
Bu iğrenç kampanyayı yürüten Ermenici, Amerikancı, AB’ci ve işbirlikçi tayfayı uyarıyoruz. Türkler olarak bizim adımıza konuşmaya asla cüret etmeyin.
Hakkımızı yedirtmeyiz.
Milletimize sövdürtmeyiz.
Bunun da ötesinde Türk Milletine yönelik ihanetlerin ve tertiplerinde takipçisiyiz.
Karabağ, Hocalı, Kıbrıs, Balkanlar, Kafkaslar ve Doğu Anadolu’daki Türk katliamlarının hesabını soracağız.
Ermenistan’a ve Ermeni dostu Abdullah’a çağrımız açık: Türk topraklarından çekileceksiniz!
Karabağ özgür olacak.
Soykırım sorumlularını hangi mevkide olursa olsun adalete teslim edeceksiniz.
Türkiye’deki imzacı Ermenici tayfaya da çağrımız açık.
Kirli oyununuz sizi açığa vurdu. Türk değilsiniz. Yine de bu ülkede size vatandaşlık hakkı verilmiş. Çünkü burası bir hukuk devleti...
Türk düşmanı ırkçılar bile vatandaşlıktan atılmaz. Ama eğer Ermenilerin Türklere yönelik soykırımlarının kanını elinizde taşımaya niyetliyseniz ve hatta haince bizden özür ve tazminat taleplerinde bulunuyorsanız sizi de uyarıyoruz.
Yüce Türk adaleti sizin gibi ırkçıları cezalandıracaktır.
Türklüğe hakaret ve ırkçılık bir suçtur.
Madem ki niyetiniz Taşnakçı ve Hınçakçı terörizmi hortlatmak o zaman bu millet sizi adam etmesini ve tüm Türklerden özür dilemenizi sağlamayı bilir.

Kaynak
 
mükemmel olarak kaleme alınmış bir yazı,

hiçbir eksiği yok, teşekkürler...
 
emeğine sağlık çok güzel bir yazı.her zaman dediğim gibi, özür dileyecek varsa erivana gitsin.bir dahada dönmesin.
 
Hey sen, eline kan bulaşan!

Hey sen, eline kan bulaşan. Sen değil misin? Vatan hainleri diye sürekli bağıran, yazan, manşet atan...
Sen değil misin?
Ali Kemal'ler, Artin Kemal'ler diye hiç durmadan linç çağrıları yapan...
Sen değil misin?
Kanı bozuklar diye haykıran...
Sen değil misin?
Apo-Ermeni dölü diye ırkçılık yapan, Ermeni düşmanlığını kışkırtan...
Sen değil misin?
Mütareke basını diye durmaksızın düşmanlık üreten, linç kültürünü köpürten, hedef gösteren...
Sen değil misin?
'Kurt'lu televizyon dizileriyle şiddeti özendiren, suçu güzelleştiren, mafya babalarını, yeraltı dünyasının insanlarını, ramboları yücelten...
Sen değil misin?
"Kurşun atan da yiyen de vatanseverdir" diye hukuk dışılığı öven, Susurluk yollarına taşlar döşeyen...
Sen değil misin?
Kıbrıs'ta çözümü, Kıbrıs'ta Annan Planı'nı savunanları vatan haini, vatan satıcısı ilan eden...
Sen değil misin?
Kürt sorunu diyeni bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Ermeni sorunu diyeni bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Türkiye'nin AB yolunu savunanı bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
AB üyeliğini savunanlara karşı milli kurtuluş savaşı çağrıları yapan...
Sen değil misin?
Linç girişiminde bulunanları, milli duyguların şahlanışı, milliyetçi kabarış diye kollayan, demeçler veren, başyazılar yazan...
Sen değil misin?
Bir üniversite çatısı altında, seksen yıllık cumhuriyet tarihinin ilk 'Ermeni Konferansı'nı toplamak isteyenleri hain ilan edebilen...
Sen değil misin?
Seksen yıllık cumhuriyet tarihinin bir üniversite çatısı altındaki ilk Ermeni Konferansı için milletin arkadan hançerlenmesi diye, hain komplo diye demeçler verebilen...
Sen değil misin?
Türkiye'nin AB üyeliğini savunanlar için, Kıbrıs'ta, Kürt sorununda çözüm diyenler için, İstiklal Mahkemeleri, darağaçları kurulmasını isteyen, hatta böylelerinin 'cellatlığı'na bugünden talip olan, bunun için gazete köşesinde yazılar yazan...
Sen değil misin?
Bir roman yazdığı için insanları vatan haini ilan edebilen...
Sen değil misin?
Bir konuşma yaptığı için insanları vatan haini ilan edebilen...
Sen değil misin?
Bir demeç verdiği için insanları Türklük düşmanı ilan edebilen...
Sen değil misin?
"Ermeni soykırımı vardır" diyeni Türk düşmanı, vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Her taşın altında vatan haini, Türk düşmanı arayan...
Sen değil misin?
Her şeye siyah-beyaz bakan, her türlü farklılığı dost-düşman çerçevesine oturtan, farklı olana karşı savaş çağrıları yapabilen...
Sen değil misin?
Bu ülkenin siyasetinde, kamuoyunda, medyasında, internet dünyasında 'düşman yaratma kültürü'nü hiç durmaksızın köpürten...
Sen değil misin?
Bazen oy, bazen siyasal çıkar, bazen reyting, bazen tiraj, bazen kâr, bazen şöhret, bazen milliyetçilik uğruna düşman yaratma kültürü alanında bezirgânlığa soyunan, 'linç kültürü'ne seyirci kalan...
Sen değil misin?
Türkiye'yi siyah-beyaz 'düşman kamplar'a bölerek, bu ülkede demokrasinin yolunu kesmek isteyenlere kol kanat geren, türlü çeşitli hesaplarla bu karanlık odakları kollayan ya da görmezlikten gelen...
Sen değil misin?..
Evet, o sensin!
Bak, şimdi senin eline de kan bulaştı, sevgili kardeşim, değerli meslektaşım Hrant Dink'in kanı...
Görmüyor musun, farkında değil misin? Daha hâlâ neler söylüyor, daha neler yazabiliyor, daha hâlâ timsah gözyaşları dökebiliyorsun, insaf! Hiç mi utanma duygun yok?..
Eline kan bulaştı, kan!
Sevgili Hrant'ın kanı...
İçim yanıyor.


HASAN CEMAL


HEPİMİZ İNSANIZ ERMENİYİZ TÜRKÜZ KÜRTÜZ FARK ETMEZ
 
Hey sen, eline kan bulaşan!

Hey sen, eline kan bulaşan. Sen değil misin? Vatan hainleri diye sürekli bağıran, yazan, manşet atan...
Sen değil misin?
Ali Kemal'ler, Artin Kemal'ler diye hiç durmadan linç çağrıları yapan...
Sen değil misin?
Kanı bozuklar diye haykıran...
Sen değil misin?
Apo-Ermeni dölü diye ırkçılık yapan, Ermeni düşmanlığını kışkırtan...
Sen değil misin?
Mütareke basını diye durmaksızın düşmanlık üreten, linç kültürünü köpürten, hedef gösteren...
Sen değil misin?
'Kurt'lu televizyon dizileriyle şiddeti özendiren, suçu güzelleştiren, mafya babalarını, yeraltı dünyasının insanlarını, ramboları yücelten...
Sen değil misin?
"Kurşun atan da yiyen de vatanseverdir" diye hukuk dışılığı öven, Susurluk yollarına taşlar döşeyen...
Sen değil misin?
Kıbrıs'ta çözümü, Kıbrıs'ta Annan Planı'nı savunanları vatan haini, vatan satıcısı ilan eden...
Sen değil misin?
Kürt sorunu diyeni bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Ermeni sorunu diyeni bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Türkiye'nin AB yolunu savunanı bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
AB üyeliğini savunanlara karşı milli kurtuluş savaşı çağrıları yapan...
Sen değil misin?
Linç girişiminde bulunanları, milli duyguların şahlanışı, milliyetçi kabarış diye kollayan, demeçler veren, başyazılar yazan...
Sen değil misin?
Bir üniversite çatısı altında, seksen yıllık cumhuriyet tarihinin ilk 'Ermeni Konferansı'nı toplamak isteyenleri hain ilan edebilen...
Sen değil misin?
Seksen yıllık cumhuriyet tarihinin bir üniversite çatısı altındaki ilk Ermeni Konferansı için milletin arkadan hançerlenmesi diye, hain komplo diye demeçler verebilen...
Sen değil misin?
Türkiye'nin AB üyeliğini savunanlar için, Kıbrıs'ta, Kürt sorununda çözüm diyenler için, İstiklal Mahkemeleri, darağaçları kurulmasını isteyen, hatta böylelerinin 'cellatlığı'na bugünden talip olan, bunun için gazete köşesinde yazılar yazan...
Sen değil misin?
Bir roman yazdığı için insanları vatan haini ilan edebilen...
Sen değil misin?
Bir konuşma yaptığı için insanları vatan haini ilan edebilen...
Sen değil misin?
Bir demeç verdiği için insanları Türklük düşmanı ilan edebilen...
Sen değil misin?
"Ermeni soykırımı vardır" diyeni Türk düşmanı, vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Her taşın altında vatan haini, Türk düşmanı arayan...
Sen değil misin?
Her şeye siyah-beyaz bakan, her türlü farklılığı dost-düşman çerçevesine oturtan, farklı olana karşı savaş çağrıları yapabilen...
Sen değil misin?
Bu ülkenin siyasetinde, kamuoyunda, medyasında, internet dünyasında 'düşman yaratma kültürü'nü hiç durmaksızın köpürten...
Sen değil misin?
Bazen oy, bazen siyasal çıkar, bazen reyting, bazen tiraj, bazen kâr, bazen şöhret, bazen milliyetçilik uğruna düşman yaratma kültürü alanında bezirgânlığa soyunan, 'linç kültürü'ne seyirci kalan...
Sen değil misin?
Türkiye'yi siyah-beyaz 'düşman kamplar'a bölerek, bu ülkede demokrasinin yolunu kesmek isteyenlere kol kanat geren, türlü çeşitli hesaplarla bu karanlık odakları kollayan ya da görmezlikten gelen...
Sen değil misin?..
Evet, o sensin!
Bak, şimdi senin eline de kan bulaştı, sevgili kardeşim, değerli meslektaşım Hrant Dink'in kanı...
Görmüyor musun, farkında değil misin? Daha hâlâ neler söylüyor, daha neler yazabiliyor, daha hâlâ timsah gözyaşları dökebiliyorsun, insaf! Hiç mi utanma duygun yok?..
Eline kan bulaştı, kan!
Sevgili Hrant'ın kanı...
İçim yanıyor.


HASAN CEMAL


HEPİMİZ İNSANIZ ERMENİYİZ TÜRKÜZ KÜRTÜZ FARK ETMEZ

ben değilim!!!!

bizim haso da ermeniymiş meyer, taraflar ortaya çıkıyor...
 
Hey sen, eline kan bulaşan!

Hey sen, eline kan bulaşan. Sen değil misin? Vatan hainleri diye sürekli bağıran, yazan, manşet atan...
Sen değil misin?
Ali Kemal'ler, Artin Kemal'ler diye hiç durmadan linç çağrıları yapan...
Sen değil misin?
Kanı bozuklar diye haykıran...
Sen değil misin?
Apo-Ermeni dölü diye ırkçılık yapan, Ermeni düşmanlığını kışkırtan...
Sen değil misin?
Mütareke basını diye durmaksızın düşmanlık üreten, linç kültürünü köpürten, hedef gösteren...
Sen değil misin?
'Kurt'lu televizyon dizileriyle şiddeti özendiren, suçu güzelleştiren, mafya babalarını, yeraltı dünyasının insanlarını, ramboları yücelten...
Sen değil misin?
"Kurşun atan da yiyen de vatanseverdir" diye hukuk dışılığı öven, Susurluk yollarına taşlar döşeyen...
Sen değil misin?
Kıbrıs'ta çözümü, Kıbrıs'ta Annan Planı'nı savunanları vatan haini, vatan satıcısı ilan eden...
Sen değil misin?
Kürt sorunu diyeni bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Ermeni sorunu diyeni bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Türkiye'nin AB yolunu savunanı bile vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
AB üyeliğini savunanlara karşı milli kurtuluş savaşı çağrıları yapan...
Sen değil misin?
Linç girişiminde bulunanları, milli duyguların şahlanışı, milliyetçi kabarış diye kollayan, demeçler veren, başyazılar yazan...
Sen değil misin?
Bir üniversite çatısı altında, seksen yıllık cumhuriyet tarihinin ilk 'Ermeni Konferansı'nı toplamak isteyenleri hain ilan edebilen...
Sen değil misin?
Seksen yıllık cumhuriyet tarihinin bir üniversite çatısı altındaki ilk Ermeni Konferansı için milletin arkadan hançerlenmesi diye, hain komplo diye demeçler verebilen...
Sen değil misin?
Türkiye'nin AB üyeliğini savunanlar için, Kıbrıs'ta, Kürt sorununda çözüm diyenler için, İstiklal Mahkemeleri, darağaçları kurulmasını isteyen, hatta böylelerinin 'cellatlığı'na bugünden talip olan, bunun için gazete köşesinde yazılar yazan...
Sen değil misin?
Bir roman yazdığı için insanları vatan haini ilan edebilen...
Sen değil misin?
Bir konuşma yaptığı için insanları vatan haini ilan edebilen...
Sen değil misin?
Bir demeç verdiği için insanları Türklük düşmanı ilan edebilen...
Sen değil misin?
"Ermeni soykırımı vardır" diyeni Türk düşmanı, vatan haini ilan eden...
Sen değil misin?
Her taşın altında vatan haini, Türk düşmanı arayan...
Sen değil misin?
Her şeye siyah-beyaz bakan, her türlü farklılığı dost-düşman çerçevesine oturtan, farklı olana karşı savaş çağrıları yapabilen...
Sen değil misin?
Bu ülkenin siyasetinde, kamuoyunda, medyasında, internet dünyasında 'düşman yaratma kültürü'nü hiç durmaksızın köpürten...
Sen değil misin?
Bazen oy, bazen siyasal çıkar, bazen reyting, bazen tiraj, bazen kâr, bazen şöhret, bazen milliyetçilik uğruna düşman yaratma kültürü alanında bezirgânlığa soyunan, 'linç kültürü'ne seyirci kalan...
Sen değil misin?
Türkiye'yi siyah-beyaz 'düşman kamplar'a bölerek, bu ülkede demokrasinin yolunu kesmek isteyenlere kol kanat geren, türlü çeşitli hesaplarla bu karanlık odakları kollayan ya da görmezlikten gelen...
Sen değil misin?..
Evet, o sensin!
Bak, şimdi senin eline de kan bulaştı, sevgili kardeşim, değerli meslektaşım Hrant Dink'in kanı...
Görmüyor musun, farkında değil misin? Daha hâlâ neler söylüyor, daha neler yazabiliyor, daha hâlâ timsah gözyaşları dökebiliyorsun, insaf! Hiç mi utanma duygun yok?..
Eline kan bulaştı, kan!
Sevgili Hrant'ın kanı...
İçim yanıyor.


HASAN CEMAL


HEPİMİZ İNSANIZ ERMENİYİZ TÜRKÜZ KÜRTÜZ FARK ETMEZ

ilk verdigim yazıya bakarsan hasan cemal efendiyle ile ilgili bolumde var, gayet iyi anlatmıs hasan cemali

çok savundugunuz Hrant Dink bakın biz Türkler için ne demiş :

"Türk’ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur".-Hrant Dink

şimdi sen bunları söyleyen, Türkleri insanlık dışı bir varlıkmış gibi gören, yazılarında devamlı Türk karşıtlığı yapmış bir adamı savunacaksın yetmeyecek üstüne hepimiz hrantız,hepimiz ermeniyiz diyeceksin ve kendini aydın,insan sevgisiyle dolu birisi ilan edeceksin. biz ise ermenilerin dünya kamuoyuna kabul ettirmeye calıstıgı desteksiz yalan haberlere tepki koyacaz ve de asıl katliamları yapanın ermeniler oldugunu belgeleriyle dile getircez, bu yüzden de ırkçı,faşist , insanlık düşmanı ilan edilecez ,oh ne güzel istanbul ?

biz kimseyi ayırmayız, herkes kardeştir bu topraklarda evet ama ;

-eger olmayan bir seyi varmıs gibi göstermeye
-Türkiyeyi bölmeye ve uluslararası düzeyde Türkiyeyi asılsız iddialarla yıpratmaya
-kendi yaptıkları katliamlarını Türklere yıkmaya
-dedelerinin,anneannelerinin katillerini korumaya, onlardan üstüne üstlük özür dilemeye
-Türk düşmanı bir Ermeni ölünce hepimiz Ermeniyiz diye slogan atmaya
-bu ülkeyi bekleyen kakraman Mehmetlerimiz şehit düştügünde ise susmaya

devam eden ve kendini aydın! diye nitelendiren aslında hem tarihten habersiz, hemde yaptıklarıyla çok büyük bir ihanetin içinde olanları ben kardeşim olarak degil, içimizdeki hainler ve dolayısıyla iç düşmanlar olarak görüyorum.

Ne mutlu Türk'üm diyene.
Mustafa Kemal Atatürk
 
ole bişey soledigine inanmıyorum ----------- hadi soledi sadece sozlerden dolayı bir insan katledilir mi we bole bir soz soyleyen insan ermeni lobilerinden hic para almaz mı ŞEREFSİZCE sırtından wuruldugu gun ustunde eski bi ceket ve ayakkabısının tabanı delikti neden bu ulkede yasıyodu bi dusun kanlı ellerini sil ve dusun
 
ole bişey soledigine inanmıyorum ----------- hadi soledi sadece sozlerden dolayı bir insan katledilir mi we bole bir soz soyleyen insan ermeni lobilerinden hic para almaz mı ŞEREFSİZCE sırtından wuruldugu gun ustunde eski bi ceket ve ayakkabısının tabanı delikti neden bu ulkede yasıyodu bi dusun kanlı ellerini sil ve dusun

hrant dinkin 13 subat 2004 teki yazısı aynen veriyorum
----------------------------------------------
13 Şubat 2004
"Türk"ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur.
Yeter ki bu mevcudiyetin farkında olunsun.
Bu farkındalığın asıl sorumlusu ise Diaspora'ya yayılmış Ermenilerden ziyade Ermenistan yönetimleridir. Ermenistan hükümetlerinin sorumluluklarının bilincinde olmaları ve gereğini yerine getirmeleri aslolandır.
***
Ne var ki 12 yıllık bağımsızlık döneminde Diaspora ile Ermenistan ilişkilerine bakıldığında, Ermenistan hükümetlerinin henüz bu sorumluluğun bilincine yeterince varmadıkları görülür. Birkaç gösterişli "Pan Armenian Buluşması" dışında işlevsel bir "Diaspora-Ermenistan buluşması" mekanizması dahi kurulamamıştır.
Ermenistan'ın Diaspora ile ilişkileri bazen Diaspora'nın bazen de Ermenistan'ın inisiyatifinde ağır aksak yürütülmüş, kalıcı ve daha ziyade Ermenistan merkezli bir kurumlaşmaya gidilememiştir.
***
Oysa Ermenistan'ın çoktan özel ve çok güçlü bir Diaspora Bakanlığı kurmuş olması gerekirdi. Bu bakanlık sayesinde de dünyanın en ücra köşelerine dahi dağılmış ve dağılacak tek Ermeni bireyinin dahi nasıl kucaklanabileceği temel bir kaygıya dönüştürülebilir, sonrasında bu kaygı doğrultusunda hareket edilir ve buna göre projeler geliştirilebilirdi.
Bunun yapılmamış olması hâlâ büyük bir eksik olarak gözüküyor. Bu kaygısızlığıyla Ermenistan kendisinin ne denli bir ana kök olduğunun farkında değil ki Diasporadakiler'e de bunu hissetirebilsin.
Bu da gösteriyor ki Ermenistan elbette layık ama Ermenistan yönetimleri henüz Diasporalıya layık değil.
***
Ermenistan'ın Diasporalı bireyle kuracağı birebir ilişkinin Diaspora Ermeni'sinin kimliğinde ve kimliğin yeni cümlelerinin kuruluşunda oynayacağı rol çok büyüktür ve tartışmasızdır.
Bugün Diaspora'da açık tutulan Ermeni okullarının, dil kurslarının, sosyal ya da kültürel kurumların ya da diğer tüm kollektif faaliyetlerin yegâne amacı Ermeni kimliğini yeni kuşaklara taşımak, korumak ve mümkünse geliştirmektir. Bu amaç için milyonlarca dolar harcanır. Sonuçta elde
edilen, bilinen ama konuşul(a)mayan bir dil ile arada bir kilisesine giden ama o kadarla yetinen bir kimliktir.
Oysa diğer taraftan öyle bir gerçek vardır ki bunun gereğini yerine getirmek artık kaçınılmazdır.
O da Ermenistan'la Diasporalı'nın kuracağı moral diyaloğun bizatihi kendisinin en doğal okul olduğudur.
***
Diasporalı gencin bu okullarda okumamış, bu kiliselere gitmemiş olsa da bir kez Ermenistan denilen doğal okulla tanışması kimliği için çok şey
ifade eder.
Diaspora gencine on yıllar içinde eğitimle ve kiliseyle verilen Ermeni kimliğiyle, o gencin Ermenistan'ı bir kez ziyaret ederek edineceği kimlik arasında ikincisinin lehine ağır basan bir köklülük söz konusudur.
Bu dediğimizin ne denli doğru olup olmadığını denemek o denli pahalı bir şey değildir. Bir kenara ayırılacak üç beş kuruşla bir gencin yıllık tatilinin 15 gününü Ermenistan sokaklarında geçirmesi pekala sağlanabilir.
***
Ermenistan'ı ziyaret eden ve öncesinde Ermeni kimliğinden bir hayli de uzak gözüken gencin, 15-20 günlük bu sürede edinmiş olduğu kimliğin nasıl damardan absorbe edildiği görülecektir.
Artık o dakikadan itibaren gencin bu kimliğini dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun unutması bir daha olanaksızdır.
Gayrı o kimlik ona damardan şırıngalanmıştır...
Dolayısıyla gençler için Ermenistan'a özel seyahat turlarının düzenlenmesi birincil derecede kimlik kazandırıcı faaliyettir. Bu çalışmalar ne pahasına olursa olsun her yerde yıllık programların
başına alınmalıdır.
***
Ermeni kimliğin doğrudan Ermenistan'dan edinilecek cümleleri, kelimelerle anlatılamayacak denli zengin kazanımlardır.
Bu durum, saksıda yetiştirilmeye çalışılan narin bir bitkinin kendi toprağı, kendi suyu ve kendi güneşiyle tanışmasına da benzetilebilir.
Denemesi bedavadır... Herkese önerilir

------------------------------------------------------

internette biraz arastırma yaparsan sende bu yazıyı bulabilirsin.

kaldı ki bir cok yazısı daha var Türklüğe hakaret içeren
 
kaynak ver






hadi soledi sadece sozlerden dolayı bir insan katledilir mi we bole bir soz soyleyen insan ermeni lobilerinden hic para almaz mı ŞEREFSİZCE sırtından wuruldugu gun ustunde eski bi ceket ve ayakkabısının tabanı delikti neden bu ulkede yasıyodu bi dusun kanlı ellerini sil ve dusun bide buna cewap wer
 
Türkiye’de bilindik tayfa yeni bir kampanya başlatıyor. Ortada yine bir imza metni var. İmza atanlar sözde Ermeni soykırımı için Ermenilerden özür diliyorlar.

eleştirilen şeyleri okumak, bilmek, ona göre eleştirmek gerek. soykırım için özür dilenmiyor o metinde..
 
eleştirilen şeyleri okumak, bilmek, ona göre eleştirmek gerek. soykırım için özür dilenmiyor o metinde..

Büyük Felaket, ermeni veya kendini ermeni hisseden, anasının ve babasının soyu meçhul kişiler tarafından soykırım için uydurulmuş bir sözdür...

bunu bütün dünya biliyor,
 
siyaset insanları böyle birbirine düşürerek ikiye üçe dörde bölebiliyor.....

yazık acıyorum insanlara....

kimine 100ytl karşılığı molotof attırır belediye otobüslerini yaktırırlar....
kimini kürsüye çıkartıp saçma sapan konuştururlar...
ve kimilerinede buna benzer bir sürü şey yaptırırlar....

bunlar gözümüzün önündeki piyonlardır.....


ermenistan ve türkiyenin bu duruma düşmesi için çabalayanlar mutludur eminim.....

bkz. sen siyahsın sen beyazsın sen lazsın sen kürtsün sen türksün sen fakirsin sen zenginsin.....ayrımı olmaksızın.....yaşamak....
 
kaynak ver

hadi soledi sadece sozlerden dolayı bir insan katledilir mi we bole bir soz soyleyen insan ermeni lobilerinden hic para almaz mı ŞEREFSİZCE sırtından wuruldugu gun ustunde eski bi ceket ve ayakkabısının tabanı delikti neden bu ulkede yasıyodu bi dusun kanlı ellerini sil ve dusun bide buna cewap wer

hrant dinkin 13.02.2004 tarihli yazısı "ermenistan la tanismak"
al kaynak sana yargıtay belgesi hemde
http://www.yargitay.gov.tr/dmdocuments/guncel_kararlar/184.doc

işte yargıtayın belgesinden :

"suça konu “Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur” ibaresinin Türklüğü tahkir ve tezyif edici nitelikte olduğunda kuşku bulunmamakta, bir toplumu yüceltirken başka bir toplumu aşağılamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile öngörülen ifade özgürlüğü kapsamında bulunduğunu kabulde mümkün görülmemekte olup, bu nedenlerle tebliğnamedeki bu konuya ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir"


kanlı ellerimi mi sileyim? ben mi öldürdüm hrantı? kaldı ki öldürülmesini savundugum bir sey yazmıs mıyım? Türk düşmanı olan bir adamın öldürülmesine üzülmeye, olmayan soykırımın kabul edilmesine ve atalarımızı katledenlerden özür dilemeye ne kadar meraklısınız? keşke bu ilginizi alakanızı tarihi ögrenmeye ve gerçekte soykırımı yapanların ermeniler oldugunu anlamaya gösterseniz. "hepimiz ermeniyiz" diye pankart tasıyan sözde aydınları ve onların etrafındaki insanları neden pkk ya karşı bir eylemde göremedik acaba? neden "hepimiz hrantız hepimiz ermeniyiz" pankartlarını gögüslerini gere gere taşıyanlardan bir ya da bir kaçı vatanımızı koruyan şehit mehmetçiklerimizin cenazesinde, "hepimiz Mehmet'iz hepimiz Türk'üz" pankartıyla göremedik acaba?
ya da bu sözde aydınları, ermenilerin Türklere yaptıkları 1900 lu yılların baslarındaki katliamlardan dolayı neden özür dilemediler? ve ya onların torunları olan Asala örgütünün öldürdügü Türk diplomatlar için neden özür dilemedi bu sözde aydınlar?



eleştirilen şeyleri okumak, bilmek, ona göre eleştirmek gerek. soykırım için özür dilenmiyor o metinde..

http://www.ozurdiliyoruz.com/
http://www.ermenilerdenozurdiliyorum.com/

bu iki sitede baslatılan kampanya da yazan yazı şudur:

"1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor.
Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."


bu nedir peki? soykırımın oldugunu kabul etmek ve bundan özür dilemek degil midir?

özür dileyecek olan bizler degiliz, bizim dedelerimizi anneannelerimizi öldürenler, katledenlerdir özür dilemesi gerekenler.
 
HEPİMİZ İNSANIZ ERMENİYİZ TÜRKÜZ KÜRTÜZ FARK ETMEZ

Hiçbir zaman bu Söylediklerinden biri olmadım .
Bu Saatten sonrada olmam .
Türk Oğlu Türküm !

Ermenilerden Özür Dilemiyorum .
Entel-Dantel Liboşlar ve Vatan Hainleri Dilesin Ermenilerden Özür .
 
http://www.ozurdiliyoruz.com/
http://www.ermenilerdenozurdiliyorum.com/

bu iki sitede baslatılan kampanya da yazan yazı şudur:

"1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felâket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor.
Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."


bu nedir peki? soykırımın oldugunu kabul etmek ve bundan özür dilemek degil midir?

özür dileyecek olan bizler degiliz, bizim dedelerimizi anneannelerimizi öldürenler, katledenlerdir özür dilemesi gerekenler.

"büyük felaket" ten anladığın soykırımsa onu bilemem ama tehcir de gayet büyük bir felaket ve yok sayılıyor. ermeniler hak etti deniliyor. ben yüzlerce masum insanın açlık, soğuk ve korumasızlıktan ölmesini "hak ettiklerini" düşünmüyorum. hrantın ölmesine "bir ermeni öldü diye amma büyüttünüz" diyenlere tahamül edemiyorum. bunlara prim veren bir ülkede yaşamak işte vicdanımı sızlatan budur.

ha bir de insanların sadece düşündüklerini söyledikleri için vatan satmış muamelesi görmesi vicdanımı sızlatıyor..
 
Geri
Üst