MARCUSX
New member
Müjde mi istediniz? Alın size müjde!
“En Büyük Devlet Büyüğü”, dün Haliç Tersanesi’nde konuşurken dinleyiciler arasındaki 40 kadar TEKEL işçişi, “TEKEL sizden müjde bekliyor” diye slogan atmaya başlamış...
Dertleri; 9 bin kadrolu TEKEL işçisinin, 4-C statüsünde diğer kurumlara aktarılmasıymış...
Bunun durdurulmasını istiyorlarmış...
Duygularını da “rica” sayılabilecek bir gösteriyle dile getirmeye karar vermişler...
Ama “En Büyük Devlet Büyüğü”, bu “rica”yı bile “protesto eylemi” sanarak, açmış ağzını, yummuş gözünü:
“Bunların anlayışları böyle. Bunlar ’Devlet deniz yemeyen domuz’ dediler. 10 bin TEKEL işçisinin aylık maliyeti 40 trilyon... Şu anda TEKEL artık üreten bir yer değil, depo... İsteyen tazminatını alıp ayrılır!”
Tabii... Devreye hemen Başbakanlık korumaları ve polis girmiş; “protestocu” işçiler alandan zora çıkarılmış...
***
Sayın Büyük haklı
Çünkü TEKEL gerçekten de artık üreten bir yer değil...
Çünkü iktidarın uyguladığı politikalar yüzünden pazarın tamamına yakını yabancı sigara devlerinin eline geçti... Önce yerli tütün üreticisi aç, perişan edildi; şimdi sıra TEKEL işçilerine geldi...
Sadece TEKEL mi?
Türkiye Şeker Fabrikaları da artık üreten bir yer değil... Çünkü; hükümet, Türk pancar üreticisi yerine, ABD’li mısır üreticisini “korumayı” tercih etti! On binlerce çiftçi, binlerce şeker işçisi işsiz kaldı!
Toprak Mahsülleri Ofisi inanılmaz zarar ediyor; çünkü iktidarın “hububat politikası” aynen şekerde olduğu gibi yerli üreticiyi teşvik etmektense, yabancı üreticileri gözetir hale geldi...
Beykoz Kundura üretmiyor, Etibank üretmiyor, SEKA üretmiyor, Sümerbank üretmiyor, TURBAN tarihe karıştı...
Çay-Kur derseniz; can çekişiyor!
Son birkaç yılda tam 60 bin KİT çalışanı, zorla emekli edildi!
Yirmi yıl önce toplam istihdam içindeki payı yüzde 20’lere ulaşan bu kurumların bugün istihdamdaki payı yüzde 1’in bile altına indi!
Halen “yaşıyor” gibi duran KİT’ler ise, “En Büyük Devlet Büyüğü”nün söylediği gibi “işsiz işçi depo”suna dönüştü...
***
Peki; bu duruma gelinmesinde, suç işçilerin mi?
“Sat-Kurtul” diyen, üretimi, sanayiyi ve işçiyi umursamayan, ülkeyi yabancı mallarına muhtaç hale getiren iktidarların hiç mi suçu yok?
Yedi yıldır iktidarda olan ve bu kuruluşlardan yarısını fazlasını satan ya da kapatan AKP’nin hiç mi suçu yok?
“En Büyük Devlet Büyüğü”- nün hiç mi suçu yok?
***
Neymiş; 40 kadar TEKEL işçisi, Sayın Büyük’e, “Sizden müjde bekliyoruz” demiş... O da analarından doğduğuna pişman etmiş...
Aslında “az bile” etmiş...
O işçiler, sabun yapılmadıklarına şükretsinler!
*****
GÜNÜN SORUSU
Adalet Bakanlığı, bölücübaşının kaldığı İmralı Adası’na daha kolay gidilsin diye özel yat almaya karar vermiş... Sorum “En Büyük Adalet Büyüğü”ne:
Savarona’yı bu hizmette görevlendirmek aklınıza gelmedi mi?
Tavır koyamayınca ‘şerh’ koyuyorlar!
Yüksek Askeri Şura; iki askeri personelin ihracına karar verdi.
Ama...
“En Büyük Devlet Büyüğü” ile “En Büyük Savunma Büyüğü” her zaman olduğu gibi bu kararlara katılmadılar!
Erbakan’ın Başbakanlık günlerinden bu yana adet olduğu üzere, yine “şerh” koydular...
Gerekçe olarak da, bu ihraçlara “yargı yolunun kapalı olmasını” gösterdiler...
***
YAŞ’ın “şerh”li ihraç kararları 12 yıldır sürüyor...
Başbakanlar, Milli Savunma Bakanları hep “şerh” koyuyor...
Böylece ordudan “irtica, bölücü faaliyet ya da başka nedenlerle” atılan personele sahip çıkıyorlar...
Ama ne hikmetse; “şerh”le gün ışığına çıkardıkları bu “çatışma”yı sona erdirmek için de hiçbir adım atmıyorlar...
“Madem askeri personelin ihracında yargı yolunun kapalı olmasına karşıyız, o zaman bu işi yasal bir düzenlemeyle halladelim” demiyorlar.
***
Hangi personelle çalışacağına karar verme hakkı sadece TSK’ya aittir...
Ama madem “En Büyük Devlet Büyüğü” ve “En Büyük Savunma Büyüğü” böyle düşünmüyor; o zaman ne bekliyorlar, değiştiriversinler yasayı...
Yoksa; bu konu üzerinden TSK’ya muhalefet etmek, çok daha fazla mı işlerine geliyor?
MUSTAFA MUTLU
“En Büyük Devlet Büyüğü”, dün Haliç Tersanesi’nde konuşurken dinleyiciler arasındaki 40 kadar TEKEL işçişi, “TEKEL sizden müjde bekliyor” diye slogan atmaya başlamış...
Dertleri; 9 bin kadrolu TEKEL işçisinin, 4-C statüsünde diğer kurumlara aktarılmasıymış...
Bunun durdurulmasını istiyorlarmış...
Duygularını da “rica” sayılabilecek bir gösteriyle dile getirmeye karar vermişler...
Ama “En Büyük Devlet Büyüğü”, bu “rica”yı bile “protesto eylemi” sanarak, açmış ağzını, yummuş gözünü:
“Bunların anlayışları böyle. Bunlar ’Devlet deniz yemeyen domuz’ dediler. 10 bin TEKEL işçisinin aylık maliyeti 40 trilyon... Şu anda TEKEL artık üreten bir yer değil, depo... İsteyen tazminatını alıp ayrılır!”
Tabii... Devreye hemen Başbakanlık korumaları ve polis girmiş; “protestocu” işçiler alandan zora çıkarılmış...
***
Sayın Büyük haklı
Çünkü TEKEL gerçekten de artık üreten bir yer değil...
Çünkü iktidarın uyguladığı politikalar yüzünden pazarın tamamına yakını yabancı sigara devlerinin eline geçti... Önce yerli tütün üreticisi aç, perişan edildi; şimdi sıra TEKEL işçilerine geldi...
Sadece TEKEL mi?
Türkiye Şeker Fabrikaları da artık üreten bir yer değil... Çünkü; hükümet, Türk pancar üreticisi yerine, ABD’li mısır üreticisini “korumayı” tercih etti! On binlerce çiftçi, binlerce şeker işçisi işsiz kaldı!
Toprak Mahsülleri Ofisi inanılmaz zarar ediyor; çünkü iktidarın “hububat politikası” aynen şekerde olduğu gibi yerli üreticiyi teşvik etmektense, yabancı üreticileri gözetir hale geldi...
Beykoz Kundura üretmiyor, Etibank üretmiyor, SEKA üretmiyor, Sümerbank üretmiyor, TURBAN tarihe karıştı...
Çay-Kur derseniz; can çekişiyor!
Son birkaç yılda tam 60 bin KİT çalışanı, zorla emekli edildi!
Yirmi yıl önce toplam istihdam içindeki payı yüzde 20’lere ulaşan bu kurumların bugün istihdamdaki payı yüzde 1’in bile altına indi!
Halen “yaşıyor” gibi duran KİT’ler ise, “En Büyük Devlet Büyüğü”nün söylediği gibi “işsiz işçi depo”suna dönüştü...
***
Peki; bu duruma gelinmesinde, suç işçilerin mi?
“Sat-Kurtul” diyen, üretimi, sanayiyi ve işçiyi umursamayan, ülkeyi yabancı mallarına muhtaç hale getiren iktidarların hiç mi suçu yok?
Yedi yıldır iktidarda olan ve bu kuruluşlardan yarısını fazlasını satan ya da kapatan AKP’nin hiç mi suçu yok?
“En Büyük Devlet Büyüğü”- nün hiç mi suçu yok?
***
Neymiş; 40 kadar TEKEL işçisi, Sayın Büyük’e, “Sizden müjde bekliyoruz” demiş... O da analarından doğduğuna pişman etmiş...
Aslında “az bile” etmiş...
O işçiler, sabun yapılmadıklarına şükretsinler!
*****
GÜNÜN SORUSU
Adalet Bakanlığı, bölücübaşının kaldığı İmralı Adası’na daha kolay gidilsin diye özel yat almaya karar vermiş... Sorum “En Büyük Adalet Büyüğü”ne:
Savarona’yı bu hizmette görevlendirmek aklınıza gelmedi mi?
Tavır koyamayınca ‘şerh’ koyuyorlar!
Yüksek Askeri Şura; iki askeri personelin ihracına karar verdi.
Ama...
“En Büyük Devlet Büyüğü” ile “En Büyük Savunma Büyüğü” her zaman olduğu gibi bu kararlara katılmadılar!
Erbakan’ın Başbakanlık günlerinden bu yana adet olduğu üzere, yine “şerh” koydular...
Gerekçe olarak da, bu ihraçlara “yargı yolunun kapalı olmasını” gösterdiler...
***
YAŞ’ın “şerh”li ihraç kararları 12 yıldır sürüyor...
Başbakanlar, Milli Savunma Bakanları hep “şerh” koyuyor...
Böylece ordudan “irtica, bölücü faaliyet ya da başka nedenlerle” atılan personele sahip çıkıyorlar...
Ama ne hikmetse; “şerh”le gün ışığına çıkardıkları bu “çatışma”yı sona erdirmek için de hiçbir adım atmıyorlar...
“Madem askeri personelin ihracında yargı yolunun kapalı olmasına karşıyız, o zaman bu işi yasal bir düzenlemeyle halladelim” demiyorlar.
***
Hangi personelle çalışacağına karar verme hakkı sadece TSK’ya aittir...
Ama madem “En Büyük Devlet Büyüğü” ve “En Büyük Savunma Büyüğü” böyle düşünmüyor; o zaman ne bekliyorlar, değiştiriversinler yasayı...
Yoksa; bu konu üzerinden TSK’ya muhalefet etmek, çok daha fazla mı işlerine geliyor?
MUSTAFA MUTLU
