'Müftü ve imam da resmi nikah kıysın'

AngeL Of Death

Wishmaster
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
5,121
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Hayat sıkıcı faLan değil, sen fakirsin..

Öneri, Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar’dan geldi.​

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'u ziyaret eden Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Medeni Kanun’da değişiklik yapılarak nikah kıyma yetkisinin imam ve müftülere de verilmesini istedi.

“Din adamları da resmi nikah kıysın" önerisinde bulunan Bayraktutar şöyle konuştu:

"Gelin Medeni Kanun’un 135. Maddesindeki bu yasaklamayı ortadan kaldırarak, bir kelimeyi değiştirerek, müftülere de bu yetkinin verilmsin. İsteyen belediye başkanına, isteyen muhtara isteyen de müftüye... Bu ikilem ortadan kalksın."

Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş da öneriye destek verdi:

"Fiili olan birşeyi, yasal düzenleme haline getirelim diyor. Bunun yapılması ve toplumsal talebin yerine getirilmesi doğal bir şey. Yasalar toplumu zorlamak için değil toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmalıdır."​


KAYNAK​
 
Ne kadar gereksiz bir tartışma. Ne gereği var, nikah memuru mu yetmiyor..? İmamlar eskiden beri yav bide resmi nikah kıysak diye mi iç çekiyorlar... ?Memur memurluğunu imamda imamlığını yapsın işte.. Şimdi karşı çıktık ya. Hemen dinsiz yaftasını yapiştırırlar..
 
abicim resmi nikahı nikah memuru kılsın ne gerek var bole işe ortalığı karıştırmaktan başka bişi deil tamam imam nikahı biz müslümanlara şart allah huzurunda evlenmeliyiz önce sonra devlet işlemlerimiz için aile olduğumuzu kanıtlamak için resmi nikah kıyarız imamı resmi nikah işine niye karıştırıosunuz ki zaten imam nikahını onlar kılıo.
 
abicim resmi nikahı nikah memuru kılsın ne gerek var bole işe ortalığı karıştırmaktan başka bişi deil tamam imam nikahı biz müslümanlara şart allah huzurunda evlenmeliyiz önce sonra devlet işlemlerimiz için aile olduğumuzu kanıtlamak için resmi nikah kıyarız imamı resmi nikah işine niye karıştırıosunuz ki zaten imam nikahını onlar kılıo.

önce resmi nikah kıyılır sonra imam nikahı kıyılır. evlenme cüzdanını görmeden nikah kıyan imam suç işlemiş sayılıyor.


aslında her ikisi de devlet memuru. imam da nikah memuru da. olmayacak bir şey değil. imamın ve ya müftünün kıydığı nikahtan sonra bir de imam bulup nikah kıydırmak zorunda kalmaz insanlar. ikisini de imam ve ya müftü kıyabilir. bence mantıklı.
 
resmi nkah olsun ama dini nikah olamsa o evliklik eksıktır bencede yerınde bir düşünce ve olmalı aynı zamnda dini nikahada develtın el atması lazım veya resmi nikahla sagalan sartlatın yanına dini nikahta uygulalan kaiderlde getirilsin tek seferlik bir işlem olsun develt bölelıkle bazı seylerın onune gecebilir
 


önce resmi nikah kıyılır sonra imam nikahı kıyılır. evlenme cüzdanını görmeden nikah kıyan imam suç işlemiş sayılıyor.


aslında her ikisi de devlet memuru. imam da nikah memuru da. olmayacak bir şey değil. imamın ve ya müftünün kıydığı nikahtan sonra bir de imam bulup nikah kıydırmak zorunda kalmaz insanlar. ikisini de imam ve ya müftü kıyabilir. bence mantıklı.

hangisi daha önce olur şimdi onumu tartışalım ne gereği var.hangisinin önce olduğunun.
 
bizcede yok ama devlet için var işte
 
Bir de bu eksikti hadi bakalım. O zaman imamlar asliye mahkemelerine de ceza mahkemelerine baksınlar olur mu ? Şu son cümlem ne kadar saçmaysa böyle bir öneri de o kadar saçmadır.
 
niye nikah memurları hakımlık yapa biliyormu ki :)
 
İkiside devlet memuru statüsünd olduğuna göre oldukça mantıklı.
İsteyen istediğine nikah kıydırır böylece.

Elin gavuru Papaza kıyıdıyor direk biz niye kıydırmayalım.He pardon şariat gelir unuttum =)
 
ŜĒƳƊĬĀŁĬ;5128009' Alıntı:
resmi nkah olsun ama dini nikah olamsa o evliklik eksıktır

Çok yanlış bir düşünce kardeşim. İyice araştırmadan konuşmasak daha güzel olur kanımca.
Resmi nikah kıydıran bir çiftin tekrar "Dini Nikah" yaptırmasına gerek yoktur.
Fakat bizim milletimiz maneviyatı kuvvetli bir millet olduğu için bu işi birde dua ile yaptırma gereği duymaktadır ki bence çok güzel ve yerinde bir uygulamadır.


İmamların nikah kıyma meselesine gelince de oLdness_07 kardeşime sonuna kadar katılıyorum.
Ayrıca şu yanlışı düzeltmek lazım imamların kıydığı nikahın adı İmam nikahı DEĞİL Dini Nikahtır
 
imamların nikah kıymasındansa sünnet yapması daha doğru olur.
 
resmiyet olduktan sonra kimin kıydıgının ne onemi var


Zaten ihtiyacın 80 katı imam mezun ediyoruz imamlara yeni bir iş sahası çıkar mevcut imam liseleride bu arza cevap veremediği için iki katı daha imam lisesi yapılır...Elini sallasan bir imama çarpar millet doktor bulamaz, muskacılık üfürükçülük pirim yapar..
 
21 asrın ortasında uğraştığımız şeye bak.

imam nikah kıysın, muhtar nikah kıysın, gemi kaptanı kıysın, şu kıysın bu kıysın. ne kadar nikah kıyma meraklısı bir milletimiz varmış.

tamam nikahları kıyıyorsunuz da boşanma oranı her geçen gün artıyor. nikah kymaya yelteneceğinize evliliklerin ömrünü uzatmaya yeltenin.
 
Nikâh bir akit, sözleşme ve anlaşmadır. Bunun için bazı şartları vardır. Bu şartlardan birisi yerine getirilmezse nikâh sahih olmaz.

1. Evlenecek kişilerin veya vekâletlerini verdikleri şahısların hazır bulunması.
2. Tarafların irade beyanı. Evlilik akdini kabul ettiklerine dair eşlerin “kabul ettim” şeklinde ifade etmeleri.
3. Nikâhın duyurulması. Gizli bırakılmaması. Bu şart bazı mezheplere göredir.
4. Kızın velisinin izninin olması. Bu hüküm Hanefi mezhebi hariç diğer mezheplere göredir.
5. Şahitlerin hazır olması. Bu şahitler, ergenlik çağına ermiş, aklı başında iki erkek veya bir erkekle iki kadın olmalıdır. Yani şahitlikte mutlaka bir erkeğin bulunması icap eder.

Nikâh, talâk diğer bir ifade ile evlilik ve boşanma dinî bir müessesedir; aynı zamanda ibadetler içinde değerlendirilir. Çünkü kaynağı Kur'ân ve hadistir. Bu hususta yüzlerce âyet-i kerime, binlerce hadis-i şerif vardır. Bu âyetler hem evlilik müessesesinin sınırlarını çizer, hem de sorumluluk ve mükellefiyetleri belirler. Bazı âyetlerde mesele bütün ayrıntılarıyla verilir. Hadisler ise evlilik ve aile müessesesinin bütün ayrıntılarını belirler, anlatır ve öğretir.

Aynı şekilde İslâm hukuku kitaplarında nikâh ve talak bölümü ap ayrı bir bölüm teşkil eder. Meselâ kaynak olarak verdiğimiz, Türkçede de kapsamlı bir eser Ömer Nasuhi Bilmen'in 8 ciltlik Hukuk-u İslâmiye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kamusu'nun bir cildi bu meseleye ayrılmıştır.

Konunun anlaşılmasına yardımcı olması ve bir örnek teşkil etmesi açısından bazı âyetlerin meallerini okuyalım:

"İçinizden bekâr olanları ve köle ve cariyelerinizden dindar olanlarını evlendirin. Onlar fakir iseler, Allah onları lûtfuyla zenginleştirir. Allah'ın lütfü geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.

"Evlenmeye imkân bulamayanlar da, Allah onları lûtfuyla zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar."1

"Size şu kadınları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emzirmiş olan süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, aranızdan zifaf geçmiş olan kadınlarınızdan doğan üvey kızlarınız. Eğer zifaf geçmemişse onların kızlarını nikâhlamakta size günah yoktur. Öz oğullarınızın hanımlarını nikahlamanız ve iki kız kardeşi birden nikâhınız altına almanız da size haram kılındı. Ancak geçmiş olan müstesnadır. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir."2

Nikâhın kendine göre şartları vardır. Bu da yukarıda izah edildi. Cumhuriyet devrine kadar "dini nikâh, resmi nikâh" diye bir ifade mevcut değildi. İslâm hukuku yürürlükten kaldırılıp yerine Batıdan adapte edilen "medenî" hukuk devreye girince ve nikâh akit işlemleri belediyelere verilince bu çeşit sorular gündeme geldi. Oysa Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semavi kaynaklı dinlerde önceden olduğu gibi şimdi de nikâh merasimleri sinagog ve kiliselerde yapılır. Esasen İslâmda da böyledir.

Peygamberimizin (a.s.m.) "Nikâhı duyurun ve onu camilerde yapın" mealindeki hadis-i şerif bu prensibi hatırlatmaktadır. Bu işlem camilerden alınıp belediye nikâh salonlarına taşınınca, nikâhın "dinî" bir mahiyet taşıyıp taşımadığı akıllara gelmeye başladı.

Nikâh, evlilik bazı şartlar taşıdığından dolayı bu meseleyi bir bütün olarak âlimler ve din görevlileri bilmektedir. Ve öteden beri nikâh akdini âlimler ve imamlar yapmaktadır. Bunun için nikâhın halk dilindeki adı "imam nikâhı" şeklinde söylenir olmuştur.

Aslında bu işlem imamlık, hocalık işi değildir. Her Müslüman nasıl ibadetlerini önceden öğrenerek yapıyorsa, nikâhı ve nikâhın şartlarını ve sorumluluklarını araştırıp öğrendikten sonra bu hazırlığa girecek, şahitler huzurunda taraflar birbirlerini karı-koca kabul ederek nikâhlarını kıyacaklardır. Yani cemaatle namazda olduğu gibi, nikâhta mutlaka imam bulunacak diye bir şart yoktur. Şartları bellidir ve ona göre akit yapılır.

Sadece resmî nikâh yeterli midir? "Sadece resmî nikâhı olanlar Allah katında evli sayılır mı?"

Nikâh dinî bir müessesedir ve belli şartları vardır. Aynı şart ve esaslar resmî nikâhta, yani belediye memuru tarafından kıyılan nikâhta mevcutsa nikâh nikâhtır. Ancak şart ve esaslara dikkat edilmiyor, hattâ kaale alınmıyorsa mesele değişir, nikâha gölge düşebilir. Şöyle ki:

Resmî nikâhta evlenecek kişiler evlendiklerine dair ifadelerini açıkça belirtiyorlar. Ancak bu ifadelerin kesinlik bildirmesi gerekir. Başka türlü bir yoruma müsait olmamalıdır.
Bir diğer önemli nokta, şahitlerin Müslüman olması ve iki şahitten birisinin erkek olmasıdır. Oysa laik düzende şahidin T.C. vatandaşı olması kâfi geliyor.

Evlenecek taraflar süt kardeşi olmamalıdır. Oysa resmî nikâhta bu husus araştırılmadığı gibi, memur tarafından da sorulmuyor.

Müslüman bir hanım gayr-ı müslim bir erkekle evlenemez. Halbuki yürürlükte olan mevzuatta bu meseleye dikkat edilmiyor, memur sormaya gerek duymadan nikâhı kıyıyor.

Bu mahzurlar söz konusu değilse, sadece resmî nikâhla da helâllik mümkün olur. Zaten nikâhın rüknü: iki şahit huzurunda tarafların birbirlerini karı-koca olarak kabul etmeleridir.

Ancak bütün bunlarla birlikte İslâmî ölçüler çerçevesinde nikâh akdini ihmal etmemeli, yaptırmalıdır.

1- Nur Sûresi 32 ve 33.
2- Nisa Sûresi 23.
Mehmed PAKSU (Aileye Özel Fetvalar)


yanlız resmi nika dediğimiz olgu cumhuriyetle beraber gelen bir durum hatırlamakta yarar var
 
İmamlar, papazlar, hahamlar (Tüm din adamları) tüm resmi prosedürlerle karıştırmadan kayıtları düzgün tutarak nikah kıyacak seviyeye getirilirse neden olmasın.
not: dini nikah kıyacak kişinin devlet görevlisi olma zorunluluğu yok normalde...
Ama Din adamı nikah kıyacaksa devlet görevlisi olması gerekecektir.
Bu da bazı insanlar için haksız kazanç kapısı ortaya çıkarta bilir bence öne srülebilecek tek kötü yönü bu.
Bir de kayıtları düzenli tutabilmede çıkacak sorunlar tabii.
 

Müftü Veya İmam'ların Nikah Memurlarından Eksiği Mi Var Acep Niye Olmasınmış Bal Gibi De Olur ...
 
Geri
Üst