burada yaptığım yorumların çoğundan çok büyük tepkiler aldım. bunların bir çoğu anlaşılmamaktan kaynaklanıyor. çünkü tanımaktan ziyade tanımlanmış üzerinden hareket etmeye meyilli bir toplumuz. aslında herkesin isteği belli şu dünyanın refah ve ferah dolu bir yer olması. yanlız izlenen yoldaki nühans farkı yüzünden bir türlü anlaşamıyoruz. bunun sebebi de refarans olarak aldığımız herşeye körü körüne bağlı olmamız ve başka bir referansı tanımadan tanımlanmışını kabul edip direk yargılamamız.
yorumları şöyle bir okudum konuda en belirleyici cevabı sayın ifrit vermiş. öncelikle ayırdına varılması gereken herkesin türkiyesi farklı. türkiye bizim için öyle pek gelişmiş olmayabilir ama bu birilerinin işine geliyor. onlar için türkiye mükemmel. çünkü bu şekilde olduğu sürece rahatlar bizim rahat olup olmamamız onları pek ilgilendirmiyor. bize sadece bu çarkı dönmesini sağlamak için ihtiyaç duyuyorlar. bunuda öyle güzel oturtmuşlar ki bize onlar olmazsa bizde olmayız yanılsamasını yaratmışlar ve gönüllü köleleri haline getirmişler. aslında bu dünya üzerinde genelde böyle sadece iktidar odakları farklı..
gelelim geri kalma durumunda sebep olarak ortaya sunulan klişe olmuş safsatalara...
öncelikle osmanlı ile atatürkü birbirine düşmanmış gibi göstermeyin aslı astarı yok. atatürk bir osmanlı subayıdır. aslında bu günkü türkiyeninde osmanlıdan pek farkı yok ya... dünün veziri bu günün vekili...
geri kalmışlığın dinlede çok fazla alakası yok. din sadece araç olarak kullanılımış ve kullanılıyor.
en yaygın söz batılı icadı diye karşı çıkılması. öncelikle neden böyle bir karşı çıkış var onu analiz etmek lazım. ortaçağ avrupası bizden çok geri idi. haçlı seferleri sırasında bizden çok şey öğrendiler. o dönemlerde haçlılar yurtlarından ayrı açlık savaş bir kaosun içinde herkese saldırdı. bu halkta öyle bir psikoloji olusturdu ki batılı denince halk korkar kaçar oldu. batının herşeyi kötü bilindi. bu psikoloji hala devam ediyor. bir takım odaklar tarafındanda devam ettirlmesi sağlanıyor.
peki biz o zamanlar ileri idikte şimdi neden geri kaldık. bunun cevabı basit kendini ne üzerine geliştirirsen o konuda ileri olursun. avrupa bizde bu psikoloji yarattıktan sonra kendisi bir rönesans dönemi geçirdi. avrupada bir akım doğdu. gelişimini bilim ve ilim üzerine yaptı. bizse korunma üzerine üretim sanayileşme üzerine bir gelişme olmadı. batı sanayi üzerine eğilirken biz psikolojimiz yüzünden batının bu gelişimini zararlı bulduk. o yüzden batı gibi bir birikimimiz olmadı. şimdi ise batının birkiminin fason üreticisiyiz. yani teknoloji üretmiyoruz. üretilmiş teknolojinin fason montajcısıyız. teknoloji üretmekse aynı odakların işine gelmiyor çünkü fason onların çıkarına...
peki kim bunlar derseniz; bu durumdan rahatsız olanlar olmadığı apaçık ortada. gerçi benimde altımda bir ferrari bmw mercedes olsa boğaza nazır bir evde yaşasam akşama reinaya mı yok buz bara mı gideyim diye düşünmekten bunları düşünmezdim
birde saltanat koltuğunda oturanlar var ama onlara pek laf söylenmiyor. söyleyenlerin hali belli anında alaşağı ediliyorlar...
sayın ifrite de yorumu ile ilgi bir şey;
karsisindakinin fikirlerine saygi duymayan, paylastiklarina ``sacma, cok guldum...`` gibi cewaplar atan insanlar aramizdayken bizim cabalarimiz nereye kadar ise yarar ki?
hatılarsan bir mesajında
ajan muhtemelen aynaya baktiginda maymuna benzer bir yuz goruyor, inancida brudan geliyor
demiştin. fikire saygı?????
saygılar...